Halka karşı işlediği onlarca suçtan sonra göstermelik olarak 5 yıl hapis cezası almış, sadece bir yıl yatmıştı. Üstelik AKP kalacağı cezaevini adeta otele çevirmiş, ziyaretçisi de eksik olmamıştı.
Türkiye'de özellikle 90'lı yıllarda işlenen çok sayıda cinayette adı geçti, sadece faili meçhullerle ilgili de değildi onun dosyasına giren iddialar. Uyuşturucu, yolsuzluk gibi konular da Ağar'la ilgili gündemden eksik olmadı.
"Derin" denilse de ortada gizli kapaklı hiçbir şey yoktu, devletin İçişleri Bakanlığı'nı yapmış, Emniyet Genel Müdürlüğü görevinde bulunmuş bir isimdi. Tüm bu suçlamalara da bu görevler sırasında muhatap oldu.
Ancak hem önceki iktidarlar döneminde hem de sonrasındaki 19 yıllık AKP iktidarında hep koruma altında oldu.
Yine de hakkındaki dosyalar o kadar kabarıktı ki, göstermelik de olsa "içeriye" girmeliydi, ne de olsa bir hikaye yazılıyordu, "Türkiye temizleniyordu", temizlik için bir dost, kısa süre misafir edilecekti.
Susurluk davasında aldığı 5 yıl hapis cezası 2012 yılında onanınca, Ağar'a cezaevi yolu göründü.
Ancak AKP iktidarı, Ağar'ı alelade bir mahkum gibi ağırlamayacaktı.
Kalacağı cezaevini seçti, tadilat yapıldı, mahkumlar diğer cezaevlerine gönderildi
Önce ailesine yakın "küçük" bir cezaevi bulundu, bu Ağar'ın talebi sonrasında gerçekleşti. Ailesi Bodrum'daydı, Ağar'a Aydın'ın Yenipazar Cezaevi "tahsis" edildi.
42 kişi kapasiteli bu cezaevine Ağar gelecek diye hızlıca tadilat çalışmaları başladı, Ağar gelmeden cezaevinde bulunan 50 mahkum hızlıca başka cezaevlerine gönderildi, gerekçe "tadilat" çalışmalarıydı.
Hem cezaevi dışında hem de içerde Ağar'a "uygun" cezaevi koşulları yaratıldı.
Derken, Ağar'ın "odası" kalmaya hazır hale getirildi, 25 Nisan 2012 tarihinde Ağar gazeteciler eşliğinde "oteline" teslim oldu.
Cezaevine girerken, "Ehli namusa da bugüne kadar hiçbir zararımız olmadı, bunun gayreti içinde olduk. Olmaya da devam edeceğiz. Böyle bir tecelli olduysa, ilk önce Allah’tan sonra devletten gelmiş kabul ederiz. Bizim meselemiz Türkiye’nin geleceğidir. Bu vatan toprağında geçireceğimiz bu süre içinde çok huzurlu olacağım. Allah devlete millete zeval vermesin. Ne milletimi, ne sevenlerimi, ne de insanlarımızı üzecek hiç bir davranışta bulunmadım" diyecekti, "kimseye de kırgın değilim" diyordu.
Ortada kırgın olmasını gerektirecek bir durum da yoktu, cezaevini seçmiş, o gelecek diye günlerce tadilat yapılmış, birçok mahkum başka cezaevlerine gönderilmişti. İddiaya göre 50 mahkumdan geriye Ağar'la birlikte sadece bir avuç kişi kalmıştı...
Öte yandan o dönem basına yansıyan bir diğer iddiaya göre, Ağar'ın özel güvenlikleri de cezaevine girmiş, Ağar'ın "koruması" sağlama alınmıştı.
Eken ondan önce geldi, teftiş yaptı
Bu sırada Ağar "oteline" teslim olmadan dikkat çekici bir gelişme yaşandı.
Son günlerde isminin sık sık birlikte anıldığı eski MİT Güvenlik Dairesi Başkan Yardımcısı, özel harekâtçı emekli Yarbay Korkut Eken, Ağar'dan önce Yenipazar’a gelmiş, incelemelerde bulunmuştu.
İlçedeki jandarma komutanlığını da ziyaret edip "gerekli talimatları" veren Eken, “Ondan önce burayı inceledim, gezdim. Kendisini uğurlayıp döneceğim. Onu beklerken Yenipazar’da vakit geçiriyorum” diyecekti.
Ağar'ı ziyaret edecek patronlar için helikopter pisti
Mehmet Ağar'ın özel olarak seçtiği cezaevi yakınına bir helikopter pisti de inşa edilerek, Ağar'ı ziyaret edecek zengin dostları unutulmamıştı.
Dönemin Belediye Başkanı Yüsran Erden, pistin daha önce de varolduğunu sadece yenileme yapıp 10 santim beton döktüklerini söylerken, pistin cezaevine yakın olmasınınsa tesadüf olduğunu dile getirecekti.
Ancak pistin Ağar için yapıldığı o kadar iyi biliniyordu ki, bölge esnafı "ziyarete gelenler bize para bırakmaz" diye endişelenmiş, konu birçok gazetede haber olmuştu.
Kimler ziyaret etti: Hepsi oradaydı
Ağar'ın otel gibi bir cezaevi hayatı olmuş, ziyaretçisi eksik olmamıştı.
Aradan geçen yılların ardından Ağar'ın ziyaretçi trafiğinin bir bölümünü hatırlatalım:
Mustafa Koç, Mehmet Cengiz, Ferit Şahenk, Adnan Polat, Nihat Özdemir, Süleyman Selmanoğlu (dönemin AKP'li Elazığ Belediye Başkanı), İsmail Cevahir, Yüksel Çağlar, Hikmet Çetin, Gültekin Uysal, Fatih Terim, Rıdvan Dilmen, Yıldırım Demirören, Aziz Yıldırım, Fikret Orman, Haluk Ulusoy, Yılmaz Vural, Ersun Yanal, Sadri Şener, Arda Turan, Hıncal Uluç, Ercan Saatçi.
Temiz eller ziyareti...
Ağar'ı ziyaret edenlerin listesi buradakinden çok daha uzun elbette. Ancak ziyaret edenlerden birinin kimliği oldukça dikkat çekici.
27 Kasım 1998 tarihli Hürriyet gazetesinden bir haber:
"Nesim Malki cinayeti ile Alaattin Çakıcı'nın gölgesinin dolaştığı Türkbank ihalesini soruşturan İstanbul DGM Savcıları Aykut Cengiz Engin ve Engin Baltacı; kirli ilişkiler, yolsuzluk, kara- para batağına saplanan Türkiye'nin umudu oldu."
Hürriyet'in 1998'de "Türkiye'nin umudu" dediği bu isim, tarihler 29 Haziran 2012'yi gösterdiğinde artık "eski DGM savcısı" sıfatı taşıyor, serbest avukatlık yapıyordu.
Yıllar önce "temiz eller" umudu ilan edilen Savcı, bu kez şu habere konu oluyordu:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder