Türkiye'nin 'kara'sı: Madenciye hep ölmek mi düşer?(soL)
TTK Armutçuk Müessesi'nde 1 madenci yaşamını yitirdi, 6 madenci yaralı olarak kurtarıldı. Kurumun faaliyet raporu içler acısı tabloyu gösteriyor. Ülkede madenci ölümleri göz göre göre geliyor. (https://haber.sol.org.tr/haber/turkiyenin-karasi-madenciye-hep-olmek-mi-duser-384173)
Ekonomik krizin emekliler üzerindeki etkisi ağırlaştı, iktidar tepkisiz: Borç listesiyle intihar (Sefa Uyar-Cumhuriyet)
78 yaşındaki Kasım Özkan arkasında “borçlarımı ödeyin” notu bıraktı. CHP’li Cevdet Akay, “Bu iktidarın suçu” dedi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/ekonomik-krizin-emekliler-uzerindeki-etkisi-agirlasti-iktidar-tepkisiz-borc-listesiyle-intihar-2119056
AKP’liler yine kendi midelerine çalıştı: Gurmeler için 4,5 milyon TL (Mustafa Bildircin-Birgün)
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Gastronomi Festivali için ödediği para belli oldu. Festival kapsamında, “Gurme misafirlere” özel yemek planlayan belediyenin kasasından 4,5 milyon TL çıktığı belirlendi. AKP’li Fatma Şahin idaresindeki belediye, 16-24 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Gastronomi Festivali için 11 Ağustos’ta ihale düzenledi. (ÖZEL HEDİYELER HAZIRLANDI) Belediyenin 7 milyon 178 bin 794 TL’lik maliyet hesabı çıkardığı festivalin ihalesi, 4 milyon 557 bin TL’yle sonuçlandı. Belediye ile “Ankatur Organizasyon” isimli şirket arasında 8 Eylül’de sözleşme imzalandı. Festival için İstanbul Boğazı'nda tanıtım yapan belediye, etkinliğe yurtiçi ve yurtdışından katılacak konukların uçak biletlerini karşılayacak. Konuklar üç ila beş yıldızlı otellerde konaklayacak. Festival için altı tane sosyal medya tanıtım filmi çektirilecek. Festivale yönelik ihale dosyasından edinilen bilgiye göre, belediye konuklar için özel hediyeler de hazırladı. Festivale katılan sanatçılara yöresel kumaştan kravat, şal ve fular diktirildi. Konuklara birinci sınıf restoranlarda yöresel kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği yedirilecek. Şahinbey Belediyesi Meclisi'nin CHP'li üyesi Hasan Şencan, belediyenin harcamalarına tepki gösterdi. Şencan, kentin arka mahallelerindeki öğrencilerin yol ve ulaşım olmadığı için okullarına kilometrelerce yürüyerek ulaşabildiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Gaziantep’te yaşamak artık, ‘Survivor gibi’ oldu. Yurttaşlar akşam eve sağ salim ulaşınca şükür ediyor. Çocuklarımızın zorlu yollardan geçip okula gitmeleri gerçekten Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yakışmıyor. Fatma Hanım’ın bir an önce hayal dünyasından çıkıp, gerçek hayat ile yüzleşmesi gerekiyor. Zengin çocuklarının yolu altın varaklı, yoksul çocukların yolu dağ yolu olmuş. Bu düzen bir gün bitecek, bekliyoruz.”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'i Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Kur Korumalı Mevduatların zorunlu karşılık oranı vadeye göre farklılaştırılırken, KKM'nin yoğunlaştığı 6 aya kadar vadelinin zorunlu karşılık oranı 10 puan artırılarak yüzde 25’e yükseltildi. TL vadeli mevduata geçişi teşvik eden bir adım olarak, 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli Kur Korumalı Mevduatlar için zorunlu karşılık oranı yüzde 25'e çıkarıldı. 1 yıla kadar vadeli ve 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için zorunlu karşılık oranı ise yüzde 5 olarak belirlendi. Daha önce kur korumalı hesaplarda zorunlu karşılık tesis etme yükümlülüğü tüm vadeler için yüzde 15'ti. AA'nın haberine göre böylece piyasada oluşan TL likidite fazlası, zorunlu karşılık oran artışıyla sistemden çekilmeye devam edilecek. Aynı zamanda TL vadeli mevduatlar desteklenirken, KKM'de uzun vade öne çıkarılacak. TCMB Para Politikası Kurulu'nun 24 Ağustos 2023 tarihli kararıyla faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararlarının alınmaya devam edileceği belirtilmişti.
Merkez Bankası reeskont kredisi limitini yükseltti (soL)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ihracatçılara günlük reeskont kredisi limitinin 3 milyar TL'ye yükseltildiğini açıkladı. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada; 25 Temmuz 2023 tarihli duyuruda günlük ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredisi limitinin 300 milyon liradan 1,5 milyar liraya yükseltildiği hatırlatılarak, “Seçici kredi kullanımını ve ihracatçıların finansmana erişimini desteklemek amacıyla günlük limitin 1,5 milyar liradan 3 milyar liraya yükseltilmesine karar verilmiştir” denildi. Açıklamada, reeskont kredilerinin kullandırılmasında KOBİ payının artırılmasına ve ihracat performansının dikkate alınmasına devam edileceği aktarıldı.
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raporu kabul edildi: 'Bu şartlarda üyelik süreci devam edemez' (soL)
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Sánchez Amor’un hazırladığı ve AP Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen Türkiye raporu, AP Genel Kurulu'nda 18'e karşı 434 oyla kabul edildi. Rapora ilişkin yapılan açıklamada, “AP üyeleri, Türk hükümeti yönünü değiştirmedikçe, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecinin mevcut koşullar altında devam edemeyeceğini belirtmektedir. Türk hükümetini, AB'yi ve üye devletleri mevcut açmazı kırmaya ve daha yakın bir ortaklığa doğru ilerlemeye çağıran AP üyeleri, AB-Türkiye ilişkileri için paralel ve gerçekçi bir çerçeve bulunmasını önermekte ve Komisyon'u olası formatlar üzerinde çalışmaya çağırmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Hanefi Avcı ve Sabri Uzun’un rütbeleri iade edildi (soL)
Gülen cemaatinin hâlâ AKP’nin müttefiki olduğu dönemde cemaatin faaliyetlerine ilişkin birer kitap yazmış olan iki eski emniyet müdürü Hanefi Avcı ve Sabri Uzun, rütbelerini geri aldı. Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde, geçtiğimiz yıl haziran ayında iki eski polisin ayrı ayrı soruşturmalar neticesinde rütbeleri sökülmüş, emeklilik hakları ellerinden alınmıştı. İki polis de kararı yargıya taşımış, yargı, polisler lehine karar verip kararı İçişleri Bakanlığı’na tebliğ etmişti. Ancak Soylu döneminde bu kararlar uygulanmıyordu. Duvar’dan Can Bursalı’nın haberine göre Ali Yerlikaya’nın bakan olmasının ardından bu kararlar işleme konmaya başlandı. Uzun ve Avcı'nın rütbeleri, beylik silahları ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait binalara giriş hakları geri verildi.
Zülal Kalkandelen hakkında, çocukların tarikat kampına gönderilmesiyle ilgili yazısı nedeniyle soruşturma (soL)
Cumhuriyet yazarı Zülal Kalkandelen hakkında, 4 Ağustos 2023 tarihinde yayımlanan, devlet koruması altındaki çocukların Nur Cemaati’nin bir kolu olan Suffa Vakfı'na ait bir tarikat kampına yollanmasıyla ilgili yazısı nedeniyle soruşturma başlatıldı. Çocukların tarikat kampına yollanması, ilk olarak soL tarafından gündeme getirilmişti. Kalkandelen, hakkında soruşturma açıldığını sosyal medya hesabından şöyle duyurdu: "Bu yazımla ilgili olarak hakkımda soruşturma başlatılmış! Yazıya kaynak olan haber ilk olarak soL Haber Portalı'nda yayımlandı ve çok ses getirdiğinden medyada yaygın olarak yer aldı. Bana soruşturma açılması ilginç!"
Diyanet örgün eğitime el attı: Öğrenciler için dini eğitim merkezleri açılacak (BURCU GÜNÜŞEN-soL/ÖZEL)
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görev alanını genişleten yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Yeni yönetmeliğe göre Diyanet örgün eğitime devam eden öğrenciler için Kuran eğitim merkezleri açacak. (https://haber.sol.org.tr/haber/diyanet-orgun-egitime-el-atti-ogrenciler-icin-dini-egitim-merkezleri-acilacak-384196)
Ders kitaplarında dini yönlendirme (Kayhan AYHAN-Birgün)
Okullarda öğrencilere dağıtılan ders kitaplarında dini içerikler ve ayrımcı uygulamaları içeren görseller yer aldı. Bunun dindar ve kindar nesil yetiştirme amacı taşıdığını belirten eğitimciler "Çocuklara kötülük yapılıyor” dedi.
Son dönemde ÇEDES gibi projelerle imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu hocalarını okulları sokmaya çalışan AKP iktidarının eğitimde gerici uygulamaları ders kitaplarına da yansıdı. İlk, ortaokul öğrencilerine dağıtılan kitaplarda dini içerikler ve ayrımcı görseller yer aldı.
İlkokul ikinci sınıf kitaplarda, oruç, ramazan, kandil, dini bayramlar gibi konular görsellerle anlatıldı. Öğrencilere bayram günü aileleri ile namaza gitme çağrısı yapıldı. İlkokullarda din kültürü eğitimi 4. sınıfta başlarken, 2. sınıf hayat bilgisi kitabı arasına konulan konularda dini içeriklerin yer alması velilerin tepkisini çekti.
LAİKLİĞE AYKIRI
Veliler, 7 yaşındaki çocuklara okutulan kitaplarda dini içeriklerin bu kadar fazla olması ve din kültürü dersinde olan içeriklerin hayat bilgisi kitabına eklenmesini eleştirdi. Eğitimciler ise kitapta yer alan ifadelerin laikliğe aykırı olduğuna vurgu yaptı.
Yine aynı kitapta aile arasında ütü yapmak, sofrayı toplamak, yemek yapmak, tamirat yapmak gibi işlerin bölüştürülmesi cinsiyet ayrımcılığı yorumlarına neden oldu. Yurttaşlar, “Küçücük çocuklara hayat bilgisi diyerek bunlar mı öğretiliyor? Bu şekilde yetişen bir nesilden ne beklenir ki?” dedi.
TARİKATA ÖZENDİRME
7. sınıf Türkçe ders kitabı içerisinde ise Refik Halit Karay’ın Eskici yazısı içerisinde çarşaflı ve sarıklı insanlara yer verilmesi dikkat çekti.
Bir Türkçe öğretmeni söz konusu görsellerlerle yansıtılanın islami giyime özendirme olduğunu kaydetti. Öğretmen “Türkiye’deki kapalı vatandaş giyimi değil bu. Bildiğiniz tarikat giyimi ve tarikata özendirme” yorumunda bulundu.
CUMHURİYET KARŞITLIĞI
Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, eğitim bilimi açısından kitaplarda kullanılan görsellerin normal olmadığını belirterek, "AKP iktidarının yapmak istediği sadece eğitim biliminde kendi nesillerini yetiştireceği bir düzen değil aynı zamanda Cumhuriyet karşıtlığının bir dışa vurumu. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’da tarif edildiği üzere laik bir ülke. Eğitim bunun üzerine kurulu. Ancak çocuk yaştaki öğrencilere bu tarz görseller ve içeriklerin gösterilmesi aleni bir şekilde istedikleri gibi bir nesil yetiştirmeye yönelik. Toplumda kadının ve erkeğin rollerini çocuk yaşta kafalarına sabitlemek için yapılan bir şey bu. Kadın genel olarak erkeğin arkasında hizmet eden olarak tanımlanırken, erkeğin de evin reisi olarak temsil edildiğini görüyoruz. Bu şekilde eğitim alan bireylere çocuk yaşta şekil vermek amaçlanıyor. Burada yemeğe oturduğunda herkes duayla başlamalı kadın örtünmeli dede de de sakal bırakıp takke takmalı gibi çocuğu küçük yaşta yönlendirmek ve dönüştürmek istiyorlar. İstedikleri çocukları dindar ve kindar nesile dönüştürmek. Bu durum Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırı” diye konuştu.
ÖĞRETMENE GÖREV
Kitaplarda yer alan görsel ve yazıların açıkça yasalara da aykırı olduğun kaydeden Özbay şu ifadeleri kullandı: "Ancak insanların hukukla çözüm alma inancı kalmadı. Bütün aydın ve ilerici öğretmenlerimize önemli bir görev düşüyor. Veliler de çocuklarını daha fazla kaynakları okuması için desteklemeli. Çocukları maruz kaldığı bu kötülükten gericilikten kurtarmak bizlere düşüyor."
OECD raporu: Türkiye eğitime yatırımda sondan 3. sırada (soL)
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) yayımladığı yeni rapora göre, Türkiye üst orta eğitim (lise) harcamalarında 40 ülke arasında 38. sırada. DW Türkçe'nin haberine göre OECD raporunda Kolombiya, Meksika ve Türkiye'nin öğrenci başına yıllık 5 bin dolardan az harcama yaptığı buna karşılık Lüksemburg'un yaptığı harcamanın hemen hemen 25 bin dolar seviyesinde olduğu ifade edildi. OECD ülkelerinde öğrenci başına yapılan yıllık harcamanın ortalaması, genel üst orta öğretimde ortalama 11 bin 400 dolar, meslek liselerinde ise 13 bin 200 dolar seviyesinde. İlk ve ortaöğretim, OECD ülkelerinin birçoğunda zorunlu. Her bir öğrenci için 6 ile 15 yaş arasında yapılan harcamanın OECD ortalaması 112 bin dolar. Avusturya, Danimarka, İzlanda, Lüksemburg ve Norveç'in bu yıllarda öğrenci başına yaptığı yıllık harcama 150 bin doları geçerken, bu meblağ Kolombiya, Romanya ve Türkiye’de ise 50 bin doların altında. Raporda, OECD ülkelerinde ilk ve ortaöğretimin finansmanında hükümetlerin önemli rol oynadığına dikkat çekildi. 2020'de ilk ve ortaöğretimde özel finansman payının yüzde 9 civarında olduğu Türkiye'de ise bu oranın yüzde 20’yi geçtiği kaydedildi.(Lise diplomasına sahip olanların oranı arttı) OECD, lise diplomasını "işgücü piyasasına başarılı bir biçimde dahil olmak için asgari şart" olarak değerlendiriyor. OECD ülkelerinde 25-34 yaş grubunda bulunanların yüzde 14'ü lise mezunu değil. OECD raporunda bu yaş grubunda lise eğitimine sahip olmayanların oranını düşürmede Türkiye, Portekiz ile birlikte başarılı olan iki ülkeden biri olarak gösterildi. 2022'de Türkiye'de 25-34 yaş grubunda lise diploması olmayanların oranı yüzde 15'e geriledi. Lise diploması olmayanların oranındaki düşüş, kadınlar özelinde daha da büyük oldu. OECD raporuna göre, Türkiye'de 2015'te 25-34 yaş grubundaki kadınların yüzde 52'si lise diplomasına sahip değilken 2022'de bu oran yüzde 34'e geriledi.(Ne eğitimde ne işte olanların oranı yüksek) Türkiye eğitim hayatından çalışma hayatına geçişte de, "Bir Bakışta Eğitim 2023" başlıklı raporda olumsuz bir görünüm sergiledi. 18-24 yaş grubunda, ne eğitimde ne de iş hayatında olanların oranı, Türkiye'de diğer birçok OECD ülkesine kıyasla yüksek. OECD ülkelerinde bu ortalama yüzde 15 civarındayken Şili, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Türkiye ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nde söz konusu gençlerin payı yüzde 25'ler seviyesine çıkıyor. Türkiye'de ne eğitim ne de iş hayatında olanların oranı, 25-29 yaş grubunda da bir hayli yüksek. Lise diplomasına sahip oldukları halde eğitime devam etmeyen ama çalışma hayatına da dahil olmayanların toplama oranı yüzde 33,3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder