15 Aralık 2016 Perşembe

Halep’te Suriye halkına bir kez daha yenildiler - İLKER BELEK

Suriye’de olaylar 2011 Mart ayında başladı.

Arap Baharı denilen ve Aralık 2010’da Tunus’ta tetiği çekilen emperyalist müdahalenin devamıydı.
Yanlış: Arap Baharı’nın miladı 2002’de Türkiye’de AKP’nin iktidara oturtulmasıydı.
Amaç bölgemizdeki Sovyetik kalıntıların temizlenmesiydi. Söz konusu olan bahar değil kap kara bir kışın başlangıcıydı. İslam coğrafyasına bu Amerikancı operasyonu sokan AKP’ydi.
Öncesinde Suriye’nin sorunları yok muydu ? Şüphesiz ki vardı. Hem de fazlasıyla. Esad bilinçli olarak uzun süredir Suriye ekonomisini liberalize ediyordu.
Ancak Suriye 1990 sonrasında bölgemizin en aydınlanmacı, her çeşit etnik ve dini kimliğin kendisini hemen tamamen serbestçe ifade edebildiği ülkesiydi. Buraya kaos ancak dışarıdan taşınabilirdi. Öyle yaptılar, Türkiye’yi dünyanın dört bir yanından getirdikleri cihatçıların ve özellikle Libya’dan soktukları silahların otobanı olarak kullandılar.

                                                                                   ****

Halep için artık kurtuldu diyebiliriz. Bu gelişme Suriye’nin kurtuluşu bakımından kritik bir virajdır.
Bizdeki gericilerin ve Avrupa hükümetlerinin bu gelişmeyi yasla karşılıyor olmalarının nedeni, Arap Baharı dedikleri operasyonun sınırının Suriye’de çizilmiş olmasındandır. Bölgemizi tamamen karartmayı başaramadılar, Suriye’den bir aydınlık huzmesi güçlenerek dışarılara uzanıyor.

                                                                                    ****

Suriye işgalinin kaderini belirleyen unsur halkın direnci ve Esad’ın halkla bütünleşmiş karakteridir.
Hiç şüphesiz Rusya’nın Esad’a verdiği destek olayların gelişimi bakımından belirleyici olmuştur. Ancak unutulmamalıdır ki emperyalizmin müdahalesi ile Rusya’nın sahneye girişi arasında neredeyse dört yıl vardır. O dört yıl boyunca Suriye halkı tek başına mücadele etmiştir ve Rusya’nın aldığı kararda da bu direnç belirleyici olmuştur.
Rusya emperyalistleşme yolunda olan bir ülkedir. Kendi hegemonya alanlarını oluşturma derdindedir. Suriye üzerinde de hegemonik etkisinin olacağı açıktır. Böyle olsa bile Suriye halkının, böyle bir dönemde, bu çaplı bir emperyalist müdahaleyi geri püskürtmüş olması bütün halklar açısından önemli bir kazanımdır.

                                                                                   ****

Suriye’de yenilen emperyalizmdir, ancak yenilenlerin içinde esas yenilen AKP’dir. Bizdeki iktidar bloğu mezhebi planlarla Suriye’ye müdahale etmiş, cihatçılara her tür desteği vermiştir.
Amaçları Esad’ın devrilmesi ve Suriye’de Selefi bir rejimin yaratılması ya da en azından üzerinde hakimiyet kurabilecekleri cihatçıların kontrolündeki bir bölgenin kopartılmasıdır.
Savaş daha uzun süre devam edecektir. ABD de, AKP de bütün cihatçı yapıları desteklemeyi sürdürecektir. Ancak, Halep’in kurtarılması AKP’nin yukarıda andığımız heveslerini hemen tamamen boşa çıkaran son gelişme olmuştur.
Halep cihatçıların işgali altındaydı, gericilerin Halep’i 100 yıllık Türk toprağı olarak nitelemeleri de, şimdi Halep’te katliam yapıldığını çığırmaları da yalandır, provokasyondur.
Suriye kendi topraklarını kurtarmak için haklı bir savaş vermektedir. Üstelik son birkaç ay boyunca Halep’teki sivil kayıplarının önlenmesi için Esad pek çok kez ateşkes ilan etmiş ve cihatçılara da silahlarıyla birlikte kenti terk etme şansı tanımış, ancak bu çağrıların tamamına savaşla karşılık verilmiştir.

                                                                             ****

Akkuyu nükleer santralinde işlerin yoluna koyulması ve Türk Akımı projesi, Putin’in Erdoğan’ın özrünü kabul etmesinin nedenleri ise; kaydedilmesi gereken bir diğer çok önemli neden de, AKP’nin cihatçılara verdiği desteğin kesilmesi planıdır. AKP’ye Cerablus’a kadar inme şansının tanınmış olması da aynı stratejinin gereğidir. Rusya cihatçı güçlerin bir kısmının Fırat Kalkanı operasyonu için AKP güdümlü ÖSO’ya katılmalarını sağlayarak Halep operasyonunda Esad’ın elini rahatlatmıştır.
Putin son iki aydır özenle AKP’yi cihatçılara verdiği desteği kesmek konusunda kuşatmaktadır. Erdoğan ile haftada birkaç sefer yapılan telefon görüşmelerinin nedeni de budur.

Halep kurtuluyor ve Halep halkı yaklaşık dört yıl sonra ilk kez rahat bir nefes alıyor. Halep’teki cihatçılar AKP’nin gözetiminde İdlib’e aktarılıyor. Putin ve Esad ise bundan sonraki hamle olarak İdlib’i gözlerine kestiriyorlar. AKP sıkışıyor, içerideki şiddetinin nedeni bundandır, çözümsüzdür.

İLKER BELEK / SOL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder