28 Ağustos 2018 Salı

Otağ Merkezi ve bütçe - ÇİĞDEM TOKER

Malazgirt Zaferi’nin 947. yıldönümü “vesile” oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultan Alparslan’ın otağ kurduğu yere Cumhurbaşkanlığı Köşkü yapılacağını açıkladı. 

Ahlat’a inşa edilecek yeni Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün fikir babasının MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğunu da aynı vesileyle öğrendik: 
“Sağ olsun Sayın Bahçeli bir ziyaretinde 26 Ağustos’u konuşurken, güzel birhatırlatmada bulundu. Dediler ki Ahlat’a bir Cumhurbaşkanlığı köşkü yakışır.” 
26 Ağustos malum Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası olan Büyük Taarruz’un yıldönümüdür. Erdoğan böyle bir günde Malazgirt’ten seslenip eşzamanlı olarak 3. köşkü de duyurarak, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete ikame edilen   “başkanlık”  fikriyatının yayılmasına dönük bir kitle psikolojisi çalışması da yapmış oldu.

***

1071 Malazgirt Zaferi vurgusunun yeni olmadığını, “başkanlık” rejimine giden yolda birçok açıdan “eşik” sayılan 2012 AKP 4. Olağan Büyük Kongresi’nde yüksek sesle dile geldiğini yeri gelmişken hatırlatalım. Erdoğan’ın Malazgirt Zaferi’nin 1000. yıldönümü 2071’i bir hedef olarak gösterdiği o kongrenin konuklarından biri de Barzani’ydi. 
Bu detay niye önemli? 

Bugün “fetihçi” ve “milliyetçi” bir hedef olarak sunulan 2071, altı yıl önceki Kongre’de AKP’nin önde gelen isimlerince ve de gururla “Malazgirt Kürtlerolmasa idi kazanılamayacak bir zaferdi. 2071’de de Kürtler ile yaşamayı planlıyoruz” diye yorumlanmıştı da ondan. 

“Neredeen nereye” deyip konuya dönelim, 

Ahlat’a “Başkan” için bir Otağ Merkezi önerisini Bahçeli’nin Erdoğan’ı “bir ziyaretinde”  getirmiş oluşu da dikkatten kaçmayacak bir mühim detay.
 
“Cumhur İttifakı” temelleri sürecine rastlamış olması muhtemel bu öneri, ahaliye yastık altındakini çıkarmasını telkin eden Erdoğan’a kuşkusuz pratik bir kolaylık da sağlamıştır. Bir anlamda “Bunu aslında Bahçeli istedi” diyerek, ittifak tabanını konsolide etmediğini kim söyleyebilir?

Otağ’ın bütçeye maliyeti?
Ne var ki, tatlı mı tatlı bir espri olarak önce 1071 metrekare olarak tasarlanıp, sonra yetmeyeceğinden bahisle, 10 dönüme çıkarılan bu “Otağ Merkezi”nin bütçeye maliyeti konusunda henüz bir şey bilmiyoruz. “Henüz” demek bile doğru değil aslında. Çünkü bu maliyeti belki hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. 

Marmaris Okluk’ta yapımı süren, binlerce ağaç kesilen, ağaç kesilme haberine erişim engeli getirilen, ulaşımı için yol yapılan Yazlık Saray’ın maliyetini biliyor muyuz ki, Otağ Merkezi’ni bileceğiz?
 
Eski Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, 2018 bütçesi görüşülürken dahi, yani en söylenebilecek ortamda, milletvekillerince sorulmasına rağmen bu bilgiyi vermemişti. 

Hatta bırakalım yapım maliyetini, o yazlık saray için ihale bile açılmadı. İhale makamı olması gereken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda açıklama filan da yapmadı. İnşaat Rönesans Holding şirketi tarafından yapılıyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği habere göre Selçuklu mimarisi ile yapılacak olan Otağ Merkezi de ihtimal böyle realize olacaktır. “İnşallah çok kısa zamanda bitiririz”  ifadesine bakılırsa yine güvenilir bir müteahhit şirket göz açıp kapayıncaya dek inşaata başlar da bitirir bile. 

Kim soracak, kim ilgilenecek, kim dert edecek nasılsa, değil mi? 

Ana muhalefet mi, Sayıştay mı, Meclis mi?
 
İflasa sürüklenen fabrikaların kuşkulu yangınlarda art arda yandığı, krediler ödenemediği için bankalara geçen ipotekli gayrimenkullerin on binlerle ifade edildiği bu dönemde bir Otağ Merkezi yapılmış çok mu?

İtibardan tasarruf mu edilecek yani? 

Aşk olsun.

Çiğdem Toker / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder