Telefondaki örgüt lideri + FOTOĞRAFTAKİ TERÖR SANIĞI - Barış Pehlivan / Cumhuriyet

 Telefondaki örgüt lideri

Sahnede mutluluktan uçuyor gibiydi. Yüzünde güller açıyordu. “Diplomatik temsilcilerimizin olmadığı yerlerde bayrağımızı dalgalandırıyorlar” dedi. Şükranlarını sundu ve devam etti: “Hocaefendi’nin deryasından çok sevdiğim küçük bir damla söylemek istiyorum. Aklımda tutamadım, heyecandan… O yüzden telefondan okuyacağım:  

‘Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun / İnançla geril, insana sevgi duy / Kalmasın el açmadığın bir mahzun gönül.’” 

Fethullah Gülen’in şiirini okuyan o kişi, AKP Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu’ndan başkası değildi. 2013’te, FETÖ’nün Niğde’deki Türkçe Olimpiyatları organizasyonunda yaşandı bu. Diyeceksiniz ki ya sonra? Sonra, aynı isim iki dönem daha AKP’den milletvekili yapıldı. 

Acı olan şu ki… 

Hulusi Akar Milli Savunma Bakanı olunca, hemen yardımcılığına Alpaslan Kavaklıoğlu atandı. Ve 2018’den beri de bakanlıktaki beş ayrı birimden sorumlu olarak görev yapıyor. 

Yani… 

Önceki Arka Bahçe’yi okuyanlar bilir: Bir FETÖ sanığının itiraflarında Hulusi Akar’ın bakan yardımcılarından Şuay Alpay’ın örgüt sohbetlerine katıldığına dair suçlama vardı. 

Şimdi de yine aynı bakanın bir başka yardımcısının, Alpaslan Kavaklıoğlu’nun FETÖ organizasyonlarına katıldığını, örgüte ve liderine övgüler dizdiğini yazıyorum. 

Evet, Türkiye’nin en kritik kurumlarından Milli Savunma Bakanlığı’ndaki iki bakan yardımcısı da FETÖ ile bağı olmakla suçlanıyordu.  

Artık belli ki bu hata değil, tercih oluyor. 

Acaba, diyorum…

Milli Savunma Bakan Yardımcısı Kavaklıoğlu, kaydettiği Fethullah Gülen şiirini telefonundan silmiş midir? Şüpheliyim… Öyle ya, Twitter hesabında halen “Hocaefendi” diye yazan mesajlarını tutuyor.                                     *** 

FOTOĞRAFTAKİ TERÖR SANIĞI

Sahi, kimler kimlerle beraber? 

Ocak ayının son günüydü… 

Manisa Valiliği’nin sosyal medya hesabından şu mesajla bir fotoğraf paylaşıldı:

“Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Manisa Kalıp ve Makine İmalatçıları Derneği Başkanı Abdurrahim Arslan, Başkan Yardımcısı İlker Bilgin, Genel Sekreter Kemal Denizaslanı ve Esnaf Halil Pekcan’dan oluşan heyet Vali Yaşar Karadeniz’e ziyarette bulundu.” 

Bakınız… 

O fotoğrafta “dernek başkanı” diye tanıtılan Abdurrahim Arslan, bir zamanlar AKP’nin Manisa İl Başkanıydı. Hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma vardı. Keza kendisi de “Geçmişte FETÖ’nün içinde bulundum, bunu saklamıyorum” diye itirafta bulunan biriydi. 

Gelin görün ki...

İki AKP milletvekilinin soruşturmayı yürüten savcı Kazım Özsoy’dan talepleri vardı. Savcının FETÖ şüphelisi Abdurrahim Arslan hakkında takipsizlik vermesini istiyorlardı. 

Hatta iddia o ki Arslan’ın başında bulunduğu dernek, ciddi miktarda bir AB fonuna talipti. Hakkındaki soruşturma ise bu paranın teminine engel oluyordu. 

Bir değil, iki değil… AKP milletvekilleri FETÖ şüphelisini kurtarmak için cumhuriyet savcısıyla üç kez görüştü. Baktılar ki savcı isteklerini yerine getirmiyor, “Seni süreriz” tehdidinde bulundular. 

Keza, dediklerini yaptılar; Manisa Savcısı Kazım Özsoy şehirden ve tabii ki soruşturmalarından uzaklaştırıldı. 

Sonra… 

FETÖ şüphelisi Abdurrahim Arslan’ın yargılanması aylar içinde bitti. Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi. 

Şimdi… 

Sormasam olmaz: 

AKP Manisa Milletvekili Murat Baybatur’un, terör örgütü üyeliğinden soruşturma geçirmiş ve yargılanıp denetimli serbestlik almış Abdurrahim Arslan’la ne gibi ilişkisi var da birlikte ziyaretlere gidebiliyor? 

Acaba zamanında Arslan’ı kurtarmak için savcıya baskı yapan milletvekilleri içinde Baybatur da var mıydı?

Ve tabii Manisa Valisi Yaşar Karadeniz’e de sormalı: 

Abdurrahim Arslan’ı niye makamında kabul ediyor? Neden çektirdiği fotoğrafı valiliğin resmi hesabında yayımlıyor? Acaba Vali diğer terör örgütlerinin mensuplarına da aynı şekilde davranıyor mu, yoksa bu ilgi sadece FETÖ’ye mi özel?

Barış Pehlivan / Cumhuriyet


KISA KISA GÜNDEM (3 ŞUBAT 2022)



1) TFF'den Süper Lig yayın ihalesinde yabancılara büyük kıyak! Skandal ortaya çıktı (Yeniçağ)

TFF'in duyurduğu yayın ihalesi için geri sayım sürerken büyük bir skandal da ortaya çıktı. TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş'ın kararıyla yerli yayıncıların 150 bin TL ödeyerek aldıkları doküman yabancılara ücretsiz verildi.
Federasyon, ihaleyle ilgilenen yayıncı kuruluşlara, ihale dokümanını 150 bin TL yatırmak koşulu ile Riva’daki TFF Mali İşler Direktörlüğü’nden teslim alabileceklerini ve teklif vermek için son tarihin 14 Şubat olduğunu bildirdi.Ancak iddialara göre; TFF Süper Lig ihalesi ile ilgilenen yerli kurumlardan 150 bin TL tahsilat yapıyor. TFF, yabancı yayıncılara ise büyük kıyak yapıyor. Genel Sekreter Kadir Kardaş’ın kararıyla yabancı medya kuruluşlarından herhangi bir ücret talep etmiyor ve şartnameyi ücretsiz olarak veriyor. 

2) Sel Manavgat Irmağı'nı taşırdı(Yeniçağ)

Antalya’nın Manavgat ilçesinde yağan yağmur, Manavgat Irmağında su seviyesinin yükselmesine neden olurken, dün gece şelalede bulunan tesisler sular altında kaldı.Su baskını haberini alarak gece iş yerlerine gelen esnaf su altında kalan malzemelerini çıkarırken, su seviyesinin daha da yükselme ihtimali karşısında endişeli bekleyişe başladı.




3) Trabzonspor AKP'yi eleştiren personelini işten kovdu! Sosyal medya operasyonu (Yeniçağ)

Trabzonspor’da ilginç şeyler yaşanıyor. Personelin, yöneticilerin Twitter hesapları tek tek inceleniyor. İktidara ve yönetime yönelik Twitter’dan eleştirel yorumları hesaplarından paylaşanların ya istifası isteniyor ya da işten el çektiriliyor
Trabzonspor'da bir personel, Sağlık Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yaptığı eleştiri nedeniyle işten çıkarıldı.Trabzonspor’un bünyesinde görev yapan Bordo Mavi Tur’da çalışan Yalçın İskender adlı personelde Twitter paylaşımı yüzünden işinden oldu.Sağlık Bakanı Koca'nın uçaklarda PCR testini kaldırması üzerine “Maçlarda üç aşı yolcularda aşıya gerek yok. Bu nasıl uygulama”, Hazine Bakanı Nureddin Nebati’nin "Gözlerimdeki ışıltıya bakın, ışığı görürsünüz" sözleri üzerine  "Sokağa çıkıp aynı enerjiyi görüyor musunuz” paylaşımını yaptı.Bu iki paylaşım üzerine yönetim önce savunmasını aldı. Yönetimin uyarısı üzerine Yalçın İskender paylaşımlarını sildi. Silmesi de işe yaramadı. Trabzonspor’dan el çektirilip işine son verildi..Adının açıklanmasını istemeyen eski yöneticilerden, "Bunlar normal hale geldi. Ekrem İmamoğlu’na yakın kim varsa listeye alınmadı. Devam edelim diye teklif bile edilmedi” dedi. Trabzonspor’un eski yöneticisi, Divan kurulu üyesi olmasına rağmen dört büyükler içinde İBB Başkamı Ekrem İmamoğlu’na hayırlı olsun ziyaretine gitmeyen tek kulüp Trabzonspor oldu.(VAHAP ÖZTEL'İN İSTİFASI İSTENMİŞTİ) Yönetici olmadan önce Twitter hesabından yönetimi eleştiren Vahap Öztel görevinde bir ayı doldurulmadan istifası istendi. Basketbol takımında yıllar önce Twitter hesabından Ağaoğlu’nu eleştirdiği tespit edilen Öztel’in önüne istifa mektubu kondu. Öztel istifa edip ayrıldı.

4) Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden israf raporu: ANKAPARK’ın maliyeti açıklandı.(SÖZCÜ)

Ankara Büyükşehir Belediyesi, resmi internet sitesinde israf sayfasını yayına aldı. Sürekli güncelleneceği açıklanan sayfada ilk olarak geçmiş dönemde ihale edilen, işletilemeyen ve ABB’nin geri almak için hukuki mücadelesini sürdürdüğü ANKAPARK için yapılan harcamalar kalem kalem yer aldı. Harcamaların toplam tutarı ise 801 milyon 288 bin 824 dolar olarak açıklandı.

 



5) ABD: IŞİD lideri el-Kureyşi operasyonla öldürüldü (SÖZCÜ)

ABD Başkanı Joe Biden, bugün sabaha karşı Suriye'nin Türkiye sınırına yakın bir noktada düzenlenen askeri operasyon sonrasında IŞİD'in lideri Ebu İbrahim el- Haşimi El Kureyşi'nin hedef alındığını duyurdu.







6) AKP döneminde İBB'nin 34 kişiye 61 milyon liralık usulsüz burs verdiği ortaya çıktı (SOL)

AKP döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirakleri üzerinden 34 kişiye toplam 61 milyon 499 bin 893 liralık yurt dışı eğitim bursu verildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Teftiş Kurulu, AKP döneminde, belediyenin iştirakleri üzerinden 34 kişiye toplam 61 milyon 499 bin 893 liralık yurt dışı eğitim bursu verildiğini tespit etti. İBB, bu ödemelerin usulsüz olduğu gerekçesiyle sorumlular hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyusunda bulundu. İBB Teftiş Kurulu, kurum iştirakleri üzerinden verilen burslarla eğitim için yurt dışına gönderilen 39 kişiyi mercek altına aldı. Teftiş Kurulu, aralarında AKP İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya, AKP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Rabia Kalender İlhan ve eski AKP Milletvekili Ravza Kavakçı Kan'ın da aralarında bulunduğu 39 kişi ile ilgili yurt dışı eğitim sözleşmelerine uygun hareket edilip edilmediğini, yurt dışına eğitime gönderilmeleri ve sonrasında yapılan iş ve işlemler ile mecburi hizmet şartlarına uyulup uyulmadığını, taraflara haksız ve yersiz bir ödemede yapılıp yapılmadığını inceledi. İBB Teftiş Kurulu, yaptığı inceleme sonucunda, AKP döneminde, toplam 39 kişiye burs verildiği, İBB şirketi olan İDO A.Ş. 2011 yılında özelleştirildiği için bu şirket tarafından yurt dışına gönderilen 5 kişi hakkında inceleme yapılamadığı, geriye kalan 34 kişiye ise Merkez Bankası’nın döviz alış kuruna göre toplam 61 milyon 499 bin 893 lira burs ödemesi yapıldığını belirledi.  Müfettişlerin incelemesi sonucunda, burs verilen 34 kişiden 2'sinin İGDAŞ, 6'sının Kültür A.Ş., 3'ünün İSFALT A.Ş., 6'sının İSBAK A.Ş., 5'inin Ulaşım A.Ş., 5'inin İSTAÇ A.Ş., 5'inin KİPTAŞ ve 1 kişinin de BELBİM A.Ş. gelirleri ile bursiyer olarak yurt dışına gönderildiği tespit edildi. 

İştiraklerin bursiyerlere yaptığı ödemelerin tablosu da şöyle:

  • İGDAŞ: 2 bursiyere 341 bin 743 dolar, 35 bin 417 TL
  • Metro İstanbul: 6 bursiyere 890 bin dolar, 277 bin 564 TL
  • BELBİM A.Ş.: 1 bursiyere 85 bin 849 dolar, 33 bin 388 TL
  • İSBAK A.Ş.: 6 bursiyere 490 bin 261 dolar, 87 bin 945 euro, 335 bin 253 TL
  • KİPTAŞ A.Ş.: 5 bursiyere 634 bin 945 dolar, 128 bin 247 euro, 69 bin 328 sterlin, 349 bin 568 TL
  • İSFALT A.Ş.: 3 bursiyere 288 bin 387 dolar, 85 bin 277 TL
  • İSTAÇ A.Ş.: 5 bursiyere 755 bin 759 dolar, 186 bin 791 TL
  • Kültür A.Ş.: 6 bursiyere 472 bin 722 dolar, 86 bin 913 euro, 108 bin 225 sterlin, 299 bin 393 TL.
 7) Migros Depo işçileri yüzde 8'lik zam kararı sonrası iş bıraktı (SOL)

İstanbul Esenyurt'taki Migros deposunda çalışan işçilere patronlardan yüzde 8'lik zam kararı çıktı. İşçilerin bağlı olduğu taşeron şirket Us Grup'un zammıyla ücretin ancak asgari ücret seviyesine geldiği öğrenildi. Asgari ücretin üzerinde net maaş isteyen işçiler, talepleri karşılanana kadar çalışmayacaklarını duyurdu.İşçilerin bekleyişi sürerken depoya TOMA getirildi.(https://twitter.com/i/status/1489151332124704772)

8) Erdoğan'ın Kaftancıoğlu'na açtığı 500 bin liralık tazminat davası reddedildi (BİRGÜN)


AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında açtığı 500 bin liralık tazminat davası, İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 8 Ocak 2021'de yaptığı açıklamada, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için "DHKP-C militanı" demişti. Kaftancıoğlu da bu suçlamaya yanıt verirken “Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat” ifadesini kullanmıştı.Erdoğan, bunun üzerine Kaftancıoğlu hakkında 500 bin liralık tazminat davası açmıştı. Bu dava, bugün İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, tazminat talebini reddetti. CHP İstanbul İl Başkanlığı da mahkeme kararını yazılı bir açıklamayla duyurdu. Dava sürecine ilişkin bilgilerin aktarıldığı açıklama şöyle: "Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 08.01.2021 tarihinde yaptığı açıklamada CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nu 'DHKP-C militanı' olmakla suçlamıştı. Erdoğan’ın yaptığı açıklama üzerine Kaftancıoğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada yer alan Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat’ ifadesi nedeniyle Erdoğan Kaftancıoğlu hakkında 'Kişilik haklarını zedelediği' gerekçesiyle açtığı 500 bin TL’lik manevi tazminat davası bugün İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü ve dava mahkeme tarafından reddedildi." 

9) Canlı bomba listesindeki IŞİD’li kadın jet hızıyla tahliye edildi (BİRGÜN)

IŞİD'in Türkiye sorumlularından İlhami Balı'nın eşi H.B.'nin aralarında bulunduğu 6 IŞİD'li kadın ceza almadan kurtuldu. Mustafa Dokumacı'nın eşi, Emniyet'in canlı bomba listesinde bulunan Ulkar M. de 1 ay 20 gün sonra yapılan yargılamada ceza almadan tahliye edildi. (YARGITAY SEMPATİZAN DEYİP BERAAT ETTİRDİ) H.B.'ye, Kilis Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2018'de örgüt üyeliğinden önce 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi 2019'da bu kararı yapılan itirazı reddetti. İtiraz üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, aynı yıl kararı bozarak "örgütle ilişkisi sempati düzeyinde kaldığı" gerekçesiyle H.B.'nin beraatine karar verilmesini istedi. Bunun üzerine yerel mahkeme, daha sonra sanığın beraatine karar verdi. D.T. ve A.İ. hakkında da yargılandıkları davada itirafçı olduğu gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildi.
(https://www.birgun.net/haber/canli-bomba-listesindeki-isid-li-kadin-jet-hiziyla-tahliye-edildi-375837)

10) Erdoğan: Kırım dahil Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz (BİRGÜN)

Ukrayna ziyaretinde konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Kırım dahil Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz," dedi. Erdoğan, "Türkiye, Karadeniz’den komşu olduğu iki dost ülke arasındaki krizin sonlandırılması için üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Liderler seviyesinde bir zirveye ya da teknik düzeyde görüşmelere memnuniyetle ev sahipliği yapabileceğimizi bugünkü görüşmelerimizde bir kez daha vurguladım," ifadelerini kullandı.
(https://www.birgun.net/haber/erdogan-kirim-dahil-ukrayna-nin-toprak-butunlugunu-destekliyoruz-375862)

Fabrika çatısından yayılan aydınlık - Alpaslan Savaş / SOL

 

Neredeyse tamamı ilk defa sendikalı olan, ilk defa bir eyleme katılan, ilk defa polisle karşı karşıya gelen, ilk defa yumruklarını kaldırıp avazı çıktığı kadar “haklıyız” diye bağıran kadın işçiler…

Farplas’ta pazarı pazartesine bağlayan gece işçilerin fabrika işgaline tanıklık ettik. Birkaç gün önce işten çıkarılan işçiler vardiya başlarken içeriye girdiler ve üretimi durdurdular. Polis fabrikaya girince çatıya çıktılar. Gecenin ayazında saatlerce süren direniş ancak polisin işçileri ve örgütlendikleri sendikanın yöneticilerini darp ederek gözaltına almasıyla sona erdi.

Farplas’ta yarıdan fazlası kadın olan iki bine yakın işçi çalışıyor. İşgal eylemine katılan işçilerin de çoğu kadın işçilerdi.

Neredeyse tamamı ilk defa sendikalı olan, ilk defa bir eyleme katılan, ilk defa polisle karşı karşıya gelen, ilk defa yumruklarını kaldırıp avazı çıktığı kadar “haklıyız” diye bağıran kadın işçiler…

Kendileri söylüyor, o gece hayatlarının en onurlu anlarını yaşadılar.

    Farplas’ın kadın işçileri

Ne tesadüftür ki Farplas’ın patronu da bir kadın. Adı Ahu Büyükkuşoğlu Serter.

Fabrikada çalışan işçiler, ilk olarak 20 Ocak günü iş bıraktıklarında “Amerika’dan gelecek hafta döneceğim, bana bir hafta süre verin” diye haber yollamış ve fabrikanın CEO’sunun ağzından “kimsenin işten çıkarılmayacağı” sözünü vermişti.

Amerika’dan dönüp dönmediğini, tutulmayan sözler nedeniyle işçilerin kendilerini fabrikaya kapattığı gece nerede olduğunu bilemiyoruz ama o sözü verdikten sonraki iki hafta boyunca fabrikada olan bitene baktığımızda kendisi hakkında fazlasıyla fikir sahibi olabiliyoruz.

Hem kendisinin hem bu iki haftanın hikâyesi, iki farklı sınıfın da fotoğrafı adeta. Gelin bu fotoğrafa yakından bakalım.

***

                               Farplas patronunun kariyer sitesindeki profil fotoğrafı

Ahu hanım, babası ve amcasından devraldığı şirketin halen yönetim kurulu başkanı. Erkek kuzenlerine rağmen şirketi bir kadın olarak yönetiyor olmasıyla çevreden fazlaca takdir topluyor.

Üniversiteden mezun olduktan sonra kısa bir süre babasıyla çalışıyor. Sonra “dünya bundan mı ibaret canım” deyip ABD’ye geçiyor. Orada yatırım mastırı yapıyor, Wall Street’te çalışıyor. Burada pek çok şirketle ilişki kurduktan sonra dönüyor ve şirketin başına geçiyor.

Sonrasında ayağını Amerika’dan hiç kesmiyor. Orada yeni yatırımlara giriyor. Geçen hafta olduğu gibi belli ki sık sık gelip gidiyor.

O da her insan gibi emeklilik hayali kuruyor. Fabrikasında çalışan işçilerden çok azının emekliliği görebilecek olması bir yana, kendisinin kurduğu hayal de işçilerin kurabileceği hayallerden birazcık farklı. “Atlar ülkesi Kapadokya’da atlarla liderlik eğitimi konseptli bir büyük çiftlik” kurmayı planlıyor.

Erkeklerin başarısının arkasında “kulüp efekti” olduğunu düşünüyor. Bu nedenle “kadınlar kulübü kurmak lazım” diyor. İş yapacağı firmaların kataloglarında ne kadar kadın yönetici var diye bakıyor. Firmalarında kadın işçiler çalıştırmakla övünüyor. Milyar dolarlık otomobil parçaları üreten bu işçiler asgari ücret alıyor ama olsun o, çevresinden “kadın duyarlılığı” için takdir topluyor.

Nitekim sahibi olduğu holding 2019 yılında, Capital Dergisi’nin verdiği Türkiye’nin “Kadın Dostu Şirketi” ödülüne layık görülüyor.

Ahu hanımın kariyer hikâyesi böyle… Bir de bu kariyerin nasıl bir sömürünün üzerinde yükseldiğinin hikâyesi var. Onu görmek için ise fabrikanın içine, oradaki çeteleşmeye, kadın dostu şirkette sömürünün kadın işçiler için nasıl katmerlendiğine bakmak gerekiyor.

***

Farplas, yurt içi ve dışında pek çok otomobil markasına yedek parça üretiyor. Ürün gamı çok geniş olduğu için firma Türkiye’deki ana sanayi tarafından da önemseniyor. Şirketin büyümesine Ahu hanımın geliştirdiği ortaklıklar da etki ediyor. 2000’lerin sonunda lüks otomobillerin pahalı iç parçalarını üreten Tuzla Serbest Bölgesi’ndeki Mata isimli fabrikaya ortak oluyor. Bu fabrikaya da işçiler sendikayı ancak işgalle sokabiliyor.

https://haber.sol.org.tr/emek-sermaye/mata-ahsap-iscileri-direniste-3-vardiyanin-iscileri-de-fabrika-icinde-145645

Farplas’ta ise gerek üretim gerek yönetsel organizasyon, işçilerin olası örgütlenme girişimlerini baştan engellemek üzerine kurulmuş. Ana şirket birden fazla sigorta koluna bölünmüş. Bölünen kısımlara pek çok taşeron firma bağlanmış. İşçiler aynı çatı altında, yan yana ve aynı işleri yapıyor olmalarına rağmen onlarca farklı işyeri sigorta sicil numarası üzerinden sigortalanmış. Bu sigorta sicil numaraları farklı işkollarından tescil edilmiş. Metal, petro-kimya, liman-depo-antrepo, taşımacılık, büro, ne ararsanız var. Böylece herhangi bir sendikanın işletme bütününde toplu iş sözleşmesi yetkisi alabilmesi kağıt üzerinde önlenmiş.

Şeytanın bile aklına gelmeyecek organizasyon bunlarla sınırlı değil. Farplas’a bağlı taşeron şirketlere yakından baktığınızda organizasyonun başka bir yüzünü daha görüyorsunuz. Çeteleşme!

Söz konusu taşeron şirketlerin tamamının merkezi İstanbul’da bir adreste görünüyor. Burası, Bostancı’da bir avukatlık bürosu. Büronun sahibi Avukat Orçun Peker. Peker aynı zamanda bu şirketlerin ya yönetim kurulu başkanı ya üyesi… Sıradan bir avukat değil, MHP İstanbul İl yöneticisi ve milliyetçi avukatlar sözcüsü. AKP eliyle kurulan ikinci baronun denetleme kurulu üyesi.

                                        Farplas’ta taşeron şirketlerin sahibi

Bizim “kadın duyarlı” patronumuz Ahu hanım, şirketlerinde çalıştırmakla övündüğü kadın işçileri yasaya aykırı olarak taşeron firmalar üzerinden sigortalı gösteriyor, organizasyonu da İstanbul’un MHP yöneticisi avukatına teslim ediyor.

İşçiler işten atıldığı sırada bıyıkları çenesine doğru uzanan iri kıyım biri sendikacıların yanına gelip kendisini polis olarak tanıtmış, faka basmayan sendikacının kimliğini istemesi üzerine geveleyip oradan uzaklaşmıştı. Belli ki Ahu hanımın fabrikasını “işçilerden” bu çete koruyor.

***

Farplas’ta bu hukuksuzluk ve zorbalığa rağmen işçiler ilk kez sendikalaşma konusunda büyük bir yol kat etti. Kırk parçaya bölünmüş şirkette Birleşik Metal-İş taşeron firmalarda ayrı ayrı çoğunluk sayısına ulaştı.

Ahu hanım şimdi başka bir yol deniyor. Önce yüzden fazla işçiyi işten attı. Sonra taşeron firmaları feshederek sendikanın almış olduğu yetkileri boşa düşürmeye çalıştı. Şimdi taşeronların yerine, bir özel istihdam bürosuyla organize oluyor. İşçilerin büyük bölümünü bu büroya geçiriyor.

Mücadele ise devam ediyor. İşgalin kırılması işleri zorlaştırdı belki ama çatıdan zorbalıkla indirilen işçiler dün sabah fabrikanın kapısının önündeydi.

***

“Gurur, onur, ahlak ve güven” demiş Ahu hanım bir ara bir gazeteye verdiği röportajda. “Bunların dışında her şeyden, şirketlerden bile vazgeçilebilir” diye ekleyerek.

Öyle olmadı işte Ahu hanım. Hangi tür “duyarlılıkların” arkasına gizlenmeye çalışırsanız çalışın, işçilerin mücadelesi üstünüze örttüğünüz, arkasında saklandığınız tülü kaldırıverdi. Siz sınıfınızın kadınısınız, fabrikanın çatısına çıkanlar da kendi sınıflarının. Sizin vazgeçmeyeceğiniz tek şey onlara duyduğunuz düşmanlık, onların ise hakları için mücadele.

Tarih böyle yazılıyor çünkü.

Çatıdakiler kazanana kadar.

                                          İşgal gecesi çatıdan yayılan aydınlık

Alpaslan Savaş / SOL



Büyükçekmece'deki sır kazının altından şok ilişkiler çıktı (YENİÇAĞ)

 


İstanbul Büyükçekmece'de boş bir arazideki kazı ile ilgili herkesin merak ettiği detaylar ortaya çıktı. Gizemli kazının arkasında bir cinayet, 2 şüpheli polis ve uyuşturucu baronları çıktı. 

Odatv'den Uğur Can Biçer'in haberine göre; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 1 Şubat 2022 gecesi Büyükçekmece ilçesi Pınartepe Mahallesi'nde bulunan boş bir arazide iş makinalarıyla kazı ve arama yaptı. Emniçet ekiplerinin arama çalışması Büyükçekmece'de "sır kazı" başlığı ile gazete manşetlerine taşındı. Kazıda kayıp olduğu belirtilen Murat Kartal'ın cesedinin arandığı öğrenildi.

PEKİ MURAT KARTAL KİMDİ? İŞTE SIR KAZININ ARKASINDAKİ DETAYLAR

Türkiye'de uyuşturucu satıcılığı denince akıllara gelen Baybaşin ailesi üyelerinden Ömer Fırat Baybaşin, 2015'te çıkan bir kavgada komşusu Murat Kartal tarafından öldürüldü. Ömer Baybaşin'in öldürülmeden önce soyadını "Fırat" olarak değiştirmişti. Ömer Baybaşin'i öldürmesinin ardından cezaevine giren şüphelilerden biri de Murat Kartal'dı. 1 yıla yakın bir süre önce cezaevinden tahliye edildi.

KARAKOLA DEDİLER BAKIN NEREYE GÖTÜRDÜLER

Tahliye edilen Murat Kartal'ın Anadolu yakasındaki evine 20 Ocak'ta 2 polis geldi. Sivil olan polisler, kimliklerini göstererek hakkında bir şikayet olduğunu öne sürerek Murat Kartal'ı karakola götüreceklerini söyledi. Ancak polisler, Murat Kartal'ı karakola götürmek yerine adı Zindaşti davasında da geçen Yavuz Yavuztürk'ün Şişli'de bulunan ofisine götürdü. Erdem Öntürk ve Fatih Erkoç isimli polisler 1.5 ay önce doğudan geldikleri ve her ikisinin de karakolda görev yaparken koruma büroya yeni görevlendirildikleri öğrenildi.

ZİNDAŞTİ İLİŞKİSİ

Bu polislerin Murat Kartal'ı karakola götürmek yerine Şişli'deki ofisine götürdükleri Yavuz Yavuztürk ve Zindaşti'nin ilişkisi neydi...İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti'nin ismi ilk olarak 2007 yılında duyuldu. Büyükçekmece'de düzenlenen operasyonda ele geçirilen 75 kilo eroinle ilgili yakalanan Zindaşti tutuklandı. Zindaşti daha sonra 2 Aralık 2020'de vefat eden AKP eski Milletvekili Burhan Kuzu ile olan fotoğraflarıyla Türkiye'nin gündeminde kendisine yer edindi. Büyükçekmece'de 2014 yılında Ergenekon Davası'nın gizli tanığı İranlı Zindaşti'nin kızı Arzu Zindaşti ve şoförü Devrim Öztunç'un cip ile ışıklarda durdukları sırada çapraz ateşe tutularak öldürülmesine ilişkin 1'i tutuklu 10 sanığın yargılandığı davada Yavuz Yavuztürk de sanık olarak bulundu.  

KENDİNİ NASIL SAVUNDU

Yavuz Yavuztürk duruşmada kendini şu sözlerle savundu; "Ben neden buradayım bilmiyorum. Beraatimi istiyorum..."  Yavuz Yavuztürk hakkında “Tasarlayarak 2 kişiyi öldürme suçuna yardım etmek" suçundan 30'ar yıldan 40'ar yıla kadar hapis istendi. Bu detayları hatırladıktan sonra habere devam edelim... Bu esnada Murat Kartal'dan haber alamayan ve merak içine giren ailesi polise kayıp ihbarında bulundu.

ŞİŞLİ'DE GÖRÜLDÜ

İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp bürosu, Murat Kartal'ın kaybolduğu gün ve saatten soruşturmaya başladı. İncelenen kamera kayıtlarında Murat Kartal'ın evinden 2 kişi ile ayrılarak bir otomobile bindikleri görülüyordu. Otomobilin İstanbul sokaklarındaki son görüldüğü yer ise Şişli'de bir binaydı. 

SIR YUMAĞI ÇÖZÜLDÜ

Soruşturma derinleştikçe Murat Kartal'ı evinden alan kişilerin Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü Koruma Büro Amirliği'nde görev yapan Erdem Öntürk ile Fatih Erkoç olduğu tespit edildi. Hassas noktalarda koruma görevi yapan emniyet personeliydiler. Polis memuru Erdem Öntürk 1,5 ay önce şark görevini tamamlayarak İstanbul'da göreve başlamıştı. Polisler, gözaltına alındığında sır yumağı çözüldü. 

YAVUZTÜRK VE ADAMLARI 

Murat Kartal'ın kaybolmasının ardında Yavuz Yavuztürk ve adamları çıktı. Murat Kartal'ın öldürülerek gömüldüğü öne sürülen Büyükçekmece'deki arazide kazı yapıldı. Ancak sabaha kadar süren çalışmalarda ceset bulunamadı. Yavuz Yavuztürk, 4 adamı ile polis memurları  Erdem Öntürk ve Fatih Erkoç çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sır kazının altından uyuşturucu kaçakçısı aile üyeleri, iki adet polis ve bir cinayet çıkmış oldu.  

BAYBAŞİN AİLESİ:  CİNAYET, UYUŞTURUCU, TERÖR ÖRGÜTÜ BAĞLANTILARI

ABDULLAH BAYBAŞİN

Baybaşin ailesinin lideri Abdullah Baybaşin...Uluslararası uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Abdullah Baybaşin 1980’lerde silahlı saldırı sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Abdullah Baybaşin’in Londra’daki uyuşturucu pazarının yüzde 90’ını kontrol ettiği ifade ediliyor. 2011 yılında uyuşturucudan yargılandığı davada tahliye edilen Abdullah Baybaşin İngiltere tarafından Türkiye'ye iade edildi. Yine 2011 yılında İstanbul’da yapılan operasyonda Bolivya’dan gelip Ambarlı’ya yanaşan gemide 281 kilo kokain yakalandı. Kokainin sahibinin Abdullah Baybaşin olduğu iddia edildi. Abdullah Baybaşin’i İngiliz Savcı Robin Plummer, şöyle tarif etmişti: "8 ay boyunca Baybaşin ailesinin ofisine yerleştirdiğimiz kamera ile çetenin faaliyetlerini takip ettik. Tıpkı, 'Baba' filmini izler gibiydik..."

HÜSEYİN BAYBAŞİN

Abdullah Baybaşin'in kardeşi Hüseyin Baybaşin. 1956 doğumlu olan Hüseyin Baybaşin Diyarkabır Lice doğumlu.Uyuşturucu ticareti yapan ve aynı zamanda PKK başta olmak üzere silahlı örgütler ile bağları bulunan Hüseyin Baybaşin Hollanda'da cinayet, uyuşturucu madde kaçakçılığı ve diğer suçlamalar nedeniyle Vught Hapishanesi'nde ömür boyu hapis yatmakta.


YENİÇAĞ



Ocak ayı enflasyon rakamı belli oldu + Ekonomistlerden enflasyona tepki + ENAG Ocak ayı enflasyonu açıkladı (YENİÇAĞ)

 Ocak ayı enflasyon rakamı belli oldu 

TÜİK'e göre enflasyon yüzde 50'ye dayandı! TÜİK Ocak ayı enflasyon rakamını yüzde 11.10, yıllık enfasyonu ise 48,69 olarak açıkladı. 
Tüketici fiyatları (TÜFE) ocak ayında yüzde 11,10 artış gösterdi. Aralık ayında yüzde 36.08 olan yıllık enflasyon yüzde 48.69'a yükseldi. Bu, AKP iktidarında görülen en yüksek seviye.2001 krizi sonrası 2002 yılının şubat ayında yüzde 73'e ulaşan enflasyon Kemal Derviş'in ekonomi politikaları ile Mayıs 2002'de en son yüzde 46,2 ile yüzde 45'in üzerine çıkmıştı. AKP'nin 2002 yılında iktidara geldiği Kasım ayında ise enflasyon yüzde 31,8'di.

TEK HANELİ RAKAMLAR UNUTULDU

2019 yılının eylül ve ekim ayları ile 2017 yılının temmuz ayını bir kenara bırakılırsa Türkiye 2017 yılının ocak ayından beri enflasyonda tek haneli rakamları unuttu.

İSTANBUL TİCARET ODASI OCAK AYI ENFLASYONUNU YÜZDE 50,91 OLARAK AÇIKLADI

Son aylarda TÜİK’in enflasyon oranıyla yakın sonuçlar ortaya koyan İstanbul Ticaret Odası’nın İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi bir önceki aya göre yüzde 13,78 artış göstererek yıllık bazda yüzde 50,91’e ulaştı.

İTO Ücretliler Geçinme Endeksi’nin ulaştığı bu nokta, son 20 yılın zirve enflasyonu olarak kayıtlara geçti.

 GIDA ENFLASYONU YÜZDE 55'i BULDU

TÜİK verilerine göre yıllık en düşük artış %10,76 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla %18,67 ile eğitim, %25,32 ile giyim ve ayakkabı ve %28,63 ile sağlık oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %68,89 ile ulaştırma, %55,61 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %54,53 ile ev eşyası oldu.


EN ÇOK ARTANLAR İÇKİLER VE TÜTÜN, KONUT, EV EŞYASI

Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Ocak ayında aylık düşüş gösteren ana grup %0,24 ile giyim ve ayakkabı oldu. En az artış gösteren ana gruplar ise %1,19 ile eğitim, %2,16 ile haberleşme ve %8,09 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Ocak ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %21,90 ile alkollü içecekler ve tütün, %18,91 ile konut, %12,82 ile ev eşyası oldu.

354 MADDENİN FİYATI ARTTI

Ocak 2022'de, endekste kapsanan 409 maddeden, 38 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 17 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 354 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

ÜRETİCİ ENFLASYONU YÜZDE 93,5!

Tüketici enflasyonunun artış habercisi olarak yorumlanan üretici enflasyonu ise 2022 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %10,45, bir önceki yılın aynı ayına göre %93,53 ve on iki aylık ortalamalara göre %49,93 artış gösterdi.

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %86,51, imalatta %90,29, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %138,48, su temininde %25,88 artış olarak gerçekleşti.

ENERJİDE YÜZDE 142 ARTIŞ

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %106,40, dayanıklı tüketim malında %58,49, dayanıksız tüketim malında %65,25, enerjide %142,06, sermaye malında %63,25 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %17,36, imalatta %10,16, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %10,62, su temininde %8,61 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %9,84, dayanıklı tüketim malında %13,14, dayanıksız tüketim malında %10,66, enerjide %11,92, sermaye malında %9,59 artış olarak gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış; %25,88 ile su ve suyun arıtılması ve dağıtılması, %28,08 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %29,95 ile giyim eşyası alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %180,75, ham petrol ve doğal gaz %162,84, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı %138,48 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

TÜİK BAŞKANI GÖREVDEN ALINMIŞTI

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları 29 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanmış, buna göre Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Sait Erdal Dinçer 1 yılını doldurmadan görevinden alınmış, yerine ise BDDK Başkan Yardımcısı Erhan Çetinkaya getirilmişti.

ENFLASYON SEPETİNDEKİ ÜRÜNLER VE AĞIRLIKLARI GÜNCELLENDİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon sepetinde yer alan ürünleri ve ağırlıklarını güncelledi, sepette 415 madde ve 901 madde çeşidi dikkate alınacak.

Her yıl aralık ayında yapılan güncellemede, ağırlığı artan mal ve hizmetler endeks sepetine dahil edilirken, ağırlığı azalan ürünler sepetten çıkartılıyor. Bu nedenle, TÜFE sepetinde yer alan ürünlerin sayısı her yıl değişim gösteriyor.

2021 yılında TÜFE'de 81 ilin tamamı ve 225 ilçe kapsamında, 27 bin 980 iş yeri ve 4 bin 274 konuttan (kira), 415 madde, 901 madde çeşidi için her ay yaklaşık 550 bin 632 fiyat derlenecek.

2021 yılı TÜFE hesaplamalarında kullanılacak ana grup ağırlıkları da belirlendi. Buna göre, gıda ve alkolsüz içeceklerin ağırlığı yüzde 22,77'den yüzde 25,94'e çıkarıldı. Salgın sürecinde önemi artan sağlığın ağırlığı ise yüzde 2,80'den yüzde 3,25'e yükseltildi.

Konut, haberleşme, ev eşyası gruplarının ağırlığı artarken, alkollü içecekler ve tütün, giyim ve ayakkabı, eğitim, lokanta ve oteller gibi grupların ağırlığı azaldı.

Söz konusu ağırlıklar, alkollü içecekler ve tütün için yüzde 4,88, giyim ve ayakkabı için yüzde 5,87, konut için yüzde 15,36, ev eşyası için yüzde 8,64, ulaştırma için yüzde 15,49, haberleşme için yüzde 4,64, eğlence ve kültür için yüzde 3,01, eğitim için yüzde 2,28, lokanta ve oteller için yüzde 5,91, çeşitli mal ve hizmetler için yüzde 4,73 oldu. 

                                                                     ***

 Ekonomistlerden enflasyona tepki     

TÜİK'in açıkladığı enflasyona iktisatçı ve ekonomistlerden tepki geldi. İktisatçı Hakan Kara’nın yorumu "Hamdolsun, an itibarıyla sefalet endeksinde Arjantin'i geçmiş bulunuyoruz" şeklinde oldu. TÜİK'in açıkladığı enflasyona iktisatçı ve ekonomistlerden tepki geldi. 






















ENAG Ocak ayı enflasyonunu açıkladı

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) 2022 Ocak ayı enflasyonu yüzde 15,52 Yıllık enflasyonda 114,87 olarak açıkladı. 
Akademisyen ve ekonomistlerin oluşturduğu ENAG, milyonların beklediği aralık ayı enflasyonunu yüzde 19.35 olarak açıklamıştı. ENAG’a göre 2021 enflasyonu ise yüzde 82,81 olmuştu. 

ENAG'ın açıklaması şöyle oldu:

ENAGrup Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Ocak ayında %15.52 arttı.

E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise %114.87 olarak gerçekleşti.

TÜİK'İ RAHATSIZ EDEN KURUM

Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, mayıs 2021'de yaptığı açıklamada TÜİK'in ENAG hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söylemişti. TÜİK'i savunan Elvan, “Kesinlikle TÜİK’in rakamlarla oynaması, yüzde 30-40’lık bir enflasyon söz konusu değil” açıklamasını yapmıştı. Elvan, “Tarihte ilk defa TÜİK, bu grup (Enflasyon Araştırma Grubu-ENAG) ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Bu grubun amacı TÜİK’i itibarsızlaştırmak” değerlendirmesinde bulunmuştu.

BİR SUÇ DUYURUSU DAHA

ENAG'ın yaptığı enflasyon açıklamaları TÜİK'i rahatsız ederken TÜİK, 26 Ocak 2021 tarihinde ENAG yönetici Veysel Ulusoy hakkında, ‘kişilik haklarını ihlal ettiği’ gerekçesiyle bir suç duyurusunda daha bulunmuştu.

TÜİK’in söz konusu hamlesini değerlendiren ENAG yöneticisi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, daha önce ENAG hakkında, TÜİK’in talebiyle bir soruşturma açıldığını ancak bu soruşturmanın davaya dönüşmediğini belirtmişti.

YENİÇAĞ


TARİHTE BUGÜN (3 ŞUBAT)



1468    Matbaayı keşfeden Johannes Gutenberg öldü.

1880    İdare-i Mahsusa İşçileri greve çıktı.

1928     Hutbe, İstanbul'da Türkçe okunmaya başlandı.

1931     Menemen Olayı hükümlülerinden 27 kişi idam edildi; mahkûmlardan biri idam sehpası önünden kaçtı. 

  • 1921   İstiklal Marşı Kabul edildi.
  • 1932.  Samsun Sivas demiryolu açıldı
  • 1964.   Berec Pil Fabrikasında grev.
 2011    Ankara'nın Organize Sanayi Bölgesi Ostim'deki iki ayrı işyerinde LPG   tüplerinden çıkan gazın ortamı kaplaması ve alev alması sonucu patlamalar meydana   geldi. 20 kişi öldü.
1978     Başbakan Bülent Ecevit Kontrgerilla diye resmi bir kuvvet olmadığını söyledi "Dışa dönük olarak oluşturulan bu gayri nizami savaş veya savunma kavramı öyle anlaşılıyor ki geçmiş yıllarda, ülkemizin yine bunalımlı bir döneminde dönemin bazı sorumlularınca içe dönük olarak uygulanmıştır" dedi.
1981     Gazeteci Şükrü Doğan Yurdakul 7,5 yıl hapse mahkûm oldu.
1933     Ankara İstanbul arasında ilk deneme uçuşu yapıldı.
1969     El-Fetih örgütünün resmi sözcüsü Yaser Arafat, Filistin Ulusal Konseyi tarafından Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) başkanlığına getirildi Yaser Arafat, İsrail'le olan tüm barış girişimlerini reddettiğini açıkladı.
1984     Sağlık Bakanlığı'na bağlı tüm hastane ve doğumevlerinde kürtaja izin verildi.
1998     Türkiye, (Uluslararası Çalışma Örgütü) İLO'nun "Çocuk İşçi Çalıştırmayı Yasaklayan" iki maddesine imza attı.
1990      Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Süleyman Demirel partisinin yeni programını açıkladı "Devletin Kamu İktisadi Teşebbüsleri'nden (KİT) kurtulması gerekir Ama bunun yolu Kamu İktisadi Teşebbüsleri'ni yabancılara satmak değildir," dedi Kaynak bularak tarım toplumundan sanayi toplumuna geçmenin şart olduğunu belirtti Süleyman Demirel, "Eğer bu ülkede ateş yönetenler tarafından düşürülemiyorsa, millet doktoru değiştirecektir" dedi.
1977       Bir süredir kayıp olan İstanbul Teknik Üniversite (İTÜ) öğrencisi Zeki Erginbay ölü olarak bulundu.
1980       İstanbul'da dur ihtarına uymayan bir Fransız turist öldürüldü.
1973       Türkiye'de polise elektrikli coplar verildi.
1966       Başbakan Süleyman Demirel, " Hür ve demokratik memleketlerin kalkınması planla olmamıştır," dedi Demirel'in bu sözleri üzerine Profesör Besim Üstünel, "Hür ülkelerin kalkınması planlı olmuştur Avrupa ülkelerinin çoğunda bu bir metot haline gelmiştir Bazı örnekler verirsek, Japonya ve İsrail de plan uygulayan ülkeler arasındadır." dedi.
1962       Amerika Birleşik Devletleri Küba mallarına ambargo koydu.
1919       Fransızlar Pozantı'nın güneyindeki Akköprü ve Çiftehan'ı işgal etti.
2015       Bank Asyaya el konuldu. Bank Asya'nın yönetim kurulunu belirleyen imtiyazlı payın yüzde 63'ünün TMSF tarafından kullanılmasına karar verildi.
2003       Afyon Çay-Sultandağı'nda 6.4 büyüklüğündeki depremde 44 kişi öldü, 622 binada hasar tespit edildi.
2020       Suriye İdlib kentinde rejim unsurlarınca yapılan topçu atışı sonucu 7 asker ile 1 sivil personel şehit oldu.  


  



Öne Çıkan Yayın

T-24 "Köşebaşı + Gündem" -5 Haziran 2025-

  KRT’de neler oluyor; görünen ve görünmeyenler…-Candan Yıldız- CHP’ye yakınlığı ile bilinen kanalın yayın çizgisi zaman içerisinde değişti,...