16 Kasım 2023 Perşembe

Depremin kültür endüstrisi: Film platosu olarak kullanılan enkazlar, para ödüllü hikayeler + Para ödüllü deprem öyküleri yarışmasına tepki: 'Derhal iptal edin'

 Depremin kültür endüstrisi: Film platosu olarak kullanılan enkazlar, para ödüllü hikayeler - Yalçın Cuğ/soL-Özel

Kültür endüstrisinin çarkları hızla dönmeye devam ediyor. Deprem bölgesinde çekimine başlanan "Şahsi Meselemiz" isimli filmin ardından, şimdi de para ödüllü "Deprem Öyküleri Yarışması" düzenleniyor.

6 Şubat tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden 11 il etkilenmiş ve 50 bini aşkın yurttaş hayatını kaybederken, 100 bini aşkın yurttaş yaralanmıştı. 

Ailelerini ve yakınlarını kaybeden depremzedelerin altyapı, ulaşım, konaklama, beslenme, eğitim gibi en temel sorunları depremin üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen devam ederken, kâr odaklı kültür endüstrisinin çarkları da hızla dönüyor.

Depremlerden en çok etkilenen il olan Hatay'da çekimlerine başlanan "Şahsi Meselemiz" isimli filmin ardından, şimdi de İnönü Üniversitesi "Deprem Öyküleri Yarışması" düzenleyeceğini duyurdu.

Enkazlar film platosu oldu, gala depremin yıldönümünde yapılacak

Deprem nedeniyle on binlerce binanın yıkıldığı ve 23 bini aşkın yurttaşın hayatını kaybettiği Hatay'da, geçtiğimiz haftalarda "Şahsi Meselemiz" isimli filmin çekimlerine başlandı.

Gürsel Ateş'in yönetmenliğini, Bülent Durgun'un yapımcılığını yaptığı filmde, 6 Şubat tarihli depremlerde yaşananlar konu edilecek. 

Enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğü ve enkazlardan hala cesetlerin çıkartıldığı şehirde, 3 Kasım tarihinde başlayan film çekimleri kamuoyunda büyük tepki topladı. Yurttaşların en temel ihtiyaçlarına dair sorunlar devam ederken; enkazlar film platosu olarak kullanılıyor, oyunculara depremzede makyajı yapılıyor ve gerçek depremzedelerin yanında çekimler gerçekleştiriliyor.

Çekimlerin yaklaşık 1 ay sürmesi beklenirken, film galasının depremin yıldönümünde yani 6 Şubat'ta yapılacak olması da büyük tepki topluyor. 

Yaşanan acılar üzerinden kazanç sağlama hırsına yönelik eleştirilerin odağında olan filmin, gerçekleri ne kadar yansıtacağı kafalarda soru işareti yaratıyor. Devletin deprem bölgesine günler sonra ulaşması, çadır, yemek, vb. ihtiyaçların gönderilmemesi, ücretsiz şekilde temin edilmesi gereken çadırların Kızılay tarafından satılması ve daha nice örneğin filmde yer alıp almayacağı merak ediliyor.

AKP'ye yakın vali ziyaret etti, tepkilerden sonra geri adım attı

Filme yönelik ilk desteğin Hatay Valisi Mustafa Masatlı'dan gelmesi de filmin gerçekliği ne kadar yansıtacağına dair soruları güçlendirdi. 

Amasya Valisi olduğu dönemde AKP Amasya İl Başkanı ve AKP yöneticileriyle şehirde esnaf ve köy ziyaretleri gerçekleştirmesi sonucu büyük tepki gören Masatlı, çekimlerin başladığı gün "platoya" ziyaret gerçekleştirdi.

Oyuncular ve film ekibiyle görüşen Masatlı, "Bu afetin sonuçlarını ortadan kaldırmak için o günden bu yana çaba sarf ediyoruz. Bazı şeylerin iyi yansıtılması ve bundan sonraki kuşaklara doğru aktarılması bakımından da elbette sanat camiasının, sanat sektörünün de bu işe dahil olması gerekiyordu" dedi.

Masatlı’nın film setini ziyareti sonrasında valiliğin internet sitesinden fotoğraf ve açıklama yayımlandı. Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine söz konusu açıklama ve fotoğraflar siteden kaldırıldı.

Mezarlık önünde gülümseyerek poz verdiler

Yurttaşların acılarını paraya dönüştürmeyi hedefleyen film ekibine yönelik öfke büyürken, dün yaşanan bir gelişme Hatay'ın "şahsi" değil "maddi" mesele olduğunu gözler önüne serdi.

Televizyonda yayınlanan "Kısmetse Olur" isimli programla tanınan ve sonrasında kapağı oyunculağa atan Tolga Kandemir de filmde rol alan isimlerden. Enkazlarda verdiği pozları sıkça sosyal medya üzerinden paylaşan Kandemir, Hatay'daki bir mezarlık önünde çekildiği fotoğrafı sosyal medyada paylaştı.

Rol arkadaşları Suzan Aksoy ve Hilal Anay ile beraber mezarlıkta gülümseyerek verdikleri pozun tepkiyle karşılanması üzerine paylaşımını silen Kandemir, kendisinin de 1999 yılında meydana gelen Gölcük Depremi'ni yaşadığını öne sürerek özür diledi.

Bir de para ödüllü hikaye yarışması çıktı

Yurttaşların taze acılarını kâra dönüştürme girişimi maalesef "Şahsi Meselemiz"le sınırlı kalmadı. Şimdi de İnönü Üniversitesi,  "Deprem Öyküleri Yarışması" düzenleyeceğini duyurdu.

Başvurların 13 Kasım'da başladığı yarışmanın son başvuru tarihi 1 Ocak 2024 olarak belirlenirken, sonuçların resmi duyurusunun 15 Mart 2024 tarihinde yayımlanacağı belirtildi.

Para ödülü olan yarışmada; birinciye 3 bin TL, ikinciye 2 bin TL, üçüncüye bin TL değerinde çek verileceği duyuruldu. Aynı derecenin birden fazla kişi tarafından alınması durumda ise ödülün kişiler arasında eşit olarak paylaştırılacağı aktarıldı.

Yarışmaya katılan öykülerin "gerek görüldüğü takdirde" telif haklarının İnönü Üniversitesi'nde olması kaydıyla yazarın adıyla yayımlanacabileceği belirtilirken, yarışmaya katılan yazarların yayınlarının bastırılıp çoğaltılması halinde telif ücreti veya ücret yerine geçecek herhangi bir karşılık verilmeyeceği vurgulandı.

İnönü Üniversitesi tarafından deklare edilen yarışma kurallarında yer alan "Eserlerin milli ve manevi değerlere, genel ve evrensel ahlak ile insalık ilkelerine uygun olmalıdır" maddesi dikkat çekti.

Seçici kurul dikkat çekiyor

Yarışma afişinde seçici kurula da yer verildi. Alfabetik sıramalaya göre düzenlenmeyen seçici kurulu listesinin en başında yer alan Ahmet Kızılay ve Namık Açıkgöz isimleri dikkat çekiyor.

Ahmet Kızılay, 2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı atama kararıyla İnönü Üniversitesi'ne yeniden Rektör olarak atandı. 

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Kızılay'ın, 14 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen 28. Dönem Milletvekili Seçimi'nde AKP'den milletvekili aday adayı olması bekleniyordu. Kızılay'ın, kamu görevinden istifa için tanınan son süre öncesi Ankara'da yaptığı temaslardan "olumlu sinyaller" alamaması sonrasında siyasete girmekten vazgeçtiği gündeme gelmişti.

'Hafızası sığ kitle' demiş, sanatı önermişti

30 kişiden oluşan seçici kurulun ikinci sırasında ismine yer verilen Namık Açıkgöz de dikkat çeken isimlerden birisi. Muğla Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm başkanlığı, Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlüğü ve rektör yardımcılığı gibi görevleri yürütmüş olan Açıkgöz de kimi zaman AKP'ye kimi zaman Türk Ocakları'na olan yakınlığıyla biliniyor.

Bir yazısında halkı "hafızası sığ kitle" olarak tanımlayan Açıkgöz, AKP'yi de verdiği örneklerin eskiliği nedeniyle eleştirmişti. Açıkgöz'ün halkı manipüle etmeye yönelik önerisi ise roman, hikâye, tiyatro ve filmleri araç olarak kullanmak olmuştu.

Açıkgöz'ün söz konusu yazısından öne çıkanlar şöyle:

"Hafızası bu kadar sığ bir kitleden oy almaya çalışan AK Parti, olumsuz örneklere göndermeler yapacağı zaman taaa 1930’lardan başlıyor ve ezanın Türkçe okutulmasını hatırlatıyor. Bırakın 28 Şubat’ı, 27 Nisan 2007 e-muhtırasını bile hatırlamayan bir insan kitlesi ile karşı karşıyayız. 1930’lar, 1940’lardan kötü örnekler vermek bu hafızasız insanlarda, hiç bir şey uyandırmıyor. Ha duvara konuşmuşsunuz, ha bunlara!...

Günümüz insanı, kuru sloganik sözlerden ziyade, zihne çakılan ve zekice işlenmiş roman, hikâye, tiyatro ve film sahnelerinden etkileniyor. Cumhuriyet dönemi olumsuz örneklerini öyle işleyeceksin ki bütün sanat alanlarında, her yapılanda, insanlığın ortak trajedisini, eleştirdiğin dönem ve siyasî figürler üzerinden işleyeceksin"

                                                                    /././

Para ödüllü deprem öyküleri yarışmasına tepki: 'Derhal iptal edin' (soL)

TKP Malatya İl Örgütü "Deprem Öyküleri" yarışması düzenleyen İnönü Üniversitesi Rektörlüğü'ne yarışmayı iptal etme çağrısında bulundu: "Acılarımızın istismar edilmesine son verin".

İnönü Üniversitesi’nin "Deprem Öyküleri Yarışması" düzenleyeceğini duyurmasının ardından TKP Malatya İl Örgütü bir açıklama yaparak İnönü Üniversitesi Rektörlüğü ve yarışma jürisine “yarışmayı derhal iptal edin” çağrısında bulundu.

"Acılarımızın istismar edilmesine son verin" başlıklı açıklamada şöyle denildi:

"6 Şubat 2023 depremlerinin izleri, yıkım ve hafriyat çalışmaları, temiz içme suyuna erişim problemi yaşanan kentimizde, yaşadığımız zorluk ve acıların edebiyat üzerinden yarıştırılması kabul edilemez. İnönü Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Deprem Öyküleri' yarışmasının kabul edilebilir bir tarafı bulunmamaktadır.

İnönü Üniversitesi Rektörlüğü'ne ve yarışma jürisinde yer alan biliminsanı ve aydın sorumluluğunu üzerinde taşıyan vicdanlı insanlara çağrımızdır: Depremde kaybettiğimiz insanlarımıza, depremin yarattığı tahribatla yaşam mücadelesi veren halkımıza karşı sorumluluk hissediyorsanız 'Deprem Öyküleri' adını verdiğiniz yarışmayı derhal iptal edin. Yaşadığımız zorlukların, kötü günlerin, istismar edilmesine son verin."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder