6 Nisan 2022 Çarşamba

Atatürk’ü kullanarak gericiliği savunmak - Zülal Kalkandelen / CUMHURİYET

 Bugünlerde Atatürk’ü kullanarak gericiliği savunmak yine hız kazandı. 

Türkiye Gençlik Birliği (TGB), basın bülteni göndermiş. TGB Genel Başkanı ve Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanı, 28-30 Mart’ta Pakistan’ın Ketta kentinde düzenlenen İslami Gençlik Kurultayı’na katılmış ve Taliban hükümeti yöneticilerinden Ketta Başkonsolosu Gul Hassan ile görüşmüşler.

“Başkonsolosluğa, Türkiye’de nasıl giyiniyorlarsa aynı o şekilde girdiklerini, onların inancına hassasiyet gösterip başörtüsü takmalarına gerek olup olmadığını sormalarına rağmen ‘Burası Pakistan’ dendiği için başı açık girdiklerini” belirtmişler... Sonra da bülten boyunca “Taliban’ın halkçı olduğunu, Sovyet ve ABD emperyalizmine karşı çıktığı için ilerici olduğunu” anlatarak kız öğrencilerin okuması meselesinde Gul Hassan’ın söylediklerini aktarmışlar: 

“Kadın ve kız çocuklarının eğitim alması, toplumsal yaşama katılmasını istiyoruz. Batıcı eğitim sistemini sürdürmeyeceğiz, kendi eğitim sistemimizi oluşturacağız. Benimsediğimiz İslam inancına göre kız ve erkek çocuklarının ayrı eğitim görmesi gerektiğine inanıyoruz. Öngördüğümüz eğitim için gerekli altyapıyı oluşturma çalışması 6 ay ile 1 yıl içerisinde sonlanacak. Bu süreç tamamlanınca herkes eğitimine rahatlıkla devam edecek.”

***

Taliban gibi köktendinci bir terörist örgüt için bu yaklaşım şaşırtıcı değil ama hem laikliğin ve Cumhuriyet devrimlerinin savunucusu olduğunu iddia etmek hem de bu açıklamayı olumlamak oksimorondur.

Şöyle demiş TGB Başkanı Dilek Çınar:

“Kız ve erkek çocukların ayrı okuması, evet, Türkiye gibi Atatürk Devrimi’ne sahip bir ülke için tercih edilecek bir sistem değildir. Ancak Afganistan, kendi toplumsal gerçeğine göre bir direniş çıkarmış, yeni ve bağımsız hükümet kurmuştur. Nasıl ki başka ülkelerin eğitim sistemleri bizim tercihlerimize göre belirlenmiyorsa, gururlu bir halk olan Afgan halkı da kendi gerçeklerine göre hareket edecektir. Kız çocuklarının da eğitim ve toplum hayatına katılacağını Taliban yöneticileri ifade etmektedir.”

Cumhuriyet Devrimi’ni tek bir niteliği ile ele alıp onu mücadele ettiği gericiliği aklamak için kullanamazsınız. Logonuza Atatürk resmi koyup bunu yaparsanız, bu ancak Atatürk sömürüsü olur.

Cumhuriyet Devrimi, tam bağımsızlığı savunur, antiemperyalisttir, halkçıdır, laiktir. Bu devrimin en önemli direklerinden biri olan laikliği önemsizleştirip sadece antiemperyalizm niteliği üzerinden değerlendirme yapılamaz. Ayrıca Taliban antiemperyalist de değildir.

Hâlâ anlamayanlara anlatalım...

*** 

Kendi besleyip büyüttüğü köktendinci terörist örgüt El Kaide’nin peşine düşme bahanesiyle Afganistan’ı işgal eden ABD’nin, 20 yıl sonra bu ülkeden çekilmesi tartışmasız iyidir. Bunda kuşku yok.

Ancak çekilmeden sonra Amerikalılar ile Katar’da masaya oturup ABD’den Merkez Bankası rezervlerine yönelik yasağı kaldırmasını istediğini ve iki ülke arasında yeni bir sayfa açılmasını amaçladıklarını söyleyen Taliban hükümetidir. 

ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararından sonra Afgan ordusunun çöküşü hızlanınca Taliban, boşluktan faydalanıp gücü ele geçirdi. Herkesin bildiği gibi Taliban, sadece “medrese öğrencileri” değildi; Pakistan İstihbarat Servisi’nin maaşlı elemanlarıydı. Ellerindeki silahları verenler ve onları eğitenler emperyalistlerdi.

ABD’nin eğitip silahlandırdığı iki şeriatçı güç (IŞİD ve Taliban) arasındaki savaştan sonra iktidarı ele geçiren Taliban üyeleri, terör üzerinden para kazanan cihatçı militanlardır.

Taliban, ilerici değildir. Gericilik sadece emperyalistlerle işbirliği yapmakla sınırlı olamaz; kadınların toplumsal alandaki haklarını din üzerinden sınırlayan şeriatçılar gericidir. 

Katliamlar düzenleyen, çocukları ve gençleri zorla silah altına alan, Afgan halkının hayatına kısıtlamalar getiren, kadınların birçok hakkını yok eden ve belirledikleri kurallara uymayanları vahşice cezalandıran Taliban, Batı’nın eseridir. 

Taliban’ı aklayacaksanız bunu sadece kendi adınıza yapın, hem emperyalizme hem de şeriatçı gericiliğe karşı aynı anda mücadele veren laik bir devrimi ve Atatürk’ü bu utanca alet etmeyin.

Zülal Kalkandelen / CUMHURİYET


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder