Bir önceki yazımda, faizsiz bankacılık hizmeti veren Türkiye Finans Katılım Bankası ile ilgili bazı bilgiler vermiş ve devam edeceğimi bildirmiştim.
Okumayanlar için bir önceki yazımı kısaca hatırlatmak istiyorum.
Türkiye Finans Katılım Bankası, Ülker Grubu'nun Family Finans ve Boydak Grubu'nun Anadolu Finans şirketlerinin birleşmesi ile oluştu.
Türkiye'de, İslami bankacılık olarak bilinen faizsiz finansman modeli katılım bankalarınca yapılıyor. Faizsiz katılım bankacılığında danışma kurulu var. Yani, bahsettiğim kurul finans sektörünün uzmanlarından oluşan bir danışma kurulu değil. Bahsettiğim Danışma Kurulu, bir fetva makamı. Fetva kurulunda tanıdık isimler var.
Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Hayrettin Karaman (Başkan), daha önce Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde görev yapan 17/25 Aralıktan sonra görevinden istifa eden Prof. Dr. Hamdi Döndüren ve Prof. Dr. İshak Emin Aktepe…
Bankada çalışan bir vatandaş bazı usulsüzlüklere şahit oluyor. Banka yetkililerine durumu bildiriyor ancak sonuçsuz kalıyor. Soluğu BBDK da alıyor ve belgeleri sunuyor. BBDK inceleme neticesinde usulsüzlükleri tespit ediyor ve durumu hemen Maliye Bakanlığına yönlendiriyor.
Durum ise şu.
Türkiye'de kurulu bazı firmalar ve sahipleri ev almak istiyorlar. Bir kısmı kredi çekmek istiyorlar. Mesela 5 Milyon TL'lik bir ev alacak, 3 milyonunu peşin veriyor. Diğer kısmını ise kredi çekiyor. Tam bu noktada tapudaki alım satımlarda iki taraf içinde düşük vergi ve alım satım çıkması için çekilen kredi miktarı emlak kredi için değil Londra Borsasından başka bir işlem yapmış gibi gösteriliyor. Bu durumda devlet vergi kaybına uğruyor.
Yazım yayınlandıktan sonra onlarca elektronik posta mesajı aldım. Durum sandığımızdan daha vahimmiş. Tüm bankalar bu metodu uyguluyormuş. Bu konu üzerine geniş çaplı bir araştırmaya başladım. İlerleyen günlerde tekrar sizle paylaşacağım. Bugün ilk yazımda paylaştığım bilgilerin devamını aktarıyorum.
Banka yetkilileri kendi arasında elektronik postalar ile mesajlaşıyorlar. Kredi başvurularını değerlendiriyorlar. Konuşmalar ve talepler gerçekten çok ilginç.
Mesela lüks araba satan S&S Motor adlı firmanın sahibi Sinan Kandemir, 9 Milyon TL'ye bir gayrimenkul almak istiyor. 6 milyon TL kredi istiyor. Ancak 1 milyon TL'sinin konut kredisi geri kalanının ise tüketici kredisi olarak verilmesini istiyor.
Diğer bir örnek Eryap Grup. Sahibi Kahraman Eruslu. 20 milyon TL'lik bir yer satın almak isteniyor. 10 milyon TL firmanın hesabından geri kalan 10 milyon TL ise bireysel destek finansmanı kapsamında tahsis edilip Kahraman Eruslu'ya elden teslim edilecek tapu ise Eryap Grup adına düzenlenecek. İşlem gerçekleşiyor ve Eruslu 10 milyon TL'yi de elden alıyor.
Diğer bir mesajlaşma ise daha da ilginç
Siirt Kurtalan Belediye Başkanı Mesut Karatay, Batıkent Atlantis AVM Karşısında Yenimahalle Belediye Başkanlığının yapmış olduğu Meydan AVM'de bulunan ve Burger King'in kiracı olduğu yeri 5 Milyon TL'ye satın almak istiyor. Satın alma işleminin akrabası Şükriye Karatay üzerine yapılmasını istiyor.
12 ay vade ile 2 milyon TL kredi istiyor. Satıcı, tapuda 1 Milyon beyan edeceğini bildirmiş ve bankada küçük çaplı kriz yaşanmış. Satıcı ise Özçelik İnşaat. Hemen çözüm bulmuşlar kredileri başka şekillerde kullandırmaya çalışmışlar.
Burada tabi hemen dikkatimi çeken konu şu oldu. Yazışmayı olduğu gibi yazıyorum:
"Şube müşterilerimizden Vadi Botanik Ltd. Şti firmasının Siirt Kurtalan Belediyesinin 69 Milyon TL'lik ihalesini almıştır. Bu işin taşeronluğunu Siirt Belediye Başkanı'nın firması almış ve avans bedelini oğlu Harun Karatay hesabına 2 milyon TL yatırmıştır."
Hemen ihale yapılmış mı diye baktım gerçekten yapılmış. İhale 17.09.2015 tarihinde 2015/125347 ihale kayıt no ile yapılmış. İhale konusu "Kurtalan İlçesi Muhtelif mahallelerde kanalizasyon alt yapı inşaatı" işi. İhale pazarlık usulü verilmiş. 2 teklif var. Ancak 1'i geçerli sayılmış. Geçerli teklif sahibi firma Girişimciler İnşaat ve Vadi Botanik İnş. Firması iş ortaklığı bedeli ise 69 milyon 920 bin TL.
Yani banka yazışmalarındaki bilgiler doğru!
İhale pazarlık usulü verilmiş, taşeron firma sahibi Belediye Başkanı'nın oğlu!
Ya tüm bu işlemlere ''dinen uygundur'' diye fetva veren danışma kurulunda bulunanlar?
Hayrettin Karaman, sadece Türkiye Finans Katılım Bankasının danışma kurulunda değil, Ziraat Portföy ve Ziraat Emeklilik Danışma kurulu üyesidir kendisi. Yeni Şafak gazetesinde yazılar yazmaya devam ediyor.
Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Tuzla Belediyesinin evlenen çiftlere dağıttığı içerisinde "Kızlar 9 yaşında evlenebilir", "Eşinizi iz bırakmadan dövebilirsiniz" gibi görüşlerin var olduğu iddia edilen Delilleriyle Aile İlmihali adlı kitabı yazan kişidir. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve bağlı bulunduğu üniversite YÖK'e başvurmuştu. Kendisi daha sonra yazılanların çarptırıldığını, görüşlerinin bu olmadığını açıklamıştı.
İshak Emin Aktepe, kızı Bursa 2.Ağır Ceza Mahkemesinden bankada çalışmasına müsaade etmeyen bir ceza almasına rağmen bu bankaya girdirmiş.
Yazacak o kadar çok şey var ki…
Herkes bir yol tutturmuş ve bu şekilde gidiyor. Milleti kimsenin düşündüğü yok. Hiç birinin zerre umurunda değil.
Kazançlarına kazanç, karlarına kar eklemişler.
Bu topraklardan para kazanmışlar ancak iş devlete ödeyecekleri vergiye gelince hepsi kendi cebini düşünmüş. Bunlara göz yuman, ön ayak olanlar da İslami bankalar.
Yazık...
Murat Ağırel / YENİÇAĞ
Okumayanlar için bir önceki yazımı kısaca hatırlatmak istiyorum.
Türkiye Finans Katılım Bankası, Ülker Grubu'nun Family Finans ve Boydak Grubu'nun Anadolu Finans şirketlerinin birleşmesi ile oluştu.
Türkiye'de, İslami bankacılık olarak bilinen faizsiz finansman modeli katılım bankalarınca yapılıyor. Faizsiz katılım bankacılığında danışma kurulu var. Yani, bahsettiğim kurul finans sektörünün uzmanlarından oluşan bir danışma kurulu değil. Bahsettiğim Danışma Kurulu, bir fetva makamı. Fetva kurulunda tanıdık isimler var.
Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Hayrettin Karaman (Başkan), daha önce Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde görev yapan 17/25 Aralıktan sonra görevinden istifa eden Prof. Dr. Hamdi Döndüren ve Prof. Dr. İshak Emin Aktepe…
Bankada çalışan bir vatandaş bazı usulsüzlüklere şahit oluyor. Banka yetkililerine durumu bildiriyor ancak sonuçsuz kalıyor. Soluğu BBDK da alıyor ve belgeleri sunuyor. BBDK inceleme neticesinde usulsüzlükleri tespit ediyor ve durumu hemen Maliye Bakanlığına yönlendiriyor.
Durum ise şu.
Türkiye'de kurulu bazı firmalar ve sahipleri ev almak istiyorlar. Bir kısmı kredi çekmek istiyorlar. Mesela 5 Milyon TL'lik bir ev alacak, 3 milyonunu peşin veriyor. Diğer kısmını ise kredi çekiyor. Tam bu noktada tapudaki alım satımlarda iki taraf içinde düşük vergi ve alım satım çıkması için çekilen kredi miktarı emlak kredi için değil Londra Borsasından başka bir işlem yapmış gibi gösteriliyor. Bu durumda devlet vergi kaybına uğruyor.
Yazım yayınlandıktan sonra onlarca elektronik posta mesajı aldım. Durum sandığımızdan daha vahimmiş. Tüm bankalar bu metodu uyguluyormuş. Bu konu üzerine geniş çaplı bir araştırmaya başladım. İlerleyen günlerde tekrar sizle paylaşacağım. Bugün ilk yazımda paylaştığım bilgilerin devamını aktarıyorum.
Banka yetkilileri kendi arasında elektronik postalar ile mesajlaşıyorlar. Kredi başvurularını değerlendiriyorlar. Konuşmalar ve talepler gerçekten çok ilginç.
Mesela lüks araba satan S&S Motor adlı firmanın sahibi Sinan Kandemir, 9 Milyon TL'ye bir gayrimenkul almak istiyor. 6 milyon TL kredi istiyor. Ancak 1 milyon TL'sinin konut kredisi geri kalanının ise tüketici kredisi olarak verilmesini istiyor.
Diğer bir örnek Eryap Grup. Sahibi Kahraman Eruslu. 20 milyon TL'lik bir yer satın almak isteniyor. 10 milyon TL firmanın hesabından geri kalan 10 milyon TL ise bireysel destek finansmanı kapsamında tahsis edilip Kahraman Eruslu'ya elden teslim edilecek tapu ise Eryap Grup adına düzenlenecek. İşlem gerçekleşiyor ve Eruslu 10 milyon TL'yi de elden alıyor.
Diğer bir mesajlaşma ise daha da ilginç
Siirt Kurtalan Belediye Başkanı Mesut Karatay, Batıkent Atlantis AVM Karşısında Yenimahalle Belediye Başkanlığının yapmış olduğu Meydan AVM'de bulunan ve Burger King'in kiracı olduğu yeri 5 Milyon TL'ye satın almak istiyor. Satın alma işleminin akrabası Şükriye Karatay üzerine yapılmasını istiyor.
12 ay vade ile 2 milyon TL kredi istiyor. Satıcı, tapuda 1 Milyon beyan edeceğini bildirmiş ve bankada küçük çaplı kriz yaşanmış. Satıcı ise Özçelik İnşaat. Hemen çözüm bulmuşlar kredileri başka şekillerde kullandırmaya çalışmışlar.
Burada tabi hemen dikkatimi çeken konu şu oldu. Yazışmayı olduğu gibi yazıyorum:
"Şube müşterilerimizden Vadi Botanik Ltd. Şti firmasının Siirt Kurtalan Belediyesinin 69 Milyon TL'lik ihalesini almıştır. Bu işin taşeronluğunu Siirt Belediye Başkanı'nın firması almış ve avans bedelini oğlu Harun Karatay hesabına 2 milyon TL yatırmıştır."
Hemen ihale yapılmış mı diye baktım gerçekten yapılmış. İhale 17.09.2015 tarihinde 2015/125347 ihale kayıt no ile yapılmış. İhale konusu "Kurtalan İlçesi Muhtelif mahallelerde kanalizasyon alt yapı inşaatı" işi. İhale pazarlık usulü verilmiş. 2 teklif var. Ancak 1'i geçerli sayılmış. Geçerli teklif sahibi firma Girişimciler İnşaat ve Vadi Botanik İnş. Firması iş ortaklığı bedeli ise 69 milyon 920 bin TL.
Yani banka yazışmalarındaki bilgiler doğru!
İhale pazarlık usulü verilmiş, taşeron firma sahibi Belediye Başkanı'nın oğlu!
Ya tüm bu işlemlere ''dinen uygundur'' diye fetva veren danışma kurulunda bulunanlar?
Hayrettin Karaman, sadece Türkiye Finans Katılım Bankasının danışma kurulunda değil, Ziraat Portföy ve Ziraat Emeklilik Danışma kurulu üyesidir kendisi. Yeni Şafak gazetesinde yazılar yazmaya devam ediyor.
Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Tuzla Belediyesinin evlenen çiftlere dağıttığı içerisinde "Kızlar 9 yaşında evlenebilir", "Eşinizi iz bırakmadan dövebilirsiniz" gibi görüşlerin var olduğu iddia edilen Delilleriyle Aile İlmihali adlı kitabı yazan kişidir. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve bağlı bulunduğu üniversite YÖK'e başvurmuştu. Kendisi daha sonra yazılanların çarptırıldığını, görüşlerinin bu olmadığını açıklamıştı.
İshak Emin Aktepe, kızı Bursa 2.Ağır Ceza Mahkemesinden bankada çalışmasına müsaade etmeyen bir ceza almasına rağmen bu bankaya girdirmiş.
Yazacak o kadar çok şey var ki…
Herkes bir yol tutturmuş ve bu şekilde gidiyor. Milleti kimsenin düşündüğü yok. Hiç birinin zerre umurunda değil.
Kazançlarına kazanç, karlarına kar eklemişler.
Bu topraklardan para kazanmışlar ancak iş devlete ödeyecekleri vergiye gelince hepsi kendi cebini düşünmüş. Bunlara göz yuman, ön ayak olanlar da İslami bankalar.
Yazık...
Murat Ağırel / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder