13 Mart 2018 Salı

Laiklikten vazgeçmeyegör... - ALİ SİRMEN

Son zamanlarda saçmalamalarıyla kamuoyunun dikkatlerini üstüne çeken Sosyal Doku Vakfı Başkanı “ehli ulema”dan Nurettin Yıldız’ın kadına şiddeti caiz gören fetvasına karşı Tayyip Erdoğan tepkisini dile getirmiş: 
- Bunlar İslamın güncelleşmesini bilmiyorlar. İslamın 14 asır öncesi hükümlerini kalkıp bize uygulayamazsınız. 
Bunları ekrandan dinlerken düşündüm: Acaba aynı şeyleri Kemal Kılıçdaroğlu söylese neler olurdu? Kendisine, AKP cenahından ne suçlamalar yöneltilir, nasıl kıyamet koparılırdı? 
Nitekim bu sözler ağzından çıkar çıkmaz Tayyip Erdoğan da gelecek tepkileri düşünerek hemen eklemiş: 
- Birçok hoca efendi tefe koyup çalacak şimdi beni. 
Tayyip Bey haklıdır. Yobazlığı sınır tanımayanlar, şimdi onu da hedef tahtasına yerleştirebilirler. Bir zamanlar çoğunluğun düşünse hayra yormayacağı bir olay gerçekleşmiş ve AKP’nin lideri de dini siyasete alet eden ve saçma sapan konuşanlardan rahatsız olmuş ve onları alenen halka şikâyet ederken, bu güruha karşı savunmaya geçmek durumunda kalmıştır.

***

İslamın güncelleştirilmesinin gerekliliğinden söz edip “14 asır öncesi hükümlerini kalkıp bize uygulayamazsınız” diyen Tayyip Bey, bu haklı çıkışından sonra açıklama yapmak zorunda kaldı: 
- Dinde reform aramıyoruz. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuranıkerim Rabbimizin emri gereği kıyamete kadar caridir. 
Bir zamanlar hayali bile güç olan bu yaşadığımız olaylarda şaşacak bir şey yok. 
Siyasal yaşamı bir kere laiklik çizgisinden çıkarıp dini siyasetin ortasına, siyaseti dinin göbeğine oturttunuz mu, bu tür şeyler kaçınılmazdır. Bir kere, toplumu, Uğur Mumcu’nun deyişiyle “tarikat- ticaret- siyaset” üçgeninin, baskıcı, kahredici üçgeninin dar alanı içine hapsetmeye başladınız mı, bütün bunlar olur ve birtakım hikmeti kendinden menkul kişiler fetvalar yağdırarak herkesi din adına hizaya sokmaya başlarlar. 
- Bunlara kulak asmayın! Bunlar birtakım cahil cühela. Siz yetkilileri dinleyin! 
Bu tür çıkışların da bir kıymeti harbiyesi yoktur. 
Nitekim son olayların kaynağındaki, 6 yaşında çocukla evlenilebileceği fetvasının, asansörde halvet cinnetinin faili Nurettin Yıldız sıradan bir adam, alelade bir meczup değil, temel din eğitimini İstanbul Gaziosmanpaşa İmam Hatip’te tamamladıktan sonra, Mekke Ümmü’l Qura Üniversitesi Fıkıh Bölümü’nü bitirmiş, büyük muhaddis Abdülfettah Ebu Gude, Hintli âlim Ebu Has’an En Nedvi ve son dönem Osmanlı ulemasından Mehmet Emin Saraç’tan icazet almış ehl-i ulema’dan birçok çevrede makbul bir kişidir. Hatta, Nurettin Yıldız devletin tepesine şöyle seslenmek cüretinde bulunursa da kimse şaşırmasın: 
- Din konusundaki vukufunuz benimle tartışmaya yetecek ölçüde değildir!

***

Evet, bir kere toplumsal ve siyasal yaşamda laiklikten ayrılıp, “tarikat - siyaset - ticaret” sarmalına girmeyegörün, bütün bunlar olur! 
Tarikat egemenliği konusunda İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esergül Balcı ve ekibinin raporunda şunlar var: 
- Türkiye’de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve bunların 400 kolu var. 
- Çoğunluğu İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkâri, Şırnak, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere 800’ü aşkın medrese bulunuyor. 
- Büyük kentlerde kaç apartman medresesi faaliyet gösteriyor bilinmiyor. 
- Tarikat okullarındaki öğrenci sayısı 210 bin. 
- 4 binin üzerindeki özel yurdun 2 bin 400’ü bir tarikata bağlı. 
- Dört + dört + dört uygulanmasına başlandığı 2012’den bu yana 4 bin 22 okul kapandı, yerlerine tarikat okulları geçti. 

İşte manzara budur. 
Ortalığı din adına safsata uyduranlar sarmıştır. Ve, dinin siyasete alet edilmesinin tekelini ellerinden kaptıranlar da bunlara bir şey yapamamaktadırlar. 

Bir kez laiklikten vazgeçmeyegör, olacağı budur!

Ali Sirmen / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder