1987 devresinden (Kara Harp Okulu) Hasan Akbaş'ın sosyal medya sayfasında okuduğumda çok etkilenmiştim. 26 Mart'ta kaleme almıştı Hasan Akbaş duygularını. AKP Trabzon il kongresinde salona asılan "reis bizi Münbiç'e götür. Afrin'den bir şey anlamaduk" sakil pankartına duyduğu tepkiyi dile getirmişti. Asker gibi lafı eğip bükmeden konuşturmuş ve yazmıştı duygularını. O gün bekledim. "Okurlarımla mutlaka bu yazıyı bir gün paylaşacağım" dedim kendi kendime. Geçtiğimiz Pazar günü "ünlüler"le Oğulpınar sınır karakolunda çekilen Maraba Afrinvole vizyona girince artık şart oldu. Hasan Akbaş'ın o muhteşem satırlarını aynen aktarıyorum. Sadece küçük imla düzeltmeleri yaparak;
"ONLAR VARKEN ŞIMARIRSINIZ TABİİ...
Afrin harekâtında 49 şehit verdik yaralıları saymıyorum bile. Belli ki hayatını kaybedenlerden biri senin kardeşin, oğlun ya da bir yakının değildi, senin ocağına öyle bir acı düşmedi. Düşseydi zaten böyle amigo gibi 'Paskal bizi diskoya götür' şımarıklığı ile 'reis bizi Menbiç'e götür, Afrin'den bir şey anlamadık' diye nara atmaz biraz daha saygılı ve sessiz olurdunuz.
Böyle bir ordun varken şımarırsın tabii... Onlar, sessiz sessiz şehit olurlar, onlar ölürken bağırmazlar, isyan etmezler, nutuk atmazlar, 'bizim burada ne işimiz var' demezler. Benim çocuğum var, karım var onlara kim bakacak diye düşünmezler. Anılarını anlatmazlar, övünmezler en önemli özellikleri sessiz olmalarıdır. Emir alırlar giderler ve ölürler. Sadece bir istatistik olacaklarını bile bile ölürler. Sen alt yazıdan öğrenirsin öldüklerini...
Nutuk atmak, övünmek, suyunu, şerbetini çıkarmak, şımarmak sizlere düşer.
Kıblenizin aynı olduğu adamlarla sahte delillerle uydurma kaset ve iddialarla yıllarca zindanlarda çürütürsünüz. Sessiz sessiz yatarlar ağlamadan, zırlamadan, bağırmadan adaletin tecelli edeceği günü beklerler sabırla...
Kimseye yaranamaz onlar. Havaya göre konjonktüre göre yaftalanırlar PKK'lılar için imha ve inkar politikası güden faşist gaddar bir ordudur. İslamcılar için dinsiz imansız kafir, Amerikan uşağı bir NATO ordusudur. Avrupalılar, Amerikalılar için ucuz insan gücüdür. Sade vatandaşa göre, bütçenin üçte birini yiyen, bedava lojmanda oturan, eşleri sarışın ve mini etekli, orduevlerinde sabahlara kadar vals yapan Batı özentili işe yaramaz kışlaları yatma yeri olan, hantal bir güruhtur.
Ama mutlaka ve mutlaka herkesin bu adamlara günün birinde işleri düşer. Yedekleri yoktur çünkü. Her şeyi taşere edersin ama orduyu edemezsin. O zaman bu adamlar bir anda peygamber ocağı, İslam ordusu, kahraman, aslan parçası, kaplan oluverir. Birileri bir anda kendini orduya şirin göstermek için Atatürkçü bile oluverir.
Ama onların çok da umurunda değildir bunlar. Onlar sadece görevlerini yaparlar, sessiz sessiz ölürler. Siz rahat rahat şımarın diye...
HEPSİNİN RUHU ŞAD OLSUN."
Hasan Akbaş'ın satırlarının her cümlesine, virgülünden noktasına kadar imzamı koyuyorum. Yüreğine kalemine sağlık Hasan Akbaş. Sessizlerin, gerçek kahramanların çığlığı oldun!.. Mehmetçiğin gerçek moral kaynağı oldun!..
Ahmet Takan / YENİÇAĞ
"ONLAR VARKEN ŞIMARIRSINIZ TABİİ...
Afrin harekâtında 49 şehit verdik yaralıları saymıyorum bile. Belli ki hayatını kaybedenlerden biri senin kardeşin, oğlun ya da bir yakının değildi, senin ocağına öyle bir acı düşmedi. Düşseydi zaten böyle amigo gibi 'Paskal bizi diskoya götür' şımarıklığı ile 'reis bizi Menbiç'e götür, Afrin'den bir şey anlamadık' diye nara atmaz biraz daha saygılı ve sessiz olurdunuz.
Böyle bir ordun varken şımarırsın tabii... Onlar, sessiz sessiz şehit olurlar, onlar ölürken bağırmazlar, isyan etmezler, nutuk atmazlar, 'bizim burada ne işimiz var' demezler. Benim çocuğum var, karım var onlara kim bakacak diye düşünmezler. Anılarını anlatmazlar, övünmezler en önemli özellikleri sessiz olmalarıdır. Emir alırlar giderler ve ölürler. Sadece bir istatistik olacaklarını bile bile ölürler. Sen alt yazıdan öğrenirsin öldüklerini...
Nutuk atmak, övünmek, suyunu, şerbetini çıkarmak, şımarmak sizlere düşer.
Kıblenizin aynı olduğu adamlarla sahte delillerle uydurma kaset ve iddialarla yıllarca zindanlarda çürütürsünüz. Sessiz sessiz yatarlar ağlamadan, zırlamadan, bağırmadan adaletin tecelli edeceği günü beklerler sabırla...
Kimseye yaranamaz onlar. Havaya göre konjonktüre göre yaftalanırlar PKK'lılar için imha ve inkar politikası güden faşist gaddar bir ordudur. İslamcılar için dinsiz imansız kafir, Amerikan uşağı bir NATO ordusudur. Avrupalılar, Amerikalılar için ucuz insan gücüdür. Sade vatandaşa göre, bütçenin üçte birini yiyen, bedava lojmanda oturan, eşleri sarışın ve mini etekli, orduevlerinde sabahlara kadar vals yapan Batı özentili işe yaramaz kışlaları yatma yeri olan, hantal bir güruhtur.
Ama mutlaka ve mutlaka herkesin bu adamlara günün birinde işleri düşer. Yedekleri yoktur çünkü. Her şeyi taşere edersin ama orduyu edemezsin. O zaman bu adamlar bir anda peygamber ocağı, İslam ordusu, kahraman, aslan parçası, kaplan oluverir. Birileri bir anda kendini orduya şirin göstermek için Atatürkçü bile oluverir.
Ama onların çok da umurunda değildir bunlar. Onlar sadece görevlerini yaparlar, sessiz sessiz ölürler. Siz rahat rahat şımarın diye...
HEPSİNİN RUHU ŞAD OLSUN."
Hasan Akbaş'ın satırlarının her cümlesine, virgülünden noktasına kadar imzamı koyuyorum. Yüreğine kalemine sağlık Hasan Akbaş. Sessizlerin, gerçek kahramanların çığlığı oldun!.. Mehmetçiğin gerçek moral kaynağı oldun!..
Ahmet Takan / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder