Güzel atlar ülkesinde kıyım (Barış Can SARIKAŞ-Birgün)
Kapadokya’yı betona boğacak planlar devrede. Yapılan yollar ise binlerce yıllık doğal oluşumları ve tarihi yapıları yok ediyor. Ölümcül planın durdurulması için çağrılar yapılıyor.
Büyük kentleri adeta bir beton çöplüğüne döndüren iktidarın ‘gelişim’ anlayışı şimdi de milyonlarca yıllık geçmişe sahip Kapadokya’yı yok ediyor. Göreme-Ortahisar arasındaki yol nedeniyle tahribat giderek büyüyor. Çok sayıda peri bacası, manastır ve şapelde derin çatlaklar oluştu. Uzmanlar, dernekler, odalar acilen harekete geçilmesi için peş peşe çağrı yapıyor.
Kapadokya Koruma Grubu’ndan Mükremin Tokmak, Kapadokya’yı yok etme planlarının hızla devreye alındığını söyledi. Tokmak vandallığın bir an önce sonlandırılması gerektiğini belirterek şunları söyledi; Bölgenin doğası ve tarihi bir yana bırakılarak sadece ticari amaçla hareket ediliyor. Koruma ve kullanma dengesinin alan başkanlıkları tarafından oluşturulacağı söylenmişti. ŞU an sadece kullanım boyutu ele alınıyor. Biliyorsunuz bin yıllık manastırın içinden resmen otoban yol geçirdiler. Manastırın bir bölümünün duvarları inceltildi. Keşfedilen üç kilise de risk altında. Mağara yapıların içinde de ciddi çatlaklar var.”
Tokmak, yol yapımı sırasında ağır tonajlı kamyonların zarar verdiğini anımsatarak şöyle konuştu: Bölgede 2-3 gün süren yağmurda deformasyon arttı. Önümüzdeki yıllarda daha fazla sel bekleniyor. Buna karşı önlem alınmıyor. Uçhisar üst ölçek planı geçen hafta askıdan indi. Bu plan bölgenin dokusunu ve doğasını değiştirecek. Uçhisar gibi 4 kasaba daha yapılması planlanıyor. Burayı da Betona gömecekler. Tarım arazilerinin tamamına konut ve ticari alan planlanıyor” dedi.
Peri Bacaları’nda çatlaklar oluştu.INSTAGRAM FOTOĞRAFI İÇİN GELİYORLAR
Kapadokya’yı adeta bir sirk alanına dönüştürüldüğünü savunan Mükremin Tokmak, “Buraya gelen turist balona biniyor. Instagram fotosunu çekmek için özel fotoğrafçılarla geliyor, dünya mirasını fon olarak kullanıp sonra çekip gidiyor. Tarihiyle zenginliğiyle ilgilenmiyor. Oysa burası UNESCO korumasına alınmış bir bölge. Bu yıkım bir an önce durdurmalı. Yoksa Kapadokya biter” dedi.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Karakuş Candan da konuya ilişktin bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada Göreme-Ortahisar arasındaki yol nedeniyle tahribatın büyüdüğü belirtilerek şöyle denildi: "Telafisi mümkün olmayan zararlar veriliyor. Yolun kullanımı acilen durdurulmalı. 1/25.000 ölçekli plan değişikliğini de yargıya taşıyoruz. Ortahisar-Nevşehir karayolu kenarına yapılan otel inşaatı neredeyse bitmiş durumda. Zipline eğlence parkı inşaatı da bitmeye yakın görünüyor. Son olarak da Avanos'a getirilen Sky dinner faciası var. Kapadokya’nın geleceği için Göreme Açık Hava Müzesi için bütüncül çevre düzeni ve yönetim planının hazırlanması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.”
/././
Japon bilim insanından Kapadokya uyarısı (Birgün)
Japonya Tsukuba Üniversitesi Araştırma Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Kaori Takahash, Kapadokya'da yaptıkları çalışmalar neticesinde bölgede insan kaynaklı tahribatın oldukça yüksek olduğu uyarısında bulundu.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ), Kültür ve Turizm Bakanlığı, İtalya'dan Tuscia Üniversitesi, Japonya'dan Tsukuba ve Kanawaza Üniversiteleri iş birliğinde 'Kapadokya Bölgesi Duvar Resimlerinin Korunması ve Araştırılmasına Dair Yapılan Çalışmalar' konulu uluslararası konferans düzenlendi.
Konferansta konuşan Japonya Tsukuba Üniversitesi Araştırma Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Kaori Takahash, Kapadokya için uyarılarda bulundu.
Takahash, "Ortahisar Kızılçukur'da bulunan üzümlü kilisesinin içerisine ve çevresine çeşitli cihazlar yerleştirdik. Bir yıl boyunca kilisenin bulunduğu tüf kayanın değişimlerini inceledik. Ayrıca vadi içinde iki adet kayaç yapı belirledik. Belirlediğimiz küçük kayaçların birisine laboratuvarda geliştirdiğimiz özel bir koruyucu malzeme uyguladık. İki kayaçları da bir yıl boyunca gözlemledik. Her iki kayaçlar da eşit hava ve doğal şartlarda bulundu. Bu tüf kayaçların jeolojik ve jeomorfolojik sorunlarını, boyama teknolojilerini ve insan kaynaklı sorunlarını içeren bir durum haritası oluşturduk. Bu yaptığımız çalışma sonucunda Kapadokya'da insan kaynaklı tahribatın oldukça yüksek oranda olduğunun farkına vardık. Ayrıca duvar resimlerinin içeriği, pigmentlerindeki değişimi ve uygulandığı sıva tekniklerini inceledik. Aldığımız organik numuneler sayesinde yapılan resimlerin kayalara nasıl yapıştırıldığını tespit ettik" dedi.
POGLİANİ: "ORTAK ÇALIŞMALAR YAPMALIYIZ"
Konferansta konuşan İtalya Tuscia Üniversitesi Kültürel Miras Alanı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Paola Pogliani ise, şunları kaydetti: "Bugün burada ilkini yaptığımız konferansın her yıl düzenli olarak yapılması gerekiyor. Kapadokya'da bulunan duvar resimlerinin korunması konusunda ortak çalışmalar yapmalıyız. 4. yüzyıl ile 13. yüzyıl arasında bölgede yapılmış çok sayıda duvar resimlerinin olduğunu biliyoruz. Ortaçağ resimlerinin incelenmesi ve korunması için çalışmalar yapmalıyız. Kapadokya 1985 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış olsa da, bölgede yaşayan insanların ve bölgeye gelen turistlerin de bu konuda bilgilendirilmesi ve yapılan çalışmaların onlarla da paylaşılması gerekiyor. Kayadan oyma kiliselerin duvarda bulunan ve günümüze kadar ulaşan resimlere paha biçilemez. Bu nedenle ekiplerimiz çeşitli uzmanlık alanlarını bir araya getirerek büyük bir titizlik ile çalışmaktadır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder