15 Aralık 2018 Cumartesi

Yoksa siz hâlâ anormalleştiremediklerimizden misiniz? - Selcan TAŞÇI HAMŞİOĞLU

Geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimleri izlemek üzere Erivan'a giden Sedat Ergin, Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan'la konuşmuş.
Güya Ermenistan'da "sistemin eski aktörleri tasfiye edildi" ama kafa aynı kafa anladığım kadarıyla.
Efendim, onlar "Türkiye ile önkoşul olmaksızın görüşmeye, ilişkileri normalleştirmeye hazır"mış da, "Türkiye'nin de hazır olmasını umuyorlar"mış da, ama Türkiye de "Karabağ meselesini ilişkilendirmesinmiş çözüm"le!
Yahu sorun o zaten!
"Sorun", Ermenistan'ın Karabağ dahil Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinde işgalci durumda olması!
Türkiye, Ermenistan sınırını bu yüzden kapattı.
Türkiye, sınırını kapatma gerekçesi ortadan kalkmadığı, sınırını kapatırken koyduğu şart yerine getirilmediği halde "vatan toprağından" fedakârlıkta bulunacak, Hocalı gibi soykırımlara da başvurularak ele geçirilen Türk topraklarını Ermenistan'a terk edip üzerine bir bardak su içerek hiçbir şey olmamış gibi sınırını açacak ve bu -çok af edersiniz ama- enayiliğin, dahası onursuzluğun adı "normalleşme" olacak!
Doğmadan, anne karnında, ceninken işkenceye uğrayan bebeklerin vebali çarpar!

                                       ***
Malum, böyle bir "kavram" peydahlandı son dönemde;
En olmaz işleri, en garabet halleri yutturma ambalajı: Normalleşme.
PKK'nın bölücü taleplerini kabul etmek, "normalleşme".
İmralı'daki caniyle enseye şaplak ilişki kurmak, "normalleşme".
Terör örgütleriyle mücadeleyi bırakıp müzakere etmek, "normalleşme".
PKK'lı teröristin gizli tanıklığında, yıllarca PKK'ya kan kusturmuş Özel Kuvvetler Komutanı'nı müebbede mahkûm etmek, "normalleşme".
"Millî orduya kumpas" kurmak, "normalleşme".
FETÖ'ye "ne istedilerse vermek", "normalleşme".
Ermenistan'ın soykırım iftiralarını sineye çekmek, hatta kendi devletini terörist, katil, soykırımcı ilan etmek, "normalleşme".
Ermeni mezalimi anıtı yapılması gereken "tecavüz adası"ndaki Akdamar'ı ibadete açmak, "normalleşme".
Normal olanı yapıp "hooop, orada bir duracaksınız" demek ise ancak "marjinal"lerin, "faşist"lerin, "çapulcu"ların filan içine düşebileceği bir "anormalleşme";
Asıl "anormal" olan bir milletin, toplumun, ülkenin, devletin hakkından, hukukundan, egemenliğinden vazgeçmesini gerektiren "normalleşme"ler olduğu halde!
                                                            ***
Çok mu karışık oldu.
O zaman şöyle diyeyim özetle:
Nabız yokluyorlar. Sızacak bir çatlak arıyorlar.
Yoksa siz hâlâ "normalleştirme" diye kabule zorladıkları intihar eylemlerine yanaşmayan "anormalleştiremediklerinden" misiniz?

İyi ki öylesiniz!


Selcan TAŞÇI HAMŞİOĞLU / YENİÇAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder