Bilmeyenler ya da unutanlar için hatırlatayım.
30 Kasım 1925’te TBMM’de kabul edilip 13 Aralık 1925’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasadan söz ediyorum. Bu yasanın çıkışıyla birlikte, Türkiye’de tekke ve zaviyeler yani tarikatlar ve cemaatler kapatıldı.
Ayrıca şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılması, bunlara ait hizmetlerin yapılması ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesi de yasaklandı.
Oysa günümüzde laiklik karşıtı gerici yapılanmalar, siyasal İslamcılar tarafından “sivil toplum örgütü” gibi gösterilerek açtıkları vakıflar ve dernekler aracılığıyla yaşatılıyor. Bununla da kalmayıp kurdukları holdingler, yurtlar ve kurslar ile devasa büyüklüklere ulaşırken, sahip oldukları medya organları üzerinden propaganda yaparak toplumu zehirlemeye devam ediyorlar.
Bu oluşumlar dini siyasette araç olarak kullanan politikacılar tarafından “oy deposu” olarak görülürken Türkiye Cumhuriyeti 100 yıl önce girdiği devrimci laik rotadan uzaklaştırıldı; Cumhuriyet bir Osmanlı monarşisine, laik devlet de tarikat ve cemaat devletine dönüştürüldü.
***
Buna en son kanıt, Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde yaşandı. AKP’li Yahyalı Belediyesi, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımla, önümüzdeki günlerde açılışı yapılacak asfalt plenti tesisini, “manevi önder” dedikleri Nakşibendi şeyhi Ali Ramazan Dinç’in ziyaret ettiğini duyurdu.
Paylaşılan fotoğraflarda asfalt şantiyesine Togg marka araçla gelen şeyhin özel masada ağırlandığı, Yahyalı Kaymakamı Mehmet Kaya, AKP’li Belediye Başkanı Esat Öztürk ile belediye meclis üyelerinin şeyhin önünde el pençe divan bir halde dizildikleri, Dinç önde dururken onların arkada yer aldığı görülüyor. Birlikte dua ettikleri bir video da yine belediyenin hesabında paylaşıldı.
FETÖ darbe girişimi yaşanmışken devlet yetkilileri, yürürlükteki yasaya karşın, tarikatları ve cemaatleri desteklemeye, şeyhlere, şıhlara biat etmeye devam ediyor. Anayasadaki laik devlet ilkesine açıkça aykırı olan bu yapıları destekleyenler gibi sessiz kalanlar da suç işliyor.
***
Gelecekte tarikatçılar rant kavgasına düşüp ülkenin başına çorap örerse birileri yine “Kandırıldık!” dediğinde biz bu gericilerle birlikte yürüdükleri için onlara asla inanmayacağız.
Ve 98 yıl önce Atatürk’ün Kastamonu’da söylediği bu sözü bir kez daha yüzlerine çarpacağız!
“Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamıyla medeniyetin yaydığı ışık karşısında filan ve falan şeyhin yol göstericiliğiyle maddi ve manevi saadet arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni camiasında varlığını asla kabul etmiyorum.”
Zülal Kalkandelen / Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder