30 Aralık 2018 akşamı TELE1 Televizyonu’nda Merdan Yanardağ ile Barış Doster, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasını konuşuyorlardı. İkisi de pek haklı olarak, TBMM Başkanı’nın, yürürlükteki anayasanın 94. maddesinin son fıkrasına göre aday olmasının mümkün olmadığını ısrarla söylüyorlardı: (“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.” )
İki genç arkadaşım da haklıydılar ve kuşkusuz AKP’nin anayasa ve yasalara tramvay muamelesi yaptığını çok iyi biliyorlardı ama bir de her yolu meşru sayan makyavelist “Ortak Akıl” fenomeni de vardı..
İki genç arkadaşım da haklıydılar ve kuşkusuz AKP’nin anayasa ve yasalara tramvay muamelesi yaptığını çok iyi biliyorlardı ama bir de her yolu meşru sayan makyavelist “Ortak Akıl” fenomeni de vardı..
***
Program sürerken, Barış Doster’e saat 21.56’da söyle bir ileti gönderdim: “Yanılıyorsunuz! Belediye başkanlığı faaliyet değildir. Yakında duyarsınız.” Elbette ironi yapıyordum.
Programdan sonra Barış telefon etti “Abi ne demek istediğini valla anlayamadık” dedi. Ben de “Ne demek istediğimi yakında anlarsınız” dedim ve bir adım daha atarak “Anayasada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olamaz diye yazıyor mu?” diye sordum. Benim bildiğim ve hayran (!) olduğum AKP’nin ortak aklı iyice sıkıştığı zaman bu soruyla kendini haklı çıkartır. Bu akıl, değirmene yoğurt öğütmeye gider ve değirmenciye buğday verdiğini iddia eder ve itiraz edenlere “Dersinize iyi çalışın!” diye çıkışır.
***
Tanık ve kanıt olarak, 11 Ocak 2019 tarihli Cumhuriyet gazetesinin 4. sayfasındaki haberi aynen aktarıyorum:
Siyasi Partiler Yasası, Mahalli İdareler Seçimi Yasası ve Seçimlerin Temel Hükümleri Yasası’na göre TBMM Başkanı’nın belediye başkanı adayı olmasında hukuki bir sıkıntı olmadığını ileri süren Yıldırım, şöyle konuşmuş:“Zaten tartışma da burada değil, tartışma anayasa 94’e göre siyasi faaliyetler yapılır mı, yapılmaz. Bizim yaptığımız bir siyasi faaliyet yok. Seçim bir siyasi faaliyet değildir. Seçim aday olduğunuz işle ilgili vatandaşlara ne yapacaksınız, niye aday oldunuz bunu anlatmaktır. Benşimdi işin mahiyeti olarak soruyorum, eğer Meclis Başkanı bağımsız bir milletvekili olsaydı ne olacaktı, belediye başkan adayı olsaydı ona ne diyecektik? Partili değil bağımsız bir milletvekili Meclis Başkanı da olabilir. Zaten anayasa 94’ün gerekçesine baktığınız zaman orada mesele anlaşılıyor, bu işin bir yasama kürsü faaliyeti olduğu. Meclis Başkanı çokkürsü faaliyeti yapmaz, geleneğimizde 2 ya da 3’tür. Dolayısıyla bu tartışma siyasi bir tartışmadır. Hukuki bir altyapısı yoktur.”
Siyasi Partiler Yasası, Mahalli İdareler Seçimi Yasası ve Seçimlerin Temel Hükümleri Yasası’na göre TBMM Başkanı’nın belediye başkanı adayı olmasında hukuki bir sıkıntı olmadığını ileri süren Yıldırım, şöyle konuşmuş:“Zaten tartışma da burada değil, tartışma anayasa 94’e göre siyasi faaliyetler yapılır mı, yapılmaz. Bizim yaptığımız bir siyasi faaliyet yok. Seçim bir siyasi faaliyet değildir. Seçim aday olduğunuz işle ilgili vatandaşlara ne yapacaksınız, niye aday oldunuz bunu anlatmaktır. Benşimdi işin mahiyeti olarak soruyorum, eğer Meclis Başkanı bağımsız bir milletvekili olsaydı ne olacaktı, belediye başkan adayı olsaydı ona ne diyecektik? Partili değil bağımsız bir milletvekili Meclis Başkanı da olabilir. Zaten anayasa 94’ün gerekçesine baktığınız zaman orada mesele anlaşılıyor, bu işin bir yasama kürsü faaliyeti olduğu. Meclis Başkanı çokkürsü faaliyeti yapmaz, geleneğimizde 2 ya da 3’tür. Dolayısıyla bu tartışma siyasi bir tartışmadır. Hukuki bir altyapısı yoktur.”
Özdemir İnce / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder