Ovacık, Tunceli’nin en büyük yüzölçümüne sahip olmasına karşılık nüfus yoğunluğunda üçüncü büyük ilçesi. Toplam nüfusu sadece 7 bin. İlçenin adı, arazisinin çoğu dağlık Tunceli’nin tek ovasına sahip olmasından geliyor. Ova dediysek öyle komşu vilayetler Elazığ ve Erzincan’ın ovalarıyla kıyaslamayın. Erdoğan’ın çocuklarının sahip olduğu devasa gemilerin sonuna bir “cik” eki koyarak küçültmesi gibi de değil; gerçekten küçük bir ova. Hepi topu 80 bin kilometrekarelik bir alandan söz ediyoruz. İşte bu küçük ovanın yetiştirdiği en önemli ürün fasulye. Siz bakmayın İspir fasulyesinin ününe. İspirliler, gelsin de -daha doğrusu yesin de- fasulye görsün. Biz oranın deyimiyle İspirliler et yememiş ciğere bayılmış. Ovacık fasulyesi taneleri küçük olmakla birlikte inanılmaz bir lezzete sahiptir ve çabuk pişmesi ile ünlüdür. İşte Ovacık halkının en büyük gelir kaynağı bu fasulyedir.
Elbette bu yazıdaki muradımız Ovacık fasulyesinin nimetlerini anlatmak değil.
Ovacık’taki gibi bir belediye başkanına sahip olmanın nimetlerini anlatmak için fasulye ile girizgâh yaptık. Evet Mehmet Fatih Maçoğlu’ndan söz edeceğiz bugün. 2014 yerel seçimlerinde Ovacık Belediye Başkanlığı seçimini kazanınca bir anda ilgi odağı oldu. Daha icraatını görmeden popüler olmasının nedeni TKP gibi Türkiye genelinde oy oranı 0.11 olan bir partinin tek belediye başkanı seçilmesiydi. Ama o ilginin ömrü de bir, bilemediniz iki haftayı geçmez. Maçoğlu, asıl icraata başlayınca dikkatleri üzerine çekti. Nüfusu 7 bini geçmeyen bu ilçede yoksul halkın ödediği emlak, çöp ve benzeri vergilerin toplamı 3 milyon 658 bin TL. Belediyenin 2018 yılı geliri 3.5 milyonu bir parmak geçiyor. Bu para, İstanbul’da orta ölçekli bir belediyenin sadece makam aracı ihalesine ödediği paranın bile altında kalıyor. Araç ihaleleri İstanbul’un ilçelerinde 4 milyon TL’den başlıyor. Çöp ihaleleri ise 100 milyon TL’den başlayıp 150 milyon TL’ye kadar tırmanıyor.
Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu’nun toplam geliri olan para İstanbul’da bir ilçe belediye başkanın aylık makam arabasının kirası kadar yani. Maçoğlu’nun makam arabası bile yok. İlçe halkı gibi ya yürüyerek ya da toplu taşıma araçları ile makamına gidip geliyor. Ha bu arada unutmadan belirtelim; Ovacık’ta toplu taşıma araçları ücretsiz. Büyük kentlerde bayram süresince dört günlük toplu taşıma ücretsiz olunca bırakın belediye başkanlarını, Başbakan bile halka bayram müjdesi veriyor. Sizin anlayacağınız Ovacıklıya her gün bayram. Maçoğlu, ilçede Hazine’ye ait boş yatan toprakları da halk adına kamulaştırdı. Eh ne de olsa serde komünistlik var. Ovacık’ta Migros kamyonu olmadığı için onu halk adına kamulaştırıp içindeki malları halka bedava dağıtma imkânı yok tabii ki. Hoş, gezici Migros kamyonları da kalmadı ya.. İşte o kamulaştırılan Hazine arazilerine de Ovacık’ın ünlü fasulyesini ekti. Hasadı da halkla birlikte yaptı, paketleyip internet üzerinden satışa sundu. Böylece biz de her Tunceli ziyaretlerimizde olduğu gibi eşin dostun siparişlerini yerine getirelim diye zahireci dükkânı açacak çuval dolusu fasulye ile yolculuk yapmaktan kurtulduk.
Sadece fasulye mi, ertesi yıl da fasulye ile birlikte nohut ekti. Online satış sitesinde fasulyeden nohuta, baldan Pülümür tuzuna kadar çeşitli ürünleri pazarlayarak önemli bir gelir elde etti. Bu gelirleri belediyenin bütçesine ekleyip makam otosu almadı. Makam odasının tefrişatını da yapmadı. Bu paralarla TEOG birincisi olan ilçenin öğrencilerine burs verdi.
“Ne var bunda, her belediye kendi ölçeğinde bölgedeki öğrencilere burs yardımı yapıyor” denebilir. Ama o ilçelerde verilen burs paraları, belediyenin ne kendi bütçesinden ne de imece usulü yapılan bir üretimden geliyor. Belediye ile iş yapan müteahhitlere salma salınıyor. O salmayı ödeyen müteahhitlerin de ufak tefek ricalarının ne olduğu cümlemizin malumu.
Ovacık gibi yoksul bir ilçede her çocuğun düşüdür bir bisiklete sahip olmak. Maçoğlu, bir saat kitap okuyan çocuklara belediyenin satın aldığı bisikletlere iki saat ücretsiz binme ödülü koymuş.
Maçoğlu, belediyenin yıl sonu bütçesini de dev bir pankartla belediye binasına astı. 642 bin lira borcuna karşılık kasasında 600 bin TL nakiti var Ovacık Belediyesi’nin. Metropol belediyeleri de sözüm ona kendi internet sitelerinden gelir gider tablolarını yayımlıyor ya da belediye meclisinde açıklıyor. Yürekleri yetiyorsa yaptıkları ihalelerin tutarlarını, ne kadarının gerçekten o işin bedeli olduğunu, ne kadarının avantaları gizlemek için şişirildiğini bir açıklasalar ya. Sadece çöp ve araç ihalelerini açıklamaları yeter.
Fasulye ve nohut ekip biçtiği için Maçoğlu’na “Fasulyeci ya da nohutçu başkan” diyerek kafa bulanlara sözümüz o ki, fasulyeden başkan olacağınıza fasulyeci başkan olun, başımıza taç yapalım sizi. Maçoğlu şimdi Tunceli Belediyesi başkan adayı. İnşallah seçilecek.
Tunceli’de seçmen olsaydım gözü kapalı verirdim oyumu.
Miyase İlknur / CUMHURİYET
Elbette bu yazıdaki muradımız Ovacık fasulyesinin nimetlerini anlatmak değil.
Ovacık’taki gibi bir belediye başkanına sahip olmanın nimetlerini anlatmak için fasulye ile girizgâh yaptık. Evet Mehmet Fatih Maçoğlu’ndan söz edeceğiz bugün. 2014 yerel seçimlerinde Ovacık Belediye Başkanlığı seçimini kazanınca bir anda ilgi odağı oldu. Daha icraatını görmeden popüler olmasının nedeni TKP gibi Türkiye genelinde oy oranı 0.11 olan bir partinin tek belediye başkanı seçilmesiydi. Ama o ilginin ömrü de bir, bilemediniz iki haftayı geçmez. Maçoğlu, asıl icraata başlayınca dikkatleri üzerine çekti. Nüfusu 7 bini geçmeyen bu ilçede yoksul halkın ödediği emlak, çöp ve benzeri vergilerin toplamı 3 milyon 658 bin TL. Belediyenin 2018 yılı geliri 3.5 milyonu bir parmak geçiyor. Bu para, İstanbul’da orta ölçekli bir belediyenin sadece makam aracı ihalesine ödediği paranın bile altında kalıyor. Araç ihaleleri İstanbul’un ilçelerinde 4 milyon TL’den başlıyor. Çöp ihaleleri ise 100 milyon TL’den başlayıp 150 milyon TL’ye kadar tırmanıyor.
Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu’nun toplam geliri olan para İstanbul’da bir ilçe belediye başkanın aylık makam arabasının kirası kadar yani. Maçoğlu’nun makam arabası bile yok. İlçe halkı gibi ya yürüyerek ya da toplu taşıma araçları ile makamına gidip geliyor. Ha bu arada unutmadan belirtelim; Ovacık’ta toplu taşıma araçları ücretsiz. Büyük kentlerde bayram süresince dört günlük toplu taşıma ücretsiz olunca bırakın belediye başkanlarını, Başbakan bile halka bayram müjdesi veriyor. Sizin anlayacağınız Ovacıklıya her gün bayram. Maçoğlu, ilçede Hazine’ye ait boş yatan toprakları da halk adına kamulaştırdı. Eh ne de olsa serde komünistlik var. Ovacık’ta Migros kamyonu olmadığı için onu halk adına kamulaştırıp içindeki malları halka bedava dağıtma imkânı yok tabii ki. Hoş, gezici Migros kamyonları da kalmadı ya.. İşte o kamulaştırılan Hazine arazilerine de Ovacık’ın ünlü fasulyesini ekti. Hasadı da halkla birlikte yaptı, paketleyip internet üzerinden satışa sundu. Böylece biz de her Tunceli ziyaretlerimizde olduğu gibi eşin dostun siparişlerini yerine getirelim diye zahireci dükkânı açacak çuval dolusu fasulye ile yolculuk yapmaktan kurtulduk.
Sadece fasulye mi, ertesi yıl da fasulye ile birlikte nohut ekti. Online satış sitesinde fasulyeden nohuta, baldan Pülümür tuzuna kadar çeşitli ürünleri pazarlayarak önemli bir gelir elde etti. Bu gelirleri belediyenin bütçesine ekleyip makam otosu almadı. Makam odasının tefrişatını da yapmadı. Bu paralarla TEOG birincisi olan ilçenin öğrencilerine burs verdi.
“Ne var bunda, her belediye kendi ölçeğinde bölgedeki öğrencilere burs yardımı yapıyor” denebilir. Ama o ilçelerde verilen burs paraları, belediyenin ne kendi bütçesinden ne de imece usulü yapılan bir üretimden geliyor. Belediye ile iş yapan müteahhitlere salma salınıyor. O salmayı ödeyen müteahhitlerin de ufak tefek ricalarının ne olduğu cümlemizin malumu.
Ovacık gibi yoksul bir ilçede her çocuğun düşüdür bir bisiklete sahip olmak. Maçoğlu, bir saat kitap okuyan çocuklara belediyenin satın aldığı bisikletlere iki saat ücretsiz binme ödülü koymuş.
Maçoğlu, belediyenin yıl sonu bütçesini de dev bir pankartla belediye binasına astı. 642 bin lira borcuna karşılık kasasında 600 bin TL nakiti var Ovacık Belediyesi’nin. Metropol belediyeleri de sözüm ona kendi internet sitelerinden gelir gider tablolarını yayımlıyor ya da belediye meclisinde açıklıyor. Yürekleri yetiyorsa yaptıkları ihalelerin tutarlarını, ne kadarının gerçekten o işin bedeli olduğunu, ne kadarının avantaları gizlemek için şişirildiğini bir açıklasalar ya. Sadece çöp ve araç ihalelerini açıklamaları yeter.
Fasulye ve nohut ekip biçtiği için Maçoğlu’na “Fasulyeci ya da nohutçu başkan” diyerek kafa bulanlara sözümüz o ki, fasulyeden başkan olacağınıza fasulyeci başkan olun, başımıza taç yapalım sizi. Maçoğlu şimdi Tunceli Belediyesi başkan adayı. İnşallah seçilecek.
Tunceli’de seçmen olsaydım gözü kapalı verirdim oyumu.
Miyase İlknur / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder