6 Ocak 2019 Pazar

Vergilerimizle yalan bir tarih yazıyorlar - ERK ACARER

CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Atila Sertel, Sayıştay’ın 2017, TRT raporunu özetliyor: “Halktan kesilen vergiler, iktidarın borazanlığını yapan dış yapım şirketlerine aktarılıyor.”

HALKTAN YAPIMCIYA

Sertel’in paylaştığı veriler ise gerçeği somutlaştırıyor. Buna göre; 2017’de TRT gelirinin yaklaşık yüzde 90’ını, “elektrik katkı payı” ve “bandrol ücreti” olmak üzere halktan kesilenden elde etmiş. Kasasına vergiden giren paranın toplamı; 2 milyar 128 milyon 183 bin TL.

TRT PERSONELİ NE İŞE YAPAR?

Kurum vergilerden sağladığı paranın yüzde 34’ünü yani, 723 milyon 528 bin TL’yi bünyesinde çalışan, 7 bin 133 kişiye harcamış. TRT dış yapımlara ise paranın yüzde 56.6’sını yatırmış: 2 milyar 128 milyon 183 bin TL.

İÇERDE PARA ÖDÜYOR, DIŞARIDA PARA SAÇIYOR

7 bin üzerindeki personel çalıştıran bir devlet kurumda; halktan sağlanan gelirlerin yarısından fazlasının taşerona aktarılması kurumla ilgili iki noktayı gözler önüne seriyor.
Tüm devlet kurumları gibi TRT de bünyesinde liyakate değil yandaşlık kriterine göre personel istihdam ediyor. 7 bin kişi maaş alıyor ama iş dışarıya yaptırılıyor; “birilerine” daha para kazandırılıyor.
İktidar, medyanın yüzde 90’ından fazlasını kontrol ediyor. Sadece haberler ve haber kaynaklarıyla Türkiye’yi biçimlendirmiyor, aynı zamanda kendisine uygun gerçek dışı tarih ve hamaset öykülerini yayarak kendi kültürel hegemonyasını yaratmaya çalışıyor.

BÜYÜKLERE KILIÇ, ÇOCUKLARA OK

Bunda dizilerin önemli bir misyonu var. TRT’nin 1974 yılında naif “Kaynanalar” dizisi ile başlayan serüveni bugün Mehmetçik Kutlu Zafer’e (Kut’ül Amare) varmış durumda. TRT’nin “kutlu” yolculuğu, izleyicinin yeni bölümlerini beklediği, biri yabancı 7 yerli dizi ile sürüyor. “Mehmetçik” dışında; “kimi izleyicinin” TV karşısına kılıçla geçtiği Diriliş Ertuğrul ile Payitaht Abdülhamid gösterimde. “Tozkoparan” ise okçu bir tarihi kahramanı anlatan çocuk dizisi. Yani 7 diziden 4’ü hamaset ve Türk tarihini anlatıyor. Öte yandan TRT; haftalık yayın kuşağını ancak yakın dönemde izlenmiş dizileri bir daha oynatarak doldurabiliyor. Bunlar arasında “7 Güzel Adam” gibi muhafazakar- milli- yerli hikayeler revaçta.
Yapımcının işi göstermek! Payitaht Abdülhamit’i gösteren, inşaatçı gemişe sahip iki ortak; Yusuf Esankal ve Serdar Öğretici’nin kurduğu Es Film’in tanıtım sayfası; Abdülhamit’le, ağır silahlı JÖH-PÖH timleriyle dolu. Yine ana sayfadaki butonların ilkinde “Hak” yazıyor. Sayfa dönünce, alt alta yazılan, “Hak’ın” ne olduğu anlaşılıyor: Bir nevi misyon… “Hak… Yani kazanç. Hak… Yani doğruluk. Hak… Yani emekten doğan manevi yetki. Hak… Yani pay.”
Önemli bir projelere imza atan ancak TRT’ye girmenin neredeyse imkansız olduğunu dile getiren bir yapımcı; “Sadece sektör ve diziler değil, hayat da ticarileşti” diyor.
Diriliş Ertuğrul’un hem yapımcısı hem Senaristi olan Tekden Film Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bozdağ sadece bir bölümü 4 milyon olarak hesaplanan “Diriliş’i değil fotoğraflarını da gösteriyor. Aralarında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olanı da Hac’da ihramlı olanı da var. Anlaşılıyor ki aynı zamanda siyaset ve din de ticarileşmiş. Bununla da kalmayıp kurumsallaşmış.
İktidar devlet kurumu TRT ile “halktan alıp hakka” saçmakla kalmıyor, kontrolünü sağladığı kanallarla da toplumsal ayar veriyor. TRT ile birlikte ATV, Star, Show, Fox Tv ve Kanal D’de 40 yayınlanan 40 dizden; “Börü”, “Söz” gibi ismlerle yayınlanan 6’sı Özel Harekat Timi temalı, 5’i “ecdadı” anlatıyor. 6 dizi ise; silahların asla eksik olmadığı komplo-mafya-polisiye türünde.
Yalan tarih, özel harekat timleri, silahlar, kutsanan şiddet ve mafya… Gemi batarken keman dinleyen halka ve önceki gün okula bıçak ve silahla girip öğretmenine kıyan ‘o çocuğa’ bakınca göreceğiniz ortada. CHP’li Sertel’in hesabında yanlış var! Çünkü sadece cebimizden çalmadılar hayatlarımızı da kurda çakala savurdular.
Erk Acarer / BİRGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder