“Daha çok özgürlük, daha çok demokrasi” diye yutturmaya çalıştıkları seçim manifestosu daha sandığı bile göremeden çöktü.
Erdoğan, “Milletimiz tamam derse çekiliriz” dedi, sosyal medyada yer yerinden oynadı. TAMAM paylaşımlarını anlatmama gerek yok, gördünüz.
Dünya gündeminde ilk sıraya yerleşti. Haliyle dünya basını bile bu duruma sessiz kalmadı; T A M A M’ı haberleştirdi.
Daha çok özgürlük vaat eden AKP’nin kurmayları ne yaptı? Özgürlüğünü kullanarak iradesini beyan eden ‘millet’e “Klavye kahramanları”, “24 Haziran’da görürsünüz”, “Algı operasyonu” diyerek saldırdı.
“Tamam ne ya” diyen polisler 10 kişiyi gözaltına aldı.
Dün gazetelere göz atanlar da görmüştür ‘dünyanın en bağımsız medyası’nın halini.
Elbette ‘Havuz’ ve sonradan ‘Havuz’a dahil olan medyadan söz ediyorum; tık yok. Herkesin gözü önünde cereyan eden haberi atladılar.
Sadece dört gazete birinci sayfasında yer verebildi T A M A M’a. Cumhuriyet, Birgün, Yurt ve Evrensel. Üçünde manşet, birinde haber olarak yer aldı.
AKP medyasına göre ise bu bir ‘algı operasyonu’. T A M A M diyenler ‘FETÖ ve PKK’ işbirlikçisi, sahte hesaplar… Falan, filan… Her zaman ki bildik şeyler yani.
‘Metal yorgunluk’ paçalarından aktığı için kendilerini savunurken bile saçmalıyorlar. Kazdıkları kuyuya hızla yuvarlanıyorlar.
Baskın seçim yaparak muhalefeti hazırlıksız yakalama planları altüst oldu. MHP ile birlikte seçime girmek için hazırladıkları ittifak yasası, beklemedikleri bir şekilde muhalefetin elini güçlendirdi.
Yetmedi, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefete seçim sloganını hediye etti. Hem de dörtlü ittifakın dışında bırakılan HDP’yi de işin içine kattı ve tüm muhalefeti
‘T A M A M’da buluşturdu.
Bir havuz yazarına göre T A M A M’ın altında ‘İslamofobi’ yatıyormuş. Türkiye’de ‘Erdoğanofobi’ olarak sahneye konuyormuş. Bu ‘yazar’ AKP’nin içinden çıktığı Milli Görüş’ün temsilcisi Saadet Partisi’ni unutmuş olamaz herhalde. Hayır yani, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da seçimlere giriyor. Kimse de kendisine ‘İslamcısın’ suçlaması getirmiyor.
Ama dedim ya öyle saçmalıyorlar ki; devam ediyor aynı ‘yazar’:
“Eskiden, ‘Erdoğan’a oy vermiyorum ama istikrar için kalması gerek’ diyenler bile artık ‘İsterse ülke batsın, umurumda değil, yeter ki Erdoğan gitsin’ demeye başladı...”
Üstüne bir söz söylemeye gerek bile yok.
Bir başka ‘havuz’ yazarı ise Erdoğan’ın ‘münafıklar çetesi’ sözünü ‘düzeltmeye’ çalışıyor kendince. Ama ‘Metal yorgunluk’tan olsa gerek o da bir itirafta bulunuyor.
“Halbuki Cumhurbaşkanı’nın kast ettiği aslında çoktan Ak Parti’yle de Erdoğan’la da bağını koparmış ama tamamen ‘duygusal’ sebeplerle öyledeğilmiş gibi davranan ikiyüzlü muhterislerdi. Referandum sürecinde Hayırcı tarafta yer alsa da bunu açıktan belli etmeyen, ekranlarda birkaç kez daha fazla görünmek, birkaç ihale daha koparmak, birkaç menfaat ortaklığını kaybetmemek için açıktan Erdoğan karşıtı blokta yer aldığını ilan edemeyen birkaç kuruşluk adamlara yani.”
‘İhale’, ‘menfaat ortaklığı’, ‘duygusal sebepler’…
AKP seçim manifestosuna artık kimsenin inanmadığı “daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha bağımsız yargı” gibi cümleleri yerleştireceğine tabanının itiraf ettiği “Bal tutan parmağını yalar, yalamaya devam eder” gibi bir cümle kursaydı daha inandırıcı olurdu.
Slogan da T A M A M artık. Erdoğan, o çok korktuğu ruhu (Gezi) kendi eliyle canlandırdı. Ve öyle de gidecek.
‘Çapulcular’ da Erdoğan’ın bu ‘T A M A M’ kıyağını unutmayacak!
Ayşe Yıldırım / Cumhuriyet
Erdoğan, “Milletimiz tamam derse çekiliriz” dedi, sosyal medyada yer yerinden oynadı. TAMAM paylaşımlarını anlatmama gerek yok, gördünüz.
Dünya gündeminde ilk sıraya yerleşti. Haliyle dünya basını bile bu duruma sessiz kalmadı; T A M A M’ı haberleştirdi.
Daha çok özgürlük vaat eden AKP’nin kurmayları ne yaptı? Özgürlüğünü kullanarak iradesini beyan eden ‘millet’e “Klavye kahramanları”, “24 Haziran’da görürsünüz”, “Algı operasyonu” diyerek saldırdı.
“Tamam ne ya” diyen polisler 10 kişiyi gözaltına aldı.
Dün gazetelere göz atanlar da görmüştür ‘dünyanın en bağımsız medyası’nın halini.
Elbette ‘Havuz’ ve sonradan ‘Havuz’a dahil olan medyadan söz ediyorum; tık yok. Herkesin gözü önünde cereyan eden haberi atladılar.
Sadece dört gazete birinci sayfasında yer verebildi T A M A M’a. Cumhuriyet, Birgün, Yurt ve Evrensel. Üçünde manşet, birinde haber olarak yer aldı.
AKP medyasına göre ise bu bir ‘algı operasyonu’. T A M A M diyenler ‘FETÖ ve PKK’ işbirlikçisi, sahte hesaplar… Falan, filan… Her zaman ki bildik şeyler yani.
‘Metal yorgunluk’ paçalarından aktığı için kendilerini savunurken bile saçmalıyorlar. Kazdıkları kuyuya hızla yuvarlanıyorlar.
Baskın seçim yaparak muhalefeti hazırlıksız yakalama planları altüst oldu. MHP ile birlikte seçime girmek için hazırladıkları ittifak yasası, beklemedikleri bir şekilde muhalefetin elini güçlendirdi.
Yetmedi, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefete seçim sloganını hediye etti. Hem de dörtlü ittifakın dışında bırakılan HDP’yi de işin içine kattı ve tüm muhalefeti
‘T A M A M’da buluşturdu.
Bir havuz yazarına göre T A M A M’ın altında ‘İslamofobi’ yatıyormuş. Türkiye’de ‘Erdoğanofobi’ olarak sahneye konuyormuş. Bu ‘yazar’ AKP’nin içinden çıktığı Milli Görüş’ün temsilcisi Saadet Partisi’ni unutmuş olamaz herhalde. Hayır yani, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da seçimlere giriyor. Kimse de kendisine ‘İslamcısın’ suçlaması getirmiyor.
Ama dedim ya öyle saçmalıyorlar ki; devam ediyor aynı ‘yazar’:
“Eskiden, ‘Erdoğan’a oy vermiyorum ama istikrar için kalması gerek’ diyenler bile artık ‘İsterse ülke batsın, umurumda değil, yeter ki Erdoğan gitsin’ demeye başladı...”
Üstüne bir söz söylemeye gerek bile yok.
Bir başka ‘havuz’ yazarı ise Erdoğan’ın ‘münafıklar çetesi’ sözünü ‘düzeltmeye’ çalışıyor kendince. Ama ‘Metal yorgunluk’tan olsa gerek o da bir itirafta bulunuyor.
“Halbuki Cumhurbaşkanı’nın kast ettiği aslında çoktan Ak Parti’yle de Erdoğan’la da bağını koparmış ama tamamen ‘duygusal’ sebeplerle öyledeğilmiş gibi davranan ikiyüzlü muhterislerdi. Referandum sürecinde Hayırcı tarafta yer alsa da bunu açıktan belli etmeyen, ekranlarda birkaç kez daha fazla görünmek, birkaç ihale daha koparmak, birkaç menfaat ortaklığını kaybetmemek için açıktan Erdoğan karşıtı blokta yer aldığını ilan edemeyen birkaç kuruşluk adamlara yani.”
‘İhale’, ‘menfaat ortaklığı’, ‘duygusal sebepler’…
AKP seçim manifestosuna artık kimsenin inanmadığı “daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha bağımsız yargı” gibi cümleleri yerleştireceğine tabanının itiraf ettiği “Bal tutan parmağını yalar, yalamaya devam eder” gibi bir cümle kursaydı daha inandırıcı olurdu.
Slogan da T A M A M artık. Erdoğan, o çok korktuğu ruhu (Gezi) kendi eliyle canlandırdı. Ve öyle de gidecek.
‘Çapulcular’ da Erdoğan’ın bu ‘T A M A M’ kıyağını unutmayacak!
Ayşe Yıldırım / Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder