Geçenlerde katıldığım bir TV programında Twitter’ın bize, tıkıldığımız hücrede yalnız olmadığımızı fısıldayan bir kuş olduğunu söylemiştim.
Yalnızlık korkutucuydu.
Korku, bulaşıcıydı.
Oysa bu mavi kuş, her tuşladığımızda bize “Yalnız değilsin. Senin gibi düşünen,hisseden milyonlar var” diyordu.
Bizi buluşturuyor, birleştiriyor, örgütlüyor, cesaretlendiriyordu. Bu nedenle de iktidarı korkutuyordu.
“Kökünü kazıyacağız. Dünya umurumda değil” derkenki öfkesinde gördük bu korkuyu...
Dünya diktatörlerine şapka çıkarttıran Twitter yasağında gördük.
“Bayrak iniyor” gazıyla seferberlik ilan eden reklam filminde gördük.
Yüzde 40’ı bile zafer ilan etmenin yolunu yapan konuşmalarında gördük.
17 Aralık sabahı oğluyla telefonlaşırken titreyen sesinde gördük.
Yalnızlık korkutucuydu.
Korku, bulaşıcıydı.
Oysa bu mavi kuş, her tuşladığımızda bize “Yalnız değilsin. Senin gibi düşünen,hisseden milyonlar var” diyordu.
Bizi buluşturuyor, birleştiriyor, örgütlüyor, cesaretlendiriyordu. Bu nedenle de iktidarı korkutuyordu.
“Kökünü kazıyacağız. Dünya umurumda değil” derkenki öfkesinde gördük bu korkuyu...
Dünya diktatörlerine şapka çıkarttıran Twitter yasağında gördük.
“Bayrak iniyor” gazıyla seferberlik ilan eden reklam filminde gördük.
Yüzde 40’ı bile zafer ilan etmenin yolunu yapan konuşmalarında gördük.
17 Aralık sabahı oğluyla telefonlaşırken titreyen sesinde gördük.
***
Korkmakta haklı.
Kendini sultan sanıp öyle zalim davrandı, o kadar çok ah aldı, öyle çok çaldı ki...
Şimdi hesap verme korkusu bastı.
Korkmakta haklı.
Tabanını sağlamlaştırmak için pompaladığı nefret söylemiyle karşısındaki cepheyi öyle birleştirdi, öyle büyüttü ki, bu seçimi, sadece Türkiye için değil, kendisi için de bir ölüm kalım harbine çevirdi.
Korkmakta haklı.
İktidarla öyle özdeşleşti ki, devrilirse hiçbir zaman bir “muhalif parti lideri” olarak anılamayacağını, yaptıklarının hesabının sorulacağını anladı.
Korkmakta haklı.
Çünkü korku gibi, cesaret de bulaşıcı...
Kevgire dönen son Twitter yasağı, bunun en somut kanıtı...
Kendini sultan sanıp öyle zalim davrandı, o kadar çok ah aldı, öyle çok çaldı ki...
Şimdi hesap verme korkusu bastı.
Korkmakta haklı.
Tabanını sağlamlaştırmak için pompaladığı nefret söylemiyle karşısındaki cepheyi öyle birleştirdi, öyle büyüttü ki, bu seçimi, sadece Türkiye için değil, kendisi için de bir ölüm kalım harbine çevirdi.
Korkmakta haklı.
İktidarla öyle özdeşleşti ki, devrilirse hiçbir zaman bir “muhalif parti lideri” olarak anılamayacağını, yaptıklarının hesabının sorulacağını anladı.
Korkmakta haklı.
Çünkü korku gibi, cesaret de bulaşıcı...
Kevgire dönen son Twitter yasağı, bunun en somut kanıtı...
***
Hiç şüpheniz olmasın:
Haftaya bugün bu halk, yürütmeyi durdurma kararı alacak.
“Yürütme” duracak.
Musa Eroğlu’nun dediği gibi:
“Sayılı günler tükendi
Yolun sonu görünüyor.”
Haftaya bugün bu halk, yürütmeyi durdurma kararı alacak.
“Yürütme” duracak.
Musa Eroğlu’nun dediği gibi:
“Sayılı günler tükendi
Yolun sonu görünüyor.”
25’indeki sürpriz, savaş mı?
Haftalardır yayılan bir dedikodu:
“25 Mart’ta yer yerinden oynayacak.”
Herkesin kendince bir tahmini var; yatak odası görüntülerinden, gündemi sarsacak suikastlara kadar...
Tam bu beklentinin üzerine geldi Irak Şam İslam Devleti’nin açıklaması...
IŞİD, YouTube üzerinden yayınladığı bildiride diyordu ki:
“Türk askerine Süleyman Şah Türbesi’ni boşaltması için üç gün veriyoruz. Üç güniçinde oradaki Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edeceğiz.”
Üç günlük süre doldu, ama El Kaide şaka yapmadığını Niğde’deki suikastla gösterdi. Dışişleri ise, 28 Türk askerinin koruduğu türbeye yapılacak saldırının Türkiye’ye yapılmış gibi algılanacağını ve savaş nedeni sayılacağını açıkladı.
Genelkurmay, “Türbe’ye yönelik bir tehdit algılaması yok” bilgisini sızdırıyor, amaDavutoğlu, “Saldırıya karşı tüm hazırlıklarımız tamam” dedi.
Örgütün açıklamasındaki bir detay, dikkatinizden kaçmamıştır:
“O bayrak inecek” diyorlar.
Bu filmi bir yerden hatırlıyorsunuz değil mi?
Haftalardır yayılan bir dedikodu:
“25 Mart’ta yer yerinden oynayacak.”
Herkesin kendince bir tahmini var; yatak odası görüntülerinden, gündemi sarsacak suikastlara kadar...
Tam bu beklentinin üzerine geldi Irak Şam İslam Devleti’nin açıklaması...
IŞİD, YouTube üzerinden yayınladığı bildiride diyordu ki:
“Türk askerine Süleyman Şah Türbesi’ni boşaltması için üç gün veriyoruz. Üç güniçinde oradaki Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edeceğiz.”
Üç günlük süre doldu, ama El Kaide şaka yapmadığını Niğde’deki suikastla gösterdi. Dışişleri ise, 28 Türk askerinin koruduğu türbeye yapılacak saldırının Türkiye’ye yapılmış gibi algılanacağını ve savaş nedeni sayılacağını açıkladı.
Genelkurmay, “Türbe’ye yönelik bir tehdit algılaması yok” bilgisini sızdırıyor, amaDavutoğlu, “Saldırıya karşı tüm hazırlıklarımız tamam” dedi.
Örgütün açıklamasındaki bir detay, dikkatinizden kaçmamıştır:
“O bayrak inecek” diyorlar.
Bu filmi bir yerden hatırlıyorsunuz değil mi?
CAN DÜNDAR
Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder