Mersin'de öğretmenlere yapılan akıl dışı müdahale tepki topladı. Sendikalar, yönetmelik adı altında öğretmenlere yazılı uyarıda bulunan müdür hakkında soruşturma açılmasını bekliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı yıllar önce sendika kararlarının yönetmeliğin önüne geçmesi sonucu, kıyafet yönetmeliği yerine sendika kararlarının uygulanmasından yana bir tavır aldı. Bu uygulama sürerken Mersin’de Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulu’ndaki görevli müdür Uğurcan Göçer pazartesi günü 5 öğretmene yazılı “uyarıda” bulundu. Müdür, salı günü sendika yetkilileriyle görüşüp yazılı uyarıları çekeceğini söylese de bir gün sonra aynı öğretmenlerden birine yeniden uyarıda bulundu.
Göçer’in baskıları okul öğretmenleri ve sendikalar tarafından biliniyor. Sadece kılık-kıyafet değil; başka uygulamalarda da baskıcı davrandığı, öğretmenleri çalışamaz hale getirdiği, canının istediği kişileri norm fazlası olarak gönderdiği müdür Göçer’le ilgili iddialar arasında.
Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, söz konusu müdürle ilgili daha önce de soruşturma başlatıldığını fakat etkin bir kovuşturma yapılmadığını anlattı. soL’a konuşan Tekin, “Milli Eğitim eliyle soruşturmalar kapatılıyor” diyor. Sendikalar müdür hakkında soruşturma başlatılmasını ve görevden alınmasını bekliyor.
Öte yandan öğretmenlerin durumuna da dikkat çekiyor:
“Genel anlamda bir huzursuzluk var okulda. Öğretmenler okula ayaklarının geri geri gittiğini söylüyor. Sadece kılık-kıyafet değil, bu müdür bu okulu yönetemiyor. Bu olayın arkasında yatan da kadın düşmanlığı. Yönetici bir kadının ya da öğretmen bir kadın olmasından rahatsızlar. Mobing tanımına uyan her şey bu okulda var.”
Müdür Gökçe’nin öğretmenlerin kıyafetlerine karışırken kendisinin de sakallı ve kotla okula geldiğini söyleyen Tekin, müdürün okula bugün takım elbiseyle geldiğini bildirdi.
'İş hayatında kadının olmasından rahatsız gerici anlayışın ürünü'
Konuya ilişkin Eğitim ve Bilim İşgöreleri Sendikası Mersin Şubesi'nden de yazılı bir açıklama yapıldı:
TÖB-SEN'den de açıklama: Mersin'de yaşanan olay kabul edilemez
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer de konuya ilişkin açıklama yayımladı.
Açıklamada “Mersin’de yaşanan olay, eğitimci vasfına sahip olmayan bir zihniyetin ürünüdür ve kabul edilemez” denildi. Açıklamanın tamamı şöyle:
"Son günlerde kendini bir eğitim kurumunun yöneticisi olmasından çok okulun sahibi ve işvereni ,öğretmenleri de çalışanları olarak gören şımarık okul müdürlerinin pervasızca davranışlarına şahit oluyoruz.Söz konusu okul müdürleri sırtlarını dayadıkları iktidarın açtığı koridordan yürüyerek liyakatsızca müdür olduklarını biliyoruz.Bundan dolayı bir okulu yönetme becerilerinin zayıf olduğu kadar güç zehirlenmesinin yarattığı bir psikoloji ile özellikle güçlerinin yetebildiği kadın öğretmenlere baskı ve mobing uygulamakatadırlar. Kadını toplumsal yaşam içerisinde aşağılayan,kadına yönelik şiddetin her türlüsünü meşru gören ve bunu alışkanlık haline getiren okul idarecilerini uyarıyoruz.Haddinizi biliniz.
Bugün Yenişehir Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulunda yaşanan olay sadece bir kıyafet olayı değildir.Yapılan kılık kıyafet üzerinden kadını aşağılama davranışıdır.Bu davranış eğitimin niteliğini bir kenara bırakıp, kadınların iş hayatındaki varlığını yadırgayan zihniyetin yansımasıdır.Söz konusu olan Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulu müdürü, bir kadın öğretmene zihniyetini dikta etmeye çalışmış onu da idari amir sıfatını kullanarak yapmaya çalışmıştır.Okul müdürü Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in önlükle kapatamadığı kadın kıyafetini yasal baskıyla ve mobbingle kapatmaya çalışmıştır.
İdarecilik vasfı tartışılan bu okul müdürünün kulaktan kulağa yayılan icraatlarından birkaçı şöyledir:
- E- okuldan bir sınıfı ikiye bölmesine rağmen öğretmenlere ders vermeyip, öğretmenleri norm fazlası durumuna düşürüyor.
- İstemediği öğretmenleri okuldan göndermeye çalışıyor.
- Engelli bir öğrenciyi okula kaydetmediği için veli silahla okulu basıyor. Ertesi gün öğrencinin kaydını yapmak zorunda kalıyor.
- Öğretmenlere bilgi vermeden sınıf kapılarına cam çerçeve yaptırıp okul içinde bekleyen velilerin sınıfları gözetlemesini sağlıyor. Velilerin öğretmenlerin işine müdahale etmesine izin veriyor.
- Sürekli sınıf açıyor, sınıf kapatıyor. Bir sınıfta bulunması gereken yasal öğrenci sayısı 8 olmasına rağmen sınıfa yasal sınırdan fazla öğrenci alıp, öğretmenleri norm fazlası durumuna düşürüyor.
- Öğretmenleri dersteyken odasına çağırıp, üyesi olduğu sendikaya geçmeleri için baskı yapıyor.
- Kadınlara karşı önyargısından dolayı kadın yönetici istemiyor. Tayinle gelen ya da görevlendirilen kadın müdür yardımcıları müdürün baskısına dayanamayıp ağlayarak, yöneticilik görevinden istifa edip gidiyor, iddiaları kulaktan kulağa dolaşmaktadır.
Okul iklimini bozan, kılık kıyafet yönetmeliği bahanesiyle uyarı yazısı tebliğ edip, kadınlara mobbing uygulayan bu müdürün artık bu okulu yönetemez. Mesele kılık kıyafet değil. İş hayatında kadının olmasından rahatsız ilkel gerici bir anlayış her yerde karşımıza çıkmaktadır.
MOBİNG bir suçtur.Kadını aşağılayan, kadını bedeni üzerinden değerlendirip, kılık kıyafetiyle uğraşanlara karşı TÖBSEN olarak karşılarında olacağımızı belirtir söz konusu kadın öğretmenin yanında olduğumuzun bilinmesini isteriz."
İrem Yıldırım / soL-Özel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder