27 Kasım 2023 Pazartesi

Tansu Gürpınar’ın ardından… - Yusuf Yavuz / soL

 “Bir zamanlar bizim de çok güzel bir ülkemiz varmış" dedirten fotoğraflar, Türkiye’nin doğasının neden arşivlere sığdırılacak bir miras olmadığını bir kez daha hatırlatıyor…

Türkiye’de doğa korumacılığının öncülerinden biri olan Tansu Gürpınar önceki gün yaşamını yitirdi. Hem kamuda hem de sivil toplumda doğa koruma konusunda Gürpınar’ın öğrencisi olan hemen herkesi üzüntüye boğan bu acı kaybın arkasında her anı Türkiye’nin coğrafyasının korunmasına adanmış bir ömür, onlarca yayın, binlerce kare fotoğraf ve anı kaldı.

Bir de “Bir zamanlar ne güzel bir ülkemiz varmış” dedirten kitaplar…

O kitaplardan biri, 1996 yılında dönemin Çevre Bakanlığı tarafından basılmış. Tansu Gürpınar’ın yazılarına, Türkiye’nin dört bir yanında çektiği fotoğrafların eşlik ettiği kitabın adı “Türkiye’nin Doğal Değerleri Türkiye’nin Renkleri” başlığını taşıyor. Dönemin çevre Bakanı Mustafa Taşar’ın önsüzüyle basılan kitapta, Tansu Gürpınar’ın objektifinden yansıyan masal gibi bir ülke coğrafyası yansıtılıyor.

Yıkımdan önceki son dönemeçte Türkiye'nin coğrafyası

HES’lerin yağmalamadığı Karadeniz’in birbirinden güzel vadileri, madenciliğin tahrip etmediği Kaz Dağları, henüz kurutulmamış sulak alanlar, sazlıklar, suyu çekilmemiş göller, antik çağdan bu yana benzer şekilde çiçeklenen ovalar, zümrüt ormanlar, görkemli dağlar ve Kapadokya gibi birbirinden etkileyici jeolojik oluşumlar…

                                         Gemlik Körfezi'nde bahar, Bursa

Tansu Gürpınar bıkıp usanmadan Türkiye’nin doğasının korunması için çaba harcamasının yanında, bu güzel coğrafyanın her köşesini fotoğraflamıştı. Kitaptan, artık yalnızca arşivlerde kalan bir coğrafyanın hüznü yansıyor. Çok değil, yaklaşık 30 yıl öncesine kadar varolan, yaşayan, tüm canlılığı ile yaşayan bir coğrafyayı ne hale getirdiğimizi bir tokat gibi vuruyor yüzümüze.

                                                              Beyşehir Gölü

Çevre Bakanlığı’nın gerçekten çevrenin korunması için çaba harcadığı yıllardan kalan bir anı bu kitap. Yakın geçmişte aslında tüm kamu kurumları benzer bir bakışa sahipti. Çevre Bakanlığı çevreyi korumaya, orman bakanlığı ormanı korumaya, tarım bakanlığı tarımsal üretimi korumaya çalışan kurumlardı.

                                                       Maden köyü, Artvin

Bir gün bir bakan çıktı, “artık devlet ormancılığından millet ormancılığına geçiyoruz” dedi. Bir gün bir kanun hükmünde kararname çıktı, çevre şehirciliğin, kültür turizmin payandası haline getirildi; kuzular kurda, aslanlar kedilere teslim edildi…

                                                             Kapadokya

Son 20 yılda “koruyoruz” diyerek yok edilen ülkenin doğal mirasının yalnızca arşivlerde kalmaması için harcanan çabalar en azından yıkımı biraz geciktirse de, hepimizin geleceği için daha güçlü bir refleks gösteremez isek elimizde bugün kalanları da yitireceğiz.

Gürpınar'ın geride bıraktığı miras

Tansu Gürpınar’ın gözümüzün önüne serdiği bu güzel ülkenin renkleri 30 yıl içinde hızla solduruldu, bir süre sonra da iyice kararacak. Dört bir yanında nice sırların saklı olduğu bu topraklar, o sırlara tanıklık etmiş, renkleriyle büyülenmiş ve her nefesini bu değerlerin korunmasına adamış bir canını daha yitirdi…

                                                Antalya Körfezi'nde gün batımı

Tansu Gürpınar’ın bize bıraktığı miras, yalnızca arşivlerde kalan bir ülke coğrafyası olmamalı; onun bilinç ve kararlılığı ile elimizde kalanları koruma azmi ve kararlılığı olmalıdır. Türkiye’de doğa koruma bilincine çok önemli katkılar yapan Tansu Gürpınar’ın anısını yaşatmanın en önemli yolu budur…

Tansu Gürpınar kimdir?

1939 yılında Van’da doğan Tansu Gürpınar, 1964’te Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünden mezun oldu. O dönemde biyoloji bölümünde çift dal eğitimi verildiği için aynı zamanda Botanik, Jeoloji ve Zooloji eğitimi de aldı. 1966’dan itibaren Orman Bakanlığı’nın, Milli Parklar, Yaban Hayatı ve Çevre Sorunları birimlerinde uzun yıllar uzman ve yönetici olarak çalıştı. Kuruluşundan itibaren Çevre Müsteşarlığında görev aldı. Çevre Bakanlığı’nda Çevre Koruma Genel Müdür Yardımcılığı yaptı. Kuş Cenneti Milli Pakı, Tansu Gürpınar’ın yıllarca süren çabalarının bir sonucu olarak Türkiye’deki doğa koruma uygulamalarının başarılı örneklerinden biri olarak uluslararası çevrelerin de dikkatini çekti. Gürpınar’ın Türkiye’nin doğasına yönelik “Türkiye’nin Doğal Değerleri-Renklerin Türküsü”, “Doğayla Geçen Yıllar”, “Yedigöller’de 50 Yıl”, “Doğanın Penceresinden Türkiye” gibi yayınlanmış çok sayıda kitabı bulunuyor.

Yusuf Yavuz / soL

Fotoğraflar, Tansu Gürpınar’ın kitabından seçilmiştir ve 1996 yılı öncesinde Türkiye’nin değişik bölgelerinden doğal alanları yansıtmaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder