17 Şubat 2019 Pazar

Medenî Kanun 2019 - ÖZDEMİR İNCE

Bugün Türk Medenî Kanunu’nun çıkartılmasının doksan üçüncü yılı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile birlikte Cumhuriyetin en önemli yasası, onun orta direği, kilit taşı. Yasanın anlamını tam anlamıyla kavramak için Fransızcasına gitmemiz gerek: “Le Code Civil”. “Code”: Yasa, yasalar, yasa dergisi anlamında. Ama “civil” çok önemli bir sıfat ve isim: İç, yurttaşlar arası; medenî, yurttaşlıkla ilgili; dinsel olmayan, dinsel törensiz... 

Demek ki 1926 yılında çıkartılan Türk Medenî Kanunu’nun gerçek anlamı şu: Dinsel Olmayan (Laik) Yurttaşlık Yasası. Şu anda yürürlükte olan Cumhuriyetin orta direği yasa! AKP’nin önünde Çin Seddi gibi duruyor.

***



MEDENİ KANUN’UN KABULÜ (1) Mustafa Kemal Paşa, 1 Kasım 1925 günü TBMM’nin İkinci Dönem Üçüncü Yasama Yılı’nı açarken “genel hayatımızı yenibaştan düzenleyecek yasalar”ın haberini veriyordu. 

Hükümetin “Adli Reformlar” konusunda hazırladığı tasarı, 24 Aralık 1925’te TBMM’ne sunuldu. Ve bu tasarı 17 Şubat 1926 tarihinde “Türk Medeni Kanunu” adıyla TBMM’nde kabul edildi. 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girdi. Her şey 11 ay 3 gün gibi kısa bir sürede oldu, tasarı gerçekleşti.

Sağıyla solunu karıştıran “Entello” tayfası Cumhuriyetin Medeni Kanunu İsviçre’den, Ceza Yasası’nı “Faşist” İtalya’dan aldığını söyleyerek dalgasını geçer. Taze Cumhuriyetin kuruluşundan 2 yıl 3 ay 19 gün sonra çıkardığı yasayı, TBMM ancak 1 Ocak 2002 (2) tarihinde değiştirebilmiştir. Tamamen değiştirmekten çok yenilemiştir. 
1 Mart 1926’da çıkartılan Türk Ceza Kanunu, 12.10.2004 tarihine kadar yürürlükte kaldı. 1889 İtalyan Zanardelli yasası esas alınarak yapılan bu yasa ancak 2004 yılında tamamen değişti. Bugün konumuz değil ama 1889 tarihinde İtalya’da faşizm mi vardı? 
Cumhuriyete atılan pis iftiralar fos çıktıkça midem bulanıyor. Tıpkı şu anda olduğu gibi!

***
Türk Medeni Kanunu ile: 
• Ailede kadın-erkek eşitliği sağlandı.• Evlilikte resmi nikâh zorunluluğu getirildi.• Erkekler için tek eşle evlilik esası getirildi. • Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanındı. 
• Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşit hale getirildi.• Patrikhane’nin din işleri dışındaki yetkileri kaldırıldı. 


Ve Türk Medeni Kanunu’nun doğal sonucu olarak, kadınlara siyasal alanda haklar tanındı:
• 1930’da Belediye seçimlerine katılma hakkı.
• 1933’te Muhtarlık seçimlerine katılma hakkı.
• 1934’te milletvekili seçme ve seçilme hakkı.

***


Türk Medeni Kanunu’nu hazırlayıp çıkartan insanlar, günümüz entellolarıyla İslamcıları, yeni mürtecileri ile kıyaslanmayacak oranda bilgili ve entelektüel idiler. Yasanın mimarı, Adliye Vekili Prof. Dr. Mahmut Esat Bozkurt’un hazırladığı gerekçede Cumhuriyetin temel perspektifi toplumsal ilerleme ve gelişme idi: “Yasaları dine dayanan devletler, kısa zaman sonramemleketin ve milletin isteklerini tatmin edemezler. Çünkü dinlerdeğişmez hükümler ifade ederler. Hayat yürür, ihtiyaçlar sürekli değişir, din kanunları, mutlaka ilerleyen hayatın huzurunda şekilden ve ölü kelimelerden fazla bir değer, bir anlam ifade etmezler. Değişmemek, dinler için bir zorunluluktur... Esaslarını dinlerden alan yasalar uygulanmakta oldukları toplumları, (gökten.Öİ) indikleri ilkel devirlere bağlarlar ve gelişmeye engel belli başlı etken ve unsurlar sırasında bulunurlar.” (Ferit İlsever, Cumhuriyet Devrimi Kanunları, Kaynak Yayınları, S.54)
***

Benim ekleyecek bir şeyim yok! Ama bir sorum var: Ruh ve kafa sağlığı yerinde bir kadın kendisini esaretten kurtaran bir yasa yapan Cumhuriyete nasıl karşı olur?

Özdemir İnce / CUMHURİYET

(1) Hürriyet, 17 Şubat 2009 
(2) Ecevit’in 57. koalisyon hükumeti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder