Yerel yönetimlerdeki iş ve eksiklikleri gidermek, en ücra köylere bile alt yapı hizmetlerini götürmek için kurulmuşlardır İl Özel İdareleri.
Daha önceki yazılarımda İl Özel İdareleri ile ilgili birçok bilgiyi kaleme almıştım hatırlarsanız.Bu sefer elime ilginç bir dosya ulaştı.
Araştırdım, teyit ettim, taraflarla konuştum.
Savcılığın bir inceleme başlattığını öğrendim.
Yıllardır yolsuzluk yazıları yazan biri olarak hazırlanan raporun çok kapsamlı olduğunu belirtmek zorundayım.
Aktarayım…
İddia şu: Isparta İl Özel İdaresi nerdeyse tüm ihaleleri bir aile ve bu aile ile akrabalık bağı bulunan kişilere veriyor. Dışarıdan gelen kişilerin ihaleye girmesi veyahut ihaleyi alması neticesinde de türlü baskı ve cezalar ile yıldırılarak bahse konu ailenin temsiliyetindeki kişilerde kalması sağlanıyor.
Yapılan ihaleler neticesinde biten işlerin kontrolünü de yıllardır aynı kişi yapıyor. Bu kişi ailenin sahip olduğu şirketlerin tamamının kontrolörü... İl Özel İdaresi'nde çok daha fazla kişi var olmasına rağmen tek bir kişi bu işi üstlenmiş. Bahse konu bu kontrolör hakkında şirketlerin işlerinde iş artışları yapmak sureti ile haksız kazanç sağladığı ve kamunun zarara uğratıldığı da iddia edilmiş.
Bahse konu firmaların vergisi ödenmemiş, faturası uygun kesilmemiş yasalara aykırı iş deneyim belgeleri Isparta İl Özel İdaresi'nden alındığı da iddialar arasında…
Yapılan işlerde kusurlu imalatların bulunduğu buna göz yumulduğu da belirtilmiş.
Yapılan işlerde kusurlu imalatların bulunduğu buna göz yumulduğu da belirtilmiş.
Hatta raporda, okulların yapımında binaların beton ve demirinden eksiltildiği, bodrum perdeleri ve sığınak perde duvarlarının inceltildiğinin anlaşılmaması için önüne tuğla duvar örüldüğü böylece duvarların kalın gibi görünmesinin sağlandığı belirtilmiş.
Düşünebiliyor musunuz çocuklarımızın olduğu binalarda bunları yapmışlar.
Tüm bu vahim iddialar ile ilgili incelemeler de yapılmış ancak incelemeye gelen kişiler kontrolör ile aynı yerde görev yapan mesai arkadaşları olduğu için olayın üzeri örtülmeye çalışılmış. Şayet merkezden bağımsız bir inceleme heyeti ile, vahametinin boyutunun ortaya çıkarılacağı belirtilmiş.
Olayın en kısa özeti bu…
Olayın en kısa özeti bu…
Gelin bir de benim öğrendiklerimi aktarayım…
Isparta'da uzun yıllardır ticaret yapan ve yaptığı işler ile adından sıkça söz ettiren bir aile şirketleri topluluğu var.
İlk şirket ailenin de büyüğü olan Beşir İnşaat, oğluna ait MCK Mimarlık, köylüsü Korkmazlar Deri, kardeş Dila Yapı, yeğenin kocasına ait S.Gözel İnşaat, kardeşin oğluna ait A.K. ve yine oğul şirketi Asmim Mimarlık.
İlk şirket ailenin de büyüğü olan Beşir İnşaat, oğluna ait MCK Mimarlık, köylüsü Korkmazlar Deri, kardeş Dila Yapı, yeğenin kocasına ait S.Gözel İnşaat, kardeşin oğluna ait A.K. ve yine oğul şirketi Asmim Mimarlık.
Beşir İnşaat'ın sahibi, 9 oğlu ile geniş imkânlara sahip bir aile. Hatta iddia o ki kontrolör bu ailenin şahsi aracı ile Mardin seyahatine dahi çıkmış. İş artışları, projelerdeki istenilen imalat değişiklikleri, eksik imalatlar, kusurlu imalatlar, şartnameye uymayan işler kontrolör tarafından çözüme kavuşturulmuş.
Fakat Türkiye'de ortalama güçlendirme işleri yüzde 25-29 tenzilatla giderken Isparta'da yüzde 1-3'lere işler verildiğini gördüm. Ve bu işlerin neredeyse tamamında iş artışları yapılmış. Bu ihalelere kimler davet edildi acaba diye incelediğimde ise birkaçı hariç yalnızca şikayete konu olan iddialarda yer alan şirketlerin olduğunu gördüm.
Mesela…
18 Aralık 2019'da yapılan (2019/661556 ihale kayıt numaralı) Davraz Kayak Merkezinde Günübirlik Tesis İsnat Duvarı yapımı işi. İhale 21/B usulü ile yani yangın sel deprem gibi afet durumlarında kullanılması gereken davet usulü ile yapılmış. İhale için 4 firma davet edilmiş. İhaleyi Beşir İnşaat 608 bin TL bedel ile kazanmış. Yaklaşık maliyeti ne kadar derseniz 639 bin TL. Tenzilat oranı yüzde 1 dahi değil. Açık ihale yapılmış olsaydı tenzilat oranı yüzde 20-30 olacaktı.
22 Haziran 2020'de yapılan (2020/303032 ihale kayıt numaralı) Gönen Fen Lisesi Pansiyon Binası Güçlendirme yapım işi. İhale yine 21/B usulü ile yapılmış ve akraba olan 4 firma davet edilmiş. İhalenin yaklaşık maliyeti 1 milyon 277 bin TL. İhale sonucunda Korkmazlar Deri adlı firma ihaleyi 1 milyon 240 bin TL'ye almış. İhaleyi kazanan firma Beşir İnşaat'ın öz yeğenin ortağı... Soyadları tutmasa da akrabalık bağları var.
Başka ihale (2020/312073). Aynı usul 21/B yaklaşık maliyet 778 bin TL. İhaleyi Beşir İnşaat'ın oğlunun sahip olduğu MCK Mimarlık 765 bin TL'ye alıyor.
Bir diğeri. (2020/478877) Usul yine 21/B. Yaklaşık maliyet 1 milyon 41 bin TL. İhaleyi yine Beşir İnşaat 1 milyon 30 bin TL bedel ile alıyor.
Bunun gibi onlarca ihale mevcut. Bu ihalelere oğul, baba, damat, kuzen, hemşeri vb. katılıyor daima. Başka firmaların olduğu ve işleri başkalarının aldığı işler de var. Ya alt yüklenici oluyor ya da perde arkasında duruyor. Bunlar çok kolaylıkla ispat edilebilir işler.
Başka örnek vermek gerekir ise Valilik Konağı Tadilat İşi, 7 parçada bir ay içinde doğrudan temin yöntemi ile yaptırılmış. İşi yapan firma MCK İnş. Bu işler doğrudan temin yöntemi ile yaptırılamaz.
Bunun gibi çok fazla örnek mevcut. Bu konular ile ilgili bahse konu kişileri aradım ancak konuşmak istemediklerini belirttiler.
Isparta İl Özel idaresi Genel Sekreteri ile görüştüm. Sorularıma da nezaket ile cevap verdi.
Savcılık evrakından haberinin olduğunu ancak iddiaları bildiğini belirtti. Göreve geldikten sonra Isparta'da 40-50 kilometre asfalt işleri yapılırken 400-500 kilometre asfaltlama yapıldığını, Elazığ depreminden sonra okulların güçlendirmelerinin zaman kaybetmeksizin yapıldığını belirtti.
İddiaları sorduğumda ise ihalelere belirli isimlerin davet edildiğini doğruladı. Bunun nedeninin işin ehli kimselere teslim etme gayesi olduğunu, daha önce başka firmalara teslim edilen işlerde büyük sorunlar yaşandığını, hizmetlerin aksadığını ve firmalara cezai yaptırım uygulamak zorunda kaldıklarını beyan etti. Bu iddiaları da o firmaların dile getirdiğini söyledi. Eksik imalatları sorduğumda ise "Okulların sadece bir iş olmadığını evlatlarımızın hayatının söz konusu olduğu ilim irfan yuvası olduğunu ve bu çocukların canı ile nasıl oynanmasına göz yumulabilir" dedi ve "Asla böyle bir duruma izin vermem. Kontrolleri yapılıyor" ifadelerini kullandı.
Bu işin daha devamı var. Yerim kalmadığı için genel bir çerçeve çizmeye çalıştım. Fakat art arda gelecek yazılarımı takip edebilirsiniz.
Ortada yüz milyonlarca liralık bir usulsüzlük söz konusu…
Murat Ağırel / Yeniçağ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder