SÖZCÜ "Gündem" -6 Kasım 2025-

O ilin müftülüğünden dikkat çeken "10 Kasım" kararı

Kocaeli Müftülüğü, Cumhuriyet’in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 87. yılı dolayısıyla anlamlı bir karara imza attı. Müftülük, 10 Kasım 2025 Pazartesi günü saat 12.30’da Kocaeli genelindeki tüm camilerde Atatürk, şehitler ve ebediyete intikal eden gaziler için Mevlid-i Şerif okutulacağını duyurdu.

                                                         Kocaeli İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu

Kocaeli İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu’nun imzasını taşıyan resmi yazıda, ilçe müftülüklerine “10 Kasım 2025 Pazartesi günü saat 12.30’da tüm camilerimizde Mevlid-i Şerif okutulması hususunda, bilgi ve gereğini rica ederim.” ifadeleriyle talimat gönderildi. Bu kapsamda, kentteki bütün camilerde gerçekleştirilecek Mevlid programlarında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, vatan uğruna can veren şehitler ve ebediyete uğurlanan gaziler için Kur’an-ı Kerim tilaveti yapılacak ve dualar okunacak.(Anlamlı günde manevi buluşma) 10 Kasım’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna duyulan minnetin manevi atmosferde dile getirileceği bu özel program, Kocaeli’deki camilerde aynı anda başlayacak. Kent genelinde yapılacak Mevlid-i Şeriflerle birlikte, Atatürk ve silah arkadaşları dualarla anılacak. Kocaeli Müftülüğü’nün aldığı bu karar, Cumhuriyet’in kurucusuna duyulan saygının dini bir çerçevede vurgulanması açısından dikkat çekici bulundu.

Kuşkulu düşen uçak kaderimizi değiştirdi... Türkiye başaramamıştı, o ülke başardı

Toryum yakıtının uranyuma dönüştürülmesiyle ilgili dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Türkiye'de ilk olarak parçacık fiziği uzmanı olan Prof. Dr. Engin Arık (1948) ile gündeme gelen çalışmalar Arık'ın şaibeli ölümüyle rafa kalkmıştı. Çin Bilimler Akademisi ise Gobi Çölü’nde bulunan deneysel bir reaktörde toryum yakıtını ilk kez uranyuma dönüştürdü. 

Çin, nükleer enerji alanında önemli bir adım attığını duyurdu. Devlet medyası China Daily’nin haberine göre Çinli bilim insanları, toryum yakıtının uranyuma dönüştürülmesini deneysel düzeyde başardı. Bu gelişme, alternatif nükleer yakıt döngüsü arayışında dünyanın ilk somut sonuçlarından biri olarak görülüyor.(ÇİN BAŞARDI) Habere göre, Çin Bilimler Akademisi’ne bağlı Shanghai Uygulamalı Fizik Enstitüsü tarafından geliştirilen erimiş tuz reaktörü (molten-salt reactor), Gansu eyaletinin Wuwei şehrinde düşük güçlü bir test aşamasında çalıştırıldı. Reaktörde yapılan ölçümler, toryum-232 izotopunun nötron yakalayıp protaktinyum-233 üzerinden uranyum-233 izotopuna dönüştüğünü gösterdi.Bu süreç, “toryum yakıt döngüsü” olarak bilinen alternatif nükleer enerji üretim yönteminin temelini oluşturuyor. Toryum doğrudan enerji üretemiyor, ancak uranyuma dönüştürülerek fisil (bölünebilir) yakıt hâline getirilebiliyor. Bilim insanları bu sayede toryumun gelecekte daha güvenli, daha az atık üreten bir nükleer yakıt olabileceğini savunuyor.Deneysel reaktörün yalnızca 2 megavat ısı gücünde olduğu belirtiliyor. Bu nedenle Çin’in buluşu henüz ticari ölçekli enerji üretimi anlamına gelmiyor. Yine de proje, toryum yakıtının pratikte dönüştürülebileceğini kanıtlaması açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, toryumun doğada uranyuma göre üç kat daha bol bulunduğuna dikkat çekiyor. Ancak bu teknolojinin yaygınlaşması için yüksek sıcaklıkta çalışan malzemeler, kimyasal ayrıştırma sistemleri ve güvenlik testleri gibi birçok teknik engelin aşılması gerekiyor. Çinli yetkililer, erimiş tuz reaktörlerinin önümüzdeki yıllarda daha yüksek güçlü versiyonlarını geliştirmeyi planladıklarını duyurdu.(TÜRKİYE'DEKİ ÇALIŞMALAR) Yerel bir firma olan FİGES A.Ş., 2016’dan beri “erimiş tuzlu reaktör (molten salt reactor, MSR) + toryum yakıt döngüsü” konusunda çalışmalar yürütüyor. Firma, Türkiye’de MSR-toryum döngüsünün önemini çeşitli seminerlerle tanıtırken; TÜBİTAK ile de iletişim halinde. Ayrıca şirket, “ulusal ETR projesi” gibi başlıkta MSR türü bir reaktör çalışması geliştirme hedeflerinden söz ediyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın nadir toprak elementleri ile ilgili açıklamalarının ardından SÖZCÜ'nün gündeme getirdiği Eskişehir'in Beylikova ilçesinde de nadir toprak elementleri üzerine “ayırma/purifikasyon” araştırmaları yapılıyor. (ENGİN ARIK VE TORYUM)   Engin Arık, 14 Ekim 1948’de İstanbul’da doğdu.İstanbul Üniversitesi’nde fizik ve matematik bölümünü bitirdikten sonra (1969), ABD’de Pittsburgh Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora yaptı. 1979’da Türkiye’ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde akademisyenliğe başladı. 1997-2000 yılları arasında, Comprehensive Test Ban Treaty Organization (Birleşmiş Milletler bünyesinde) için Avusturya’daki Viyana’dan Türkiye’yi temsil etti. 30 Kasım 2007’de MD‑83 tipi uçak kazasında hayatını kaybetti. Arık, klasik parçacık fiziği çalışmaları yanında Türkiye’nin enerji bağımsızlığı açısından toryumun potansiyeline dikkat çekmiş bir bilim insanıydı. “Toryumun 21. yüzyılın en stratejik maddesi olması büyük bir olasılık. … Eğer biz toryum ile elektrik enerjisi üretebilmek olanağına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağı olacak.” ifadelerini kullanan Arık Türkiye’de toryum rezervlerinin “dünyada önemli yer” tutabileceğini vurguluyordu. Arık, “Türkiye’nin elindeki madenin ebediyen bitmeyeceğini söylüyor… Dünya rezervlerinin yaklaşık yarısı Türkiye’de…” ifadelerini kullanırken ölümü birçok şaibe iddialarını da beraberinde getirdi.  Kaza, Atlas jet havayolu şirketine ait uçakla gerçekleşti. Resmî kayıtlarda kaza sebebi “pilotaj hatası” ve teknik arıza olarak değerlendirildi. Arık’ın ölümüyle ilgili “kaza mı yoksa suikast mı?” sorusu kamuoyunda gündeme geldi.  Ancak iddialar “önceden planlanmış sabotaj” gibi ciddi suçlamalara kadar uzanıyor; bunlar resmi olarak tam olarak kanıtlanmış değil. Ölümünün ardından, toryum, hızlandırıcı teknolojileri ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli daha çok tartışılır hale geldi. Arık’ın vizyonu ölümüyle birlikte daha da sembolik bir hâl aldı.

Türkiye'nin dev şirketi zor günler geçiriyor: 1 milyar liralık borcu ödeyemedi

Türkiye Petrolleri'ne yönelik düzenlenen kaçakçılık operasyonunda üst yönetimi tutuklanan Zülfikarlar Holding zor günler geçiriyor. Holdingin yurt dışında bulunan Yönetim Kurulu Başkanı İsfendiyar Zülfikari hakkında gözaltı kararı verilirken, Akça Kimya'da yüzde 56 faizli 1 milyar TL’lik tahvillerin ödemesini yapmadığı ortaya çıktı.

22-24 Ekim tarihlerinde Antalya ve Hatay'daki akaryakıt rafinerilerinden yaklaşık 1 milyar TL'lik akaryakıt çalınmasının ardından Türkiye Petrolleri Dağıtım A.Ş'ye yönelik operasyon düzenlenmiş ve şirketin üst yönetiminde yer alan 3 kişi tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Zülfikarlar Holding çatısı altında faaliyet yürüten şirketin Yönetim Kurulu Başkanı İsfendiyar Zülfikari hakkında da gözaltı kararı verilirken, yurt dışında olduğu tespit edilen ismin iki haftadır firari olduğu ortaya çıktı. (KAOS BÜYÜYOR: ÖDEMELER YAPILMADI) Zülfikarlar Grubu çatısı altında bulunan şirketlerdeki sorunların ise Türkiye Petrolleri ile sınırlı olmadığı öğrenildi. Akaryakıt, kimya, finans ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteren holdingin en büyük şirketleri arasında yer alan Akça Kimya'da tahvil krizi yaşandığı öne sürüldü.  Şirketin 4 Kasım tarihli yaklaşık 1 milyar TL'lik tahvil ödemesini gerçekleştirememesinin ardından yatırımcılar panik yaşarken, bugün yapılan resmi açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Akça Kimyevi Maddeler Nakliyat Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından ihraç edilen TRFAKCKK2510 ISIN kodlu özel sektör borçlanma aracına ilişkin 04.11.2025 tarihli itfa ödeme işlemi, ihraççı kuruluşun ödeme tutarını aktarmaması nedeniyle Kuruluşumuz aracılığı ile gerçekleştirilememiştir"

Ayakkabıcı da Mısır’a gidiyor: 5 yılda maliyetler 10 kat, fiyatlar 5 kat arttı -Sayime Başcı-

Artan maliyetlerin ve üretimdeki kayıpların sektörün dünyadaki yerini de kaybetmesine yol açtığı belirtiliyor.

Üretim maliyetleri artarken kapanmaların arttığı ve dünya ile rekabet gücünün zayıfladığı ayakkabı sektöründe üretim maliyetlerinin 2020-2025 arası 10 kat arttığını kaydeden Togo Ayakkabı CEO’su Ahmet Akkuş, perakende fiyatlarının ise 6 kat arttığını aktardı. (GERİYE GİDİYORUZ)  Dünyada üretimde lider olan Çin ve İspanya’dan sonra Türkiye’nin 3'üncü sırada yer aldığını aktaran Akkuş “Ancak Portekiz bizi geçmek üzere. Üretim maliyetleri ile Mısır’a kayış sürüyor. Tekstilciler gidiyordu ayakkabı da Mısır’a kaydı, Mısır’dan ihraç edenler var.Üretim düşüyor” dedi. Son dönemde deri hammaddesinde de sıkıntılar yaşandığını ve ayakkabı ürünlerinde kullanılan deride kalitenin düştüğünü belirten Akkuş ,"Sektörde üretilen ayakkabıların çoğunda kimyasal kullanılıyor deriyi düzeltmek için. Dünyada ayakkabıda üçüncü sıradayız ancak gittikçe geriye gidiyoruz. Çin birinci, İspanya ikinci sırada, Portekiz ise ayakkabıda bizi geçmek üzere” dedi. Akkuş, sektörün eski markalarından biri olan Togo ile 2027’de 40’a yakın mağazaya ulaşmayı hedeflediklerini de aktardı.

VIP pistini Sani Bey uzatacak -Deniz Ayhan-

Halka ‘porsiyon küçültün’, ‘sabredin’, ‘şükredin’ diyen iktidarın keyfi harcamaları sürüyor. Şimdi de ABD Başkanı Donald Trump’ın uçağı için 2.1 milyar TL’ye pist, 3.9 milyar TL’ye de yol yapılacak.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’a kıyakları bitmiyor. Geçen ay ABD’de yapılan görüşme öncesi ABD’den gelen ürünlere uygulanan ithalat vergisini kaldıran Erdoğan, şimdi de Trump’ın uçağının direkt Ankara’ya inebilmesi için 2.1 milyar TL harcayacak. ‘Şehrin içinde kaldığı’ gerekçesiyle İstanbul’daki Atatürk Havalimanı’nı kapatan AKP iktidarı, gelecek yıl düzenlenecek NATO Zirvesi’nde ABD Başkanı Trump’ın uçağı rahat inebilsin diye Ankara’nın göbeğindeki Etimesgut Havalimanı’nı yeniliyor. (YOLLAR DA YENİLENECEK)  Havalimanının pisti 2.800 metre, Trump’ın uçağı Air Force One’ın inebilmesi için daha uzun bir pist gerekiyor. Bu sebeple Etimesgut Havalimanı VIP yapım onarım ve Devlet Konukevi ihalesi düzenlendi. İhaleyi, 2 milyar 96 milyon lira ile Sani Şener’e ait Sera Yapı firması ile Antaş Altyapı ortaklığı kazandı. 2020’den bu yana 7 milyar 352 milyon liralık ihale alan Şener’in şirketi TAV Havalimanları’nın kurucu ortağı ve daha önce de Adıyaman, Erzincan, Trabzon, Tokat, Antalya Havaalanları ile Dubai Sky Tower binasını yapmıştı. Şirket son yıllarda Malatya’daki deprem konutlarının ihalesini 2 milyar 343 milyon TL ve Gaziantep’teki deprem konutlarının ihalesini de 2 milyar 528 milyon TL bedelle kazandı. Etimesgut Havalimanı’na gidecek yolların yapımı için düzenlenen ihaleyi ise 3 milyar 971 milyon liraya SNH İnşaat kazandı. Bu şirket daha önce bazı ihalelerde Rönesans Holding ile ortaklık yaptı. Halil Şevki Kara’ya ait şirket, son 5 yılda 4 milyar 400 milyon TL’lik kamu ihalesi aldı.(21 milyarlık ihale almıştı) Sera Yapı ile bu ihalede ortaklık kuran Antaş Altyapı AŞ ise İskenderun Topboğazı Otoyolu ve Antakya Bağlantı yolu ihalesini 21 milyar 413 milyon TL bedelle kazanmıştı. Bayrampaşa tramvay hattını 3 milyar 278 milyon liraya aldı. Hatay Havaalanı muhtelif binalar ve apron genişlemesi yapımı ihalesinde de Antaş ile 1.5 milyar TL’lik sözleşme imzalandı.

Doğalgazda kilit icat edildi -Deniz Ayhan-

Bütçedeki açığı kapatmak için elini vatandaşın cüzdanından çekmeyen iktidar, işi ilerletti. Kış ayları başlarken doğalgaza ardı ardına yapılan zamlar, sayaç değişim ücretleri, servis bedelleri derken, şimdi de doğalgaz sayaçlarına 'emniyet kilidi' ortaya çıktı.

Yurt dışından ithal edilecek ve vatandaşa 2.500 TL'ye mal olacak bu kilitler, yeni gaz açılışlarında ve kombi değişimlerinde takılacak. Bu konuda Denizli, Aydın ve Konya pilot bölge seçildi ve uygulama da  bu illerden başladı.(SEBEP NEDİR?) Bu uygulamanın hangi yasa ve yönetmelik ile hayata geçirildiğini soran İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, "Vatandaşa zorla ürün satmak, ekonomisi çökmüş milleti daha da çaresiz bırakmaktır. Vatandaş tenceresini kaynatamaz hale geldi, iktidar hâlâ yeni kazanç peşinde" dedi. AKP iktidarının vatandaşın değil, yakın çevresinin ekonomik çıkarlarını koruduğunu söyleyen Öztürk, "Vatandaşı soyan kararların altına imza atıyorlar diye konuştu. Öztürk, TBMM’ye verdiği önerge ile Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’a "Neden Denizli, Aydın ve Konya pilot bölge seçildi? Ekstra maliyetin tamamının vatandaşa yansıtılmasının gerekçesi nedir? Bu uygulama vatandaş güvenliği için mi yoksa ticari bir kaygı mı var" sorularını yöneltti.

***

SÖZCÜ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

Ergin Yıldızoğlu + Mehmet Ali Güller -Cumhuriyet-

 Mamdani, panik ve umut  Trump ’ın başkanlığından hoşnut olmayanların oranı yüzde 60’ı geçti. Seçmen de bu eğilimi ülkenin en büyük kenti Ne...