Dün gelen “Ali Topuz’u kaybettik” haberi son haftalarda beklenen bir şeydi. 8 Şubat günü Kıbrıs’ta geçirdiği beyin kanaması nedeniyle uzun süre yoğun bakımda kalmış, bilinci açılınca fizik tedavisine başlanmıştı. Ziyaretçileriyle kısa cümlelerle de olsa konuşabilen Topuz, ikinci bir pıhtı atması sonucu yeniden yoğun bakıma alınmıştı. İkinci pıhtıdan sonra artık umutlar tükenmiş ve Topuz’a veda vaktinin yaklaştığı anlaşılmıştı.
Ali Topuz, 87 yaşında olmasına rağmen yaşıtlarından hatta yaşça kendisinden küçük olanlardan daha dinç görünüyordu. Belleği, siyasi analizleri de öyle. Bu durum onun siyaset aşkıyla açıklanabilirdi ancak. Zira aktif görevde olsun ya da olmasın siyaset onun başlıca uğraşı, düşüncesi ve yaşama tutunma aracıydı. Siyasetin sadece milletvekili ya da parti yöneticisi olduğunda yapılabilecek bir iş olmadığını da kanıtlayan bir siyasetçiydi.
Topuz, CHP içinde özellikle 70’li yıllara damgasını vuran isimlerin başında geliyordu. 1973’te milletvekili olan Topuz, 70’lerdeki üç CHP hükümetinde de bakan olarak görev yapmıştı. Parti içinde her zaman tartışmaların odağında olan Topuz’un seveni kadar kızanı da olmuştur. Liste yarışları nedeniyle onunla karşı karşıya gelenlerin bile hakkını teslim ettiği bir konu var ki, o da Topuz’un partiye olan bağlılığı ve seçimlerde kendisine karşı olan grupları bile yanına çekerek partinin başarısı için kol kola çalışmayı başarmasıydı.
Topuz’un bir diğer başarısı da tüzük konularına olan hâkimiyetiydi. Tüzüğün açıklarını iyi bilir, ondan gerektiğinde yararlanır gerektiğinde de itiraz yolunu çok iyi kullanırdı. O nedenle anılarını yazdığı kitabını haberleştirdiğimizde “Tüzüklerin Efendisi” deyimini kullanmış, “Seni hınzır yine çaktırmadan çakmışsın” diye şakalaşmıştık.
Ali Topuz, 90’larda yeniden kurulan CHP’nin genel sekreteri, CHP-SHP birleşmesinden sonra da partinin grup başkanvekili olarak parlamentoda nasıl etkin muhalefet yapılacağını ders verir gibi göstermişti.
1990’lı yılların sonunda Büyükada’da bir ev yaptıran Topuz, artık adalı olmuştu. Evi yeni yaptırdığı yıl, misafir olarak gittiğimiz bir evin balkonu çökünce belimizde dört kırıkla üç ayı hastanede geçirmiştik. Hastanede Mehmet Bölük’le ziyaretimize gelen Topuz, olayı dinleyince balkonun bilyelerinin ters bağlanmış olabileceğini söyleyip mühendisliğini konuşturmuştu. Gerçekten de yapılan incelemede Topuz’un dediği çıkmıştı. Bir süre sonra iyileşip Büyükada’ya gittiğimiz bir gün, iskelenin karşısında eski ilçe başkanının işlettiği kahvede tavla oynarken Ali Topuz, briç arkadaşlarını bulmak için kahveye geldi. Bizi görünce “Hah iyi ki geldin Miyase” deyince, “Niye sevindin Ali Abi, ben briç oynamayı bilmem” demiştim. Topuz, “Yok canım onun için değil. Benim ev bitti de, seni götüreyim bizim balkonlara bir çıkıver. Balkonların sağlam olup olmadığını seninle test edelim” deyince bizdeki jetonlar düştü ve kahkahayı patlattık. Ali Topuz, “Bir de Lazlara derler öğleden sonra kafası basmıyor diye. Espriyi ancak anladın gördün mü?” diye takılmıştı.
Topuz kuşağının en önemli özelliğidir partiye olan bağlılıkları. Ama onun bağlılığı kendi kuşağında bile ender görülen bir bağlılıktı. CHP’nin tarihi yazılırken Ali Topuz ismi için uzun bir yer ayrılması gerekecek. Uğurlar olsun Ali Topuz.
Ali Topuz, 87 yaşında olmasına rağmen yaşıtlarından hatta yaşça kendisinden küçük olanlardan daha dinç görünüyordu. Belleği, siyasi analizleri de öyle. Bu durum onun siyaset aşkıyla açıklanabilirdi ancak. Zira aktif görevde olsun ya da olmasın siyaset onun başlıca uğraşı, düşüncesi ve yaşama tutunma aracıydı. Siyasetin sadece milletvekili ya da parti yöneticisi olduğunda yapılabilecek bir iş olmadığını da kanıtlayan bir siyasetçiydi.
Genç yaşında partiye kaydolan ve Üsküdar ilçe yöneticiliğinden başladığı siyasi kariyerine belediye meclis üyeliği, il yöneticiliği, il başkanlığı, milletvekilliği parti meclis üyeliği, MYK üyeliği, bakanlık, genel sekreterlik, grup başkanvekilliği görevlerini sığdırmış olan Topuz, onun siyaset arenasında tanınmasını sağlayan il başkanlığı görevine yıllar sonra yeniden dönüş yaparak partisinin verdiği her görevi “eyvallah” diyerek kabul etmiş bir siyasi kimlikti.
ECEVİT'TEN YANA TAVIR
1966 yılında göreve getirildiği İstanbul İl Başkanlığı’nda AP’nin kalesi olan İstanbul’da nasıl başarılı olunacağı konusuna kafa yormuş, o müthiş örgütçülüğüyle CHP’ye kapalı olan öteki mahallelerin kapılarını açacak kilidi bulmuştu. Genel Sekreter Ecevit’in öncülüğünde başlatılan “Ortanın Solu” akımının en büyük destekçilerinden biri olmuştu. Ecevit’in 12 Mart darbesinden sonra genel sekreterlikten istifa etmesinin ardından çok yakın olduğu CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye giderek Ecevit’in safında olduğunu açıkça söyleyen Ali Topuz, artık Ecevit’le beraber yol yürümeye başlamıştı. 1972 kurultayında Ecevit’in genel başkan seçilmesinde en büyük pay İstanbul il delegelerinindi. Eğer İstanbul İl Kongresini Topuz kazanmamış olsa belki Ecevit genel başkan olamayacaktı. İl Başkanı olan Topuz’un Ecevit efsanesine katkısı sadece 1972 kurultayında olmadı. 1973 seçimlerinde İstanbul’da CHP’yi açık ara birinci parti yapmayı da başaran isimdi. Gençlik Kolları üyelerini bizzat eğitimden geçiren, nüfus sayımında gözlemci üye yazdırarak hangi evlerin üzerinde çalışılması gerektiğinin belirlenmesinden tutun da, üniversitelerde ve fabrikalarda CHP’li gençlerin sağ ve Marksist örgütlerden önce harekete geçmenin yollarını öğretmişti.
1966 yılında göreve getirildiği İstanbul İl Başkanlığı’nda AP’nin kalesi olan İstanbul’da nasıl başarılı olunacağı konusuna kafa yormuş, o müthiş örgütçülüğüyle CHP’ye kapalı olan öteki mahallelerin kapılarını açacak kilidi bulmuştu. Genel Sekreter Ecevit’in öncülüğünde başlatılan “Ortanın Solu” akımının en büyük destekçilerinden biri olmuştu. Ecevit’in 12 Mart darbesinden sonra genel sekreterlikten istifa etmesinin ardından çok yakın olduğu CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye giderek Ecevit’in safında olduğunu açıkça söyleyen Ali Topuz, artık Ecevit’le beraber yol yürümeye başlamıştı. 1972 kurultayında Ecevit’in genel başkan seçilmesinde en büyük pay İstanbul il delegelerinindi. Eğer İstanbul İl Kongresini Topuz kazanmamış olsa belki Ecevit genel başkan olamayacaktı. İl Başkanı olan Topuz’un Ecevit efsanesine katkısı sadece 1972 kurultayında olmadı. 1973 seçimlerinde İstanbul’da CHP’yi açık ara birinci parti yapmayı da başaran isimdi. Gençlik Kolları üyelerini bizzat eğitimden geçiren, nüfus sayımında gözlemci üye yazdırarak hangi evlerin üzerinde çalışılması gerektiğinin belirlenmesinden tutun da, üniversitelerde ve fabrikalarda CHP’li gençlerin sağ ve Marksist örgütlerden önce harekete geçmenin yollarını öğretmişti.
Topuz, CHP içinde özellikle 70’li yıllara damgasını vuran isimlerin başında geliyordu. 1973’te milletvekili olan Topuz, 70’lerdeki üç CHP hükümetinde de bakan olarak görev yapmıştı. Parti içinde her zaman tartışmaların odağında olan Topuz’un seveni kadar kızanı da olmuştur. Liste yarışları nedeniyle onunla karşı karşıya gelenlerin bile hakkını teslim ettiği bir konu var ki, o da Topuz’un partiye olan bağlılığı ve seçimlerde kendisine karşı olan grupları bile yanına çekerek partinin başarısı için kol kola çalışmayı başarmasıydı.
GÜNEŞ OTEL OLAYI
Köyişleri Bakanlığı sırasında Bafa Gölü’nün kamulaştırma kararıyla Egeli köylülerin gönlünü kazanan Topuz, AP’den kopan 11. milletvekilinin Güneş Otel’e kapatılarak CHP ile ortak hükümet kurulmasını sağlamalarında başrol oynayan isimdi. Güneş Motel’de sakladığı 11 milletvekillinin koruma görevlerini de o gün İstanbul İl Gençlik Kolları üyesi gençlere vermişti.
Köyişleri Bakanlığı sırasında Bafa Gölü’nün kamulaştırma kararıyla Egeli köylülerin gönlünü kazanan Topuz, AP’den kopan 11. milletvekilinin Güneş Otel’e kapatılarak CHP ile ortak hükümet kurulmasını sağlamalarında başrol oynayan isimdi. Güneş Motel’de sakladığı 11 milletvekillinin koruma görevlerini de o gün İstanbul İl Gençlik Kolları üyesi gençlere vermişti.
Topuz’un bir diğer başarısı da tüzük konularına olan hâkimiyetiydi. Tüzüğün açıklarını iyi bilir, ondan gerektiğinde yararlanır gerektiğinde de itiraz yolunu çok iyi kullanırdı. O nedenle anılarını yazdığı kitabını haberleştirdiğimizde “Tüzüklerin Efendisi” deyimini kullanmış, “Seni hınzır yine çaktırmadan çakmışsın” diye şakalaşmıştık.
Ali Topuz, 90’larda yeniden kurulan CHP’nin genel sekreteri, CHP-SHP birleşmesinden sonra da partinin grup başkanvekili olarak parlamentoda nasıl etkin muhalefet yapılacağını ders verir gibi göstermişti.
HER KARADENİZLİ GİBİ ESPRİLİYDİ
Siyasi mücadelede agresif görünüm arz etse de her Karadenizli gibi esprili bir insandı. Üsküdar’da bir ilçe kongresinde eski İlçe Başkanı Ali Cihat Işık’ın “Ya Ali Abi senden kurtuluş yok mu? Sen ne zaman emekli olacaksın. Bir an önce siyasete veda et de bizim önümüz açılsın” dediğinde, “Ali Cihat çok beklersin. Emekli olmaya hiç niyetim yok. Ayrıca arkadan benim adımı taşıyan torunum geliyor. Havada bulut, sen bunu unut” demiş, salonu kahkahaya boğmuştu.
Siyasi mücadelede agresif görünüm arz etse de her Karadenizli gibi esprili bir insandı. Üsküdar’da bir ilçe kongresinde eski İlçe Başkanı Ali Cihat Işık’ın “Ya Ali Abi senden kurtuluş yok mu? Sen ne zaman emekli olacaksın. Bir an önce siyasete veda et de bizim önümüz açılsın” dediğinde, “Ali Cihat çok beklersin. Emekli olmaya hiç niyetim yok. Ayrıca arkadan benim adımı taşıyan torunum geliyor. Havada bulut, sen bunu unut” demiş, salonu kahkahaya boğmuştu.
1990’lı yılların sonunda Büyükada’da bir ev yaptıran Topuz, artık adalı olmuştu. Evi yeni yaptırdığı yıl, misafir olarak gittiğimiz bir evin balkonu çökünce belimizde dört kırıkla üç ayı hastanede geçirmiştik. Hastanede Mehmet Bölük’le ziyaretimize gelen Topuz, olayı dinleyince balkonun bilyelerinin ters bağlanmış olabileceğini söyleyip mühendisliğini konuşturmuştu. Gerçekten de yapılan incelemede Topuz’un dediği çıkmıştı. Bir süre sonra iyileşip Büyükada’ya gittiğimiz bir gün, iskelenin karşısında eski ilçe başkanının işlettiği kahvede tavla oynarken Ali Topuz, briç arkadaşlarını bulmak için kahveye geldi. Bizi görünce “Hah iyi ki geldin Miyase” deyince, “Niye sevindin Ali Abi, ben briç oynamayı bilmem” demiştim. Topuz, “Yok canım onun için değil. Benim ev bitti de, seni götüreyim bizim balkonlara bir çıkıver. Balkonların sağlam olup olmadığını seninle test edelim” deyince bizdeki jetonlar düştü ve kahkahayı patlattık. Ali Topuz, “Bir de Lazlara derler öğleden sonra kafası basmıyor diye. Espriyi ancak anladın gördün mü?” diye takılmıştı.
Topuz kuşağının en önemli özelliğidir partiye olan bağlılıkları. Ama onun bağlılığı kendi kuşağında bile ender görülen bir bağlılıktı. CHP’nin tarihi yazılırken Ali Topuz ismi için uzun bir yer ayrılması gerekecek. Uğurlar olsun Ali Topuz.
OĞLUNUN GELİŞİ BEKLENİYOR Eski bakanlardan ve TBMM’de 6 dönem boyunca CHP sıralarında milletvekili olarak görev yapan Ali Topuz (87) beyin kanaması şikâyetiyle tedavi gördüğü hastanede önceki gece yaşamını yitirdi. İstanbul Yeşilköy Acıbadem Hastanesi’nde hayatını kaybeden Topuz, 8 Şubat’ta hastaneye kaldırılmıştı. Topuz’un cenaze törenine ilişkin ayrıntıların Kanada’da bulunan oğlu Ender Topuz’un Türkiye’ye gelmesinin ardından netleşeceği öğrenildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından paylaştığı taziye mesajında “Örnek siyaset ve devlet adamı kimliğiyle tanınan, ülkemize ve partimize önemli katkılar sunan eski bakanımız Ali Topuz’u kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyim. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve partimize başsağlığı dilerim” diye yazdı. 5 DÖNEM MECLİS’TEYDİ 14 Ekim 1932’de Rize Çayeli’nde dünyaya gelen Topuz, İTÜ Mimarlık Fakültesi’ni bitirdi. Serbest mimarlık yapan Topuz, Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu üyesi, İstanbul Belediye Meclis üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı olarak görev yaptı. Yurtiçi ve yurtdışında büyük inşaat projeleri uygulayan Topuz, Türkiye İş Bankası Yönetim kurulu üyeliğinde de bulundu. Türkiye Kızılay Derneği, Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu ve Darülacezeye Yardım Derneği’nde yönetim görevleri üstlenen Topuz, İstanbul Huzurevi ve çok sayıda dernek ve kuruluşunun kurucuları arasında yer aldı. 15, 16, 18, 20, 22. dönem İstanbul milletvekili olan Topuz, İmar ve İskân Bakanlığı, Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlığı görevlerini yürüttü. Miyase İlknur / CUMHURİYET |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder