1) Kiğılı'dan kadın işçilere tepki çeken kıyafet maili: 'Mavi yaka çalışma arkadaşlarımız...' (SOL)
Erkek giyim markısı Kiğılı'nın kadın çalışanlarına gönderdiği "Kıyafet yönetmeliği" maili tepki çekti.
Aykırı'da yer alan habere göre, söz konusu yazıda, "Mavi yaka çalışma arkadaşlarımız ile birlikte çalıştığımız için özellikle dekolte, etek boyları konusunda aşırıya kaçılmaması ve basen dikkat çekmeyecek şekilde giyinilmesi gerektiğini bilgilerinize sunarız" denildi.
2) Sosyal medyaya sansür düzenlemesinin tamamı komisyondan geçti (SOL)
Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülen ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçunun yer aldığı sosyal medya sansür yasasının tamamı TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. AKP ve MHP’nin 26 Mayıs’ta TBMM Başkanlığı’na sunduğu, basın kartı verilmesi ve iptaline ilişkin düzenlemelerin yanı sıra ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçunun yaratıldığı 40 maddelik Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu’ndan geçti. Teklifin müzakereleri geçen perşembe başlamış ve ilk madde kabul edilmişti. Dün de ikinci madde üzerinden devam edilmiş ve 14 madde daha AKP ve MHP oylarıyla geçilmişti. Teklifin görüşmeleri Çarşamba günü, TBMM Plan Bütçe Salonu’nda 16. maddeden devam etti. AKP tarafından, Basın İlan Kurumu’nun yetkilerini artıracak iki madde ihdası önerildi. Yurt dışında Türkçe yayın yapan gazeteler ile internet haber sitelerinde Basın İlan Kurumu aracılığıyla ilan ve reklam yayınlatılması, bu yayınlara destek verilmesine dair usul ve esasların Basın İlan Kurumu Genel Kurulu tarafından belirlenmesi ve Basın İlan Kurumu’nun gerektiğinde yurt dışında temsilcilik açabilmesini amaçlayan iki önerge sunuldu. Muhalefetin itirazları üzerine önergeler geri çekildi. Ancak önergelerin TBMM Genel Kurulu’nda yeniden verilmesi kararlaştırıldı.(Muhalefet milletvekilleri 29. maddenin teklif metninden çıkarılması için görüşmelere katıldı) ‘Dezenformasyonla mücadele' iddiasıyla hazırlanan teklifin en çok tartışılan “halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla kamu barışını bozma” gibi gerekçelerle ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ şeklinde yeni bir suç tanımlaması yapılan 29. madde üzerindeki görüşmeler başlayınca komisyon üyesi dışındaki milletvekilleri de komisyona katıldı. Muhalefet milletvekilleri, maddenin teklif metninden çıkarılması için konuşmalar yaptı. Milletvekillerini konuşmasının ardından Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi İhsan Baştürk söz aldı. Baştürk, hangi fiilin suç olarak tanımlandığının açık ve net, hiçbir tereddüde imkân bırakmayacak şekilde belirlenmesinin hukuki önemine vurgu yaptı. Baştürk, bu suçun yüzde 99 basın yoluyla işlenebileceğini ve bu suçun basın yoluyla yapılmasının ağırlaştırıcı neden sayılmasının kanun yapma tekniği açısından sıkıntı yaratacağını belirterek şöyle devam etti: “Gerek Türk Ceza Kanunu’na gerek özel ceza kanunlarımıza baktığımızda; Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve iptale gerekçe olarak en sık başvurulan ilkelerden birisi belirlilik ilkesidir. ‘Ülkenin iç ve dış güvenliği’ kavramı, ‘kamu barışını bozma’ kavramı... Bunların içeriğinin belirlenmesinin yargı erki tarafından uygulanmasında önemli tartışmalar çıkabileceğini tahmin etmek hiç de güç değildir. ‘Ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı’ ile ilgili bilginin ne olduğunun belirlenmesi oldukça güçlük arz edecektir. Akabinde bu bilginin ne olduğu belirlense bile ‘kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yayılması’ unsurunun belirlenmesi de ayrı bir güçlük olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan teklif metninde yer alan ‘alenen yayma’ ifadesinin ne olduğunun belirlenmesi, uygulamada güçlük doğurabilecek nitelikte gözüküyor.” (Tuncay Özkan komisyonu terketti) Yargıtay temsilcisinin konuşmasının ardından teklif sahipleri MHP’li Feti Yıldız ile AKP’li Ahmet Özdemir söz aldı. Feti Yıldız, İhsan Baştürk için “Suç felsefesi yaptı” ifadesini kullandı. Ahmet Özdemir, “Boş hikaye anlattın. Dört tane ana unsur var. Bir tanesi bile eksik olsa bu suç işlenemez. Afaki içi boş değerlendirme. Bu değerlendirmeyi kabul etmiyorum” dedi. CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, teklif sahiplerinin sarf ettiği sözlere tepki gösterdi. Bu sırada Adalet Komisyonu Başkanı Abdullah Güler, Tuncay Özkan’a söz vermediğini söyledi. Özkan, “Özgürlük ortamını konuşuyoruz. Yap sen tek başına. Katılmıyorum hiçbirine. Yargıtay’da uygulamayı yapacak olanı sustur, gazeteciyi sustur. Buyur sen konuş” dedi. Özkan, Adalet Komisyonu’na terk etti.(Maddede rötuş yapıldı) AKP’nin sunduğu önergeyle maddedeki suçta ve cezada değişikliğe gidilmeden cezayı artıran ibarede rötuş yapıldı. “Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır” ibaresi “Failin, suçu gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır” olarak değiştirildi.
3) 15-16 Haziran Büyük İşçi Kalkışması'nın yıldönümünde TKP Tuzla'da yürüdü (SOL)
Türkiye Komünist Partisi (TKP) 15-16 Haziran Büyük İşçi Kalkışması'nın 52. yıl dönümünde Tuzla'da bir yürüyüş düzenledi.
4) Bozcaada'ya midibüs ve otobüslerin geçişleri yasaklandı (SOL)
Bozcaada İlçe Trafik Komisyonu kararı doğrultusunda, Geyikli-Bozcaada arasındaki feribot hattında, midibüs ve otobüs tipi araçların geçişleri yaz sezonu boyunca yasaklandı. TIR, kamyon ve iş makinesi tipindeki araçlar ise pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri geçiş yapabilecek. Karar, 17 Haziran Cuma gününden itibaren geçerli olacak. Ayrıca Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Çardak beldesindeki feribot iskelesi, kullanım izninin dolması nedeniyle kullanıma kapatıldı. Bunun üzerine Çardak- Gelibolu arasındaki feribot seferleri durdu.5) Cengiz İnşaat'a ait taş ocağında maaşları ödenmeyen kamyoncular kontakt kapattı (SOL)
Cengiz İnşaat’ın Rize'deki İyidere Lojistik Liman inşaatının deniz dolgusuna taş temin etmek için dünyada koruma altında bulunan 250 vadiden biri olan Eskencidere’de açtığı taş ocağında çalışan 80 kamyon şoförü, aylardır ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle kontak kapattı. ANKA'nın haberine göre kamyoncular, taşıma ücretleri ödenene kadar eylemlerini sürdüreceklerini açıkladı. Kamyonculardan Haşim Öztürk, şunları söyledi: "Biz, canla başla ve namuslu bir şekilde, bu hayat pahalılığında İkizdere’nin Eskencidere vadisinden Cengiz İnşaat’ın İyidere’de yapımını üslendiği lojistik liman inşaatı dolgusu için taş ve hafriyat taşıyoruz. Bugüne kadar, yani 90 gün oldu, sorumlulardan paralarımızı ödemelerini istedik ancak bizi duyan olmadı. Tam 90 gün oldu, hala paralarımız ödenmiyor. Biz, bu durum karşısında tek çare olarak, İyidere lojistik merkezine taş taşıyan kamyoncular olarak karar aldık ve kontak kapattık. Eylemimiz başladı, paramız ödenene kadar eylemden vazgeçmeyeceğiz. Kamyoncu arkadaşlarımız ve bizler mağduruz. Sesimiz yetkililere duyurmak için bu eylemi yapmaktan başka çaremiz kalmadı. Biz, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bizim hiç kimse ile ilgili bir sorunumuz yoktur. Burada aç susuz aylardır çalışıyoruz ve hak ettiğimiz paralarımız verilmiyor. Biz, emeğimizin karşılığı olandan fazlasını istemiyoruz. Bizler de ev, ocak geçindiriyoruz. Paralarımız ödenene kadar bu eylemimiz devam edecek."
6) Çocuk istismarından yargılanan tarikat liderinin şikayeti üzerine İsmail Saymaz'a para cezası (SOL)
Gazeteci İsmail Saymaz Yol TV'de yayınlanan “Esas Mesele” programında, tarikat lideri Büreyde Öncel’in çocuk istismarı suçlamasıyla yargılandığını söylemiş, Büreyde Öncel de Saymaz'ın kendisine hakaret ettiği suçlamasıyla dava açmıştı. Dava Saymaz'ın aleyhinde sonuçlandı. MLSA'dan Eylem Sonbahar'ın haberine göre, İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinde dördüncü duruşması görülen davaya Saymaz katılmazken avukatları Aslı Kazan ve Serdar Laçin hazır bulundu. Avukatı Ferhat Küle de Büreyde Öncel adına davaya katıldı. Saymaz'ın avukatı Serdar Laçin, “Anayasa’ya aykırılık ve çekilmeye davet talebimiz var. Dosya, basit yargılama usulü ile başlamıştır. Mahkemeniz mahkumiyet kararı vermiştir. İtirazımız üzerine dava açıldı ve yargılama bu esas üzerinden devam ediyor. Hakimi çekilmeye davet ediyoruz. Savcılık görüşü de alınarak değerlendirme yapılırsa ona göre savunmamızı yapacağız” dedi. (Çekilme ve AYM'ye başvuru talepleri reddedildi) Duruşma savcısı Laçin’in taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme de usul yasasında yer almadığı gerekçesiyle çekilme talebini ve AYM’ye başvuru taleplerini reddetti. Katılan vekili Küle, “Kamu görevini ifa eden basın, ölçülülük ilkesine göre hareket etmelidir. Sanık yayınlarında cinsel istismar var gibi konuşmuştur. Cezalandırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. Dava konusuna ilişkin 16. Asliye Ceza Mahkemesinde de dava açıldığını söyleyen avukat Aslı Kazan, “Müvekkilimin yaptığı yayın suç teşkil etmediğinden beraatine karar verilmiştir” dedi. Katılan vekilinin Saymaz hakkındaki beraat kararını üst mahkemeye taşıdıklarını söylediği duruşmada Kazan, Büreyde Öncel’in çocuk istismarından yargılandığı dava dosyasının fiziki olarak bu davaya getirilmesi gerektiğini söyledi. ('Saymaz kamu yararını gözeterek gerçekliğe uygun bilgileri kamuoyu ile paylaştı') Müvekkilinin gazeteci olduğunu belirten Kazan, “Yeniden böyle bir dava dosyası geldiğinde bu haberi yapmak durumundadır. Burada ceza verseniz de bu haberleri yapmaya devam edecektir. Haberi hukuka uygundur, beraat talep ediyoruz” diye konuştu. Avukat Serdar Laçin de Saymaz’ın kamu yararını gözeterek görünür gerçekliğe uygun bilgileri kamuoyu ile paylaştığını söyleyerek beraat talebinde bulundu. Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, isnat edilen suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle Saymaz’ın 3480 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
7) TÜSİAD: İktidar ve muhalefetten somut yol haritaları bekliyoruz (SOL)
Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 2022 yılının ilk Yüksek İstişare Konseyi toplantısı için bir araya geldi. Ekonomi yönetimine eleştirilerin getirildiği toplantıda TÜSİAD yönetimi hem iktidardan hem de muhalefetten "Somut yol haritası" istedi. Açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, enflasyondaki artışın önceki dönemlerden daha hızlı olduğunu belirtti ve "Enflasyon kontrolden çıkıyor, öncelik bunu önlemek ve düşürmek. Ekonomik sorunlar sık sık değiştirilen düzenlemelerle düzeltilemez. Tam tersine sık sık yapılan değişiklikler ekonomiyi bozar" ifadelerini kullandı.(https://haber.sol.org.tr/haber/tusiad-iktidar-ve-muhalefetten-somut-yol-haritalari-bekliyoruz-338728)
8- Erdoğan'dan TÜSİAD Başkanı'na: Sen bize dış politikada ders veremezsin, haddini bil! (SOL)
Erdoğan TÜSİAD Başkanı'na, 'Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi, dış politikada sen bize ders veremezsin, sen daha çıraksın, dün bir bugün iki. Haddini bil!' dedi.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'ın "Hukukun üstünlüğü ekonomi için lüks değil, gereklilik; tüm dünya faiz artırıyor, geleneksel politikalara dönmeliyiz" sözlerineyse sert yanıt veren Erdoğan, "Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi, dış politikada sen bize ders veremezsin, sen daha çıraksın, dün bir bugün iki. Haddini bil!" ifadesini kullandı.(https://haber.sol.org.tr/haber/erdogandan-tusiad-baskanina-sen-bize-dis-politikada-ders-veremezsin-haddini-bil-338724)
9) Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kardeşiyle ilgili iddialar bitmek bilmiyor: ‘Müftülükte odası var’(Sefa Uyar-Cumhuriyet)
“Yakınlarının Ordu İl Müftülüğü’nde sözleşmeli personel olarak atandığı” ileri sürülen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kardeşi Metin Erbaş’a, il ve ilçe müftülüğü binalarında “çalışma odası tahsis edildiği” öne sürüldü. Konuyla ilgili Meclis’te soruşturma yapılması istendi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/diyanet-isleri-baskani-ali-erbasin-kardesiyle-ilgili-iddialar-bitmek-bilmiyor-muftulukte-odasi-var-1947739)
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası Atatürk Orman Çiftliği'nde ihalesiz gerçekleştirilebilecek işlerin kapsamı genişletildi. Yapılan değişikliğe göre, bundan böyle Atatürk Orman Çiftliği satmak üzere doğrudan piyasadan ürün alabilecek.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) ihalesiz gerçekleştirebileceği işlerin kapsamı genişletildi. Yurtiçi ve yurtdışı bayilik/dağıtıcılık işleri ile taşınırların kiraya verilmesi gibi işlemler artık ihalesiz yapılabilecek. Atatürk Orman Çiftlği Müdürlüğü’nün Satım ve Kiraya Verme İşlerine Dair Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe göre, bundan böyle Atatürk Orman Çiftliği satmak üzere doğrudan piyasadan ürün alabilecek. Eskiden, taşınır, taşınmaz ve hakların gerçek veya tüzel kişilere kiraya verilmesine ve kira artışına ilişkin şartlar ilgili birimin teklifi ve Atatürk Orman Çiftliği müdürünün onayı ile belirleniyordu. Değişiklik ile bu artık sadece taşınmazlar ile sınırlı olacak. Yönetmelikte kiraya verme süresinin 10 yılı geçemeyeceği ve 10 yılın sonunda Atatürk Orman Çiftliği'nin yeniden ihaleye çıkarak aynı taşınır, taşınmaz ve hakları kiraya verebileceği belirtiliyordu. Yine bu işlemler de sadece taşınmazlar ile sınırlandırıldı. Yönetmeliğin “ihalesiz satım” maddesi de başlığı ile birlikte değiştirildi. Mevcut yönetmelikte, “Üretilen bitkisel, hayvansal ürünler, tohumluk veya damızlıklar, ilgili birimlerce belirlenen ve Atatürk Orman Çiftliği müdürünce onaylanan esaslar ve bedellerle ihale yapılmaksızın satılabilir” hükmü yer alıyordu. Madde başlığı “ihalesiz satım ve kiralama” oldu. Maddenin yeni hali şöyle: “Atatürk Orman Çiftliği tarafından üretilen/ürettirilen veya satılmak üzere alınan ürünlerin satımı, yurtiçi ve yurtdışı bayilik/dağıtıcılık verilmesi ile taşınır ve hakların kiraya verilmesi Tarım ve Orman Bakanlığı’nca tespit edilen esaslar dairesinde ihale yapılmaksızın ticari usullere göre gerçekleştirilebilir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder