8 Mayıs 2022 Pazar

UYUŞTURUCU KISKACINDA TÜRKİYE (VII-VIII) - Murat AĞIREL / YENİÇAĞ

 


(VII-Yine Kolombiya yine muz yine kokain)

Kolombiya'dan yükünü alarak yoluna devam eden bir gemi Malta Limanına yanaştığı 6 Nisan Çarşamba günü güvenlik görevlileri gemiye operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonda 40'lık bir konteyner içinde bulunan 1200 kutu muz arasında 26 kutuya gizlenmiş halde piyasa değeri 108 milyon Euro olan 800 kilogram yüksek saflıkta kokain ele geçirdi.









Lovin Malta'da yer alan bilgilere göre geminin yanaştığı liman Malta Freeport. Bu limanın yüzde 50'si Türk firması YILPORT'a ait.

Daha önce de yine YILPORT limanlarında uyuşturucu maddeler yakalanmıştı. Brezilya'dan gelen ve Kocaeli Dilovası'daki YILPORT Limanına yanaşan geminin içindeki bir konteynerde 540 kilo kokain, Orta Amerika ülkesi Panama'da, Türkiye'de Mersin Limanına gelen başka bir konteynerde de 616 paket kokain ele geçirilmişti.

YILPORT Holding daha önce bir açıklama yapmış ve 10 ülkede 22 adet liman işlettiğini belirterek, "Çalıştığımız limanların bazılarında, bilhassa Latin Amerika'daki limanlarımızda, maalesef kaçakçılık girişimleriyle karşılaşmaktayız. Limanlarımızı en üst seviyede kaçakçılığa karşı mücadele ekipmanlarıyla donatsak dahi, yasa dışı örgütler, farklı yöntemler deneyerek kaçakçılık faaliyetleri denemektedirler. Buna karşılık biz de kolluk kuvvetleriyle eş güdüm içinde çalışarak, her yıl tonlarca kaçak mal yakalıyoruz ve yerel güvenlik birimlerine teslim ediyoruz" demişti.

Peki, Malta'da yakalanan ve piyasa değeri 108 milyon Euro olan 800 kilogram kokaini kim gönderiyordu ve kime geliyordu?

Yazalım. Şayet kokain yakalanmasaydı MSC Polina gemisi ile MEDURB 049746 konşimento numarası ile Mersin Limanına gelecekti. Gönderici ise C I Banacol adlı firma. Alıcısı OSE Fruit adlı firma olacaktı. Firma yetkilisi olarak Demir Semerci görünüyor. Bu ismi aklınızda tutun. Firmanın kuruluş tarihi 29 Temmuz 2021.



























Buraya kadar bilgiler yüzeysel.

Gelin aradaki bağları size anlatayım.

16 Haziran 2021 tarihinde Mersin Limanı'nda 1.3 ton kokain ele geçirildi. Türkiye tarihinin en büyük kokain operasyonuydu.

Kokain Öz Şimşekler adlı firmaya gelmişti. Yakalanan kokain Yıldırım Holding'in şirketi Yılport'un 2016'dan beri işlettiği Ekvador'un Bolivar Limanı'nda 'MSC Capucine R' isimli gemiye yükleme yapılmıştı.

Konteynerin göndericisi Ekvador'daki Coragrofrut S.A. ve merkezi Slovenya'da bulunan büyük gıda şirketi Rastoder'in Ekvador'daki firmasıydı.

Alıcı ise yine Slovenya'daki Rastoder'in merkezi görünüyordu ancak yakalama gerçekleşmeseydi Öz şimşeklerin deposuna taşınacaktı.

Konteyner evrakları incelemeye alındı. Rastoder şirketi henüz gemide olan konteynerin Öz Şimşekler Gıda Şirketi'ne yönlendirilmesi için talimat vermiş ve bu kayıt altına alınmıştı.

Kokain yakalandıktan sonra Öz Şimşekler Gıda Şirketi'nin sahibi Nimet Şimşek, Halil İbrahim Şimşek (oğlu) ve 3 çalışan tutuklandı. Firma sahipleri kokain ile bir bağlantılarının olmadığını ürünleri denizde satın aldıklarını belirtiler. Dava devam ediyor. Sadece 2 tutuklu kaldı.

Diyeceksiniz ki bunu bize neden anlatıyorsun…

Haklısınız…

Ama arada bir bağlantı var.

OSE Firmasının sahibi Demir Semerci daha önce Öz Şimşeklerin çalışanıydı. Halen açık kaynaklarda Öz Şimşeklerin Mersin Serbest Bölgedeki yetkilileri Nimet Şimşek, Mesut Sekin ve Demir Semerci gözüküyor.

Öz Şimşekler 1.3 ton kokain ile hangi tarihte yakalanmıştı: 16 Haziran 2021.

 Peki, OSE firması ne zaman kurulmuş? 29 Temmuz 2021. Garip bir tesadüf mü sizce?

Daha bitmiyor.

OSE firmasının kuruluşunda verilen mail adresi de ilginç: osmansonmez@gmail.com

Osman Sönmez kim peki? Suriye asıllı S.H. kokain dosyasında tutuksuz yargılanan Öz Şimşekler firmasının sahiplerinden Hasan Şimşek'in yakın arkadaşı.

Mutlaka uyuşturucu kartelleri kokaini konteynere gizlice yerleştirmiştir ve alıcı firmanın da bundan haberi yoktur. Zira diğer yakalanan kokainlerde de aynısı olmuştu!

Ayrıca yine firma bu muzları yoldan aldığını, muz aldığı, kokainden haberi olmadığını iddia edecektir. Ancak anlamadığım şu, bu dosyada muzların Kolombiya'dan yüklenirken OSE firmasına yüklendiği, yani alıcının belli olduğu çok açık.

Konuştuğum kaynakların aktardığına ve araştırmama göre konşimento Kolombiya çıkışlı. Tarihi ve alıcı bilgileri net... Ayrıca sağlık sertifikası da Kolombiya'dan çıkarken düzenlenmiş. 11 Mart'ta gemiye yüklenmiş. 14 Mart'ta konşimento basılmış. 15 Mart'ta sağlık sertifikası düzenlenmiş. Ve Malta'da yakalama olunca nasıl oluyor ise gemi firmasından 5 Nisan tarihli aynı numaralı bir konşimento düzenletilmiş.

Yolda alındı diyebilmek için mi acaba?

Ben savcı değilim, yazdığım köşe de mahkeme salonu değil. Ancak olaylardaki ayrıntılar bazen tesadüf ile açıklanamayacak kadar çok karşıma çıkıyor. Bunları araştıracak olan mutlaka savcılık makamı ve mahkemelerdir.

Ancak ülkemizin sırtına kene gibi yapışan uyuşturucu illeti ile mücadele etmek her yurttaşın asli görevi.

En başta da gazetecilerin…

(Devam edecek)










(VIII-Eroin TIR'ın soğutucu fanının içine zulalanmış)

Günlerdir size Mersin Limanı merkezli Türkiye'deki kokain ticaretine ilişkin ulaşabildiğim bilgileri aktarıyorum.

İlk yazımda demiştim ki büyük bir resmin ilk fırça darbelerini vuruyoruz.

Şimdi ise o büyük resmin bir bölümünün son rötuşlarını yapıyoruz.

Biliyorum, çok isim, çok şirket ismi verdim. Anlaşılır olması için uğraştım. Diğer yandan kayda giren bu isimlerin firmaların ve yaptıkları "ticaretin" tarihe not düşülmesi gerektiği de muhakkak.

Ulaştığım son bilgilerde de yine Mersin Limanı var.

Aktarayım...

Tarih 16 Nisan 2022

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sosyal Medya hesabından Mersin Limanı'nda yine muz konteynerinin içinden 258 Kg kokain yakalandığını bildirdi.

Operasyonu Jandarma yaptı diye bildirdi ancak operasyonda Gümrük Muhafaza Kaçakçılık şube Müdürlüğü de vardı.

Kokain Güney Amerika ülkesi Ekvador'daki Türkiye merkezli Yılport Holding'in işlettiği Bolivar Limanı'ndan yola çıktı. Gemi adı Norfolk, önce İtalya'ya uğradı. İddiaya göre; yanaştığı liman, Taranto. Bu limanı da Yılport Holding işletiyor.

Kokainin göndericisi olarak Ekvador merkezli şirket Extra Golden Fruits görünüyor.

Hatırladınız mı bu firma ismini?

Daha önce uyarmıştım...

Generetion firmasından bahsetmiştim önceki yazılarda. İşte bu isim ifşa olunca yerine kurulan marka olduğu iddia ediliyor.

Alıcı Extra Golden Singapur şirketi görünüyor. Muz markası ZAIN

Daha önce yazılarımda belirttiğim bir isim vardı Ahmet Ben Khadra.

Hah işte bu marka o kişiye ait. Ahmet Ben Khadra'nın kardeşi Ali Sultan (Alaa Ben Khadra) bu operasyonla ilgili gözaltına alınmak istendi. Ancak Ali Sultan, operasyondan önce eşi, çocukları ile birlikte çoktan yurt dışına çıkmıştı. Firmanın vekili ve müşavirlik işlerini yapan iki kişi, şirkette yöneticilik yapan G.S. ve Suriye uyruklu finans müdürü A.A. gözaltına alındı.

Mutlaka haberleri yoktur kokainden...

Sorgudan sonra mahkemeye sevk edilen şüphelilerden sadece H.Ö. tutuklandı. H.Ö. bu grupla bağlantılı onlarca şirketin gümrük müşavirliğini yapıyordu. Ayrıca kısa bir süre önce bu gruba ait bazı markaları da kendi gümrük müşavirlik şirketi adına Ekvador'dan konteynerlerle yükletmeye başlamıştı.

Diyeceksiniz ki bu kadar isimden bana ne...

Anlatayım...

H.Ö.'nün ve bu operasyonda gözaltına alınıp, tutuklanmayan şirketteki ortağı M.T.'nin adı 1998 yılında yine bir meyve şirketinin gemisinde yakalanan 3 ton kokain kaçakçılığına karışmıştı. Bahama bandıralı Silkeborg gemisinde, Mersin limanında 3 ton kokain yakalanmıştı.

Gemi Suriye'den Mersin limanına kadar izlenmiş ve operasyonu Lucky-S ve Kısmetim-1 operasyonlarını yöneten Haluk Bahçekapılı yönetmişti. Şilili şirketin gümrük işlerini yine H.Ö ve M.T.'nin şirketi yapıyordu.

Diğer ilginç durum ise şu...

Gözaltına alınan G.S. daha önce Menas adlı şirkette yöneticilik yapmıştı. Kimdi bu firma diye hafızalarımızı zorlar isek Kemal Kılıçdaroğlu ve vefat eden eski AKP Milletvekili Mir Dengir Fırat'ı hatırlarız.

Televizyon ekranlarında Uğur Dündar moderatörlüğünde tartışan iki ismin tartışmalarında bu şirketin ismi hayali ihracat ve uyuşturucu ile birlikte geçmişti. Şubat ayında Kapıkule sınır kapısında Hollanda'ya narenciye taşıyan bir TIR'da arama yapan Kaçakçılık-İstihbarat ve Narkotik ekipleri TIR'ın soğutucu fanına zulalanmış tam 89 kilogram eroin ele geçirmişti.

Söz konusu TIR Mersin'den yükleme almış ve malın da sahibi Menas adlı şirket gözüküyordu.

Mir Dengir Fırat, 2007 yılında bu şirket ile bir bağının kalmadığını, şirket sahibi de kendilerinin olayda bir mesuliyetinin olmadığını TIR şirketi ile ilgili olduğunu beyan etmişti. Ancak Mir Dengir Fırat MENAS'a ait TIR'ların gümrükte didik didik arama yapılan 'kırmızı hat'tan çıkarılıp 'yeşil hat'a alınması için Gümrük Müsteşarlığı'na gönderilen ve altında Dengir Mir Mehmet Fırat'ın isminin de yazılı olduğu bir belge sunmuştu. Belge tarihi Fırat'ın MENAS'tan ayrıldım dediği tarihte yazılmıştı.

Diğer belirtmem gereken konu ise Ahmet ben Khadra'nın kardeşi Ali Sultan'ın, başka şirketler ile de bağının olması. Elbette Savcılık makamları araştırıyordur. Ancak mesela benim ulaştığım bir şirket bilgisinde yine sektörde faal olan Vero adlı şirketteki ortaklığı dikkat çekici.

Hatta...

Ticaret Sicil Gazetesi'ndeki ve İTO belgesindeki bilgilere göre ortağı da H.B.K. çok tanıdık bir isim. Spor camiasında da adı eskiden sıkça duyulan medyatik bir kişiydi.

Daha önce de İstanbul İl Jandarma Komutanlığı birimlerine yapılan bir ihbarı değerlendirdi ve  6 Ekim 2014 günü Singapur bandıralı Maerks Bogor isimli Kolombiya'dan gelen gemide bulunan bir konteynerin soğutucu bölümünde birer kiloluk paketler halinde 30 paket  15 kilo kokain maddesinin zulalandığını, geminin 9 Ekim 2014 tarihinde İstanbul Ambarlı Kumport Limanı'na giriş yaptığı tespit edilmişti.

Yapılan araştırma ve soruşturma neticesinde Konteynırın H.B. K.'nin sahibi olduğu V.D.S. şirketine ait Ekvador ülkesinden ithal edilen muzların içinde bulunduğu konteyner olduğu belirlendi. Açılan dava neticesinde H.B.K. 2015 tarihinde beraat etti.

Bu sefer H.B.K.nin Vero firmasında ortağı olduğu kişinin konteynerinde kokain bulundu.

Ama farkında mısınız ne kadar karışık da gözükse aslında bütün işlemler aynı isimlerin etrafında gerçekleşiyor.

Anlatmak istediğim de bu. Belki eksik belki daha fazla ama işleyişin bir bölümü böyle.

Baronlara ulaşmak mı?

Onlara daha var...

(BİTTİ)

Murat AĞIREL / YENİÇAĞ




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder