Muharrem İnce’nin Diyarbakır mitingi, beklendiğinden fazla yankı uyandırdı. CHP’nin bölgede asla varlık gösteremeyeceğini iddia eden şehir efsanesini yıktı. Seçimin ikinci tura kalması halinde Kürt seçmenin büyük oranda İnce’ye oy verme ihtimalinin yüksek olduğu kanısını pekiştirdi. Bunun yanı sıra, “Kürtlerin onore edileceği, Türklerin kaygılarının giderileceği”, “farklı görüşlerden Kürtlerin uzlaştığı konulara, kendisinin de katılacağı” sözleri henüz içi doldurulmasa da iktidarın beceriksiz açılımından daha kuvvetli bir çözüm umudunu da doğurdu.
Millet İttifakı; sosyal demokratlar, merkez sağ, ülkücüler, muhafazakârlardan oluşan çok geniş bir siyasi uzlaşma. Siyasi yelpazede kapsadığı alana bakılınca ülkenin genelini şimdiden çatırdamaya başlayan Cumhur İttifakı’ndan daha geniş kucaklıyor.
Seçimin ikinci tura kalması durumunda bu geniş uzlaşmaya HDP seçmeni ve Saadet Partisi’ne yöneldiği gözlemlenen muhafazakâr Kürt seçmeni de dahil olabilir.
Kurumları yıpranmış, hukuk devleti niteliğini yitirmiş bir ülkenin tekrar ayağa kaldırılması için böylesine geniş bir ittifak önemli bir şans. Hukuk devletinin ve demokrasinin yeniden kurulması amacıyla asgari müşterekleri belirleyip ülkenin yönünü bir krizden yeni bir toplumsal sözleşmeye çevirme imkânı var.
Baskıcı rejimlerden demokrasiye geçiş örnekleri incelendiğinde, özellikle Güney Amerika’da asla yan yana gelmez denen siyasi partilerin tek adam ya da tek parti rejimlerine karşı birlikte hareket ettiği görülmekte. Bizde de son referandum zamanı çokça verilen Şili’nin meşhur “hayır” oyu, işte böyle geniş bir uzlaşmanın eseri. Sadece o da değil. İktidar değişikliğiyle beraber ülkede demokrasinin yeniden yerleşmesi de bu uzlaşmaya dayanıyor.
Brezilya’da askeri diktatörlük hükümetinde yer almış önemli bazı sivillerin dahi demokratik muhalefete katıldığı biliniyor. O ülkede demokrasiye geçişte kilit böyle açılmış.
Seçimin ikinci tura kalması durumunda, bu geniş ittifakın birlikteliğinin altını çizmesi çok önemli. Böylelikle muhalefetin oylarının, ikinci tura kalması en muhtemel aday olan Muharrem İnce’de toplanmasının yolu açılır.
İkinci turda cumhurbaşkanı yardımcıları ve demokrasiye geçiş için yol haritasının açıklanmasının ne kadar hayati olduğu açık. İktidar ilk turda Meclis çoğunluğunu yitirirse, bugünkü iktidar çevresinden gelebilecek destek konusunun da atlanmaması gerek.
Devlet imkânları tamamen iktidarın elinde, medyanın neredeyse tamamı güdümlü. Buna rağmen aday Erdoğan ve kurduğu ittifakın her gün somut şekilde güç kaybetmesi 24 Haziran’ın tarihi bir eşik olduğunu gösteriyor.
Muhalefet yükselişte, iktidar ise erimektedir. Belki bu seçimde, olmazsa yakındaki yerel seçimlerde. En fazla, iktidar ülkeyi yönetemediği için kaçınılmaz olan yeni bir erken seçimde.
Yeni bir uzlaşma ve demokrasi kültürü kapıyı çalıyor. Türkiye o kapıyı açarsa gerçekten lider ülke sıfatını kazanır ve demokrasinin erozyona uğradığı dünyada yeni bir yıldız gibi parlayarak güçlenir.
Eninde sonunda da öyle olacak.
Özgür Mumcu / CUMHURİYET
Millet İttifakı; sosyal demokratlar, merkez sağ, ülkücüler, muhafazakârlardan oluşan çok geniş bir siyasi uzlaşma. Siyasi yelpazede kapsadığı alana bakılınca ülkenin genelini şimdiden çatırdamaya başlayan Cumhur İttifakı’ndan daha geniş kucaklıyor.
Seçimin ikinci tura kalması durumunda bu geniş uzlaşmaya HDP seçmeni ve Saadet Partisi’ne yöneldiği gözlemlenen muhafazakâr Kürt seçmeni de dahil olabilir.
Kurumları yıpranmış, hukuk devleti niteliğini yitirmiş bir ülkenin tekrar ayağa kaldırılması için böylesine geniş bir ittifak önemli bir şans. Hukuk devletinin ve demokrasinin yeniden kurulması amacıyla asgari müşterekleri belirleyip ülkenin yönünü bir krizden yeni bir toplumsal sözleşmeye çevirme imkânı var.
Baskıcı rejimlerden demokrasiye geçiş örnekleri incelendiğinde, özellikle Güney Amerika’da asla yan yana gelmez denen siyasi partilerin tek adam ya da tek parti rejimlerine karşı birlikte hareket ettiği görülmekte. Bizde de son referandum zamanı çokça verilen Şili’nin meşhur “hayır” oyu, işte böyle geniş bir uzlaşmanın eseri. Sadece o da değil. İktidar değişikliğiyle beraber ülkede demokrasinin yeniden yerleşmesi de bu uzlaşmaya dayanıyor.
Brezilya’da askeri diktatörlük hükümetinde yer almış önemli bazı sivillerin dahi demokratik muhalefete katıldığı biliniyor. O ülkede demokrasiye geçişte kilit böyle açılmış.
Seçimin ikinci tura kalması durumunda, bu geniş ittifakın birlikteliğinin altını çizmesi çok önemli. Böylelikle muhalefetin oylarının, ikinci tura kalması en muhtemel aday olan Muharrem İnce’de toplanmasının yolu açılır.
İkinci turda cumhurbaşkanı yardımcıları ve demokrasiye geçiş için yol haritasının açıklanmasının ne kadar hayati olduğu açık. İktidar ilk turda Meclis çoğunluğunu yitirirse, bugünkü iktidar çevresinden gelebilecek destek konusunun da atlanmaması gerek.
Devlet imkânları tamamen iktidarın elinde, medyanın neredeyse tamamı güdümlü. Buna rağmen aday Erdoğan ve kurduğu ittifakın her gün somut şekilde güç kaybetmesi 24 Haziran’ın tarihi bir eşik olduğunu gösteriyor.
Muhalefet yükselişte, iktidar ise erimektedir. Belki bu seçimde, olmazsa yakındaki yerel seçimlerde. En fazla, iktidar ülkeyi yönetemediği için kaçınılmaz olan yeni bir erken seçimde.
Yeni bir uzlaşma ve demokrasi kültürü kapıyı çalıyor. Türkiye o kapıyı açarsa gerçekten lider ülke sıfatını kazanır ve demokrasinin erozyona uğradığı dünyada yeni bir yıldız gibi parlayarak güçlenir.
Eninde sonunda da öyle olacak.
Özgür Mumcu / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder