22 Aralık 2018 Cumartesi

Niye hep inşaata destek? - REMZİ ÖZDEMİR

Önce hiç görev alanına girmese bile Ziraat Bankası başlattı.
Piyasada en düşük 2,20 iken, 0,98 faizden konut kredisi vereceğini açıkladı.
Hemen sonra Vakıfbank ve Halkbank da bu kampanyaya katıldı.
Sonra İş Bankası...
Birkaç gün içinde her halde bütün bankalar bu kampanyaya destek verecek gibi görünüyor.
Düşük faizin maliyetini inşaat şirketi ile banka ortaklaşa karşılayacak.
Kredinin maliyeti yüzde ikiyse bunun yarısı inşaat şirketi yarısı da bankadan.
Tabii ki bu tüm konutlar için değil.
Sadece elinde konut stoku olup da satamayan ve banka ile anlaşan şirketler.
Bunlar belirli büyük inşaat şirketleri.
Tabii ki markalı konutlar.
Bu kampanyalar öyle dar gelirliyi ilgilendirmiyor.
Yani 100 bin lira vereyim, 200 bin lira da 0,98 faizle bankadan kredi alıp başımı sokacağım bir ev alayım diye düşünen varsa boşuna hayal kurmasın.
Bu büyük inşaat şirketlerini kurtarma operasyonu.
Bu kampanyaya en son katılan İş Bankası oldu. İş Bankası tam açıklama yaptığı sırada Türkiye genelinde konut satışlarının yüzde 27 düştüğü açıklandı.
Yani iktidarın onca destek ve harç-vergi indirimine rağmen konut satışları resmen göçtü. Alanlar ise Iraklı ve Suriyeli. Yani bunlar da olmasa hiç kimsenin ev alacak hali yok.

Varsa, yoksa inşaat
Gelelim en önemli soruya:
Şu ana kadar binlerce şirket konkordato ilan etti, birçoğu iflas etti. Yine sayıları tam bilinmemekle beraber binlerce küçük esnaf kepenk kapattı.
Bazı şirketler çalışanlarına maaş bile ödeyemiyor.
Kapanan ve kriz nedeniyle işsiz kalanların sayısı TUİK'e göre yüzde 12'ye dayandı. Genç nüfusta işsizlik yüzde 24'e ulaştı.
KOBİ'ler banka kapılarından bırakın milyonluk krediyi bulmayı 10 bin liralık kredi için bile adeta kovuluyor.
Tüm bunlar olurken, iktidarın baskısıyla bankalar zararına sırf Türkiye kalkınsın(?)diye inşaatçılara kredi verecekler.
Bu soruya eminim ki, Nobel ödüllü finansçılar bile yanıt veremeyecek.
Senin ülkenin sanayisi çökerken, KOBİ'leri iflas ederken onları desteklemeyen her hafta üstüne üstlük kredileri geri çağıran bankalar müteahhitleri destekliyor.
Türkiye'nin bugün başına ne geldiyse paranın toprağa gömülmesinden geldi.
Birileri ranttan para kazanacak diye hâlâ inşaat sektörünü desteklemek bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktür.
İnşaat sektörü Türkiye'de gereksiz büyümüştür. Sanayiye gitmesi gereken bu paralar maalesef müteahhitlerin cebine gitmiştir.
Üretmeyen ve ranta dayalı bir ekonomi modelindeki ülke tarihinin en büyük krizini yaşamaya mahkûmdur.
Türkiye'nin tüm ekonomik verilerinde ciddi bozulma var.
Bu bozulma yine uluslararası kuruluşların raporlarına göre bankalar da bile var. Gel gelelim halen inşaat sevdası bizi uçurumun kenarına değil derinliklerine itmektedir.
Son iki yıldır aynı şeyleri yazıp durdum.
Türkiye'de konut manipülasyonu vardır. En garantili para satmaları ve tahsil etmeleri nedeniyle bankalar bu piyasayı manipüle ediyor. Çünkü biliyor ki, Türk insanı borç harç konut kredisini öder. Amerika veya Avrupa'daki gibi kredi nedeniyle bankaların elinde konut patlamıyor.
Bu nedenle bankalar sanayici ve KOBİ yerine parayı konut kredisi olarak vermeyi tercih ediyor.
Zaten başımıza ne geldiyse bu bankaların verdiği kredilerden gelmedi mi?


Remzi Özdemir / YENİÇAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder