26 Mayıs 2017 Cuma

Ve huzurlarınızda Kur’an-Star Türkiye! - TAYFUN ATAY

Artık özdeyiş haline getirdiğimiz “Popüler, politiktir” sözünün dinbaz iktidar zemininde de nasıl geçer akçe olduğuna nefis bir örnek bu gece ekranda karşımızda olacak.
Allah hayırlı, uğurlu-kademli etsin, TRT 1’de Ramazan boyunca, adeta TV 8‘de son ayına giren Survivor’a da rakip mahiyette bir “realite” program başlıyor:
“Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”!..

***
 
En genel çerçevede üzerine çok kafa yorup tartıştığımız bir konu bu.
“Kültür endüstrisi”, geç-kapitalizmin kalbi... O, kültürü oluşturan hemen her bileşenin; değer, duygu, düşünce, bilgi, sanat, gelenek, görenek ve inançların “sermaye” kılındığı bir ticari-iktisadi işleyişi içeriyor.
Son bileşen, inancın endüstriyelleşmesine örneğimiz o kadar çok ki; say, sayabildiğin kadar: Ramazan’da açılan “televaiz” borsası; tesettür defileleri ve moda dergileri; Kâbe etrafındaki beş yıldızlı ihtişamlı oteller; “Zemzem Kola”, “Mekke Kola”, “Kıble Kola”; nihayet “helâl şarap”; ve dahi “helâl sex-shop”lar…
Ayrıca bir “helâl realite-şov” örneği olarak da yıllar önce ilahi okuma yarışması sürülmüştü ekrana (“Gönülden Sesler”, Kanal 7, 2011).
Ama o da dâhil olmak üzere bunların hiçbiri, doğrudan ve damardan “Kutsal”ın köküne kadar, çekirdeğine yönelik bir endüstriyelleşmeye yeltenmemişti.
Şimdi karşımızdaki “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”yla olan bu.
İlk bölüm bu gece saat 23.30’da. Belli ki “11 Ayın Sultanı” Ramazanın ilk sahuruna tilavet seyriyle yelken açılması hedefleniyor!..

***
 
Programda her gece beş yarışmacıyı gün birinciliği için kıraat ederken izleyeceğiz. Seyirci oyları ve jürinin puanlarıyla belirlenecek gün birincileri, hafta finalinde yarışacak. Hafta birincileri ve jürinin özel olarak korumaya aldığı yarışmacılar ise Kadir Gecesi’ndeki büyük finalde yarışacaklar.
Diyanet işin içinde. Jüride ilahiyatçı hocalarımız var. Baş danışman ve konuk jüri üyesi hafızlar da var.
Yarışmaya katılım şartı mı? 15 yaşından büyük olmak ve elbette, elbette, elbette…
Erkek olmak!..
(İlahi okuma yarışmasında azcık da olsa kadın yarışmacı vardı!)

***
 
Ve zurnanın zırt dediği yer:
Tüm katılımcılara 1 tam altın, gün birincilerine 3 tam altın, hafta birincilerine 5 tam altın ve finalde de üçüncüye 10 tam altın, ikinciye 20 tam altın, birinciye ise 50 tam altın ödül verilecek.

Heyhat dünya, sen nelere kâdirsin!..
Dilde Allah kelâmı, kafada çil çil altınlar öyle mi?!
Kur’an tilavetiyle dünyalığı doğrultmak öyle mi?!
Ayetleri altınlara “tahvil etmek” öyle mi?!..

***
 
Elbette bu, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gündelik hayatın akışında alabildiğince belirleyici olan popüler kültüre dinin nüfuz etmesini sağlama yolunda “acar” ama aynı zamanda naif bir niyetle yapılıyor.
Ve bilinmiyor yahut görülemiyor ki seküler (dünyevî) alanı kutsalın güdümüne sokmaya yönelik bu girişimler hep tam tersi istikamette sonuç veriyor ve kutsal, seküler alanın, dinî deyişle “masiva”nın güdümüne giriyor.
Seküler olanın dinselleşmesi yerine, dinsel olanın sekülerleşmesine şahit olunuyor.
Burada ayrıca ilahi sureler dünyevi bir yarışa sürülerek Allah kelâmının metalaştırılması da söz konusu olacaktır.

***
 
Kur’an, Allah’ın rızasını kazanmak için okunur ve dinlenir.
Mezkûr yarışmada ise Kur’an okuyanların ne kazanacağını, tilavetin nasıl altın şıkırtılarına boğulacağını halihazırda öğrenmiş bulunuyoruz!..
Bunu öğrendik de acaba dinleyenler ve takdirde bulunacak olanlar, yani kerli-ferli hocalarımız, hafızlarımız ne kazanacak, onu da bir öğrensek diyorum!..
(Not: Bitmedi, ama “Müdüriyet”ten gelen zarif uyarıya icabetle 3500 vuruşta noktalıyorum burada. Pazar’a devam!..)

Tayfun Atay / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder