Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkiye'nin içinde bulunduğu konum her geçen gün daha da içinden çıkılmaz hale geliyor.
Önlenemez nüfus artışı, birçok şehirde sosyal dokunun bozulması ve göç süreciyle birlikte kültürel değişim ülkemizi olumsuz etkiliyor.
Şu anda devletin en öncelikli politikası, tüm birimleriyle birlikte Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü üzerine projeler geliştirmek olmalı. Ancak bu yapılmadığı gibi, dış kaynaklı girişimlerin, organizasyonların tam ortasında kalıyoruz.
Geçtiğimiz hafta, Soros'un desteklediği Açık Toplum Vakfı'nın Suriyeli sığınmacılara ilişkin Türkiye'de yaptıkları faaliyetlere değinmiştik. Bu kamuoyuna duyurulan bir projeydi. Bir de bizim bilmediğimiz, gizli yapılan çalışmalar var. Hepsinin ortak amacının Suriyeli nüfusun Türkiye'ye entegrasyonu olması oldukça dikkat çekici.
Avrupa Birliği ülkeleri de bu süreçte aktif rol oynuyor. Kendi ülkelerine tek bir Suriyeliyi bile kabul etmeyen birçok AB ülkesi, iç meselelerimize aktif bir şekilde katılarak, Türkiye üzerinde gelecek tasarımı yapıyor.
Geçen hafta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) eliyle başlatılan "Mahir Eller Projesi" bu duruma çok güzel bir örnek teşkil ediyor.
Afişleri Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak 3 dilde hazırlanan projeyle birlikte Suriyeli sığınmacıların istihdama katılımı amaçlanıyor. Proje kapsamında işyerinde Suriyeli sığınmacı çalıştıracak firmalara, ek ödemeler yapılacağı "Suriyeli çalıştırana teşvik geliyor" sözleriyle açıklanıyor. Projeyi açıklayan TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu şunları söylüyor:
"12 şehrimizde yer alan tüm firmalarımızı, 'birlikte yaşamak ve birlikte çalışmak için' gönüllü işveren olmaya davet ediyorum. Hükümetimiz, burada da yanımızda olduğunu gösterdi. Firmalarımıza, proje kapsamında ilk kez istihdam edilecek geçici koruma altındaki Suriyeli çalışanlar için teşvik verilecek. Bu proje ile 12 ilde yüzde 65'i geçici koruma altındaki Suriyeli, yüzde 35'i vatandaşlarımız olmak üzere toplam 20 bin kişiye ulaşılacak olması önemli bir hedef. Bu çalışmada 3 bin kişinin istihdam edilmesi mültecilerle birlikte vatandaşlarımızın ekonomik uyumuna ciddi katkı sağlayacak. Yaklaşık 15 bin kişinin sınavlarda başarılı olması ve belge almaya hak kazanması iş piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücüne kavuşması adına da önemli bir adım. Mesleki becerileri belgelendirilmiş kişilerin istihdam edilmesini teşvik etmek için asgari ücretin yüzde 10'u ve SGK işveren primlerinin tamamının, 6 aya kadar proje bütçesinden karşılayacağız."
Hisarcıklıoğlu'nun anlatımlarından yola çıkarak, sığınmacı başına yaklaşık işletmelere 1.000 TL'lik bir ek ödeme yapılacak. Şimdi sadece üretimi ve daha çok kâr etmeyi düşünen işletme neden Türkleri çalıştırsın? Türk çalıştırmak için neden daha fazla ödeme yapsın?
Dolayısıyla çok büyük bir eşitsizlik ortamı doğuyor.
Konuya AK Parti de tam destek veriyor. Bu kapsamda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk projeyle ilgili şunları söylüyor:
"Türkiye olarak, yaklaşık 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Bu anlamda dünyada en çok mülteci barındıran ülke konumundayız. Bize sığınan hiçbir kardeşimizi geri çevirmedik. Mülteci kardeşlerimizin iş becerilerini ön plana çıkartıp kendi vatandaşlarımızla birlikte istihdamı artırmak, ekonomik uyumu güçlendirmek için çalışacağız. Bu anlamda sanayi ve ticaret odalarımıza mülteci kardeşlerimizin çalışma hayatına kazandırılmasına yönelik çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu proje ile 12 ilde yüzde 65'i geçici koruma altındaki Suriyeli, yüzde 35'i vatandaşlarımız olmak üzere toplam 20 bin kişiye ulaşılacak olması önemli bir hedef."
Projeye en büyük desteği ise AB veriyor. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger İş piyasasında sığınmacılar için şartların teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor. Berger, "Sığınmacıların işe alınması ve şirketler ile iş arayanların bir araya getirilmesi noktasında özel sektörü desteklememiz gerekiyor, bu son derece önemli. Bu amaç için bu proje aracılığıyla 15 milyon avro sevk edildi. Temel amaç, mesleki yönlendirme, deneme ve sertifikalandırma yoluyla sığınmacıların istihdam edilebilirliğini pekiştirmek. Türk hükümetinin etkileyici çabalarına katkıda bulunmaktan gurur duyduklarını duyuyoruz." ifadelerini kullanıyor.
Türk Telekom'dan Suriyelilere Özel Tarife
İstihdam politikalarında bu akıl almaz değişiklikler olurken, Türk Telekom'un da aynı özelliklere sahip telefon tarifesini Türklere ayrı Suriyelilere ayrı fiyattan sattığı ortaya çıktı.
Tarifeyi Türkler alırsa adı "rakipsiz paket", Suriyeliler aldığında ise "ahlan paket". Türkler'e 25 TL, Suriyelilere ise 19 TL!
Batuhan ÇOLAK / YENİÇAĞ
Önlenemez nüfus artışı, birçok şehirde sosyal dokunun bozulması ve göç süreciyle birlikte kültürel değişim ülkemizi olumsuz etkiliyor.
Şu anda devletin en öncelikli politikası, tüm birimleriyle birlikte Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü üzerine projeler geliştirmek olmalı. Ancak bu yapılmadığı gibi, dış kaynaklı girişimlerin, organizasyonların tam ortasında kalıyoruz.
Geçtiğimiz hafta, Soros'un desteklediği Açık Toplum Vakfı'nın Suriyeli sığınmacılara ilişkin Türkiye'de yaptıkları faaliyetlere değinmiştik. Bu kamuoyuna duyurulan bir projeydi. Bir de bizim bilmediğimiz, gizli yapılan çalışmalar var. Hepsinin ortak amacının Suriyeli nüfusun Türkiye'ye entegrasyonu olması oldukça dikkat çekici.
Avrupa Birliği ülkeleri de bu süreçte aktif rol oynuyor. Kendi ülkelerine tek bir Suriyeliyi bile kabul etmeyen birçok AB ülkesi, iç meselelerimize aktif bir şekilde katılarak, Türkiye üzerinde gelecek tasarımı yapıyor.
Geçen hafta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) eliyle başlatılan "Mahir Eller Projesi" bu duruma çok güzel bir örnek teşkil ediyor.
Afişleri Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak 3 dilde hazırlanan projeyle birlikte Suriyeli sığınmacıların istihdama katılımı amaçlanıyor. Proje kapsamında işyerinde Suriyeli sığınmacı çalıştıracak firmalara, ek ödemeler yapılacağı "Suriyeli çalıştırana teşvik geliyor" sözleriyle açıklanıyor. Projeyi açıklayan TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu şunları söylüyor:
"12 şehrimizde yer alan tüm firmalarımızı, 'birlikte yaşamak ve birlikte çalışmak için' gönüllü işveren olmaya davet ediyorum. Hükümetimiz, burada da yanımızda olduğunu gösterdi. Firmalarımıza, proje kapsamında ilk kez istihdam edilecek geçici koruma altındaki Suriyeli çalışanlar için teşvik verilecek. Bu proje ile 12 ilde yüzde 65'i geçici koruma altındaki Suriyeli, yüzde 35'i vatandaşlarımız olmak üzere toplam 20 bin kişiye ulaşılacak olması önemli bir hedef. Bu çalışmada 3 bin kişinin istihdam edilmesi mültecilerle birlikte vatandaşlarımızın ekonomik uyumuna ciddi katkı sağlayacak. Yaklaşık 15 bin kişinin sınavlarda başarılı olması ve belge almaya hak kazanması iş piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücüne kavuşması adına da önemli bir adım. Mesleki becerileri belgelendirilmiş kişilerin istihdam edilmesini teşvik etmek için asgari ücretin yüzde 10'u ve SGK işveren primlerinin tamamının, 6 aya kadar proje bütçesinden karşılayacağız."
Hisarcıklıoğlu'nun anlatımlarından yola çıkarak, sığınmacı başına yaklaşık işletmelere 1.000 TL'lik bir ek ödeme yapılacak. Şimdi sadece üretimi ve daha çok kâr etmeyi düşünen işletme neden Türkleri çalıştırsın? Türk çalıştırmak için neden daha fazla ödeme yapsın?
Dolayısıyla çok büyük bir eşitsizlik ortamı doğuyor.
Konuya AK Parti de tam destek veriyor. Bu kapsamda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk projeyle ilgili şunları söylüyor:
"Türkiye olarak, yaklaşık 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Bu anlamda dünyada en çok mülteci barındıran ülke konumundayız. Bize sığınan hiçbir kardeşimizi geri çevirmedik. Mülteci kardeşlerimizin iş becerilerini ön plana çıkartıp kendi vatandaşlarımızla birlikte istihdamı artırmak, ekonomik uyumu güçlendirmek için çalışacağız. Bu anlamda sanayi ve ticaret odalarımıza mülteci kardeşlerimizin çalışma hayatına kazandırılmasına yönelik çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu proje ile 12 ilde yüzde 65'i geçici koruma altındaki Suriyeli, yüzde 35'i vatandaşlarımız olmak üzere toplam 20 bin kişiye ulaşılacak olması önemli bir hedef."
Projeye en büyük desteği ise AB veriyor. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger İş piyasasında sığınmacılar için şartların teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor. Berger, "Sığınmacıların işe alınması ve şirketler ile iş arayanların bir araya getirilmesi noktasında özel sektörü desteklememiz gerekiyor, bu son derece önemli. Bu amaç için bu proje aracılığıyla 15 milyon avro sevk edildi. Temel amaç, mesleki yönlendirme, deneme ve sertifikalandırma yoluyla sığınmacıların istihdam edilebilirliğini pekiştirmek. Türk hükümetinin etkileyici çabalarına katkıda bulunmaktan gurur duyduklarını duyuyoruz." ifadelerini kullanıyor.
Türk Telekom'dan Suriyelilere Özel Tarife
İstihdam politikalarında bu akıl almaz değişiklikler olurken, Türk Telekom'un da aynı özelliklere sahip telefon tarifesini Türklere ayrı Suriyelilere ayrı fiyattan sattığı ortaya çıktı.
Tarifeyi Türkler alırsa adı "rakipsiz paket", Suriyeliler aldığında ise "ahlan paket". Türkler'e 25 TL, Suriyelilere ise 19 TL!
Batuhan ÇOLAK / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder