Tarım ve Orman Bakanlığı’nın özel izniyle deniz patlıcanları avlanıyor.
Bakanlık tarafından özel izinle toplanan deniz patlıcanlarından geçtiğimiz yıl, ihracat ile 30 milyon dolar gelir edildi. 2020'de 2 bin 84 ton deniz patlıcanı toplandı. 2021 yılı için ise 2 bin 500 ton deniz patlıcanının avlanmasına izin verildi.
Bakanlığın paylaştığı verilere göre Çin ve Güney Kore başta üzere Uzak Doğu ülkelerine ihraç edilen deniz patlıcanlarından geçen yıl 30 milyon dolar gelir edildi. TÜİK verilerine göre deniz patlıcanı avcılığı 2014 yılı ile 2018 yılları arasında 4 kat arttı.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, uluslararası alanda yüksek fiyatlarda satılması nedeniyle kaçak avcıların da hedefinde olan deniz patlıcanlarının avlanmasının ekosistemi yok ettiğini belirterek yasaklanmasını istedi.
Bülbül, yaşanan müsilaj sorunundan ders alınması gerektiğini belirterek “AKP iktidarının çevre ve doğaya düşman, yandaş şirketlerine minimum maliyet maksimum kâr etmeye yönelik rant politikalarıyla çevreye verdiği tahribat ile denizlerin kirliliği had safhalara ulaştı” diye konuştu.
***
Deniz patlıcanı talanı ekosistemi yok ediyor.
Ege Denizi’nde Çeşme ile Datça arasındaTarım ve Orman Bakanlığı'nın belirlediği koordinatlarda, deniz tabanındaki kumu ve deniz suyunu filtreleyerek temizleyen ekosistemin en önemli elemanlarından olan deniz patlıcanları özelizin ile avlanıyor. Yurtdışında kilosu 150 dolara kadar alıcı bulan deniz patlıcanının, ülkemizde yetiştiriciliği yapılmadığından denizlerimizde bulundukları doğal ortamlardan çıkarılıyor. Avın en yoğun yapıldığı bölgelerin başında turistik özellikleri ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Didim geliyor...
Didim’deki avın durdurulması daha önce Didim Sivil Gelişim Platformu tarafından yürütmeyi durdurma davası açıldı. Konu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de gündeme geldi, avın durdurulmasıiçin kanun teklifi verildi. Ancak uzmanların uzun vadede denizlerdeki canlı yaşamını derinden etkileyeceğinisöylediği deniz patlıcanı avcılığı, bakanlığın denetiminde sürdürülüyor.
YAŞAMI TEHDİT EDİYOR
Didim Derneği, yapılan geniş kapsamlı araştırmanın ardından hazırladıkları rapor ile Tarım Bakanlığı’na başvurarak avın durdurulmasını talep etti. Deniz patlıcanı avcılığının denizdekisağlıklı yaşamının hızla tehlikeye girmesine neden olacağı vurgulanan raporda, “Denizlerin adeta gönüllü temizlik fabrikası olan deniz patlıcanı, avlanması ile birlikte denizlerin eskisi gibitemiz kalması mümkün değildir” denildi.
Raporda, Didim'in uluslararasıilgi gören doğal değerlerinin dünya turizmine kazandırılması amacıyla “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edildiği hatırlatılarak “Özellikle deniz alanında uygulanmak istenen kimi projeleriçin endişeliyiz.Çünkü bu projelerin, deniz suyuna kirletici etkisi olduğu bilinmektedir. Su yapısında meydana gelecek değişikliklerin zamanla başta sucul ekosistemde olmak üzere, kentin doğal çevresinde olumsuz etki yaratacaktır. Önlem alınmazsa artan kirlenme ile birlikte kentimizdeki canlı yaşamı tehdit altında olacaktır” ifadelerine yer verildi.
Hazırlanan raporda, deniz patlıcanıstoklarında aşırı yıpranma olduğu da dile getirildi. Ayrıca yıliçerisinde avlanan deniz patlıcanlarımiktarının, bakanlığın uyguladığı av kotasımiktarının üzerinde olduğunu belirtildi.
Yurttaşların karşı çıktığı deniz patlıcanı avcılığınıilçenin belediye başkanına ve sivil toplumörgütü temsilcilerine sorduk
‘DENİZ TALAN EDİLİYOR'
YA AV, YA TURİZM
Didim Ticaret Odası Başkan Yardıcısı Hikmet Atilla:
Koronavirüs salgınından dolayı esnaf zor durumda. 500 tekne deniz patlıcanları için Didim’e geldi ve her teknede 4 kişi bulunmakta, normal şartlarda buna sevinmemiz gerekir değil mi? İki bin kişi bir ilçenin esnafından alışveriş yapacak, bu sıkıntılı günlerde biraz da olsa esnaf nefes almış olacak, kazın ayağı ne yazık ki öyle değil. Buna sevinemiyoruz. Çünkü Didim’in denizini temizleyen canlıları yok ediyoruz, denizin ekosistemini bozuyoruz. “Kazan kazan deniliyor”, yani hemdeniz patlıcanlarınıtoplayan kazanacaklar, hemde turizmciler. Maalesef herseferinde turizmciler kaybediyor. Bu nasıl bir paradoks, balık çiftliklerinin artıklarını denizin altına bıraktıklarını biliyoruz, deniz patlıcanları da bunlarıtemizliyor, biz hembalık çiftliklerinin kapasite artışına gidiyoruz, hem de bunların bıraktıkları artıkları temizleyenleri yok ediyoruz. Didim için yetkililer kararlarını vermek zorundalar, ya balık çiftlikleri, deniz patlıcanları, su ürünlerine dayalı organize sanayi bölgesi, ya da turizm. İkisinin birlikte yürüme şansı yok. Didim halkının ve esnafının kararı kesin, onlar turizm diyorlar.
Didim Derneği Başkanı Mehmet Soysalan: Kota aşılıyor bu konuda endişeliyiz. Yıl, içerisinde avlanan deniz patlıcanları miktarı, ihracat rakamları ve soğuk hava depolarında yapılan stok tespitleri göz önüne alındığında, kotanın üzerinde avlandığını görüyoruz. Tebliğin izni doğrultusunda ilçemize gelen balıkçı tekneleri ise ayrı sorunlara neden oluyor. Gelen teknelerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yanaşabilecekleri bu kapasitede biriskele sistemimiz yok. Bunlar ekstra çevre kirliliklerinin yaşanmasına neden oluyor. Bununla birlikte, teknik ekip ve eleman eksikliklerinin yaşandığı ve buna bağlı olarak denetimlerde aksaklıkların olduğu gözlemledik. Kirliliğin ve sağlıksız yaşam koşullarının ivedilikle giderilmesi gerekiyor. Deniz patlıcanları, deniz yüzeyleri ile sularımızın kirliliğe karşı kurtarıcıdır. Var olmaları denizlerimizin geleceğiiçin büyük önem taşıyor. Bu sebeple deniz patlıcanlarının korunması ve geliştirilmesi esas olan projelerin hayata geçirilmesi gerekli. Avlanmalarına izin verilmemeli.
Akbük Çevre ve Kültür Derneği’nden Gökhan Uzman: Av yasaklanmalı Denizlerin suyunu ve kumunu süzerek beslenen bu canlı,suyu berrak olan denizlerimizin adeta filtresidir.Çok sayıda derneğin, halkın, yerel yönetimin uyarılarına ve itiraz dilekçelerine rağmen bakanlık izniyle Didim koylarında bu avı sürdürüyor.Bir tarafta 30 - 40 milyon dolarlık deniz patlıcanı avcılığından gelir elde edilecek beklentisiyle, diğer tarafta onlarca 5 yıldızlı otelin milyar dolarlık gelirinivtehlikeye atıyoruz.Bizler,Didimde yaşayan çevreye duyarlı yurttaşlar ve çevre örgütleri olarak temiz, berrak denizimizin ve altın renkli kuma sahip plajlarımızın kirlenmemesi için bu avın yasaklanmasını istiyoruz.
Muhammed Özmen-Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder