Ankara’dan ‘darbeci Sisi’ yönetimine giden dikkat çekici mesajların arka planında AKP iktidarının Libya ve Doğu Akdeniz’de yaşadığı sıkışma var. AKP, Kahire ile yapılacak anlaşmayla bu sıkışmışlığı aşma arayışında.
Kahire’ye peş peşe gönderilen normalleşme “sinyalleri” bu nedenle önemli. Mısır ile deniz yetki anlaşması imzalanabileceğine ilişkin açıklamalar, düne kadar “darbeci Sisi”ye söylenmedik söz bırakmayan iktidarın çarpıcı Mısır övgüleri haliyle gözleri iki ülke arasındaki ilişkiye çevirdi.
FLÖRTLEŞMENİN ARKA PLANINDA NE VAR?
İkili ilişkilerin yumuşayabileceğine ilişkin ilk sinyaller geçen sonbaharda bizzat Erdoğan'ın kendisinde gelmişti. Erdoğan 18 Eylül’de Türkiye ile Mısır istihbarat servisleri arasında görüşmelerin devam ettiğini, ettirilmemesi için de hiç bir engel olmadığını açıklamıştı. Son bir haftada ise iktidarın çeşitli bakanları bu “açılımı” farklı bir boyuta taşıdı.
Normalleşme adımlarını sağlayan gelişme Mısır’ın 18 Şubat'ta Doğu Akdeniz’de hidrokarbon çalışmaları için çıktığı ihalenin 18. sahasında Türkiye’nin kıta sahanlığını gözeterek çizdiği sınır var. İhaleden günler sonra haberdar olan Ankara bu durumu memnuniyetle karşıladı. Son beş gün içinde peş peşe yapılan açıklamalara bakacak olursak Ankara’nın ihale üzerinden Kahire ile yeni bir açılıma gitmek istediğini gösteriyor.
3 Mart: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Mısır'la anlaşma imzalayabiliriz
İlişkilerimizin seyrine göre Mısır'la deniz yetki alanlarını müzakere ederek bir anlaşma imzalayabiliriz. Mısır, Yunanistan'la anlaşma imzaladığı zamanda da Türkiye'nin kıta sahanlığı sınırlarına saygı duydu.
6 Mart: Savunma Bakanı Hulusi Akar: Önümüzdeki günlerde farklı gelişmeler olabilir. Mısır ile tarihsel ve kültürel birçok ortak değerimiz var, önümüzdeki günlerde farklı gelişmeler olabilir.
8 Mart: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Kahire ile yeni bir sayfa açabiliriz
Mısır'la Doğu Akdeniz, Libya ve Filistin meselesinde işbirliği yapmak istiyoruz. İki ülkenin birbirleriyle konuşması, ikili ve bölgesel ilişkilerimizi geliştirebilir. Mısır ve diğer Körfez ülkeleriyle bölgesel istikrar için yeni bir sayfa açılabilir.
AÇILIMIN NEDENLERİ?
Ankara’dan yapılan Mısır açıklamaları tesadüfü değil. Doğu Akdeniz’deki çok aktörlü enerji paylaşım savaşında tek başına kalan Türkiye’nin Kahire açılımının birkaç nedeni var.
1- D.Akdeniz’de müttefik arayışı: Türkiye, siyasi iktidarın iflas eden dış politikaları nedeniyle Doğu Akdeniz’de de yalnızları oynuyor. AKP iktidarı yeni Osmanlıcı hevesler uğruna Ortadoğu’da rejim değiştirme hayalleri kurarken Doğu Akdeniz’deki enerji paylaşım mücadelesinden geride kaldı. Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan kendi aralarında çok sayıda anlaşmaya giderken Türkiye bu sürecin dışında kaldı. Buradaki çok aktörlü denklemde söz sahibi olmak için yeni müttefikler bulmak zorunda.
2- Libya’daki denklem: Doğu Akdeniz’deki enerji kavgasının bileşenlerinden olan Libya’da son dönemlerdeki gelişmeler Türkiye’nin pozisyonunu zayıflatırken hareket alanını da daralttı. Çatışan tarafların BM gözetiminde anlaşmaya vararak “birlik” hükümeti kurması, Trablus yönetiminin yanında saf tutan Ankara’nın planlarını sekteye uğratabilir. Bu durum Ankara’yı yeni hamleler yapmaya itti. İbrahim Kalın’ın “Mısır’ın Libya’da yapıcı bir rol oynayabileceğini” söylemesi kayda değerdi.
3- Biden yönetimine mesaj: Yaşadığı sıkışmanın etkisiyle içeride bir takım açılımlara yönelmek zorunda kalan AKP iktidarı, benzer bir hamleyi dış politikada da yapma arayışında. AB'ye gönderilen mesajların ardından Biden Amerikası'na da “yeşil ışık” yakılıyor.
OLASI AŞK VAATLERE BAĞLI
Sisi yönetimi AKP'ye kıyasla sorunlu ilişkinin rahat tarafı. Sisi yönetiminin bölge ülkeleriyle ittifakı, ABD ile yakın ilişkisi elini rahatlatan unsurlar. Ankara’dan gönderilen mesajlara rağmen bu flörtün bir aşka dönüşmesi bu nedenle zamana ve Kahire’ye verilecek vaatlere bağlı. Erdoğan yönetimi Kahire ile olası bir normalleşmeyi içine düştüğü yalnızlıktan kurtuluş olarak görüyor. Ancak, AKP'nin Kahire'nin “terörist” olarak gördüğü İhvan'a desteği, Libya’daki askeri varlık Ankara açısından önemli handikaplar.
Sekiz yıldır kopuk olan ilişkilerin bir anda yeniden tesis edilmesi sanıldığından da zor olacak.
İbrahim Varlı / BİRGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder