20 Ağustos 2023 Pazar

KISA KISA GÜNDEM - 20 AĞUSTOS 2023 -

 


Hasta yakınlarının demir sopayla saldırdığı doktor ağır yaralandı(Evrensel)

Antep'te, hasta yakınlarının saldırdığı acilde görevli doktor Esadullah Beğoğlu, kafasına demirle vurulması sonucu ağır yaralandı. doktor Beğoğlu'nun hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.(https://www.evrensel.net/haber/497355)

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Limak’la işbirliğini sonlandırdı (Evrensel)

İkizköy Çevre Komitesi'nin  yazdığı mektubun ardından Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Limak Vakfı ile olan ortaklığını sonlandırdığını açıkladı.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Limak Holding'e bağlı Limak Vakfı ile olan ortaklığını sonlandırdığını açıkladı. UNDP, yaptığı yazılı açıklamada "İnceleme sonuçları, UNDP’ye Limak Vakfı ile ortaklığını sona erdirme dışında başka bir seçenek bırakmamıştır" ifadelerine yer verdi.

ORTAKLIĞI SONA ERDİRME KARARI

UNDP'nin açıklamasında, Limak Vakfı'nın Limak Holding'in bir kolu olduğu hatırlatılırken şu ana kadar Limak Vakfı'ndan herhangi bir proje için finansman desteği alınmadığı aktarıldı. UNDP'nin değişen koşullara göre incelemeler yaptığı vurgulanırken Limak Vakfı ile bulunan ortaklığın durumu için şöyle denildi: "Son aylarda sivil toplum aktivistleri tarafından dile getirilen endişeler, UNDP’yi Limak Grubu için özenli inceleme sürecini yenilemeye teşvik etmiştir. İnceleme sonuçları, UNDP’ye Limak Vakfı ile ortaklığını sona erdirme dışında başka bir seçenek bırakmamıştır. Ayrıntılar, UNDP’nin önümüzdeki günlerde ortakları ile yapacağı görüşmelerde kararlaştırılacaktır."

İKİZKÖY ÇEVRE KOMİTESİ MEKTUP YAZMIŞTI

Muğla İkizköy’deki kömür maden sahasının genişletilmesi çalışmalarına karşı köylüler ve aktivistlerin başlattığı doğa nöbeti devam ederken İkizköy Çevre Komitesi, Limak Holding’in UNDP ile yürüttüğü kız çocuklarına yönelik kurumsal sosyal sorumluluk projesini gündeme getirerek, Birleşmiş Milletler’e mektup yazmıştı. Mektupta, işbirliğinin devam etmemesi için çağrı yapılmıştı.

 Öte yandan Akbelen’de ağaç kıyımına yol açan Limak Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Şubesi’nin üyesi olduğu da ortaya çıkmıştı. Kısa süre sonra Vakıf, Özdemir’in "profesyonel faaliyetlerinin vakfın ilkeleri ile uyuşmadığı" gerekçesiyle Özdemir’in mütevelli heyeti üyeliğinden resmi olarak ayrılma işlemlerinin başlatıldığı duyurmuştu. 

Üniversite oda vermeyince, masasını bahçeye kurdu(Damla KIRMIZITAŞ-Evrensel)

KHK ile ihraç edilen Doç. Dr. Mustafa Kemal Coşkun mahkeme kararıyla işe iade edildi. Coşkun, üniversite yönetiminin kendisine oda vermemesi üzerine masasını fakülte bahçesine kurdu.(https://www.evrensel.net/haber/497329)

AKP'li belediye tarihi köprüyü yıkıyor (Aycan Karadağ-Birgün)

AKP’li Zonguldak Belediyesi, kentin tarihi Fevkani Köprüsü’nü yıkma kararı aldı. Halk karara tepkili. 

AKP’li Zonguldak Belediyesi, kentin 67 yıllık tarihi Fevkani Köprüsü’nü yıkma kararı aldı. 550 metrelik köprünün yıkımı 28 Ağustos tarihinde başlanacak. 5 ayağı bulunan köprünün yıkılmasıyla kentin trafiği olumsuz etkileyecek. Aynı zamanda bölgede çok sayıda dükkân bulunuyor. Dükkânı işleten esnaflar ise 27 Ağustos tarihinde dükkânlardan çıkarılacak. Kentte ise köprünün yıkılmaması için mücadele sürüyor. Odalar, siyasi partiler ve yaşam savunucuları karara tepkili. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Birhan Şahin, “Mevcut köprü konstrüksiyonunun günümüz şartlarına göre risk taşıyor, gerekli bakım ve iyileştirmenin yapılması veya köprünün yenilenmesi gerekir. Bu hali risk barındırıyor. Ama yıkımı da doğru değil. Bu anlamda köprünün altında mevcut dükkânlardan geçimini sağlayan çalışanların ve iş yapan esnafın da mağdur edilmeyecekleri bir çözüm yolunun bulunmasını önermekteyiz” ifadelerini kullandı.(BAKIM YAPILIRSA ÖMRÜ 40 YIL UZAR) CHP Zonguldak Milletvekilli Deniz Yavuzyılmaz, köprü için hazırlanan raporlara dikkat çekti. Yavuzyılmaz şunları dile getirdi: “Fevkani Köprüsü'ne bakım onarım yapıldıktan sonra periyodik olarak bu bakım onarımların, köprünün ömrünü net olarak 30-40 yıl uzattığı belirlenmiştir. Dolayısıyla burada yapılan açıklamalar, sipariş üzerine hazırlatılan raporlar sağlam, sağlıklı olan ve depreme karşı bir problemi olmayan bir köprünün yıkılmasına neden olacak. Aynı zamanda da köprü altında uzun yıllardır hizmet veren, köprü altı esnafının da sokağa atılmasına neden olacak.” Bölgede esnaflık yapan Tahsin Alay da, “60 yıldır burada esnaflık yapıyorum. Babadan bu işi yapıyoruz. Şimdi bize ‘çıkacaksınız’ diyorlar. Ama bize yer göstermiyorlar.  Biz bu saatten sonra nereye gideceğiz… Belediye bizi mağdur ediyor. Belediye bizi umursamıyor. 4 aydır Belediye Başkanı ile görüşmek istiyoruz ama görüşemiyoruz.  Bu tutumu kabul etmiyoruz. Dükkânlarımızı boşaltmak istemiyoruz” dedi. SOL Parti Zonguldak İl Başkanı İsmail Yıldız ise, “Köprünün yıkım kararı; Zonguldak halkının, bu konuda uzman örgütlerin, bilim insanlarının, köprü esnafının görüşleri alınmadan ben yaptım oldu anlayışı ile yapılmaktadır. AKP’li Belediye Başkanı Selim Alan her konuda olduğu gibi kibirli bir tarzla ve de devlet otoritesini arkasına alarak yapmaktadır. Alan unutmamalıdır ki; onu Zonguldak halkı seçmiştir. Seçimlere de sayılı aylar kalmıştır. Giderayak şehri içinden çıkılmaz kaosa sürüklemektedir. Köprünün durumu on yıllardır tartışılmaktadır. Her yapının bir ömrü olduğu gibi köprünün de bir ömrü vardır. Betonarme binalara göre bu tür çelik konstrüksiyon yapıların ömrü daha uzundur. Bakım onarımı da daha kolaydır. Bakım onarımları yapılınca bu tür yapıların ömrünün daha uzun olacağı ilgili odalar ve bilim insanlarınca söylenmektedir” diye konuştu. (KENTİN TARİHİNE TANIKLIK ETTİ) 1956 yılında Alman firması MAİG tarafından inşası tamamlanan Fevkani Köprüsü iki yakayı birleştirerek kesintisiz karayolu ve demiryolu ulaşımını sağladı. Beş ayrı kolu, beş ayrı yöne araç ve yaya yolu veren altından demiryolu geçen, altından ve üstünden karayolu geçen bu köprü aynı zamanda bir köprü ticaret merkezi oldu. Kısa sürede kentin cazibe merkezi haline gelen köprüde; filmler çekildi, birçok meslek örgütü, sendika ve siyasi partinin tarihsel yürüyüşlerine ve toplantılar gerçekleştirdi.

Kaçak hafriyat kırma tesisi zeytinliklerin ortasında çalışıyor (Ramis SAĞLAM-Evrensel)

İzmir Uzundere’deki zeytinlik alanda Nermanoğlu Hafriyat AŞ’nin kaçak hafriyat kırma tesisi çalışmaya devam ediyor. Yöre halkı Büyük Şehir Belediyesine seslendi: "Kaçak işletmelere sessiz mi kalacaksınız?" (https://www.evrensel.net/haber/497338)


310 vekil 149’ar bin lirayı afiyetle yedi (ZEKERİYA ALBAYRAK-Sözcü)

Seçimden önce 3 aylık maaşı peşin alan ancak tekrar vekil olamayan 314 kişiden sadece 4’ü, “Hak etmedik” deyip 2 aylık maaşı geri verdi.
                             
Gültekin Uysal-Mustafa Destici-Kamil Erozan-Adil Çelik
Meclis'in 27'nci döneminde görev yapan 314 milletvekili, 14 Mayıs seçimlerinde ya aday gösterilmedi ya da seçilemedi. Vekillikleri sona eren 314 isme Nisan-Mayıs-Haziran ayları için toplam 70 milyon TL ödendi. Bunun 46 milyon 786 bin lirası hak edilmeyen 2 aylık maaşı kapsıyor. Mayıs ayının yarısı ve Haziran aylarında vekil olmadıkları halde fazladan ücret alan 314 vekilden sadece 4'ü “Biz bu parayı hak etmedik” diyerek parayı iade etti.Üç aylık maaş olarak 223 bin 500'er lira maaş alan 310 milletvekilinden ise ses çıkmadı. Vekillik yapmadan aldıkları 149 bin lirayı kabul ettiler. İki aylık maaşı iade eden Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal “İki aya yakın fazladan ücret ödendi. Hak etmediğim bir parayı alamazdım, iade ettim” dedi. Uysal'ın yanı sıra BBP lideri Mustafa Destici, İYİ Parti eski Bursa milletvekilive  Kamil Erozan AKP eski Balıkesir milletvekili Adil Çelik de iki aylık maaşlarını TBMM muhasebesine iade etti.

PTT’de hakkını arayanlara sürgün(Birgün)

Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu üyeleri Zeynep Karabağ’ın sürgün edildiğini duyurdu. PTT Genel Müdürlüğü’nün politikaları eleştirilen açıklamada, “Hakkını arayan kamu emekçilerine tahammülü olmayan idareciler görevden alınmalıdır” denildi.

Açıklamada, Haber Sen Disiplin Kurulu Üyesi Zeynep Karabağ’ın sürgün edilmesi şöyle anlatıldı: “Zeynep Karabağ Ayvalık PTT Merkez Müdürlüğünde Başmüdür Suat Öztürk ile görüşüyor. Öztürk, gönderi adetlerinin az olduğunu cihetinin büyütülmesini söylüyor. Arkadaşımız cihetti büyütün sorun yok dediğinde, Başmüdür tehdit amaçlı ‘başka merkezlerde açık var tayinini çıkarın bunun’ diye yanındakilere talimat veriyor. Arkadaşımız da hukuki haklarını arayacağını ifade ediyor. Bu söylem üzerine Başmüdür ‘toplantıya katılamazsın çık dışarı’ diyerek Karabağ odadan kovuyor. Olaydan iki gün sonra Karabağ’ın Ayvalık Altınova’ya geçici görevi çıkarılıyor, soruşturma açılıyor, en üst cezalardan biri olan 1/30 oranında ceza veriliyor. Yetmiyor Balıkesir Susurluk’a tayini çıkarılıyor.”“Haklarını arayan kamu emekçilerine tahammülü olmayan idareciler derhal görevden alınmalıdır” çağrısı yapılan açıklamada, sıcak havalardaki çalışma sistemine de dikkat çekildi. Emekçilerin hakları ve sendikal haklarımız için, meşru ve fiili mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.Sendika tarafından yapılan açıklamada talepler sıralandı:

•7201 sayılı Tebligat Yasasının gereği yerine getirilsin, hukuk kuralarına riayet edilsin.

•2018 yılından itibaren durdurulan personel alımı bir an önce yapılsın.

•Sayı dayatması yolu ile mobbing ve baskı kurulmasın.

İşkence merkezi! (İsmail Arı-Birgün)



Engellilerin istismara maruz bırakıldığı bakım merkezinin âdeta işkence merkezine dönüştüğü ortaya çıktı. Merkezden kaçan T.Y., kamerasız alanda engellilerin darbedildiğini, jandarmanın işlem yapmadığını anlattı. (https://www.birgun.net/haber/iskence-merkezi-462156)

Pedofiliyi savunan ve karma eğitimi hedef alan imam Mehmet Şükrü Dörtbudak'a kınama ve para cezası verildi! (Mehmet Oflaz-Cumhuriyet)

Diyanet İşleri Başkanlığı, pedofiliyi savunan ve karma eğitimi hedef alan Şanlıurfa Mevlana Halid Camisi İmamı Mehmet Şükrü Dörtbudak’a kınama ve 500 TL maaştan kesme cezası uyguladı. Cumhuriyet’e konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden avukat Hediye Gökçe Baykal, “Dörtbudak’a verilen kınama ve para cezası bir yaptırım değil ödül niteliğindedir” dedi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/pedofiliyi-savunan-ve-karma-egitimi-hedef-alan-imam-mehmet-sukru-dortbudaka-kinama-ve-para-cezasi-verildi-2110466)

Kamu, en büyük kiracı (Mustafa BİLDİRCİN-Birgün)
İktidar, devleti en büyük kiracı durumuna düşürdü. Bu yılın yalnızca ocak-temmuz döneminde bile hizmet binaları için 465,7 milyon TL’lik kira ödendi.
AKP iktidarında kamunun elindeki çok sayıda taşınmaz, adeta yok pahasına satıldı. Et ve Süt Kurumu ile DSİ, TCDD, EPDK ve TEAİŞ gibi kurumların da aralarında olduğu çok sayıda kamu kurumu, kiracı durumuna düşürüldü. Devletin kasasından hemen her yıl yüz milyonlarca liralık kira ödemesi çıktı. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin Ocak-Temmuz 2023 döneminde hizmet binası için ödediği toplam kira, 450 milyon TL’yi aştı.Mülkiyeti kendilerine ait binalarda hizmet veren çok sayıda kamu kurumu, AKP döneminde gerçekleştirilen özelleştirme ve satışların ardından kamu hizmetini, ancak kira ödeyerek yerleştiği binalarda sürdürülebilir hale geldi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin kira ödemelerine yönelik verileri de “Devlet kiracı oldu” eleştirilerinin haklılığını gözler önüne serdi. (HER AY MİLYONLARCA LİRA) Bakanlığın verilerine göre, kamunun hizmet binası kiralama gideri 2023 yılının Ocak-Temmuz döneminde 465 milyon 768 bin TL olarak gerçekleşti. Ocak-Temmuz 2023 döneminde kamu, 83 milyon 736 bin TL ile en yüksek kira ödemesini mayıs ayında yaptı. 
Kamunun hizmet binası kiralama giderleri, bazı aylara göre şöyle sıralandı:

•Ocak: 40 milyon 136 bin TL, •Mart: 51 milyon 536 bin TL, •Mayıs: 83 milyon 736 bin TL, •Temmuz: 82 milyon 149 bin TL

AKP döneminde Devletin kiracı konumuna düşürüldüğünü tartışmalarına ayna tutan yıllara göre kira ödeme tutarları ise şöyle kaydedildi: •2013: 317,7 milyon TL,   •2015: 481, 5 milyon TL, •2017: 626,6 milyon TL, •2019: 1,1 milyar TL, •2021: 1 milyar TL, •2022: 1,8 milyar TL

(DEV KURUMLAR KİRADA) AKP döneminde kiracı haline getirilen bazı kurumlar ve kira ödemeleri kayıtlara şöyle geçti: •Hali hazırda kendi binasına taşınan Et ve Süt Kurumu’nun Ocak-Nisan 2023 döneminde Limak’a 2,8 milyon TL kira ödedi.  •Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı kuruluşların kira için on milyonlarca lira harcadığı belirlendi. 2018-2022 döneminde MTA’nın 653 bin TL, TEAİŞ’ın 807 bin TL, EPDK’nin ise 10,1 milyon TL kira ödemesi yaptığı bildirildi. •TCDD’nin Cengiz-Kolin-Limak’ın işlettiği Ankara YHT Garı’na kiracı olduğu belirtildi.  CHP’li Emir, idarenin her bir ofis için 50 bin TL kira anlaşması yaptığını iddia etti, “100 yıllık kurumu kiracı yaptılar” dedi.

Merkez Bankası'ndan TL mevduata teşvik, KKM payına sınırlama (Birgün)

Merkez Bankası, TL mevduata teşvik, KKM payında sınırlamaya gitti. Buna göre, sadeleşme süreci kapsamında, yabancı para mevduattan KKM'ye dönüşüm hedefi uygulamasına ve TL payına göre ilave/indirimli menkul kıymet tesis uygulamasına son verildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk lirası (TL) mevduatları artıracak, Kur Korumalı Mevduat'ı (KKM) azaltacak düzenlemeye gitti. TCMB'nin Menkul Kıymet Tesisi Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği, Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği, Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği ve Altın Hesaplarından Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı. (İLAVE MENKUL TESİS UYGULAMASINA SON) Buna göre, sadeleşme süreci kapsamında yabancı para mevduattan KKM'ye dönüşüm hedefi uygulamasına ve TL payına göre ilave/indirimli menkul kıymet tesis uygulamasına son verildi. Yapılan düzenlemelerle TL mevduatlar artarken, kur korumalı hesaplardan TL mevduata geçiş sağlanarak KKM'nin azaltılması gözetiliyor. Böylece TL vadeli mevduat hesapları desteklenerek makro finansal istikrarın güçlendirilmesine katkı sağlanması amaçlanıyor. Bu kapsamda, Merkez Bankası'nca kur koruma desteği sağlanan hesaplardan TL hesaplara geçiş ve belli oranda kur korumalı hesapların yenilenmesinin hedeflenmesine, kur koruması bulunmayan TL payı seviyesinde artış hedefine geçildi.

Kayyum şimdi de ‘yuva’ya el attı! (Umut SERDAROĞLU-Birgün)

Kayyum yönetimi Okul Öncesi Eğitim Birimi’nin içini boşaltmaya çalışıyor. (Fotoğraf: Uygulama Dersi Öğrencisi Objektifinden)

Boğaziçi’nde kayyum yönetimi bu sefer de Okul Öncesi Eğitim Birimi’nde tepki çeken değişikliklere gitti. Öğretmenleri işten atan kayyum, programı da değiştirdi.(https://www.birgun.net/haber/kayyum-simdi-de-yuvaya-el-atti-462166)

İthal ilaçta kriz: Astım, şeker, kalp ilaçları yok...(Merve Kılıç-Cumhuriyet)

Dövizdeki yükseliş hastaların sağlığını tehdit ediyor. İlaç kuruna yapılan üçüncü zam da yokluğu bitirmedi. Organ naklinde yaşamsal öneme sahip bir ilacın artık Türkiye’ye getirilmeyeceği ileri sürüldü. Astım, şeker ve kalp hastaları sorun yaşarken yeni geliştirilen ilaçlar ise ithal edilemiyor.(https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik/ithal-ilacta-kriz-astim-seker-kalp-ilaclari-yok-2110480)

'Hasta garantisi' iddiası: Hastane var, hizmet yok! (Merve Kılıç-Cumhuriyet)

100 yataklı Beştepe Hastanesi’nde hasta yatışı, ameliyat yapılmıyor. SES Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya, “hasta garantili” şehir hastanelerine yönlendirme yapmak için hizmet verilmediğini savundu.(https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik/hasta-garantisi-iddiasi-hastane-var-hizmet-yok-2110481)

ODTÜ kapıyı gösterdiği depremzedelerden günlük 470 lira istedi (soL-Özel)
ODTÜ'de yerleştirildikleri misafirhaneden çıkmaları istenen depremzedeler ne itiraz edebilecekleri bir muhatap ne de barınacakları bir yer bulabiliyor.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin ardından “kenti yeniden inşa etmek için bir yıl müsaade” istemişti. Bu sözün üzerinden altı aydan fazla geçti. Deprem bölgesindeki hijyen problemleri, barınma sorunlarıysa çözüme kavuşmaktan hâlâ çok uzak. Ülkenin pek çok şehrindeki öğrenci yurtları ve misafirhanelerde kalan depremzede yurttaşlarsa kendilerine herhangi bir alternatif sunulmadan kapı dışarı edilmeye çalışılıyor. ODTÜ Aysel Sabuncu Yaşam Merkezi de bunlardan biri. Kampüsün diğer yerleşim alanlarında uzak bir noktasında bulunan misafirhane, şahsi araç veya ticari taksi dışında ulaşımın neredeyse mümkün olmadığı bir yer. Deprem sonrasında, bölgeden gelenlere kapılarını ilk açan tesislerden biri de bu misafirhane olmuştu. Depremzedelerin tahliye edileceğine dair alınan duyum üzerine, ODTÜ’den bir grup öğrenci misafirhaneyi ziyaret etti.(Resmi belge yok, Whatsapp’tan mesaj var) Afetzedelere, misafirhaneyi en geç 20 Ağustos gününe dek tahliye etmeleri gerektiğini bildiren talimat, Whatsapp grubunda yetkili personel tarafından paylaşılan bir mesajdan ibaret. Yurttaşlar karşılarında muhatap bulamamaktan, kendilerine resmi bir belge gösterilmemesinden yakınıyor.  Misafirhane müdürü, kararın üst amirinden geldiğini söylemekle yetinip herhangi bir resmi belge göstermiyor. Soru soranlara Ankara Valiliği’yle iletişime geçmelerini söylüyor. Valilik de, bu kararın kendisiyle değil, ODTÜ Rektörlüğüyle ilgili olduğunu iddia ederek soruları yanıtsız bırakıyor.  Depremzedeler ne resmi bir belge ne de konuşulabilecek bir yetkili, bir muhatap bulabiliyor.(Herkese eşit muamele: Kapı dışarı!) Yurttaşlardan biri, kendilerine uygulanan muameleyi şöyle anlatıyor: “Yetkililerle görüşüyoruz, söyledikleri ‘herkese eşit davranıldığı’. Eşit olduğu doğru ama bu adil değil ki! ‘Suistimal edenler var’ deyip, fırsattan istifade, hepimizi kapı dışarı etmeye çalışıyorlar.”  Misafirhaneden çıkarıldıklarında gidecek başka yerlerinin olmadığını söyleyen bir yurttaş, kira yardımı veya konteyner desteği almadığını, özellikle son aylarda artan ev kiralarının da etkisiyle ekonomik durumunun kiraya çıkmak için yeterli gelmediğini söylüyor.(Alternatif yok değil, günlüğü 470 lira) Misafirhane müdürlüğü, yine Whatsapp üzerinden gönderdiği bir mesajla, burada konaklayan yurttaşlara “21 Ağustos günü ve sonrasında kalmak isteyenlerin günlük kişi başı ödeme yapması gerektiğini” bildiriyor. Meselenin pek çok yanında olduğu gibi, bu noktada da resmi bir açıklama yapılmış veya belge sunulmuş değil. Afetzedelere gönderilen mesajdaysa, misafirhanede kalmaya devam edebilmeleri için, “memurlar için yaklaşık 400, memur olmayanlar için 470 lira günlük kişi başı ödeme yapılması” şartı koşuluyor.('Kendi vatanımızda vatansız kaldık') Bir afetzede, burada bulunan pek çok yurttaş gibi kendisinin de sağlık problemleriyle uğraştığını söylüyor. Bir diğeri annesinin kanser hastalığıyla ilgilendiğini, ona refakat ettiğini. Bir başkasıysa akrabası olan küçük bir çocuğun bacağının enkaz altında kaldığı için hasar gördüğünü, geçtiğimiz hafta on sekizinci ameliyatına girdiğini anlatıyor. Yurttaşlardan birinin söylediği söz, devlet nezdinde uğradıkları muameleyi açıkça özetler nitelikte: “Kendi vatanımızda vatansız kaldık.” 

(derleyen: mstfkrc)


 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder