9 Ocak 2019 Çarşamba

Mazhar Osman'ın bile aklına gelmeyen yasa!. - Ahmet TAKAN

Doktor Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında her zamanki gibi yaptı. İktidar sözcüsü olarak konuştu!.. Bunda şaşılacak bir şey yok. Kendisine tevdi edilen görevi tam manasıyla yerine getiriyor.
Doktor Bahçeli'yi bugün köşemize yeniden niye konuk ettik?..
Sağ ve sol ellerini omuzdan yaklaşık 25 derecelik açıyla havaya her salladığında otomatik olarak alkışlanan konuşmasında dehşete kapıldığım anlar oldu. "Gizli ve gizemli eller devrede", "Herkes ayağını denk alsın" ara başlıkları ile savurduğu tehditler buram buram faşizm kokuyordu. Rutin şakşakçıların çılgınlar gibi alkışladıkları konuşmanın o bölümleri, diktatör eleştirileri yapılan R. Erdoğan'a bile rahmet okuttu!..

31 Mart seçimlerine yönelik millete karanlık tablo çizmek, Cumhur İttifakının dışında kalanları terörist ilan etmek, milleti tehditle şantajla sindirmeye çalışmak, fikir ve ifade özgürlüğüne karşı sürekli sopa sallamak... Cebir ve şiddet kokan o sözler, kime ve nereye hizmet etmek adına sarf ediliyordu?..

İçimden, "Herhalde af teklifi ile salıvermeye çalıştığı tecavüzcülerin, hırsızların, tombalacıların, torbacıların yerine kendilerinden olamayanları koymak için" dedim. Aslında, Bahçeli, 31 Mart seçimlerinden galip çıkmaları halinde gidilecek istikameti tarif ediyordu. Faşist dikta yönetimini!..


Hiddetten yüzündeki morluk patlamasının ekranlara yansıdığı anlarda Doktor Devlet Bahçeli bir de "ruh sağlığı yasası" önermez mi!.. Bizim kuşaklar bilir -yenilerin pek bileceğini sanmıyorum- bir zamanlar Mazhar Osman vardı. Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Usman, Türkiye'de modern psikiyatrinin ve Bakırköy Akıl Hastanesi'nin kurucusudur.

Bahçeli'yi dinlerken aklıma geliverdi. Birisi langur lungur işler mi yapıyor, ya da abuk sabuk laflar mı ediyor; "adam tam Mazhar Osmanlık!" derdik. İleri geri konuşanla, saçma sapan laflar edenlerle; "şimdi seni Mazhar Osman'a yollarım!" diye kafa yapardık. Bizim kuşakta hâlâ Mazhar Osman esprileri devam eder. Aklıma bir kaçı hemen geliverdi;

Bir gün Mazhar Osman'a sormuşlar:
"Delilerden korkar mısın?"
O da şöyle demiş:
 "Ben delilerden değil, akıllı geçinenlerden korkarım, hele psikopatlardan çok çekinirim. Onlar vefasızdır, onların dostluklarına hiç güvenilmez. Kendilerini dev aynasında görüp, başkalarını küçümserler, bu sayede büyüyeceklerini sanırlar. Tek amaçları kısa zamanda şöhretin yolunu bulabilmektir. Bunu başarabilmek için, şeytanî zekalarıyla, her şeye başvurabilirler."

                                                              ***

Güya hastalardan biri, ona "Sen delisin!" demiş...
Mazhar Osman gülmüş:
 "Senin, bana, deli demen, önemli değil, ama, ben sana bir kere deli dersem buradan bir daha çıkamazsın."

                                                               ***

Mazhar Osman denilince unutulmaz bir isim daha vardır. Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay, Mazhar Osman'ın asistanıydı... Gökay, siyasete olan merakı ile de ünlüdür... Fahrettin Kerim Gökay, Valilik, Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği ve Bakanlık yaptı.
Bir gün Mazhar Osman'a eski asistanının bu başarısının sırrını sormuşlar, gülmüş:
"Önce doktor oldu, sonra asistan, sonra doçent, profesör, ordinaryüs profesör, yetmedi, vali, belediye başkanı, senatör, bakan oldu... Fakat benim bildiğim Fahrettin Kerim, bunlarla yetinmez, sırasıyla, Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına gözünü diker... Bunlardan sonra da, sümme haşa, Allah olmanın peşinde koşar! O zaman da, onu, bana getirirler!"

                                                             ***

Devlet Bahçeli'nin, konuşmasını tamamlamasının hemen ardından, telefonum çaldı. Arayan siyasette çok deneyimli ve Türkiye sevdalısı bir dostumdu. Bahçeli'nin konuşmasını dinleyip dinlemediğimin cevabını aldıktan sonra hemen sordu;
"Ahmet Bey, siz bilirsiniz Devlet Bey'in konuşmasını kim hazırlıyor. Özellikle bugünkü konuşmasını."
Yavru saray Balgat dükkânlığı ile aramdaki uzak mesafeye dikkat çekip cevaplamaya çalıştım; "Bilmiyorum ama bugünkü konuşma bana saray-Yenimahalle anonim metni gibi geldi. Onlar bile söylemeye cesaret edemediklerini Bahçeli'ye söyletmişler."
Siyasetçi dostum, "dehşet verici" diye tabir ettiği böyle bir konuşmanın Meclis kürsüsünden nasıl yapılabileceğini de sordu. "Kutsal metin bu. Hikmetinden sual olmaz!" diye cevap verdim.
Doktor Devlet Bahçeli'nin önerdiği ruh hastalığı yasasının içeriğinde neler var? Bilmiyorum. Saray kaynaklarından bilgiye ulaşabilirsem buradan yazacağım. Ama bildiğim bir gerçek var; Günümüzde "Mazhar Osmanlıklar" büyük bir hızla çoğalırken, "Mazhar Osman" gibi insanlar yok oluyor!..

Eğer münasip görürlerse, önerim;
Doktor Bahçeli yasa teklifinin içine her yıl belirlenecek bir haftanın "Mazhar Osman Haftası" olarak kutlanmasını da eklesin. Ruh doktoru Devlet Bahçeli olarak tarihe geçsin!..


Ahmet Takan / YENİÇAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder