6 Şubat 2017 Pazartesi

Para parra parrrraaaa! Başkanlık şapkasından çıkan tavşan! - ORHAN BURSALI

Türkiye’nin, bu ülkenin malını mülkünü, hükümet-iktidar olarak Varlık Yönetimi Şirketi kurarak Hazine’den kaçır, istediğin gibi kullanabileceğin, bir sürü muafiyet tanıyarak bir özel şirket statüsüne sok... Bu şirkete bağlı bir fon oluştur ve şimdi de Ziraat Bankası’ndan tutun PTT, BOTAŞ, TÜRKSAT, Çaykur, İstanbul Borsası, Eti Maden gibi, artık milletin malı olarak ne kaldıysa hepsini bu fona aktar!
Sonra tepe tepe kullan...
Özeti budur: İktidarın şirketi ve fonu!
Şimdi bu şirketin ve kullanacağı fonun “içi dolduruluyor”! Hoooop, ülkenin geride kalmış “zenginliğinden” ne kaldıysa içine boca ediliyor!
Neyle? Milletin, Hazine’nin, doğmamışların malı mülküyle! 


Meclis - Sayıştay denetimi dışı
Tüm bunların maddi değeri nedir? Hesap ederler, öğreniriz. 50 milyar dolar? Zaten onların manevi değer falan filan gibi bir dertleri hiç olmamıştır. Tek dertleri her zaman parraa, parraa, parraa ile olmuştur.
Ne Meclis denetimi vardır bu şirket - fon üzerinde ne de bu milletin bütçesinde bir girdisi çıktısı.
Vatan elden gitmiyor şimdilik şüphesiz de, vatanın içi boşaltılıyor!
Özelleştirme İdaresi aracılığıyla bugüne kadar satıp savurup kullandıkları paranın miktarı, yaklaşık 68 milyar dolar. Bunun 8 milyarı bu iktidardan önce gerçekleştirildi. Yani Ekim 2016’ya kadar bu iktidar 60 milyar dolar kullandı. O tarihteki habere göre(*), 2017-2019 döneminde de 32 milyar TL özelleştirmeden bekleniyor.
Özelleştirme İdaresi, olduğu gibi Varlık Fonu’na aktarılarak berhava edilecek. Sayıştay denetimi de olmayacak.
Zaten afedersiniz Sayıştay denetimi mi var, Meclis’te raporları bile okutulmuyor.
Afedersiniz Meclis mi kaldı, Başkanlık Anayasası da var olana bile dayanamıyor ve şeklen bir Meclis öngörüyor!

Her şey iktidarda kalmak için
Şimdi OHAL koşullarıyla fon torbasına atılan şirketleri tepe tepe kullanacaklar. Ne amaçla dersiniz? Kuşkunuz mu var: Siyasi amaçlarla... İktidarda kalabilmek için. Şimdi bunun en büyük mali, ekonomik operasyonu ile karşı karşıyayız.
Ekonomi krizde mi? Şirketler mi batıyor? 77 milyarlık vergi borcu tahsil mi edilemiyor? Piyasa durgun ve şirketler mi kapanıyor? Dolar aldı başını gidiyor mu? İşsizlik mi artıyor? Bankaların verdiği ödenemeyen tüketici ve kredi kartları borçları 18 milyar TL’ye mi yükseldi (Pelin Ünker arkadaşımızın dünkü haberi), şirketlerin takipteki borçları 39 milyar TL’ye mi çıktı?...
2000’lerin ucuz dolarları da akmıyorsa...
Nisan ayında dayatılan anayasa referandumunda da mutlaka evet çıksın istiyorlarsa..
Ekonominin tökezlenmesini yavaşlatacak acil önlemlere ihtiyaç var.
Varlık Fonu da bunun önemli manivelalarından olacak.
Mesela bir Ziraat Bankası + birkaç fon şirketi daha, Çanakkale Köprüsü’ne yatırılacak...
 
Evet, bir mal mı?
Her şey evet, her şey iktidarda kalmak için.
Her şey mubah!
Temel gerçek: İktidar 14 yıldır, üreterek, ürettirerek yaratamadığı kaynağı, Cumhuriyetin varlık birikimlerini satarak oluşturuyor.
Üreterek yaratamadığı sermayeyi, dünyanın “dolar teröristleri”nden alarak sağlıyor ve kullanıyor. 

***
2 ay boyunca seçmenin oylarının “evet”e nasıl dönüştürülebilirliğinin basit para mekanizmalarını izleyin. Kuzey’de, Batı’da, Güneydoğu-Doğu’da, Güney’de...
Evet, sizce satın alınabilir bir mal olabilir mi? 

Orhan Bursalı / CUMHURİYET
 
(*) www.dunya.com/ekonomi/ ozellestirme-gelirleri-70-milyar-dolaradayandi-haberi-335426

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder