23 Ocak 2024 Salı

5 vakada bir imar rantı kompedanının portresi - Bahadır Özgür / duvaR

 

Murat Kurum tamam ama Erdoğan öyle bir adayı daha sahneye sürdü ki, kazandığı taktirde İstanbul’u neyin beklediğinin beyanı oldu. Kimse imar rantı konusunda onun kadar maharetli değil. AKP’ye kentsel dönüşümle arazi gaspının nasıl yapılacağını da, imar planlarının değiştirilmesi sayesinde milyarlarca liralık rantın nasıl yaratıldığını da o öğretti denilse, yeridir.

AKP’nin İstanbul için aday gösterdiği isimlerin üçte ikisinin bürokratik kariyeri, ticari hayatı veya mesleği inşaat üzerine. İmar rantı siyasi genetiğine işlemiş bir parti için garip değil. Murat Kurum’dan belli. Ama Recep Tayyip Erdoğan öyle bir ismi daha sahneye sürdü ki, imar rantı konusundaki maharetine kimse su dökemez. Bütün partiye işi o öğretti denilse yeridir. Alanında tam bir kompedan.

Bu isim kim mi? Bir kez daha Küçükçekmece başkanlığına aday olan Aziz Yeniay. İnşaat mühendisi. 1992 ara seçimlerinde Refah Partisi’ne geçen Güngören Belediyesi’nde başkan yardımcılığı ile başlayan siyasi kariyeri, İBB’de 9 yıl boyunca imar komisyonu başkanlığı ve 2004-2014 arası Küçükçekmece Belediye Başkanlığı ile devam etti.

Gelin Yeniay’ın, geçmişe damga vuran 5 vaka üzerinden hem niye aday yapıldığını, hem de seçimde Erdoğan’ın kozu olan kentsel dönüşümün ne anlama geldiğini tekrar hatırlayalım…

Aziz Yeniay (solda), Recep Tayyip Erdoğan (sağda)

VARAN 1: İLK PROJEDE AĞAOĞLU’NA MİLYARLAR AKTI

Yeniay’ın ilk büyük icraatı ve kentsel dönüşümün AKP için büyük bir imar rantı kaynağı olduğunu kanıtlayan ilk iş, Ayazma-Tepeüstü projesiydi. Kamuoyu henüz dev kentsel dönüşüm projeleriyle tanışmamışken Yeniay, 2004’te Küçükçekmece Belediye Başkanı koltuğuna oturunca 1750 ailenin yaşadığı gecekonduların bulunduğu bölgede kentsel dönüşüm başlatıyordu. Hak sahiplerine Bezirganbahçe’de yapılan TOKİ konutlarından verileceği söylendi. Ne var ki, kiracı olan pek çok aile sokağa atıldı. Yıllarca teneke ve karton kutulardan yaptıkları barınaklarda yaşadılar. TOKİ konutlarına yerleşenler de bin pişmandı. Evlerin sıvası dökülüyor, yağmurda akıyordu. Üzerine bir de geliri olmayan bu aileler ‘kira öder gibi’ denilerek uzun yıllar borç altına sokulmuştu. Çok sayıda aile ödeyemedi ve satıp başka gecekondu mahallelerinde kiraya çıktı.

Bütün bunlar olurken Ali Ağaoğlu 2010’da bir reklam filmi çekiyor, “Ben Ali Ağaoğlu. Burası İstanbul Ayazma. Burada 3 bin 100 konutluk yeni bir yaşam merkezi kuruyoruz. İçinde golf sahası bile olacak. Hep hayal ederdim 10. kattaki evin bahçesi olur mu? Yaptım olacak. Çünkü bu ülkede herkes havuzlu, güzel, kaliteli bir evde oturmayı hak ediyor” diyerek, gecekonduların yerine diktiği Ağaoğlu My World Europe’u anlatıyordu.

Ali Ağaoğlu

Kentsel dönüşümün ilk mağdurları Ayazmalı yoksullar, deprem bahanesiyle ilk büyük rantlardan birini cebe atan da Ağaoğlu olmuştu.

Yeniay’ın kariyeri parladıkça parlıyor, maharetini geliştiriyordu.

VAKA 2: ÖZEL MÜLK NASIL GASP EDİLİP YANDAŞA VERİLİR?

Yeniay’ın kamuoyunda en fazla duyulan marifeti, Torunlar GYO’ya yapılan büyük kıyaktı. Mall Of İstanbul’un hikayesi, sadece kamununkine değil, vatandaşın arsasına da çökmenin bir dersi gibiydi. Torunlar GYO’nun 2011 yılında inşasına başladığı Başakşehir’deki AVM-iş yeri-rezidans-otel kompleksi, esasında bir kentsel dönüşüm projesiydi. Hatta şirket burayı satarken “En büyük kentsel dönüşüm projelerinden birisi” diye lanse ediyordu. Böylece alan kişilerin sadece yüzde 1 KDV ödeyeceği müjdeleniyordu. Mall Of İstanbul, Hazine ve vatandaşların mülkü üzerine kuruldu. Lakin o özel mülkler öyle bir yöntemle gasp edildi ki, ayrıntıları konuyu ilk gündeme taşıyan Cumhuriyet gazetesinden Miyase İlknur’dan okuyabilirsiniz

Olayın geçmişi Aziz Yeniay’ın Küçükçekmece Belediye Başkanı ve aynı zamanda İBB İmar Komisyonu Başkanı olduğu döneme uzanıyordu. O günlerde arazi Küçükçekmece sınırları içindeydi. Planlarda burası konut ve ticaret alanı olarak geçiyordu. Yeniay’ın girişimiyle araziler kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. TOKİ’ye geçecekti. Kamulaştırma bedeli düşük bulununca vatandaşlar ikna olmadı. Yeniay ne yaptı? Statüsünü okul ve eğitim alanına çevirdi. Kimse çivi çakamadığı için de ucuza kapatıldı. Sonra bir değişiklikle de tekrar turizm, konut ve ticaret alanına çevrildi. Davalar açıldı. Ancak Yeniay hakkında soruşturma açılmasına 2019’da dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu izin vermedi.

VAKA 3: İMAR MADRABAZLIĞI VE 10 İŞÇİYE MEZAR OLAN PROJE

Yeniay’ın marifeti burada bitmiyordu. Torunlar GYO, Ali Sami Yen stadının da bulunduğu arsayı alıp devasa kulelerden oluşan Torun Center’ı dikerken devrede yine Yeniay vardı. Arsanın statüsü spor tesis alanı olarak geçiyordu. 2010’da statüsü değiştirilip turizm ve ticaret alanına dönüştürüldü. Üstelik yapı ruhsatında üretilen inşaat alanı 241 bin 244 metrekare olduğu halde, fazladan 154 bin 721 metrekare inşaat yapıldı.

Burada Eylül 2014’te 10 işçinin asansörün düşmesi sonucu iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini ve kimsenin şirketi sorumlu tutmadığını da not edelim. Şirketin yönetiminde kim vardı dersiniz? 2014’te belediye başkanlığı nihayete eren Yeniay. Torunlar GYO’nun yönetim kurulu üyesi olarak atanıyordu.

VAKA 4: KENDİSİNE RUHSATSIZ REZİDANS DİKTİ

Yeniay, belediye seçimlerine aday olmadığı 2014 yılında Torunlar GYO’nun yönetiminde yer alırken, siyasetçi olarak yetkinleştiği imar alanında kendisine de hayli kârlı bir iş yaratıyordu. O sırada Halkalı’da, Yeniay döneminde üzerinde tek taş dahi olmamasına rağmen deprem riski kararı ile kentsel dönüşüme sokulmuş arazide, kocaman bir AVM ve rezidans kompleksi yükseliyordu. Adı Cadde 24’tü. Ema Ortak Girişimi tarafından inşa ediliyordu.

Belediyenin CHP’li üyeleri, inşaat ruhsatı ile tadilat ruhsatının mevzuata aykırı olduğunu belirterek, dava açtı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi 27 Eylül 2019 günü itirazı haklı buldu ve ruhsatı iptal etti. Gerekçede, inşaat alanının 10 bin 351’den 18 bin 59 metrekareye çıkarıldığı belirtiliyordu. Ayrıca dava dosyasında, inşaatın boş araziye yapılmasına rağmen, ‘riskli yapı’ ruhsatı verilerek kentsel dönüşüme sokulduğu, böylece vergi ve harçtan muaf tutulduğu yer alıyordu.

Kimindi bu inşaat?  

Cadde 24 kısa süre sonra 24 Gayrimenkul adlı şirketin portföyünde yerini aldı. Projeyi yapan Ema’nın ortaklarından Cathay Gayrimenkul, 4 Temmuz 2014’te unvanını 24 Gayrimenkul AŞ. olarak değiştirdi. Ortakları Ahmethan Yılmaz ve Erdem Güler’di. 4 Mart 2015’te yine unvan değiştirerek, 24 Gayrimenkul Portföy Yönetimi AŞ. adını aldı. Ancak değişiklik bununla sınırlı değildi, ortaklar da yenilendi. Yılmaz ve Güler’in yanına yüzde 20 hisse ile eklenen isim Yeniay’dı. Hala şirketin başkanı. Mahkeme kararına rağmen kilit vurulması gereken Cadde 24’teki iş yerlerini, ofisleri ve daireleri sattı.

VAKA 5: MİLYARLIK PORTFÖY, ÖSO SÖZCÜSÜ ORTAK

Yeniay’ın şirketi 9 Ocak 2020’de Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) fon izni aldı ve borsada da GYO olarak işlem görmeye başladı. Bugün milyarlarca lira değerindeki şu portföye sahip: Stüdyo 24, İstasyon 24, Airport 24, Halkalı 24, Atakent 24, Arena 24, Express 24, Marina 24, Prestige 24, Başakport 24, Merkez Halkalı 24, Flat 24.

Yeniay lüks daireleri Ortadoğu ülkelerine de pazarlıyor. İşin başındaki yönetici, Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesi CEO’su olarak pazarlayan isim Fevzi Zakiroğlu. Boğaziçi Üniversitesi mezunu, Suriye kökenli bir TC vatandaşı. Lakin kamuoyu Zakiroğlu’nu ilk kez çok farklı bir rolde tanımıştı. Suriye’de iktidara karşı silahlı bir ayaklanma başlamıştı. AKP de müdahil olmaya istekliydi. Suriye muhalefeti diye cihatçıların temsilcilerine Türkiye’yi açmıştı. O günlerde her cuma İstanbul’da, Suriye Konsolosluğu önünde eylemler yapılıyordu. Konuşan kişi Zakiroğlu’ydu. Sonradan Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) üyesi ve Türkiye Sözcüsü olarak tanınacaktı.

2015’te Radikal’de Fehim Taştekin’e verdiği demeçte,  “Nusra ve savaşın gidişatı İslami hassasiyeti yükseltti” diyor ve ekliyordu: “Eğer laik bir ordu kurulursa, proje doğmadan ölür. Milli ama İslami bir ordu olmalı. Düzenli maaş ödemesi, bu orduyu çekim merkezi haline getirir.” Şimdi Yeniay’la beraber vatandaşlık eşantiyonunun da olduğu konutları pazarlıyor bölgeye.

İşte Erdoğan’ın en iddialı adaylarından birisinin kariyeri böyle. Eğer kazanırlarsa İstanbul’un başına bir kez daha nelerin geleceğinin bir beyanı gibi bu adaylıklar…

Bahadır Özgür / duvaR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder