4 Nisan 2022 Pazartesi

Pakistan’da darbe, Kazakistan’da suikast girişimi - Mehmet Ali Güller / Cumhuriyet

Ukrayna meselesini, ABD’nin Rusya’yı NATO aracılığıyla kuşatma/boğma girişimine karşı bir “yarma harekâtı” olarak değil de egemen bir devlete yönelik işgal girişimi olarak yorumlayan kesimler için uyarıcı nitelikte iki olay oldu.

O iki olay ile Ukrayna arasında bir bağ kurabilmek için ABD’nin Rusya’yı batısından ve güneyinden hangi hatlar ile kuşatmaya çalıştığını anımsatmalıyım: Baltık bölgesinden başlayan, Doğu Avrupa’dan Batı Karadeniz’e inen, oradan Karadeniz boyunca Gürcistan üzerinden Kafkaslar’a uzanan ve şartlar oluştuğunda Kazakistan’a ve Orta Asya’ya ulaştırılmaya çalışılan hat. Ki ABD’nin Çin stratejisi de Orta Asya, Pakistan ve Hindistan ile Hint Okyanusu’na inen, oradan da Japonya’ya kadar uzanan geniş bir yay ile Çin’i kuşatmak şeklinde.

Artık bahsettiğimiz o iki olaya geçebiliriz.

ABD’NİN İMRAN HAN RAHATSIZLIĞI

ABD yönetimi 8 Mart’ta, Pakistan’ın Washington Büyükelçisi’ne verdiği bir mektupla darbe girişiminin düğmesine bastı. Mektupta özetle “İmran Han giderse Pakistan affedilecek, aksi halde sonuçları olacak” mesajı vardı. Peki, ABD neden Pakistan Başbakanı İmran Han’dan memnun değildi? Sıralayalım:

1. Pakistan, tıpkı Hindistan gibi, BM’deki Rusya karşıtı oylamada çekimser kaldı.

2. İmran Han, Rusya’nın yalnızlaştırılmaya çalışıldığı bu süreçte Moskova’yı ziyaret etti. (Ki ABD’li yetkililer mektupta İmran Han’ın ordu ve dışişlerine rağmen Rusya’yı ziyaret ettiğini iddia ediyordu.)

3. Pakistan, ABD’nin Afganistan sonrası için istediği üsse izin vermedi. Hatta İmran Han, ABD’nin Afganistan savaşına destek verilmesinin büyük hata olduğunu bile söyledi.

4. Pakistan, Rusya’ya karşı başlatılan ABD yaptırımlarına katılmadığı gibi, benzer tavrı gösteren Hindistan’ı da övdü.

5. İmran Han, Rusya’yla ilişkileri bozması için Batılı diplomatların kendisine yazdığı mektuba tepki gösterdi ve “Bu zamana kadar kimseye boyun eğmedim, ulusumun da eğmesine izin vermeyeceğim” yanıtını verdi.

PAKİSTAN BU KEZ DARBEYİ ÖNLEDİ

ABD’nin “tehdit mektubu” üzerine, İmran Han’ın başbakanlığını yaptığı koalisyon hükümetini destekleyen toplam 12 vekile sahip üç parti, koalisyondan ayrıldığını ve muhalefet blokuna geçtiğini ilan etti. 178 üyeli koalisyon böylece 166 üyeye düştü. Meclis çoğunluğu için gereken sandalye sayısı ise 172’ydi. 28 Mart’ta mecliste “güvensizlik oylaması” önergesi 161 oyla kabul edildi ve 3 Nisan’da hükümetin düşürülmesi kararlaştırıldı.

İmran Han, ABD’nin darbe girişimine karşı destekçilerini alanlara çağırdı. Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Kamar Cavid Bacva“ABD ile iyi ilişkiler istediklerini ancak bunun diğer ülkelerle ikili ilişkileri riske atma uğruna olamayacağını” belirtti. Diğer yandan İmran Han, ABD darbesi girişimini boşa düşürmek için, Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi’ye çağrı yaparak meclisi feshetmesini ve erken seçime götürmesini istedi.

3 Nisan günü Pakistan Meclis Başkan Yardımcısı Kasım Suri, anayasanın 5. maddesine dayanarak güvensizlik oylamasını reddetti. Ardından da Cumhurbaşkanı Arvi meclisi feshetti.

KAZAKİSTAN’DA SUİKAST PLANI ÇÖKERTİLDİ

Kazakistan’da biliyorsunuz 2022’nin ilk günlerinde, işçilerin grevlerini ve haklı eylemlerini kullanıp yönünü saptırarak ABD destekli bir turuncu darbe yapılmaya çalışılmıştı.

Ancak sponsorun o başarısızlığın ardından boş durmadığı anlaşılıyor: Kazakistan Milli Güvenlik Komitesi’nin açıklamasına göre, Kazakistan Cumhurbaşkanı’nı hedef alan ve yabancı bir istihbarat servisine çalıştığı ortaya çıkarılan bir suikastçı yakalandı.

ABD baskısına rağmen Rusya’yla ilişkilerini bozmayan Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko ile benzer pozisyonda olan Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in son iki yılda birer kez turuncu darbe girişimine, birer kez de suikast girişimine uğraması tesadüf değil elbette.

İşte Rusya’nın Ukrayna üzerinden ABD kuşatmasına müdahale etmesini, tüm bu gelişmeleri birlikte değerlendirerek ve ABD/NATO’nun kuşatma stratejisi içinde yorumlamak gerekir. Aksi halde içeriksiz ve apolitik bir “savaş karşıtlığı” tuzağına düşülür.

Mehmet Ali Güller / Cumhuriyet


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder