28 Haziran 2023 Çarşamba

MERDAN YANARDAĞ (DOSYA)


Merdan Yanardağ tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi (soL)
 

TELE1'de yayınlanan programındaki açıklamaları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ve gözaltına alınan Merdan Yanardağ, tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Merdan Yanardağ’ın televizyon programında Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı açıklamaları gerekçe göstererek "suçu ve suçluyu övmek” ve “terör örgütü propagandası yapmak” gerekçeleriyle resen soruşturma başlattı.

Merdan Yanardağ, sözlerinin bağlamından koparıldığını anlattığı ve yayınlanmayan görüntüleri yeniden yayınladığı bir özel yayına katıldı. Yanardağ, yayın esnasında kanalın ofisine gelen polis memurları tarafından yayın sonrasında gözaltına alındı ve ifadesi alınmak üzere Terörle Mücadele ekipleri tarafından Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Gözaltı süresi uzatılan Yanardağ, bugün Çağlayan Adliyesi'ne sevk edildi.

Adliyeye götürülen gazeteci Yanardağ, karar için bekletiliyor. Bekletilmesinin gerekçesi olarak ise dosyaya bakan savcının öğleden sonra adliyeye gelmesi gösteriliyor. Yanardağ'ın avukatları ve meslektaşları, kararın öğle saatlerinden sonraya kalmasına tepkili.

İfade işlemleri sona erdi

Savcının ifade işlemlerini öğleden sonra yapacağını açıklamasının ardından Yanardağ’ın öğlen saatlerinde ifade işlemleri sona erdi.

Yanardağ'ın, savcılıkta işlemlerinin sona ermesinin ardından tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

                                                              /././

Gazeteci Yanardağ'a gözaltıya tepki yağdı: 'Merdan Yanardağ serbest bırakılsın' (soL)

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın kırpılarak servis edilen yayındaki sözleri nedeniyle gözaltına alınmasına tepki yağdı.

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında, geçen hafta yayınlanan 4 Soru 4 Cevap programında AKP’nin Abdullah Öcalan ile yeni bir çözüm süreci hazırlığında olduğu görüşünü anlatmak için kullandığı sözlerin hedef gösterilmesi üzerine “Terör örgütünü övme” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Yanardağ, bugün yayın esnasında kanalın ofisine gelen polis memurları tarafından yayın sonrasında gözaltına alındı, ifadesi alınmak üzere Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Gözaltına alınmadan önce yaptığı yayında Yanardağ, TELE1’e kumpas kurulduğunu belirterek “Geçen hafta salı günü yani 6 gün önce 4 Soru 4 Yanıt programında yaptığım değerlendirme 6 gün sonra bulunuyor. TELE1’e, bana ve bizim üzerimizden Türkiye’nin demokratik kamuoyuna ve güçlerine yönelik bir saldırı ve kumpasa dönüştürülmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.

Yanardağ’ın gözaltına alınmasına büyük tepki toplandı. O tepkiler şöyle:

Ne olmuştu?

Yanardağ’ın AKP’li Galip Ensarioğlu’nun ‘çözüm süreci’ sözlerini eleştirdiği programdan bir bölüm, yine AKP milletvekili Mehmet Ali Çelebi tarafından sosyal medyada paylaşılmıştı. Yanardağ, Çelebi’nin paylaşımı sonrası sosyal medyada hedef haline gelmişti. Çelebi’nin yayınladığı videoda Yanardağ şunları söylüyor: “Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Ailesi ve avukatı ile bile görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi? Abdullah Öcalan; çok kitap okuyan, siyaseti doğru okuyan, doğru gören, çözümleyen son derece zeki bir kişidir.”

Ancak Çelebi’nin yayınladığı video, tüm programın sadece küçük bir kısmı.

                                                            /././

Kemal Okuyan'dan Yanardağ'ın tutuklanmasına tepki: 'İntikam, şantaj, sindirme girişimi' (soL)

Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına tepki gösteren TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan 'Bu kararın Yanardağ’ın söyledikleriyle ilgisi yok' dedi.

Abdullah Öcalan ile ilgili sözleri çarpıtılarak hedef gösterilen gazeteci Merdan Yanardağ tutuklandı.

Yanardağ’ın tutuklanmasına bir tepki de Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan'dan geldi. 

Tutuklama kararının Yanardağ'ın hedef gösterilen açıklamaları ile ilgisinin olmadığını kaydeden Okuyan, ''İntikam, şantaj, sindirme girişimi. İşte AKP adaleti!'' dedi.

Okuyan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

''Merdan Yanardağ’ın tutuklanması, bir kez daha “saçma” ve “anlamsız” bir şikayetin ciddi bir hak ihlaline dönüşmesidir. Kuşkusuz bu kararın Yanardağ’ın söyledikleriyle ilgisi yok. İntikam, şantaj, sindirme girişimi. İşte AKP adaleti!''

                                                     /././

Sözleri çarpıtılarak hedef gösterilmişti: Merdan Yanardağ tutuklandı(soL)

Öcalan ile ilgili sözleri nedeniyle hedef gösterilen gazeteci Merdan Yanardağ tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Merdan Yanardağ’ın televizyon programında Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı açıklamaları gerekçe göstererek "suçu ve suçluyu övmek” ve “terör örgütü propagandası yapmak” gerekçeleriyle resen soruşturma başlattı.

Yanardağ, sözlerinin bağlamından koparıldığını anlattığı özel yayın esnasında kanalın ofisine gelen terörle mücadele polisleri tarafından gözaltına alındı. Geceyi Vatan Emniyet Müdürlüğü'nde geçiren Yanardağ, savcılıktaki ifade işleminin ardından tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme, Yanardağ’ın tutuklanmasına karar verdi.

Okuyan: İntikam, şantaj, sindirme girişimi

Yanardağ’ın tutuklanmasına tepki  Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan'dan geldi. 

Tutuklama kararının Yanardağ'ın hedef gösterilen açıklamaları ile ilgisinin olmadığını kaydeden Okuyan, ''Merdan Yanardağ’ın tutuklanması, bir kez daha “saçma” ve “anlamsız” bir şikayetin ciddi bir hak ihlaline dönüşmesidir. Kuşkusuz bu kararın Yanardağ’ın söyledikleriyle ilgisi yok. İntikam, şantaj, sindirme girişimi. İşte AKP adaleti!'' dedi.

Ne olmuştu?

Yanardağ’ın AKP’li Galip Ensarioğlu’nun ‘çözüm süreci’ sözlerini eleştirdiği programdan bir bölüm, yine AKP milletvekili Mehmet Ali Çelebi tarafından sosyal medyada paylaşılmıştı. Yanardağ, Çelebi’nin  paylaşımı sonrası sosyal medyada hedef haline gelmişti. Çelebi’nin yayınladığı videoda Yanardağ'ın cümleleri montajlanmış ve sadece “Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Ailesi ve avukatı ile bile görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi? Abdullah Öcalan; çok kitap okuyan, siyaseti doğru okuyan, doğru gören, çözümleyen son derece zeki bir kişidir” ifadeleri seçilmişti.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de TELE 1 hakkında inceleme başlattıklarını belirtmişti.

Yanardağ, Şahin’e verdiği yanıtta AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’na dikkat çekerek şöyle yanıt demişti: “Ebubekir Bey, kimseyi öven yok. Tam tersine, Apo’yu öven ve yeni bir çözüm sürecinin yolunu döşeyen AKP milletvekili Galip Ensarioğlu’nun çözüm sürecine ilişkin açıklamalarını eleştiren bir program var. Seçim sürecindeki gibi, montaj videolara dayanarak bahane aramayın.”

'AKP’nin övgülerine ilişkin ironik bir eleştiri yaptım'

Yanardağ gözaltına alınmadan önce canlı yayında şunları söylemişti:

''Ben hiçbir terör örgütünü övmedim, hiçbir terör örgütü liderini de övmedim. Böyle bir kastım da niyetim de yok. O programda AKP milletvekili Galip Ensarioğlu’nun yeni bir çözüm süreci başlatma ve kendi iktidar alanları daralmış olan AKP’ye yeni bir alan açma çabası olduğunu dile getirdim. 6 gün önce dört soru 4 yanıt programda benim sorulara verdiğim yanıtlardan biri de Ensarioğlu’nun çıkışıydı.

Gündemdeki bu konu üzerine ben de yorumlarımı ortaya koydum. Esas olarak neyi söyledim; bir AKP’nin yeni bir çözüm süreci başlatmak istediğini, Apo’ya bir af hazırlığı içinde olduğunu fakat Öcalan tecritte olduğu için bizim yürüyen pazarlığı bilmediğimizi, demokratik ülkelerde infaz yasalarında bu tip katı tecritlerin uygulanmadığını belirten bir değerlendirme yaptım. Ve esas olarak AKP’nin yeni dönemde hem bir af hazırlığı hem de Abdullah Öcalan üzerinden Türkiye’de siyaseti düzenleme girişimini eleştirdim. Bir daha altını çiziyorum; ben yurtsever ve sosyalist bir gazeteciyim. Hiçbir terör eylemini savunmayacağım gibi övmem de mümkün değildir. Övme yok, tam tersi AKP’nin övgülerine ilişkin ironik bir eleştiri var, göreceksiniz.''

                                                                     /././

Tutuklanan gazeteci Merdan Yanardağ’dan ilk mesaj: 'Korkmuyoruz, susmayacağız!' (soL)

Yanardağ karar sonrası gönderdiği mesajda 'Korkmuyoruz. Ne olursa olsun, özgür basın susmayacak' dedi.

Gazeteci Merdan Yanardağ tutuklama kararı sonrası ilk açıklamasında ‘Susmayacağız' mesajını verdi.

Oğlu Alp Yanardağ’ın TELE1’de açıkladığı mesaj şöyle: “Seçim döneminde başlayan montaj kumpaslarının devamını yaşıyoruz. Her şey aslında önceden planlanmış, programdan 6 gün sonra; bayram arifesinde montaj video ortaya çıkarılmış ve Nöbetçi Hakimlik tarafından tutuklama kararı verilmiş… Korkmuyoruz. Ne olursa olsun, özgür basın susmayacak. Gerçekleri aynı kararlılıkla yansıtmaya devam edeceğiz.”

'Bu suçu işlemedim reddediyorum'

Kararın ardından Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yapan avukatları da Yanardağ'ın hakkındaki suçlamayı reddederek, ''Bu bir demokrasi ve hukuk mücadelesidir. Durmak yok, biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Bunca senelik meslek hayatımda durduğum yerde ne bir teröristi ne de bir terör örgütünü destekledim. Bu suçu işlemedim, reddediyorum'' dediğini aktardı.

                                                                /././

Hüseyin Aygün: Yanardağ’ı CHP’li dönek bir milletvekiliyle, İYİP sözcüsü içeri aldırdı (soL)

Hüseyin Aygün, gazeteci Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasında AKP'li Mehmet Ali Çelebi ve İYİP Sözcüsü Kürşad Zorlu'nun rolüne dikkat çekti.

Abdullah Öcalan ile ilgili sözleri çarpıtılarak hedef gösterilen gazeteci Merdan Yanardağ tutuklandı.

Yanardağ’ın tutuklanmasına tepki gösterenlerden biri de CHP eski milletvekili Hüseyin Aygün oldu.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklanma sürecini hatırlatan Aygün, Yanardağ'ın hedef gösterilmesinde AKP'li Mehmet Ali Çelebi ve İYİP Sözcüsü Kürşad Zorlu'nun açıklamalarına dikkat çekti.

Aygün, sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

''Tıpkı Demirtaş’ı, İmralı ve Kandil’in tutuklatması gibi.. Merdan Yanardağ’ı da CHP’li dönek bir milletvekiliyle, İyi Parti sözcüsü içeri aldırdı. Bu ülkede iktidar, A’dan Z’ye, tepeden tırnağa değişecektir. Bu zor işe, muhalefetin tümden değişmesiyle başlanacaktır..”

                                                              /././

Merdan Yanardağ: Cımbızlanarak yapılan montaj ve video üzerinden linç kampanyası yapıldı (soL)

'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Merdan Yanardağ, hâkimlikteki ifadesinde, 'Cımbızlanarak yapılan montaj ve video üzerinden linç kampanyası yapıldı' dedi.

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadesinde “2-3 dakikalık bir bölüm kesilmiş ve sanki ben durduğum yerde Öcalan’la ilgili bir program yapıp onun tecritinin kaldırılması ve serbest bırakılmasına yönelik bir program yapmışım gibi bir kampanya yapıldı" dedi.

“Terör örgütünü övme” suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan Yanardağ, dün yayın esnasında kanalın ofisine gelen polis memurları tarafından yayın sonrasında gözaltına alınmıştı. Savcılıktaki ifade işleminin ardından bugün tutuklama istemiyle İstanbul 7’nci Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edilmişti. İstanbul 7’nci Sulh Ceza Hâkimliği’nde Hakim Ramazan Çiçek’e ifade veren Yanardağ, "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı. 

Hakim Çiçek, Yanardağ’ın "üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin olduğunu" öne sürdü. Delillerin henüz tam olarak toplanmadığını savunan Çiçek, Yanardağ’ın kaçma ve saklanma şüphesini uyandıran somut olguların bulunduğunu, bu nedenle adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını iddia etti.

Diken'den Canan Coşkun'un haberine göre; Yanardağ, hâkimlikteki ifadesinde şunları söyledi:

'AKP Milletvekili Ensarioğlu’nun yaptığı konuşmasını değerlendirdim'

“Anayasa’nın teminat altına aldığı basın ve ifade özgürlüğü kapsamında beyanlarda bulundum. Programdan önce AKP milletvekili Galip Ensarioğlu’nun yaptığı konuşmasını değerlendirdim ve yorumladım. Bu demeçte ileri sürdüğü görüşleri eleştiren bir pozisyondayım. Sanki o görüşleri eleştirmiş değil de destekleyip ileri taşımış kişi olarak buraya getirildim.

Sosyal medyada trollerin siyasal sebepler nedeniyle toplumu kin ve düşmanlığa sevk edecek bir kampanya yürütüldü. Benim bir terör örgütünü ve liderini övdüğüm öne sürüldü. Hükümetin bir af hazırlığında olduğunu belirten bir konuşma nedeniyle bunun bir önceki gibi hüsranla sonuçlanabileceğini açıkladım. İroni yaptığımın esas göstergesi olarak programda güldüm. 

Tecrit kavramı da milletvekilinin konuşmasında geçmektedir. Kandil’de Selahattin Demirtaş nedeniyle tecrit uygulanıyor. Hukuken tecrit konuşmasının suç olmadığını düşünüyorum, ama suç olduğu varsayılsa dahi çözüm süreci başlatılacaksa dahi bunun nasıl olacağın kapsamını herkesin bilmesi gerektiğini belirttim ve ‘Abdullah Öcalan siyasetçiler tarafından bir siyaset yöntemi olarak kullanılıyor’ dedim. ‘Madem öyle kaldırın tecriti, biz de ne dediğini öğrenelim. Avukatları ve ailesiyle görüşsün, biz de öğrenelim’ dedim. Bunu kaldırmayıp bunun yerine kendileri konuşmaktadır. 

'2-3 dakikalık bir bölüm kesilmiş'

Daha sonra ayın 26’sına kadar bir şey olmadı. Program ayın 20’sindeydi. Her akşam saat 20:00’den itibaren bu programı yaparım ve programda beş konu üzerinde dururum. Oradan 2-3 dakikalık bir bölüm kesilmiş ve sanki ben durduğum yerde Öcalan’la ilgili bir program yapıp onun tecritinin kaldırılması ve serbest bırakılmasına yönelik bir program yapmışım gibi bir kampanya yapıldı. Seçim öncesinde de ‘Af çıkarılacak ve Abdullah Öcalan serbest bırakılacak’ şeklinde muhalefet suçlandı. 

Milletvekili konuşmasında esas olarak Selahattin Demirtaş’ı ve Kandil’i suçlamıştır. ‘O halde niye bunu suçladınız’ diye durumu sorguladım, kamuoyuna bilgi verdim. ‘Suçu ve suçluyu övme’ veya ‘terör örgütünü övme’ niyetim yoktur. Felsefi inançlarım dünya görüşüm nedeniyle terör eylemlerini, eylemleri gerçekleştiren örgütleri övmem mümkün değildir. Programdaki her şeyi ben söyledim, reddetmiyorum. Sadece milletvekilinin sözleri nedeniyle ironi yaptım.

‘Yakında sayın Öcalan da demeye başlarlar’ denen bölümde ‘Abdullah Öcalan da yıllardır çok okuyor, filozof olmuştur’ şeklindeki deyimler de iktidara yakın medyanın daha öne kullandığı kavramlardır. Bir tanesini Hilal Kaplan kullanmıştı. Yakın bir gelecekte tüm bunları kullanacaklarını öngörmekteyim. Benimki sadece gazetecilik faaliyetidir. 

'Linç kampanyası yapıldı'

Benim Duran Kalkan ile bağlantım yok, böyle bir konuşma yapıp yapmadığından haberim yok. PKK yürütme kurulu üyesi olduğunu sorgum sırasında öğrendim. Kendisinin görev tanımını bilmiyordum. Gazeteci olarak takip edilip haber yapılabilir. Bu konuşmadan haberim olmadan tecrit konusunda paralel bir şey söylediğim iddia edilmektedir ve bu iddia art niyetlidir. Basın ve ifade hürriyetine, insanların düşüncelerini ifade etmelerine esas olarak soruşturma dosyasına doğru olmayan bir tutumdur. 

Anayasal ve mesleki haklarımı kullanarak kamuoyunu bilgilendirme ve aydınlatma görevini yerine getirmeye çalıştım. Suç işlediğimi düşünmüyorum. İşim ve sabit adresim vardır. Konumum bellidir. Karartılabilecek bir delil yoktur. Yayın bandı ortadadır. Değiştirilecek bir delil de yoktur. Bir televizyon kanalının genel yayın yönetmeniyim. Ayın 20’si ve 26’sı arasında toplumda infial olmadı. Reytinglere bakılırsa yaygın izlenen program olduğu anlaşılmaktadır. Cımbızlanarak yapılan montaj ve video üzerinden 25’ini 26’sına bağlayan gece bir linç kampanyası yapıldı. Güdümlü bir operasyon olduğu anlaşılmaktadır. Kaçma şüphesi söz konusu olamaz, serbest bırakılmayı talep ediyorum.”

(derleyen:mstfkrc)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder