Özgür Urfa: Madendeki siyanür sızıntısı takipsizlik kararıyla örtbas edilmişti, yargı da felaketin faili (duvaR)
TİP avukatı Özgür Urfa, "Madendeki siyanür sızıntısıyla ilgili suç duyuruları 2022’de takipsizlik kararıyla örtbas edildi. Patronlar ve onları kollayan yargı, bugünkü felaketin de failidir" dedi.
Türkiye İşçi Partisi Parti (TİP) Meclisi üyesi avukat Özgür Urfa, Erzincan'ın İliç ilçesinde siyanürle altın çıkarılan ve heyelan yaşanan altın madeninde daha önce yaşanan siyanür sızıntıyla ilgili şikayetin sonuçsuz kaldığını hatırlattı.
Sosyal medya hesabından savcılığın 2022'de açıkladığı kararı paylaşan Urfa, "Madendeki siyanür sızıntısıyla ilgili Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve diğer parti/kurumların suç duyuruları İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 31.10.2022’de takipsizlik kararıyla örtbas edildi. Maden patronları ve onları koruyup kollayan yargı, bugünkü felaketin de failidir" ifadelerini kullandı.
Anagold Madencilik şirketinin işlettiği madende 21 Haziran 2022 yılında siyanür sızıntısı yaşanmıştı.
Erzincan Ziraat Odası, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye İşçi Partisi'nin savcılığa yaptığı suç duyuruları için takipsizlik kararı verilmişti.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 16,4 milyon lira ceza kestiği maden, 3 ay sonra yeniden faaliyete başlamıştı.
/././
TKP Ankara'dan seslendi: 'İliç'de işçilerin de doğanın da katili patron düzeni!' (soL)
İliç'te yaşanan maden faciasını Ankara'da protesto eden Türkiye Komünist Partililer "Katil Anagold ülkemizden defol" diye haykırdı.Daha önce siyanür sızıntısıyla gündeme gelen ve davaları sürerken kapasite artışıyla çalışmaya devam eden Anagold Madencilik'e ait Çöpler Madeni'nde toprak kayması meydana geldi. Yaşanan göçükte 9 işçi toprak altında kaldı.
Türkiye Komünist Partisi, faaliyete geçtiği 2010 yılından beri denetimsizlik, vurdumduymazlık ve gözlerini para bürüyen patronlar nedeniyle tehlikeye oluşturan madende yaşanan faciaya dair Ankara'da protesto gerçekleştirdi.
'Katil Anagold ülkemizden defol!'
Kızılay'da Madenci Anıtı önünde gerçekleştirilen eylemde, facianın sorumlularının uyarılara kulak asmayan şirket ve kamu yetkilileri olduğuna işaret edildi.
"Katil Anagold, işbirlikçi AKP!" ve "Katil Anagold ülkemizden defol!" sloganlarının atıldığı eylemde basın açıklamasını TKP Ankara İl Örgütü adına Çisel Demirkan okudu.
Yetkili isimlerden gelen açıklamaların "timsah gözyaşları" olarak nitelendiği açıklamada "Bugün tek bir işçinin dahi burnunun kanamasının sorumlusu, tek dertleri ahlaksızca kasalarını doldurmak olan patronların kâr hırsı, siyasi iktidarın desteği ve meclis muhalefetinin seyirciliğidir" denildi.
'Baş sorumlu uyarılara kulak asmayanlar'
Göçük altındaki emekçilerin kurtarılması için tüm imkanların seferber edilmesi çağrısında bulunulan eylemde şu ifadelere yer verildi:
"Bu düzenin halka, emekçilere neyi reva gördüğünü en iyi anlatan günlerden birini yaşıyoruz.
Erzincan İliç'te Anagold Madencilik Şirketi'nin işlettiği maden sahasında yıllarca doğaya karşı işlenen suçlar, bugün itibariyle yapılan onca uyarıya kulak asılmaması sonucu işçilerin göçük altında kalmasına neden oldu.
Bugün tek bir işçinin dahi burnunun kanamasının sorumlusu, tek dertleri ahlaksızca kasalarını doldurmak olan patronların kar hırsı, siyasi iktidarın desteği ve meclis muhalefetinin seyirciliğidir.
Kimse bu saatten sonra timsah göz yaşları dökmesin, enkaz altındaki işçilere önem veriyormuş gibi görünmeye çalışmasın. Onların tek derdi kendi cepleri, tek dertleri kasaları...
Öfkeliyiz...
Bunca uyarıya, halkı, doğayı zehirliyorsunuz tepkilerine bir kez olsun kulak asmayanlar, işçilerin enkaz altında kalmasının baş sorumlusudur.
Şimdi eldeki tüm olanaklar emekçilerin kurtarılması için seferber edilmeli ama bir sözümüz var...
Mutlaka bu akılsız, ahlaksız düzenden bugün yaşananların hesabını soracağız.
O maden şirketinden de, o maden şirketi için seferber olan siyasi iktidardan da patronlara karşı gıkı çıkmayan meclis muhalefetinden de hesap soracağız!"
/././
Anagold madenindeki ‘problem’ kaç kişilik? (Barış Avşar-duvaR)
Madeni işleten şirket de ‘olayın açığa kavuşması’nı bekliyor. ‘Olay’ ve zararın boyutu ortaya çıkar elbet. Ama şimdiden biliyoruz ki Erzincan’da hayatımız zehirlendi. Hepimizin, belki de ülkemizin sınırlarını da aşacak şekilde bütün bölgenin.
"10-12 kişi problem olmuş…” Böyle anlatıyordu Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun altın madeninde yaşanan felaketi televizyon yayınında. Yoldaymış, yeni ulaşmak üzereymiş olay yerine. Ekipler gitmiş, vali gitmiş, kendisi de varacakmış az sonra. Sağlıklı bilgileri alana ulaşınca verebilecekmiş…
‘Sağlıklı’?
Sonra daha önce ulaşmış bulunan Erzincan Valisi Hamza Erdoğdu veriyor ‘sağlıklı’ bilgileri: ‘Kayma’ olmuş! Kayıpla ilgili tahmin yapmak doğru değilmiş, "fabrika ve taşeron yetkilileri" çalışıyormuş, net rakam verilemezmiş ‘şu an’…
Hayatından endişe edilen işçi sayısından söz ediyor her iki yetkili de. O atık dağları orada nasıl birikti? Nasıl böyle sel suları gibi dağları aşıp etrafa yayıldı?
***
Erzincan İliç Eskideğirmen’de çevreye rağmen, insana rağmen, ülkemizin geleceğine rağmen yıllardır işletilen altın madeninde yaşanan felaketin ardından ildeki en yetkili iki isimden gelen ilk açıklamalardı bunlar. Duyunca beklenmedik bir durum olmuş, bir ‘doğal afet’ yaşanmış da onunla mücadele ediliyormuş sanırsınız…
Ama öyle mi?
Değil! Değil çünkü bu maden 2010 yılından bu yana faaliyette. O atık dağı bu faaliyetin ürünü: İnsan eseri. Yarattığı tahribat da yıllardır gündemde. En son Haziran 2022’de Fırat’a 80 kilo siyanürlü suyu karışmış. Hatta şimdinin İstanbul adayı o zamanın Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ‘faaliyetine artık izin verilmeyeceğini’ söylemiş…
***
Sadece 2016’dan bu yana yayın yapan Gazete Duvar’ın arşivinde onlarca haber var bu maden hakkında. Sonuncusu felaketten 27 gün önce yayınlanmış.
Anayasa Mahkemesi 18 maddede bu madenin nelere rağmen faaliyette olduğunu anlatmış. İhlal kararı vermiş. İktidardan sürekli ‘kapatılsın’ denilen, hatta ‘milli güvenlik sorunu’ ilan edilen Anayasa Mahkemesi!
Bu haberden bir ay önce başka bir haber: Siyanür sızıntısına yol açan ancak ruhsatı iptal edilmeyen Anagold'un vergi borcunun silindiği, Kanadalı ortağı SSR Mining şirketinin bilançosunda ortaya çıkmış: 7.2 milyon dolar yani 209 milyon lira… Kanadalı ortağın hissesi yüzde 80. Bir de yerli ortağı var: Çalık Holding…
Aynı haberde bir de hatırlatma var: Bu maden deprem fay hattında!
Bingöl-Yedisu fay hattının bir kolu, maden atık havuzunun tam altından geçiyormuş. Görüntülerde akıp giden atık havuzu var ya hani, işte tam onun altından! En son 1939 yılında 7'den büyük yıkıcı bir deprem olmuş bu fayda, tekrarlama periyodu da maksimum 100 yıl imiş.
Ama işte ‘bilmek’ bir işe yaramıyor ki. Maraş’tan geçen fayın 500 yılda bir büyük depreme neden olduğu da biliniyordu…
***
Siyanürle altın madenciliği konuşulmaya başlanalı ne kadar oldu Türkiye’de? 1990’lı yılların başında Bergama köylülerinin mücadelesi ile tanınan siyanürlü altın madenciliğinin son dönemde sık sık gündeme gelmesine neden olan işletmeydi İliç madeni. Kanayan yara! Kanıyor ama görülmüyor. Sonra birden bire ‘olay yerine intikal etmekteyken’ bir yetkili, ‘problem olmuş’ deyiveriyor. 10-12 kişilik bir problem!
Bir de on yıllar boyunca toprağı, suyu, havayı zehirleyecek tabii. Ama olsun Anagold açıklama yapmış. “Tüm faaliyetlerinde çalışan sağlığı ve güvenliğini merkeze alan bir kuruluş olarak bu zor zamanlarda da hem çalışanları hem de paydaşları ile birlik ve beraberlik içinde hareket edecekler”miş...
“Yaşanan bu elim olayın etkilerini en aza indirmek için gerekli tüm adımları atmaya devam ederken, olayın ivedilikle açığa kavuşturulması için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz” diyorlar…
Madeni işleten şirket de ‘olayın açığa kavuşması’nı bekliyor!
***
‘Olay’ ve zararın boyutu ortaya çıkar elbet. O siyanürlü, asitli atık dağının depremi bile beklemeden, Erzincan’ın toprağını, dolayısıyla –akıp gidip gözle görülür şekilde Fırat’a ulaşmasa da- suyunu ve havasını nasıl zehirlediğinin ‘boyutu’ anlaşılır.
Ama şimdiden biliyoruz ki Erzincan’da hayatımız zehirlendi. Hepimizin, belki de ülkemizin sınırlarını da aşacak şekilde bütün bölgenin. Zehirlendi çünkü atık, ilk açıklamaya göre 100 dönümlük araziye yayıldı. Fırat’a gözle görülür şekilde ulaşamaması iyidir elbette. Ancak toprağa karıştıktan sonra yeraltı sularına ulaşmayacak mı? O sular yeryüzüne çıktığı yerde buharlaşmayacak mı? O zehir yüklenmiş bulutlar yağmur üretmeyecek mi?
Hepsi anlaşılır zamanla…
Anlaşılır anlaşılmasına da hesabı sorulacak mı? Türkiye genelinde siyanürle altın ayıklanan 19 madende bunun bir daha olmaması sağlanabilecek mi?
Daha kaç defa ‘olay yerine intikal etmekte olan yetkili’den ‘problem’ kaç kişilikmiş anlamaya çalışacağız?
/././
Erzincan'da çevre katliamı: 'Madenin atık sahası çökebilir' diye mahkemeye dilekçe verilmiş (Osman Çaklı-duvaR)
Çevre felaketine neden olan İliç’teki madenin atık sahasıyla ilgili TMMOB, farklı tarihlerde verdiği dilekçelerde bölgede kayma riski bulunduğu belirtti. Şirket yetkilileri ise riski inkar etti.
Erzincan İliç’te Kanadalı Anagold şirketinin işlettiği Çöpler Altın Madeni’nin atık sahasında çökme meydana geldi. Maden işçilerinin göçük altında kaldığı çökmeden sonra bölgede başlatılan arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor. Madene yaklaşık 350 metre mesafede bulunan Fırat Nehri ise siyanür ve sülfirik asit yüklü atıklarla kirlenme risk altında. Çöpler Altın Madeni’ne karşı 2010 yılından bu yana mücadele eden köylüler, çevreciler ve meslek örgütleri, bölgedeki madencilik faaliyetini durduramadı. Üstelik Çöpler Altın Madeni’nde bugün yaşananlar ilk de değil. Madende 2022 yılında da benzer bir çökme yaşandı. Siyanürlü toprağın Fırat Nehri’ne karıştığı iddialarıyla ilgili savcılık soruşturmasından bir sonuç çıkmadı.
MADEN YETKİLİLERİ KAYMA OLMAYACAĞINI İDDİA ETMİŞ
Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan çökme sonucunda sülfirik asit ve siyanürlü atık Fırat Nehri’ne doğru ilerliyor. Atığın durdurulması için çalışmaların devam ettiği bölgeyle ilgili uzmanlar açtıkları davalarda uyarılarda bulunmuştu. Çöpler Altın Madeni’nin faaliyetlerinin durdurulması için davacı kurumlardan biri olan TMMOB adına avukat Ekin Öztürk, 2021 yılında Erzincan İdare Mahkemesi’ne bölgedeki riskleri içeren bir dilekçe sundu. Madenin kapasite genişletmesiyle ilgili açılan dava kapsamında bölgede bilirkişi keşfi yapıldı. Mahkemeye verilen dilekçede, keşif sırasında maden yetkililerinin alanda kayma olmayacağı iddiası hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: “Yakın zamanda yaşanan deneyimlere bakıldığında bazı tesislerin yıkım, kayma ve akma gibi sorunlarla karşılaşabildiği görülmektedir.”
‘ATIK SAHASI ÇÖKEBİLİR UYARISINDA BULUNULMUŞ’
Yine 27 Kasım 2023 tarihinde Erzincan İdare Mahkemesi’ne TMMOB avukatları Ekin Öztürk ve Ferhat Çelepkolu bir dilekçe daha sundu. Maden faaliyetlerinin durdurulmasını ve çevreye verilen zararın kapsamlı bir değerlendirmeye muhtaç olması gerektiğini belirten TMMOB vekilleri, dilekçede bölgeyle ilgili şu risklere dikkat çekti: “Yığın liçi yönünden hem geçmişte hem de hala devam eden yükleme yapılan alanın boyutlarının tespiti, zemin yönünden ise gelecekte oluşabilecek kayma ve akıntıların tespiti de uyuşmazlığın aydınlatılabilmesi ve iddialarımızın karşılanabilmesi bakımından zorunludur. Geçtiğimiz yıl yaşanan deneyimlere bakıldığında bazı tesislerin yıkım, kayma ve akma gibi sorunlarla karşılaşabildiği görülmektedir.”
UYARILARA RAĞMEN MADENCİLİK FAALİYETİ DEVAM ETTİ
Avukat Ekin Öztürk, “Biz liç sahasının kayabileceğini keşiflerde de söyledik. Dilekçelerde de mahkemelere söyledik. Böyle bir facianın olacağı belliydi” dedi. Ancak bütün taleplere rağmen, Çöpler Altın Madeni çalışmalarını sürdürmeye devam etti.
2022’DEKİ SİYANÜR SIZINTISINA TAKİPSİZLİK VERİLDİ
2020 yılında toplu kuş ölümleri, ağaçların ve çeşitli bitkilerin kurumasıyla gündeme gelen Çöpler Altın Madeni’nde Haziran 2022’de de siyanürlü atık sahasında, kimyasal taşıyan borular patlamıştı. Siyanürlü boruların patlamasından sonra bölgede günlerce çalışma yapılmıştı. Aralarında çevreciler, meslek örgütleri temsilcileri ve köylülerden oluşan bir grup, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak savcılık, olayla ilgili takipsizlik kararı vermişti.
FIRAT NEHRİ’NE AKIŞI ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORLAR
Bugün yaşanan ‘facianın’ ardından siyanürlü toprağın sadece İliç’e değil çevre illere de zarar vereceği belirtiliyor. Halen göçük altında işçilerin olduğu olay yerinde çalışmalar devam ediyor.
Madene daha önce dava açan köylülerden olan Sedat Cezayirlioğlu, bölgeye ulaşmaya çalıştığını belirterek, “Milyarlarca ton siyanürlü atık patladı. Madenin 350 metre altında Fırat Nehri var. Onu engellemeye çalışıyorlar" dedi.
‘ŞİRKET İŞÇİ SAYIMI GERÇEKLEŞTİRİYOR’
Başka bir köylü Eşref Demir ise şirketin sahada sayım yaptığını, işçileri bırakmadığını kaydetti. Demir şöyle konuştu:
“Büyük bir facia oldu. Maden komple yerle bir oldu. 8 yıldır bunlarla mahkemeliğim. Yedi ÇED raporuna da dava açtım. En son Anayasa Mahkemesi bizi haklı buldu. Çöpler’in ikinci atık tesisi Danıştay’dan dönmüştü. 8 yıldan beri bunu iddia ediyorduk. Bu dağ yıkılacak, Fırat’a karışacak. Bu iddiamızın haklı çıkması kadar kötü bir şey yok. Saha çok geniş, müdahale edemiyorlar. Çok sayıda insanın göçük altında olduğu söyleniyor.”
'FACİA GELİYOR DEDİK... FACİA GELDİ...'
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nden felakete ilişkin bugün yapılan açıklamada ise “İliç Çöpler Altın Madeni işletmesi kapatılmalıdır ve rehabilite çalışmalarına başlanmalıdır dedik. Facia geliyor dedik... Facia geldi...” denildi. Açıklama şöyle:
“Erzincan İliç Çöpler Altın Madeninde yaşanan facia, göz göre geliyorum diyen bir faciadır. 6 Aralık 2023 tarihinde İliç'de açtığımız iki ayrı davanın bilirkişi keşfindeydik. 2. Kapasite artırımı için Bakanlığın verdiği ÇED olumlu kararı ve Açık ocak işletme genişletmesi için verilen ÇED gerekli değildir kararına karşı açtığımız davalardı. 'İliç Çöpler Altın Madeni işletmesi kapatılmalıdır' ve 'rehabilite çalışmalarına başlanmalıdır' dedik. Facia geliyor dedik... Facia geldi... Öncelikle işçilerimizin sağ salim kurtarılmasını diliyoruz, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Teknik ekibimiz ile bölgeye gitmek üzere hazırlık yapıyoruz.”
/././
CHP'li Deniz Yavuzyılmaz: Maden şirketi, 2016'da halk şikayetçi olmasın diye para verdi (duvaR)
CHP milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Erzincan'da heyelan yaşanan madeni işleten şirketin, 2016'da ilçe halkından 130 lira karşılığında şikayetçi olmayacaklarına dair taahhütname istediğini söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz İliç‘te heyelan meydana gelen maden ocağı şirketinin bölgedeki vatandaşlara 130’ar bin TL vererek “Adli ve idari başvuru yapmayacağım” taahhütü istediğini anlattı.
Erzincan'ın İliç ilçesinde siyanürle altın çıkarılan ve Anagold Madencilik tarafından işletilen madende heyelan meydana geldi. İlk belirlemelere göre 9 işçi toprak altında kaldı. Siyanürün su kaynaklarına karışma ihtimali üzerine açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne yönelen menfez kapaklarının kapatıldığını duyurdu.
TELE1 Ana Haber’e konuk olan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, maden ocağı şirketinin 2016'da bölgede halkına 130'ar bin lira vererek "Adli ve idari başvuru yapmayacağım" şeklinde taahhüt istediğini söyledi.
Yavuzyılmaz, "Bölgede açık maden ocağı işletmesinde büyük bir heyelan oldu. Valilik tarafından 9 işçinin toprak altında olduğu belirtildi ancak bölgeden gelen bilgilere göre bu sayı artabilir. Erzincan Milletvekilimiz Mustafa Sarıgül şu an bölgede. Biz de Gamze Taşçıer ile yine çevre konularında üst düzey görevlerde bulunan Baran Bozoğlu ile yoldayız" dedi.
Madenle ilgili çok sayıda uyarı yapıldığını hatırlatan Yavuzyılmaz, "Maalesef facia göz göre göre geliyorum dedi. Defalarca kez uyarıların yapıldığı, vekillerimizin bölgede inceleme yapıp denetimsizliği yerinde gördüğü bir maden ocağı. Bu maden ocağı işleten Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin yüzde 80’i madencilik Kanada menşeili bir şirkette, yüzde 20’si ise Lidya madenciliğe yani Çalık Grubu’na ait" ifadelerini kullandı.
Daha önce yaşanan siyanür sızıntısına değinen Deniz Yavuzyılmaz, şunları söyledi:
"Bu bölgede daha önce çevre felaketleri yaşandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı 27 Haziran 2022 tarihinde burada bizim de baskımızla altın madenciliği faaliyetlerini durdurdu. Bu maden işletmesi 2010 yılından itibaren sürekli iki buçuk kat büyütüldü. Defalarca kez ÇED süreci yaşadı, şirkette kendine şöyle bir yol seçti ve bölgedeki köylülere bir maddi yardım yaparak dava açma ve itiraz haklarını ellerinden almaya çalıştı. Şirket 2016’da yılında hazırladığı bir protokolle buradaki vatandaşlarımıza 130’ar bin TL yardım adı altında para vererek tüm madencilik faaliyetleri için adli ve idari bir başvuruda bulunmayacaklarına dair taahhütname istedi. Yani maddi bir güçle asimetrik bir baskı oluşturarak tüm usulsüzlüklerin üzerini örtmeye çalıştı."
/././
Anagold faciası göz göre göre geldi: 2022'de de siyanür borusu patladı (duvaR)
Erzincan İliç'te faaliyet gösteren Anagold Madencilik 2022'de de siyanür taşıyan borunun patlaması ve zehirli atıkların Fırat Nehri'ne karışmasıyla gündeme gelmişti.
Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 2010 yılı aralık ayından itibaren altın üretimi yaptığı Erzincan'ın İliç ilçesinde siyanür atıklarını oluşturduğu dağda meydana gelen heyelanda çok sayıda işçi toprak altında kaldı. Zehirli atıkların çevre illeri etkileyeceği uyarısı yapılan bölgede yaşanan tehlike ilk değil.
Haziran 2022'de de altın madeninde siyanür taşıyan boru patladı. Zehirli atıklar Fırat Nehri üzerindeki İliç Barajı'na karıştı.
O dönem açıklama yapan Anagold Madencilik Türkiye Sorumlu Müdürü Burhanettin Şahin, "Çıkan haberler tamamen asparagas. Bu haberi çıkaran yayan insanlar ile ilgili tamamen kanuni haklarımızı kullanacağız. Tamamen yalan ve yanlış bilgi. Patlayan boru ve konu soruşturuluyor bilgi veremem" ifadesini kullandı.
Şahin siyanür iddialarına ilişkin dile getirilen iddiaların da 'yüzde 99'unun' yalan olduğunu ileri sürdü.
Olaydan sonra hazırlanan tutanakta siyanür taşıyan boruda sabaha karşı 02.45’te patlama olduğu ve sabah 05.00’e kadar boş araziye yaklaşık 20 metreküp siyanürlü solüsyonun aktığı kayıt altına alındı. Bu rakamın da düşük yazıldığı iddia edildi.
EN ÜST SINIRDAN PARA CEZASI VERİLDİ
Yapılan soruşturmada Anagold Madencilik kusurlu bulundu ve şirkete en üst sınır olan 16 milyon 441 bin TL idari para cezası uygulandı. Anagold'un yarattığı tehlikeye karşı yıllardır uyarılarda bulunan Metalurji Mühendisi Cemalettin Küçük o dönem Evrensel'den Nazife Yaşar'a yaptığı açıklamada da şu ifadeleri kullandı:
'SÜREKLİ OLAN ŞEYE KAZA DENMEZ'
"“Sürekli olan bir şeye kaza diyemezsin. Orada daha önce de yağmur sularından kaynaklanan bir kaçma söz konusu olmuştu. Şimdi de siyanür sızıntısı yaşandı. Şirket sızıntıyı kabul ediyor nötralizasyon yaptıklarını söylüyor. Nötralizasyon denilen şey, çeşitli kimyasallar kullanılarak siyanürün hidrojen siyanür olarak buharlaşmasını engellemeye dönük yapılan işlemdir. Siyanür solüsyonu doğrudan araziye akmıştır. Akan bu solüsyonu temizleyebilmek, onu nötralize edebilmek, hidrojen siyanür gazı olarak buharlaşıp ortaya çıkmaması için nötürleştirme işlemi yapmak için çeşitli kimyasallar kullanarak bazik yapmaya çalıştılar. Ama kimyasallığı ortadan kalkmamıştır ve herhangi bir şekilde bu araziye bulaşmıştır. Şimdi siz gidip 150 metre aşağıdan numune alırsanız siyanür bulamazsınız. Çünkü PH’sı 9,5 üzerinde olması lazım. 9,5’un üzerinde olmayan siyanür solüsyonu hidrojen siyanür olarak buharlaşır. Onun için uzak mesafelere gidene kadar sudan alınacak numunelerde esas sayıyı belirten siyanür miktarını belirlemek zordur. Siyanür bulabilmek için anında ya da kısa süre içerisinde sızıntı bölgesinden örnek alacaksınız, bazik ortamda taşıyıp laboratuvarlarda bakacaksınız. Onun için, “doğaya, suya, havaya karışmamış” iddiası bilimsel olarak geçerli değildir."
'ÖNLEM ALINMAZSA DAHA BÜYÜK FELAKET OLABİLİR'
Önlem alınmaması halinde daha büyük felaketlerin yaşanacağı uyarısında bulunan Küçük şöyle devam etti:
“Bu durum, daha ileride yaşanacak felaketlerin binde biri değildir. O açıdan bu kadar gündem olması ve büyük felaket olarak adlandırdığımız halde esas daha büyük felaketlerin beklentisi içinde olmamız lazım. Çevre Bakanlığı, Valilik soruşturma açmış. Hayırlı uğurlu olsun. Çevre Bakanlığı 16 milyon TL ceza yazmış. Ne olacak ki, doğayı temizleyebilir misiniz? Fırat’a vermiş olduğunuz zararı ortadan kaldırabilir misiniz? Dışarıya akan hidrojen siyanürün, hidrojen siyanür olarak buharlaşıp çevrede çözmüş olduğu ağır metalleri yerine monte edebilir misiniz? Bu maden çalışırken de zaten doğayı kirletmektedir. İlla kaza olması gerekmiyor.”
'SUÇ, DENETİM GÖREVİNİ YAPMAYANDA'
Madeni denetlemekle görevli bakanlık ve valiliğin, denetim ve izleme görevini yerine getirmediğini ifade den Küçük, “Suç başta kendilerindedir. Şirkete ceza yazarak kendilerini kurtaramazlar. Bakanlık ve çevre il müdürlüğü de suçludur. O yüzden burada savcılığın gerçek anlamda olaya el koyması lazım. Kesinlikle madenin kapatılması lazım. Siyanürle altın işletmeciliği ya da siyanürle kimyasal liç yöntemi uygulanarak maden işleminin yapılmaması gerektiğini söylüyoruz. Özellikle siyanürle altın işletmeciliği kesinlikle yapılmamalı.”
/././
Şaroğlu'ndan maden açıklaması: Çevre iller de etkilenecek (Ferhat Yaşar-duvaR)
Türkiye’nin ikinci en büyük siyanür havuzunun bulunduğu altın madeninde heyelan meydana geldi. CHP'li Polat Şaroğlu, "Çevre illeri etkileyecek. Doğayı, tarımı ve hayvanları etkileyecek" dedi.
Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 2010 yılı Aralık ayından itibaren altın üretimi yaptığı Erzincan'ın İliç ilçesinde bugün saat 14.30 sıralarında Eski Değirmen mevkisinde toprak kayması meydana geldi. Siyanür ve sülfürik asit dağlarının kaymasıyla çok sayıda işçi göçük altında kaldı.
'DAHA VAHİM SONUÇLAR DOĞURACAK'
Çöpler Altın Madeni’ne ait siyanür havuzuna ilişkin uyarılarda bulunan CHP eski Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, yaşanan felaketin çevre illeri etkileyeceğini belirtti.
"Buranın sıkıntılı olduğunu daha önce defalarca söyledik" diyen Şaroğlu, "200 futbol sahası büyüklüğünde bir havuzdan söz ediyoruz. Bütün çevre iller bundan etkilenecek. Bu siyanür buharlaşarak çevre illeri etkileyecek. Doğayı, tarımı, hayvanları etkileyeceğini söyledik. Meclis gündemine taşıdık. Ancak kimse bizi dinlemedi. 2023'ün başında sızıntı olmuştu. O zaman iki ay göstermelik kapattılar. Ancak çok büyük bir rant olduğu için tekrar açtılar. Bu patlama daha vahim sonuçlar doğuracak" ifadelerini kullandı.
(derleyen:mstfkrc)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder