Artık adını koymamız gerekiyor.
Türkiye'de ekonomist yetişmiyor, iktidarların ekonomi yönetimi sıfır!
Kendi kendine yetebilen ender ülkelerden biri olmamıza, bereketli tarım toprakları üzerinde bulunmamıza, istihdam bakımından genç nüfus gibi önemli bir avantaja sahip olmamıza rağmen bir türlü toparlanamıyoruz.
Kendimizi bildik bileli bir krizin içindeyiz.
Özellikle dar ve orta gelir grubunun nefes alacak hali kalmadı.
Cep telefonlarına gelen son ÖTV zammı da içler acısı halimizi gösteriyor.
Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ozan Bingöl, ÖTV zammıyla ilgili önemli bir detayı paylaştı. Bingöl, hazırladığı analiz yazısında vergi zammının aslında yüzde 100'e ulaştığını vurguluyor. Bingöl'ün analizindeki ilgili bölüm şöyle:
"Bilindiği üzere cep telefonu alırken, TRT Bandrol ücreti, ÖTV ve KDV ödüyoruz. TRT Bandrol ücreti ÖTV'nin matrahına giriyor. TRT Bandrol ücreti ve ÖTV aynı zamanda KDV matrana da dahil ediliyor. Dolayısıyla yapılan ÖTV zammı, sadece ÖTV artışı olarak kalmıyor, diğer vergi ve benzeri unsurlar nedeniyle daha yüksek bir etki yapıyor.
Örneğin, vergisiz fiyatı 2000 TL olan bir telefonun ÖTV düzenlemesi öncesi ve sonrası fiyatlarına bakalım.
ÖTV oranı %25 iken, TRT bandrolü+ÖTV+KDV 3.245 TL'ye satılan bir cep telefonu, ÖTV oranı %50'e çıktığından artık 3.894 TL olacaktır. Dolayısıyla ÖTV artış nedeniyle 2.000 liralık telefondan 550 TL daha fazla ÖTV alınırken, ÖTV'nin KDV'nin de matrahına girmesi nedeniyle, ÖTV artışının nihai yansıması 649 TL olmaktadır.
Başka bir deyişle, vergisiz fiyatı 2.000 TL olan bir telefona vergisiz bedelin %63'üne tekabül eden 1.245 TL vergi öderken artık, vergisiz bedelin %94,7'si kadar yani 1894 lira vergi ödeyeceğiz. Mali disipline hoş geldiniz."
2 bin liralık telefona 1894 liralık vergi!
Ekonomi yönetiminin bittiği noktadayız.
Bakın Burası Çok Önemli
Ekonominin damada teslim edilmesinden sonra başlayan "Bakın burası çok önemli" ritüelini vatandaş nazarından görmek gerekiyor.
Çünkü devlet, üretmediği bir üründen, ürün bedeli kadar vergi talep ediyor!
Böyle bir vergilendirme sistemi olabilir mi?
Seçim öncesinde ekonomideki sıkışıklığı örtbas edebilmek için ortaya atılan "beka" söylemleri ve hedef göstermelerin neden hala sürdüğünü şimdi daha iyi anlıyoruz.
Çünkü bu akıl almaz vergilendirme sistemi, vatandaşın canına okuyor. Buna birilerinin ses çıkarmasının önüne geçilmeli. Bir bakmışsınız dünya ile ekonomik savaş veriyoruz, bir bakmışsınız emperyalistlerle çatışıyoruz!
Düşman çok, beka probleminin ucu bucağı zaten yok!
Hal böyle olunca gariban vatandaş ne yapsın? Dünya ile mücadele edildiği bir dönemde "Kardeşim canımızı mı verelim, bu enflasyonla, bu ekonomiyle evimize ekmek götüremiyoruz" mu desin?
Her fırsatta "Suriyelilere şu kadar harcadık, gönlümüz şöyle zengin, biz Osmanlı'nın ecdadıyız" tantanası yapanlar, hadi buyrun…
Madem bu kadar gönlünüz zengin, şu vergileri azaltın bakalım!
Üretmediğiniz telefondan, telefonun kendisi kadar vergi talep ediyorsunuz!
Bizim suçumuz nedir? Bu ülkenin vatandaşı olduğumuz için neden daha fazla vergi ödüyoruz?
Ama dert başka değil mi?
Trilyonluk Mercedeslere "Bir çerez parası" diyebilmeniz için bu vergilere çok ihtiyacınız var değil mi?
Yazlık-kışlık sarayların ısınma giderleri, maaşlar, belediyeler, çalışanlar, parti harcamaları…
Bizim vergilerimiz olmasa nasıl olacak değil mi?
O zaman size afiyet olsun, epey iyi yediniz!
Batuhan Çolak / YENİÇAĞ
Türkiye'de ekonomist yetişmiyor, iktidarların ekonomi yönetimi sıfır!
Kendi kendine yetebilen ender ülkelerden biri olmamıza, bereketli tarım toprakları üzerinde bulunmamıza, istihdam bakımından genç nüfus gibi önemli bir avantaja sahip olmamıza rağmen bir türlü toparlanamıyoruz.
Kendimizi bildik bileli bir krizin içindeyiz.
Özellikle dar ve orta gelir grubunun nefes alacak hali kalmadı.
Cep telefonlarına gelen son ÖTV zammı da içler acısı halimizi gösteriyor.
Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ozan Bingöl, ÖTV zammıyla ilgili önemli bir detayı paylaştı. Bingöl, hazırladığı analiz yazısında vergi zammının aslında yüzde 100'e ulaştığını vurguluyor. Bingöl'ün analizindeki ilgili bölüm şöyle:
"Bilindiği üzere cep telefonu alırken, TRT Bandrol ücreti, ÖTV ve KDV ödüyoruz. TRT Bandrol ücreti ÖTV'nin matrahına giriyor. TRT Bandrol ücreti ve ÖTV aynı zamanda KDV matrana da dahil ediliyor. Dolayısıyla yapılan ÖTV zammı, sadece ÖTV artışı olarak kalmıyor, diğer vergi ve benzeri unsurlar nedeniyle daha yüksek bir etki yapıyor.
Örneğin, vergisiz fiyatı 2000 TL olan bir telefonun ÖTV düzenlemesi öncesi ve sonrası fiyatlarına bakalım.
ÖTV oranı %25 iken, TRT bandrolü+ÖTV+KDV 3.245 TL'ye satılan bir cep telefonu, ÖTV oranı %50'e çıktığından artık 3.894 TL olacaktır. Dolayısıyla ÖTV artış nedeniyle 2.000 liralık telefondan 550 TL daha fazla ÖTV alınırken, ÖTV'nin KDV'nin de matrahına girmesi nedeniyle, ÖTV artışının nihai yansıması 649 TL olmaktadır.
Başka bir deyişle, vergisiz fiyatı 2.000 TL olan bir telefona vergisiz bedelin %63'üne tekabül eden 1.245 TL vergi öderken artık, vergisiz bedelin %94,7'si kadar yani 1894 lira vergi ödeyeceğiz. Mali disipline hoş geldiniz."
2 bin liralık telefona 1894 liralık vergi!
Ekonomi yönetiminin bittiği noktadayız.
Bakın Burası Çok Önemli
Ekonominin damada teslim edilmesinden sonra başlayan "Bakın burası çok önemli" ritüelini vatandaş nazarından görmek gerekiyor.
Çünkü devlet, üretmediği bir üründen, ürün bedeli kadar vergi talep ediyor!
Böyle bir vergilendirme sistemi olabilir mi?
Seçim öncesinde ekonomideki sıkışıklığı örtbas edebilmek için ortaya atılan "beka" söylemleri ve hedef göstermelerin neden hala sürdüğünü şimdi daha iyi anlıyoruz.
Çünkü bu akıl almaz vergilendirme sistemi, vatandaşın canına okuyor. Buna birilerinin ses çıkarmasının önüne geçilmeli. Bir bakmışsınız dünya ile ekonomik savaş veriyoruz, bir bakmışsınız emperyalistlerle çatışıyoruz!
Düşman çok, beka probleminin ucu bucağı zaten yok!
Hal böyle olunca gariban vatandaş ne yapsın? Dünya ile mücadele edildiği bir dönemde "Kardeşim canımızı mı verelim, bu enflasyonla, bu ekonomiyle evimize ekmek götüremiyoruz" mu desin?
Her fırsatta "Suriyelilere şu kadar harcadık, gönlümüz şöyle zengin, biz Osmanlı'nın ecdadıyız" tantanası yapanlar, hadi buyrun…
Madem bu kadar gönlünüz zengin, şu vergileri azaltın bakalım!
Üretmediğiniz telefondan, telefonun kendisi kadar vergi talep ediyorsunuz!
Bizim suçumuz nedir? Bu ülkenin vatandaşı olduğumuz için neden daha fazla vergi ödüyoruz?
Ama dert başka değil mi?
Trilyonluk Mercedeslere "Bir çerez parası" diyebilmeniz için bu vergilere çok ihtiyacınız var değil mi?
Yazlık-kışlık sarayların ısınma giderleri, maaşlar, belediyeler, çalışanlar, parti harcamaları…
Bizim vergilerimiz olmasa nasıl olacak değil mi?
O zaman size afiyet olsun, epey iyi yediniz!
Batuhan Çolak / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder