HATAY - “Sahi Türkmenler nereden çıktı? Bir kere o TIR’ın güzergâhında Türkmenler yok. İkincisi, Suriye’ye insani yardımda bulunuluyorsa neden Türkmenler diye ayrıştırıyorsunuz. İçişleri Bakanı’nın bu ifadesi seçim öncesinde MHP seçmenine oynandığını gösteriyor. Suriyeli Türkmenleri MHP’den başka dile getiren parti var mı?”
MİT kontrolünde Suriye’ye gönderilen ve mühimmat taşındığı ihbarına karşın, eşi görülmemiş bir yetki kavgası sonucu aranması engellenen TIR için Hatay’a geldim.
Yukarıdaki sözler de haber duyulur duyulmaz olay yerine giden CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl’e ait. Akgöl, “malumun ilanı” olarak nitelediği TIR’ın Türkmenlere yardım götürdüğü iddiasının inandırıcı olmadığını, bu farklı yaklaşımla ifade ediyor. Akgöl, yerel seçimlerde bazı illerde MHP’ye yakın isimlerin CHP’den aday olması sebebiyle hükümetin “Türkmen” söylemi çıkararak MHP tabanını hedeflediğini söylüyor.
‘ABD yönlendiriyor’
Hatay her zamanki gibi hareketli. Ancak TIR olayı özel bir durum yaratmamışa benziyor. Tersine kent halkı, zaten bilinen bir durumun “cürmü meşhut” (suçüstü) olarak ortaya döküldüğünü düşünüyor.
Asıl tartışılan konu ise neredeyse üç yıldır bilinip tartışılan bir konunun neden son iki-iki buçuk ayda “görünür” hale geldiği...
Bu noktada da olayın algılanışı, “Ankara”dan biraz farklı. Suçüstü yakalanan TIR olayı,“cemaat-hükümet savaşı”nın yeni bir eşiği olarak algılanmıyor.
Geçen mayıs ayında 52 kişinin yaşamını yitirdiği Reyhanlı patlamasıyla konuşulmaya başlanan “tez”, son olayla yeniden ısınmış: “Amerika hükümetle ipleri kopardı.”
Evet, sadece Hatay’da değil, TIR olayının “değdiği” Kırıkhan ve Reyhanlı’da konuştuğum vatandaşlardan bu cümleyi defalarca işittim.
Suriyeli “muhaliflere” yaptığı silah ve mühimmat desteğinin açığa çıkmasında Amerika’nın bir “yönlendirmesi” olduğu kanaati hâkim.
Silahlar çekilmiş
CHP’li Akgöl, olay gecesi, hem arama yapmadan geri dönmek zorunda kalan Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, hem de daha sonra görevden alınan İl Jandarma Komutanı ile ayrı ayrı görüşmüş. Savcı Şişman’ın “Görevimi yapmam engellendi”dediğini ve çok tepkili olduğunu aktaran Akgöl, Jandarma Komutanı’nın ise “Biz kolluk olarak savcıya bağlı değiliz. O nedenle valinin talimatı gelince rahatladık”dediğini aktardı.
Vali Celalettin Lekesiz’in imzasını taşıyan 1 Ocak tarihli yazının ise Ankara’dan hazırlandığını, Hatay’da sadece “çıktısının” alındığını söyleyen Akgöl, “Yazının altında iki bakanlığa dağıtım notu gülünç. Zaten onlar hazırladı” diyor.
Bu arada Savcı Şişman’ın dün gazetelere yansıyan “Canımı zor kurtardım” sözünün de abartı olmadığını, gece boyu üç saati aşan MİT-Savcı-Jandarma yetki çatışmasında, “silahların çekildiği” konuşuluyor.
Hasan Akgöl, MİT’in yargının üzerine çıkan konumunun tehlikesine dikkat çekerken, kendisinin de olay gecesi MİT tarafından “izlendiğini” söylüyor. “Yol boyu nereye uğradıysam, ki buna benzin istasyonu da dahildir, 31 plakalı bir Kangoo araç peşimden ayrılmadı” diyor.
TIR’daki Vakıfbank haczi
Bu arada Hatay Valisi’nin yazısıyla MİT kontrolünde olduğu ortaya çıkan TIR’la ilgili ilginç bir ayrıntıya da dikkat çekmek gerekiyor. Arama yapılmayarak “yol verilen” ve şu anda nerede olduğu bilinmeyen TIR’ın basına da yansıyan Emniyet kaydında “hak mahrumiyeti” kaydı var. Kısıtlamayı koyan da Vakıfbank Gimat Şubesi olarak görünüyor.
Araç alım-satımına aşina olanlar, bu kaydın “haciz” anlamına geldiğini belirterek, bankaların genellikle kullanılan bir kredide ödeme güçlüğüne düşülmesi durumunda, araç satışının engellendiğini hatırlatıyor. Vakıfbank’ın, genellikle kamunun özel hesaplarının bulunduğu banka, Gimat’ın da başkentin toptancılar çarşısı olduğu dikkate alındığında, MİT kontrolündeki bir “yardım TIR’ı”nın kimliği daha gizemli bir hal alıyor.
ÇİĞDEM TOKER
Cumhuriyet
MİT kontrolünde Suriye’ye gönderilen ve mühimmat taşındığı ihbarına karşın, eşi görülmemiş bir yetki kavgası sonucu aranması engellenen TIR için Hatay’a geldim.
Yukarıdaki sözler de haber duyulur duyulmaz olay yerine giden CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl’e ait. Akgöl, “malumun ilanı” olarak nitelediği TIR’ın Türkmenlere yardım götürdüğü iddiasının inandırıcı olmadığını, bu farklı yaklaşımla ifade ediyor. Akgöl, yerel seçimlerde bazı illerde MHP’ye yakın isimlerin CHP’den aday olması sebebiyle hükümetin “Türkmen” söylemi çıkararak MHP tabanını hedeflediğini söylüyor.
‘ABD yönlendiriyor’
Hatay her zamanki gibi hareketli. Ancak TIR olayı özel bir durum yaratmamışa benziyor. Tersine kent halkı, zaten bilinen bir durumun “cürmü meşhut” (suçüstü) olarak ortaya döküldüğünü düşünüyor.
Asıl tartışılan konu ise neredeyse üç yıldır bilinip tartışılan bir konunun neden son iki-iki buçuk ayda “görünür” hale geldiği...
Bu noktada da olayın algılanışı, “Ankara”dan biraz farklı. Suçüstü yakalanan TIR olayı,“cemaat-hükümet savaşı”nın yeni bir eşiği olarak algılanmıyor.
Geçen mayıs ayında 52 kişinin yaşamını yitirdiği Reyhanlı patlamasıyla konuşulmaya başlanan “tez”, son olayla yeniden ısınmış: “Amerika hükümetle ipleri kopardı.”
Evet, sadece Hatay’da değil, TIR olayının “değdiği” Kırıkhan ve Reyhanlı’da konuştuğum vatandaşlardan bu cümleyi defalarca işittim.
Suriyeli “muhaliflere” yaptığı silah ve mühimmat desteğinin açığa çıkmasında Amerika’nın bir “yönlendirmesi” olduğu kanaati hâkim.
Silahlar çekilmiş
CHP’li Akgöl, olay gecesi, hem arama yapmadan geri dönmek zorunda kalan Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, hem de daha sonra görevden alınan İl Jandarma Komutanı ile ayrı ayrı görüşmüş. Savcı Şişman’ın “Görevimi yapmam engellendi”dediğini ve çok tepkili olduğunu aktaran Akgöl, Jandarma Komutanı’nın ise “Biz kolluk olarak savcıya bağlı değiliz. O nedenle valinin talimatı gelince rahatladık”dediğini aktardı.
Vali Celalettin Lekesiz’in imzasını taşıyan 1 Ocak tarihli yazının ise Ankara’dan hazırlandığını, Hatay’da sadece “çıktısının” alındığını söyleyen Akgöl, “Yazının altında iki bakanlığa dağıtım notu gülünç. Zaten onlar hazırladı” diyor.
Bu arada Savcı Şişman’ın dün gazetelere yansıyan “Canımı zor kurtardım” sözünün de abartı olmadığını, gece boyu üç saati aşan MİT-Savcı-Jandarma yetki çatışmasında, “silahların çekildiği” konuşuluyor.
Hasan Akgöl, MİT’in yargının üzerine çıkan konumunun tehlikesine dikkat çekerken, kendisinin de olay gecesi MİT tarafından “izlendiğini” söylüyor. “Yol boyu nereye uğradıysam, ki buna benzin istasyonu da dahildir, 31 plakalı bir Kangoo araç peşimden ayrılmadı” diyor.
TIR’daki Vakıfbank haczi
Bu arada Hatay Valisi’nin yazısıyla MİT kontrolünde olduğu ortaya çıkan TIR’la ilgili ilginç bir ayrıntıya da dikkat çekmek gerekiyor. Arama yapılmayarak “yol verilen” ve şu anda nerede olduğu bilinmeyen TIR’ın basına da yansıyan Emniyet kaydında “hak mahrumiyeti” kaydı var. Kısıtlamayı koyan da Vakıfbank Gimat Şubesi olarak görünüyor.
Araç alım-satımına aşina olanlar, bu kaydın “haciz” anlamına geldiğini belirterek, bankaların genellikle kullanılan bir kredide ödeme güçlüğüne düşülmesi durumunda, araç satışının engellendiğini hatırlatıyor. Vakıfbank’ın, genellikle kamunun özel hesaplarının bulunduğu banka, Gimat’ın da başkentin toptancılar çarşısı olduğu dikkate alındığında, MİT kontrolündeki bir “yardım TIR’ı”nın kimliği daha gizemli bir hal alıyor.
ÇİĞDEM TOKER
Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder