Plansız ve bilgisiz üretim uygun kredi ve teşviklerle birleşince Antalya’da dağ taş muz seralarıyla doldu. 2000’lerde nar üretimindeki patlamaya benzer bir sürecin yaşandığı muzda uzmanlar uyarıyor.
Antalya’da elektronik ortamda düzenlenen Muz Çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı. Antalya Ticaret Borsası, Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Antalya Tarım Konseyi’nin işbirliği ile 4-10 Nisan 2021 tarihleri arasında düzenlenen "Muz E-Çalıştayı"nda yapılan 10 ayrı oturumda 48 bildiri sunuldu. Beş yabancı uzmanın bildirisinin de yer aldığı çalıştayın ardından hazırlanan sonuç bildirgesi raporunda Türkiye’deki muz üretimi sürecine ilişkin önemli tespit ve uyarılara yer veriliyor. Bilinen en eski meyvelerden biri olan muzun dünyada 135 ülkede üretildiği belirtilen raporda, üretim miktarı olarak buğday, mısır ve pirincin ardından 4’üncü sırada olduğu, meyveler arasında ise birinci sırada olduğu kaydedildi.
Dünyada her dört muzdan biri Hindistan'da üretliyor
Rapora göre, muz dünya bitkisel ürünler ticaretinde ilk sıralarda yer alırken, birçok ülkenin temel ihraç ürünü. Dünya nüfusundaki artış, kişi başına gelir artışı, B6, C vitamini, potasyum ve proteince zengin olması gibi nedenlerle muz ticaretinin sürekli artış eğiliminde olduğu belirtilen raporda, dünya muz üretiminin 2019 yılında 116,8 milyon tona ulaştığı, FAO’ya göre muz üretiminin 2029 yılında 132,6 milyon tona ulaşacağının öngörüldüğü kaydedildi. Raporda, muz üretiminde Hindistan’ın 30,5 milyon ton (2019) üretimle dünya üretiminde yüzde 26 payla ilk sırada yer aldığı bilgisine yer verildi. Muz ticaretinin ihracat değerinin 13,5 milyar dolar olduğuna değinilen raporda, dünyada muz ithalatı yapan ülkelerin başında ABD, Çin, Belçika ve Hollanda’nın geldiği kaydedildi.
Yıllık üretim 728 bin ton, kişi başı tüketim 7 kilo
Türkiye’de muz üretimi ve ticaretinin durumuna ilişkin bilgilere de yer verilen raporda, Türkiye’nin ekvatora en uzak muz üretilen ülke olduğuna dikkat çekiliyor. Rapora göre Türkiye’de toplam 111 bin 544 dekar alanda 728 bin ton muz üretiliyor. Türkiye’de kişi başı muz tüketimi ise 7 kilogram. Buna göre Türkiye’nin muzda kendi kendine yeterlilik oranı yüzde 77 düzeyinde.
Destek ve krediler üretimi 5 yılda 2 kat artırdı, Mersin ilk sırada
Muz üretim alanlarının son 5 yılda yaklaşık 2 kat arttığına işaret edilen raporda, verimin 0,4 kat, üretim miktarının ise 2,5 kat arttığı belirtildi. Örtü altı muz üretiminin de 3,5 kat artış gösterdiği bilgisine yer verilen rapora göre destekler ve krediler, bir yılda ürün alınabilmesi, yüksek verim ve düşük işçilik muz üretimini teşvik eden etkenler arasında gösteriliyor. Türkiye’de Hatay ile Manisa hattındaki tüm illerde muz üretimi yapılıyor. Mersin’de 2020 yılında 56 bin 500 dekar alanda 405 bin ton, Antalya’da ise 51 bin dekar alanda 297 bin ton muz üretildi. Örtü altı muz üretiminin yüzde 29’una sahip Antalya’da toplam tarım alanlarının yüzde 10’unda muz üretiliyor. Manavgat ise en yüksek muz yatırımının yapıldığı ilçe oldu.
Koruma olmazsa ithal muzla rekabet edilemez
Muz E-Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde Türkiye’de muz üretim maliyetinin diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olduğu, muzun yüksek gümrük vergi oranları ile korunduğuna dikkat çekilirken, “Muzda koruma olmadığında muz üretimi ithal muz ile rekabet edemeyecektir” uyarısında bulunuldu. Muzdaki ithalatın yurtiçi üretimi olumsuz etkilediği kaydedilen bildirgede, muz üretiminde bilgi eksikliği, girdi fiyatları, kalite, pazarlama, etkinsiz üretici örgütlenmesi gibi sorunlar bulunduğu belirtildi.
Su tüketimi yüksek olan muzda çoraklaşma uyarısı
Türkiye’de ticari muz yetiştiriciliğine uygun alanların belirlenmesi gerektiği kaydedilen Çalıştay sonuç bildirgesinde, “Muz üretiminde su tüketimi çok yüksektir. Yoğun muz üretilen bölgelerde çok sayıda kuyu vardır. Bölgede yeraltı su kaynaklarının azalması söz konusu olabilecektir. Kontrolsüz, plansız ve eksik bilgi ile yapılan muz üretimi birkaç yıl sonra ekili alanların çoraklaşmasına ve verimsiz alanlara dönüşmesine neden olacaktır. Örtü altı üretim iklim ve toprak açısından uygun değildir. Bölgedeki arazilerin doğal dengesinin bozulması olasıdır” ifadelerine yer verildi. Bildirgede, sermayenin muz yetiştiriciliğine ilgisinin arttığı ancak yatırımcının eksik bilgiye sahip olduğu vurgulandı.
'Kontrolsüz yetiştiricilik seraların terk edilmesine neden olur'
Açıkta muz yetiştiriciliğinin riskler barındırdığı belirtilen bildirgede, “Dolayısıyla örtü altı yetiştiriciliği ön plana çıkmaktadır. Ancak kontrolsüz örtü altı yetiştiriciliğinin büyümesi belirli bir süre sonra seraların terk edilmesine neden olabilecektir. Örtü altı üretim açıkta muz üretimine kıyasla daha fazla dikkat gerektirir” ifadelerine yer verildi.
Muzdaki artış doğal ürünlerin üretimini baltalar mı?
Muzun bölgenin doğal ürünleri olan turunçgiller gibi ürünlerin üretimini baltalayabileceği uyarısında bulunulan sonuç bildirgesinde, “Bazı kesimler muz üretiminin korunmasına devam edilmesi gereğini belirtmekte, bazı kesimler doğal dengenin bozulacağını belirtmektedir. Bazı kesimler muz üretiminin bu hızla artırılmasını doğru bulmamaktadır” denildi.
Örgütlü muz üretimi için kooperatifleşme önemli
Muz yetiştiriciliğiyle ilgi bir veri tabanı hazırlanması, sektörde yer alan üretici ve üretici adaylarının bilgilendirilmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, muz üretimi yapan bölgelerde uygun muz türlerinin tespit edilmesi gerektiğine de işaret edildi. Bildirgede, örgütlü bir muz üretimi için bölgesel kooperatifleşmenin önemine dikkat çekilirken, “Hollanda hem muz ithal ediyor hem de muz ihraç ediyor. Bunu kooperatifler mezat sistemlerinden yapıyorlar. İncelenmesi yarar sağlayacaktır” denildi.
Taşımaya elverişli olmayan çeşitler farklı değerlendirilmeli
Türkiye’de muz üretiminde AR-GE faaliyetlerine öncelik verilmesi, doku kültürü ile yetiştiriciliğin sağlanması gerektiği kaydedilen bildirgede, “Nakliye koşullarına elverişli olmayan muz çeşitleri ticari anlamda farklı alanlarda değerlendirilmelidir. Bu alanlar muzlu içecekler, muz kolonyası, muz sabunu, muz cipsi, muz lifinden elde edilen ürünler olarak sayılabilir” görüşüne yer verildi.
Muz üretiminde kadınların yoğun emeği var
Muz üretiminde ciddi bir kadın emeğinin söz konusu olduğu belirtilen bildirgede, iş sağlığı ve güvenliği, işçi hakları, kadın istihdam ve refahının iyileştirilmesi gibi konularda küresel standartların sağlanması gerektiğinin altı çizildi. Bildirgede, muz işleme ve paketleme ile ilgili standart bir uygulamanın geliştirilmesi, Türkiye'de bulunan muz üreticilerin ülke iklim coğrafi yapısına uygun bir veri tabanı oluşturulması gerektiği de kaydedildi.
Çandır: Çalıştay muz üretiminde yol gösterici nitelikte
Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, Muz E-Çalıştayı’nın muzun üretiminden, ticaretine kadar birçok alanda yol gösterici nitelikte olduğunu belirtirken, çalıştaya katkı sağlayan herkese teşekkür etti. Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, yatırımcı ilgisi artan muzun geleceğiyle ilgili Çalıştay’da önemli tespit ve uyarılarda bulunulduğunu belirtirken, planlamada bunların önemle dikkate alınacağını kaydetti.
Adıyaman, Elazığ, Konya ve Afyonkarahisar'da muz üretiliyor
Muz E-Çalıştayı’nda konuşan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Büyüktaş ise muz üreticilerine uyarılarda bulundu. Türkiye’nin yıllık muz üretiminin 750 bin tona yaklaştığını, üretim alanının da 110 bir dekara ulaştığını dile getiren Büyükbaş, Bankalar ve tarım kredi kooperatifleri tarafından verilen düşük faizli yatırım kredileri ile örtüaltı muz yetiştiriciliğinin teşvik edildiğini belirti. Düşük faizli ve uzun vadeli kredilerden yararlanan üreticilerin muz bitkisi hakkında çok fazla bilgisi olmasa da örtü altında muz yetiştirmeye başladıklarının altını çizen Büyüktaş, Aydın’dan Denizli’ye, Afyon’dan Ordu’ya, Elazığ’dan Muğla’ya, Adıyaman’dan Konya’ya ülkenin çeşitli yerlerinde muz yetiştiriciliğinin başladığına işaret etti.
Almanya’dan gelip muz yetiştiren var
Almanya’dan gelip muz yetiştirmeye başlayanların da olduğunu da aktaran Prof. Dr. Kenan Büyüktaş, “Sırf devlet desteği nedeniyle yetiştiricilik bilgisi olmayan farklı sektörlerdeki insanların da örtüaltı muz yetiştiriciliğine yönelmesi ileride sorunlara neden olabilir” uyarısında bulundu.
'Muz üretiminde yıllık yağış ve ortalama sıcaklık önemli'
Tropik iklim bitkisi olan muzun yıllık yağış miktarı 1000 ila 2000 milimetre arasında olduğu, yıllık ortalama sıcaklığın 26-27 derece, yıllık sıcaklık farkının ise 4-5 dereceyi geçmeyen mikro klima özelliği gösteren yerlerde yetiştiğini vurgulayan Büyüktaş, bu kıstasların sağlanamaması durumunda muz veriminin düşeceğini belirterek, “Bu nedenle, bütün bu koşulları bilerek ve bitkinin bu isteklerini karşılayan yerlerde veya bu koşulları sağlayan kontrollü ortamlarda yetiştiricilik yapılmalıdır. Her iki durumda da hem yetiştiricilik bilgisine hem de yetiştirme ortamı tasarım uygulama bilgisine sahip olmak ve tarım kuruluşlarının kontrolünde yapılması gerekir” diye konuştu.
'Plansız ve bilgisiz yapılan üretimin sonucu düşük fiyat olur'
Muz üretiminde planlama yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kenan Büyüktaş, “Kontrolsüz, plansız ve bilgisiz yapılan tarımsal üretim, birkaç yıl sonra ya ürünün düşük fiyatla satılmasına neden olur” uyarısında bulundu. Plansızlığın ekili alanların çoraklaşmasına neden olabileceğinin de altını çizen Büyüktaş, “Tarımsal üretimde süreklilik sağlanamazsa, üreticiler kısa vadede planlanan amaca ulaşılamayacak, uzun vadede ise zarar etmeye başlayacaktır” dedi.
Yusuf Yavuz / SOL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder