25 Mayıs 2017 Perşembe

Hak aramanın zirvesi - NAZIM ALPMAN

Nuriye ve Semih

Ankara’da İnsan hakları anıtı önünde açlık grevi eylemi yapan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça 23 Mayıs 2017 Salı günü gözaltına alınıp, tutuklandılar.

Açlık grevi karşı koymak için seçilmiş en pasif eylem biçimidir. Ağırlıklı olarak cezaevlerinde uygulandığı biliniyor. Dünyada açlık grevleri denildiğinde akla ilk gelen isim Hindistan’ın bağımsızlık kahramanı Mahatma Gandhi’nin açlık grevi 21 gün olarak kayıtlara geçmişti.

İrlanda’nın bağımsızlığı için mücadele eden Bobby Sands cezaevinde sürdürdüğü açlık grevinin 66. gününde öldü.

Filistinli mahkumların İsrail hapishanelerinde yaptığı açlık grevleri her dönemde etkili oldu. O kadar ki, İsrailli hükümet bazı üyeleri “Mahkumlar açlık grevleriyle İsrail devletine zarar veren yeni bir intihar saldırısı oluşturmak istiyorlar” bile demişlerdi.

Böylesi bir bakış açısı insanlığın iflas ettiği anı ifade edebilir.

Daha üstü de olamaz zannediliyordu.

Ama oldu.

• • •

23 Mayıs 2017 Salı günü Ankara’da açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça gözaltına alınıp adliyeye götürüldüklerinde insanlık ötesi bakış açısına tanık oldular. Onlara şu soru bile soruldu:

-Ölüm orucu eylemi yapmanız konusunda size ne tür menfaatler sunulmaktadır?

Ölüm… Ölümden ötesi var mı?

Ama bağımsız yargı(!) mensubu savcı soruyor:

-Öldükten sonra hangi avantalara konacaksınız?

Daha sonrası ise fantastik bir filmin senaryo metni gibi…

“Eylemin terör örgütü tarafından düzenlenmiş olduğu, açlık grevinin ölüm orucu eylemine dönüştürülebileceği, eylemcilerin olası ölümleri üzerinden terör örgütlerinin ajitasyon yapabileceği… Masumane hak arayışının eylem birlikteliği üzerinden Gezi Parkı türü olaylar başlatmak istenebileceği…”

Bu bakış açısı İsrailli bakanın söylediği “İsrail devletine zarar vermek için açlık grevi yapıyorlar” sözünün de üstünden atlayan bir anlayışı ifade ediyor.

Oysa Nuriye Gülmen ve Semih Özakça eylemlerinin ilk gününden beri kavrama yeteneği olmayanların bile anlayabilecekleri biçimde açıkladılar, açıklıyorlar:

-İşimizi istiyoruz!

Okullarına ve öğrencilerine kavuşmak istiyorlar.

Daha masum bir talep olabilir mi?

Dünyada kabul edilmiş en temel insan hakkı olan “yaşama hakkı”ndan sonra gelen ikinci sırada o gelir:

-Çalışma hakkı!

Bu talep nasıl olur da insanlık ötesi bir bakış açısıyla değerlendirilebilir?

Madem bu kadar kaygı korku duyuyorsunuz, işlerine iade edin bütün korkularınızdan kurtulun!

• • •

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın gözaltına alınıp, tutuklanmaları 21 Mayıs 2017 günü yapılan AKP Olağanüstü Kongresi sonrasına denk gelmesi rastlantı olabilir mi?

Ülkeye bir çeki düzen vermek gerektiği düşünülüp, en fazla direnen ve bu pasif eylem ile rejimin niteliğine ayna olan iki genç insandan işe başlamak planlanmış.

Zaten Nuriye Gülmen de bu durumu dile getirdi:

-Emir büyük yerden!

Şimdiye kadar hep yazıp çizildi.

Türkiye açık bir hapishane haline getiriliyor.

Sanki bu tespit artık gerilerde kaldı.

Muhalif olanların simgeleri hapishanelere dolduruldu. Hapishanede olmayanlar ise avluda volta atıyorlar.

Nuriye Gülmen ile Semih Özakça bu sürecin son halkasını oluşturuyorlar.

İki kişinin açlık grevinden duyulan kaygı, rejimin ne kadar kendine güvendiğinin de bir göstergesidir.

***
Kadıköy Çevre Festivali

Kadıköy Belediyesi 26-27 ve 28 Mayıs 2017 tarihleri arasında bir çevre festivali düzenliyor. Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda “Doğaya Emek Ver” başlığı altında üç boyunca çok çeşitli etkinlikler yapılacak.En başta paneller, konferanslar, sergiler geliyor. Sonra atölyeler yapılacak. Yarışmalar da var. Bunlardan biri de:Atık Cep Telefonu Fırlatma Yarışması

Çocuklar için sayısız etkinlik programda yer alıyor. Bir de uyarı var: Plastik şişe ile festivali girmek yasak! Erken giriş yapanlara cam matara hediye edilecek. Çünkü sayısı sınırlı…

Açılışı 26 Mayıs 2017 saat 14.00’te yapılacak olan festivalin ilk günü Ediz Hun, Mine Kırıkkanat, Miktad Kadıoğlu, Beyza Üstün, Pınar Öncel gibi tanınmış isimler konuşmalar yapacaklar.

Özgürlük Parkı’nda Türkiye’deki bütün çevre örgütlerinin stantları olacak. Tiyatro gösterileri ve konserler de eksik değil.

27 Mayıs Cumartesi gecesi Özgürlük Parkı’nın içindeki açık hava sahnesinde Yeni Türkü Grubu sahneye çıkacak.

Nazım Alpman / BİRGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder