4 Ocak 2023 Çarşamba

Devlet korumasındaki çocuklar neler yaşıyor? İstismar ve uyuşturucu listesi! + Devlet korumasındaki çocuklara istismar dosyası: 'Yasal süre geçmemişse kürtaj yapılıyor' (SOL)

 


Devlet korumasındaki çocuklar neler yaşıyor? İstismar ve uyuşturucu listesi! 

Devlet korumasında olan çocukların maruz kaldıkları istismar vakalarının dosyası ortaya çıktı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sitesinde yer alan veriye göre 2021 yılında 13 bin 302 çocuk devlet koruması altındaydı. Bu çocukların 6 bin 160’ı çocuk evleri sitesinde, 5 bin 649’u çocuk evlerinde, bin 493’ü ise çocuk destek merkezinde kalıyor.

Halktv'den Seyhan Avşar'ın haberine göre, çocuklar kaldıkları evlerde istismara maruz bırakılıyor, uyuşturucu kullanıyor. Sık sık yurttan kaçıyorlar. Kendilerinden yaşça büyük kişiler tarafından para karşılığı 'pazarlanıyorlar.' Kimisi daha kendisi çocukken hamile bırakılıyor. Aralarında kürtaj olan da var, bebeğini dünyaya getiren de….

Koruma altında olduğu yer : Beykoz Çocuk Destek Merkezi (ÇODEM)

M.K. isimli çocuk 2018 yılında eniştesi tarafından cinsel istismara maruz bırakılarak hamile kaldı. Beykoz ÇODEM’e yerleştirildi. 22 Aralık 2021 tarihinde kendisiyle kalan arkadaşı C.N.K. ile beraber 'Okula gidiyoruz' diyerek ÇODEM’den kaçtılar. Bir arkadaşlarının evine gittiler ve ilk kez alkol kullandılar. Sarhoşken evde bulunan 34 yaşındaki bir erkek tarafından ikisi de tecavüze maruz bırakıldı. 

Koruma yeri: Beylikdüzü ÇODEM

O dönem 15 yaşında olan F.U. isimli çocuk bir gece yurtta fenalaştı. Bu olay üzerine başlatılan soruşturmada bir başka çocuğun kuruma uyuşturucu madde soktuğu ve diğer çocuklara ücretsiz verdiği tespit edildi. Çocuğun üst aramasında da uyuşturucu bulundu. Olayla ilgili dava açıldı. Ancak uyuşturucunun böyle bir ortama nasıl sokulduğu ya da uyuşturucu maddeyi kuruma sokan çocuğun kullanmaya nasıl başladığı hiç araştırılmadı.

Koruma yeri: Kemerburgaz Çocuk Merkezi

K.C. isimli çocuk yurttan kaçtı. Emniyette verdiği ifadesinde, “Para karşılığı erkeklerle birlikte oluyorum. Erkekleri yurttan tanıdığım ve yaşça benden büyük olan M. buluyor. Bana 50 TL veriyor. Kaçak olduğum sürede 4-5 evde kaldım. Taksim Meydanı’nda ve Gezi Parkı’nda kaldığım da çoktur. Uyuşturucu kullanıyorum. Bir ay içinde bin kişi ile ilişkiye girmiş olabilirim. Parayı aldıktan sonra kendime 50 TL alıp gerisini M.’ye veriyordum” dedi. K.C. şu an bir suçtan tutuklu ve görgü tanıklarının anlatımına göre hamileydi. Şu an çocuğunu doğurmuş olması gerekiyor.

Koruma yeri: Bahçelievler 80. Yıl ÇODEM

H.D.G. adlı çocuk bir gün aynı kurumda tanıştığı başka bir çocuk tarafından telefonla aranarak doğum gününe davet edildi. Kendi beyanına göre; gittiği doğum gününde evde hiç tanımadığı bir adamla baş başa bırakıldı. Kapısı kilitlenen evden kaçamadı. Direnmesi üzerine elleri, ayakları bağlandı. Tecavüze maruz bırakıldı. 2 ay boyunca o evde alıkonuldu. Sonrasında tehditle uyuşturucu madde sattırıldı.

Koruma yeri: Florya ÇODEM

Bu kez maruz bırakan da maruz bırakılan da bir çocuk. İkisi de aynı merkezde kalıyor. C.D. isimli çocuk ifadesinde kendisinden 2 yaş büyük E.D. isimli çocuğun yemekhanenin ve sosyete pazarının orada kendisini istismara maruz bıraktığını şu sözlerle anlatıyor:

“Canım acıdı. 'Kimseye söyleme seni döverim' dedi"

Peki sonra ne mi oldu? İstismarı yaşayan C.D. başka bir çocuğa yaşadıklarını yaşatmaya çalıştı.

Koruma yeri: Marmara Çocuk Destek Merkezi

M.G. isimli çocuk uyuduğu sırada kendisinden yaşça büyük olan D.K. isimli çocuğun istismarına maruz kaldı. Acı ve kan içerisinde uyanan çocuk şikayetçi oldu.

Koruma yeri: Beykoz ÇODEM

Çocuk, yurt görevlileri tarafından götürüldüğü hastaneden ticari taksiye binerek kaçtı. Kalacak yerinin olmadığını söyleyen çocuğa “Sana yer ayarlayacağım” diyen taksi şoförü evine götürdü. Burada tecavüze maruz bırakıldı. Evden ayrılan çocuk taksiciye, “Seni tekrar arayabilir miyim?” diyerek numarasını aldı ve emniyete gitti. Taksici böylelikle tespit edildi.

Koruma yeri: Alibeyköy ÇODEM

Y.A. kendisiyle ÇODEM’de kalan başka bir çocuk aracılığıyla kendisinden 9 yaş büyük E.Ç. ile tanıştı. Yurttan kaçan Y.A. bu şahsın evine gitti. E.Ç. çocuğa uyuşturucu madde içirip çocuğu tecavüze maruz bıraktı. Bu olay yıllar sonra yargıya taşındı. Sanık E.Ç. suçlamaları reddederek, “Hal ve hareketlerini beğenmedim. Başka erkeklerle yatıp kalktığını duydum. Görüşmek istemedim” dedi.

Koruma yeri: Beylikdüzü ÇODEM

C.K. isimli çocuk ise bir pazar günü yurttan izinli olarak çıktı. Gürpınar Sahilinde daha önceden tanıştığı kişiyle buluştu. Bu şahıs C.K.’yi bir gecekonduya götürerek tecavüz etti.

                                                           /././

Devlet korumasındaki çocuklara istismar dosyası: 'Yasal süre geçmemişse kürtaj yapılıyor'

Devlet korumasındayken istismara maruz kalan çocukların yaşadıklarına ilişkin Çocuk Destek Merkezi'nin iki çalışanından açıklama geldi.

Devlet korumasındaki çocukların maruz kaldığı istismara ilişkin çok sayıda örnek ortaya çıkarken, Çocuk Destek Merkezi (ÇODEM) görevlisi iki isim, Halktv'den  Seyhan Avşar'a açıklamalarda bulundu. Bir ÇODEM çalışanı, istismar vakasına dair soruya verdiği yanıtta, "Yurda gelen çocuklarda ne yazık ki hamilelik vakası oldukça fazla. Hamile çocuklara yasal süre geçmemişse kürtaj yapılıyor. Hatta en çok Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kürtaj işlemleri yapılıyor. İstismara uğrayan çocukların pek çoğu akrabası tarafından istismara uğramış oluyor. Amcasının oğlu, amcası, dedesi… Kurumda kalırken hamile kalan çocuklarda ne yapılması gerektiği ise çocuğun vasisine sorulur. Ama büyük çoğunlukla o çocuklara da kürtaj işlemi yapılıyor. Hamile çocuklar genellikle Kemerburgaz ÇODEM’e götürülüyor"  dedi.

Açıklamalardan bir bölüm şöyle:

Çocuklar neden yurttan kaçıyor?
Birinci çalışan: Çocuklar hayatın gerçekliğinden çok uzaklar. Kurumdan kaçarken kendi hayatlarını kurabileceklerini, her şeyi güzel olacağını, özgür bir yaşamlarının olacağını sanıyorlar. ÇODEM’lerde basamak sistemi denilen bir şey var. Çocuklar bu sisteme göre ödüllendiriliyor. Mesela uyulması gereken kurallara uymayan çocuklar telefon, internet gibi haklardan yararlanamıyor. Okuldan dönmeleri gereken saat dilimlerine vs. uymak zorundalar. Ancak bu çocuklar disipline, kurallara alışık değiller. Mesela, ‘Onlara akşam evde olacaksın’ diyen birileri olmamış ki. Aileleri zaten bu çocuklara bakmamış. Çoğunun ailesi ya hapiste ya da uyuşturucu bağımlısı… Fare, pire dolu evlerde yaşamak zorunda kalıyorlar. Kontrol mekanizmasına daha önce tabi olmamış çocuklar kuruma gelip bu mekanizmayla tanışınca zorlanıyor. Kız çocukları özellikle kandırılmaya çok müsait oluyor. Başka bir hayat kurma istekleri var. Onlara biraz sevgi, ilgi gösterene kanıyorlar. Şunu da özellikle söylemek istiyorum. Çocukların kaçması kurumdan sebep değil. Ancak kaçan çocukların korunamaması devletten sebep.
İkinci çalışan: Kurumlarımızın şartları kötü değil. Çocukların bazıları uyumsuz olduğu, bazıları ise özgürlük istediği için kaçıyor. Kimileri ise kandırılıyor. Suç çetelerinin eline düşüyor. Önüne geçemiyoruz.

Kaçan çocuk için ne yapılıyor?
Birinci çalışan: Bir çocuk ÇODEM’de kaybolduğu zaman çalışanların yapabileceği hiçbir şey yok. Tek yapılabilecek şey polise kayıp başvurusu yapmak.
İkinci çalışan: Ev annesi eğer çocuğun evde olmadığını tespit ederse hemen polise kayıp başvurusu yapılır. Onun dışında bir şey yapamayız.

Bulunabiliyorlar mı?
Birinci çalışan: Genellikle polis buluyor ya da çocuk kendisi dönüyor. Mesela çocuk bir süre biri ile kalıyor ve o kişi bir müddet sonra onu istemiyor, kovuyor. Kovulan çocuk kuruma geri dönüyor çünkü kurumdan geri çevrilmeyeceğini biliyor.
İkinci çalışan: Hepsi dönüyor. Biliyorlar ki bu kapı yüzlerine kapanmaz.
Peki kaçan çocuklar dış dünya ile nasıl iletişim kuruyor? Telefonları var mı?
Birinci çalışan: Telefon konusu yurttan yurda değişiyor. Mesela güvenilen çocuklara telefon hakkı veriliyor. Bazı çocukların aileleri şov olsun diye çocuğa telefon alıyor. Ancak hocalar sorunlu çocuklara telefonu vermek istemiyor. Bu kez çocuklar ikinci el telefon alıp gizli kullanmaya başlıyorlar.
İkinci çalışan: Bazen sorumsuz aileleri onlara telefon alıyor. Bazıları kendisi ikinci el alıyor. Sorun telefon değil ki.

Hamile kız çocukları vakası da oldukça fazla değil mi? Bu çocuklara ne oluyor?
Birinci çalışan: Yurda gelen çocuklarda ne yazık ki hamilelik vakası oldukça fazla. Hamile çocuklara yasal süre geçmemişse kürtaj yapılıyor. Hatta en çok Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kürtaj işlemleri yapılıyor. İstismara uğrayan çocukların pek çoğu akrabası tarafından istismara uğramış oluyor. Amcasının oğlu, amcası, dedesi… Kurumda kalırken hamile kalan çocuklarda ne yapılması gerektiği ise çocuğun vasisine sorulur. Ama büyük çoğunlukla o çocuklara da kürtaj işlemi yapılıyor. Hamile çocuklar genellikle Kemerburgaz ÇODEM’e götürülüyor.
İkinci çalışan: Haftası geçmemişse kürtaj yapılıyor. Bazı çocuklar kendi imkanlarıyla bazı çocuklar yetkililerin yardımıyla kürtaj yapılıyor. Geniş bir ağ var işin içinde. Hastane, doktor, hemşire. Verilere gizleniyor. Yurtta kalırken hamile olan çocuklar doğurunca bebeği kendisinden alınıp bebek evine veriliyordu. Ama şimdi anne ve bebek beraber kalıyor.

Soruşturma dosyalarında bazı yurt memurlarının yaşanan vakaları gördüklerini ama sessiz kaldıklarını gördüm. Bu nasıl olabilir?
Birinci çalışan: Memurlar konuşamaz çünkü karşısındaki sadece o çocuk değil. Çok fazla uyuşturucu kartellerinin elinde olan çocuk var. Zeytinburnu ve Beylikdüzü ÇODEM bu anlamda çok sıkıntılı. Düşünün o çocuk zaten çok güçlü olmasa yurda uyuşturucu sokup satmaya çalışmaz. Ayrıca bir çocuk bir şeylere güvenmeden bu kadar kuralları çiğnemez.
İkinci çalışan: Memurlar başlarına dert açmak istemiyor olabilir ki çok haklılar. Gerçekten çekilecek dert değiller.

Peki akran zorbalığı çok yaşanan bir durum mu?
Birinci çalışan: Akran zorbalığı yaygın. Ancak akran zorbalığı okullarda da çok yaygın. Kurumdaki çocuklar birbirine çok bağlanabiliyor. Sosyal anlamda birbirlerine çok yatırım yapabiliyorlar çünkü duygusal yatırım yapabilecekleri bir aile yok. Bu nedenle çocuklar abla olarak gördükleri kişiye çok yaslanabiliyorlar. ‘Biri benim arkamda dursun’ diyerek çok güvendikleri ablaların her dediğini yapabilirler.

İkinci çalışan: En büyük sorun bu. Akran zorbalığı yaşadığı için şiddete, istismara uğrayan çocuklar oluyor. Yaş grupları eski yıllardaki gibi değil, düzenlendi ama çözüm olmadı. 

(SOL)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder