8 Haziran 2022 Çarşamba

KISA KISA GÜNDEM (8 HAZİRAN 2022)

 


1- Ünlü havayolu şirketinin uçuş lisansı iptal edildi(Yeniçağ)

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) Onur Air'in uçuş işletme lisansını iptal etti. 
2020 yılında başlayan Koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan pandemi sürecinde uçuşlarını durduran Onur Air, pandeminin uzun sürmesi sebebiyle iflasın eşiğine gelmişti. Çeşitli satış süreçleri de geçiren ve bir türlü sonuca varamayan Onur Havayolları'nın uçuş işletme lisansı dün itibariyle SHGM tarafından iptal edildi. 

2- Motorine 1 lira 95 kuruş zam!(Yeniçağ)

Bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere motorinin litre fiyatı 1 lira 95 kuruş arttı. Zamla birlikte motorinin litre fiyatı İzmir ve Ankara’da 28.01, İstanbul'da ise 27.89 TL’ye yükseldi. 
Akaryakıta üst üste zamlar gelmeye devam ediyorHaber Global’in haberine göre, bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere motorinin fiyatı 1 lira 95 kuruş arttı.Zammın ardından İstanbul'da 25.94'ten satılan motorinin litresi 27.89'a yükseldi. Motorinin litresi Ankara ve İzmir'de 26.06'dan 28.01'e çıktı.27 Mayıs tarihinde benzine 1 lira 45 kuruş, motorine 1 lira 38 kuruş zam gelmişti. 28 Mayıs tarihinde benzinin litresi 70 kuruş, motorinin litresi 97 kuruş artmıştı. Son olarak 2 Haziran tarihinde benzin 1 lira 22 kuruş, motorin ise 1 lira 49 kuruş zamlanmıştı.

3-TÜRKEN Vakfına aktarılan para 1.7 milyar lirayı aştı (Başak Kaya-SÖZCÜ)

CHP’nin ABD Temsilcisi olan Özcan, tartışılan vakfa yapılan para transferinin 102 milyon dolara ulaştığını öne sürdü. “Bu kaynağın içinde son 2 yılda yapılan bağışlar yok” dedi...(
https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/turken-vakfina-aktarilan-para-1-7-milyar-lirayi-asti-7180984)


4- 'Beşli Çete' TFF'de tam gaz çalışıyor(SOL)
Muhalefetin '5’li çete' olarak adlandırdığı müteahhit firmaların futbola meraklı patronlarının TFF seçimlerinde etkin olduğu iddia edildi.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleri yaklaşırken, ‘5’li çete’ olarak adlandırılan müteahhit firmaların futbola meraklı isimleri TFF seçimlerine müdahil oldu. Cumhuriyet'ten İrem Yavuz'un haberine göre LİMAK’ın patronu Nihat Özdemir’in istifa etmesi sonrası, TFF’nin başına armatör patron Servet Yardımcı vekâleten geçmiş ve federasyon için haziran ayı ortasında seçim kararı almıştı. İlk aday, eski adıyla Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, güncel adıyla Gaziantep FK’nin eski başkanı Mehmet Büyükekşi oldu. İBB Meclis üyesi ve Başakşehir Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ ile ‘5’li çete’ olarak adlandırılan Kalyon İnşaat’ın patronu Orhan Cemal Kalyoncu’nun doğrudan desteğini alan Büyükekşi’nin şimdiye kadar 200 imza topladığı iddia ediliyor.
('Aday olma' çağrısı) Fenerbahçe Spor Kulübü ise Büyükekşi’nin başkan adaylığına, kardeşinin yargılandığı Cemaat davası nedeniyle karşı çıktı. Gaziantep ve İstanbul’da yatırımları bulunan ve iktidara yakınlığı ile bilinen Büyükşekşi’ye, Fenerbahçe cephesinden “aday olma” çağrısı açıkça dile getiriliyor.  Buna karşın, eski TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve ekibi ile Türkiye’nin en fazla iş yapan beş kamu müteahhidinden biri olan Kalyoncu İnşaat’ın patronu Orhan Cemal Kalyoncu, Süper Lig ve TFF 1. Lig kulüplerini arayıp Büyükekşi için imza toplamaya çalışıyor. Fenerbahçe’nin Büyükekşi’ye karşı duruşu sonrası bazı kulüplerin, imzalarını geri çektiği de sızan bilgiler arasında. (Sunumu somut bulunmadı) Sadece iki yıl boyunca Gaziantep FK’nin başkanlığını yapan Büyükekşi, bir ayakkabı firmasının sahibi. Katarlı yayıncı başta olmak üzere masada bekleyen problemlerle başa çıkamayıp istifa eden Nihat Özdemir’den kalan sorun yığını karşısında, Mehmet Büyükekşi’nin Kulüpler Birliği’ndeki sunumu katılımcılar tarafından somut olmaktan uzak bulundu.(Saray'ın adını kullanıyorlar)  Kendilerini Saray’a yakın gösterip Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da adını kullanarak oy istediği iddia edilen Gümüşdağ-Demirören-Kalyoncu ekibinin Beştepe’de rahatsızlık yarattığı, Erdoğan’ın “Kulüplere karışmayın, seçim öncesi adımı kullanmayın” dediği iddia edildi. Şimdiki TFF Başkanı Servet Yardımcı, eski başkan Haluk Ulusoy, Ali Dürüst gibi isimlerin adı da başkanlık için geçiyor. Geçmişte futbola yakınlığı bilinmeyen Kalyoncuların, neden TFF seçimlerinde aktif rol aldığı belirsizliğini koruyor. Orhan Cemal Kalyoncu’nun yeğeni Haluk Kalyoncu’nun, eski sanayici yeni “Milli Piyango ve İddaa işini de yapan Yıldırım Demirören’le ittifak yapması ise kafaları karıştırdı.  

5-Saray'ın sabit konuğu Demet Akalın da akaryakıt zammına isyan etti (SOL)
Akaryakıta peş peşe gelen zamların ardından şarkıcı Demet Akalın'ın sosyal medya paylaşımı gündem oldu.

Akaryakıta peş peşe gelen zamların ardından şarkıcı Demet Akalın da tepki mesajı paylaştı. Saray'ın tüm davetlerinin konukları arasında yer alan Demet Akalın, “Benzine zam nerede duracak?” paylaşımında bulundu. Akalın'ın mesajına çok sayıda tepki gelirken, o mesajlardan bazılar şöyle: 

"benzin fiyatlarının kendi kendine yükseldiğini zannetmeyi bırakıp, benzin fiyatlarının yükselmesine sebep olanlardan hesap sormaya başladığında...", 

"Siz sarayın her çağrısına katılmayıp gerçek bir sanatçı gibi dik durduğunuzda", "reisin yanına gittiğinde ne konuşuyorsunuz siz? Her şeyi bize soruyorsun", 

"Bazıları yaranmak için şirinlikler yapmayı bıraktığında Demetcim"

6Çöpe atılan sebzelerle ilgili inceleme başlatıldı(SOL)

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, sosyal medyada yer alan domates ve salatalıkların çöpe dökülmesi paylaşımı üzerine, Antalya Ticaret İl Müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldığını açıkladı.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş konuya ilişkin açıklamayı sosyal medya hesabından yaptı. Bakan Muş yaptığı paylaşımda, "Sosyal medyada yer alan domates ve salatalıkların çöpe dökülmesi paylaşımı üzerine, Antalya Ticaret İl Müdürlüğümüz ivedi şekilde inceleme başlatmıştır. Vatandaşımızı mağdur etmeye yönelik bir fiilin tespiti durumunda Bakanlığımızca en ağır idari yaptırım uygulanacaktır" ifadelerini kullandı. Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde arazi bakmak için dolaşan bir kişi, çöp döküm tesisine dökülen sebzeleri fark etmişti. Sağlam ürünlerin çöpe atıldığının iddia edildiği görüntüler sosyal medyada gündem olmuştu. 

7- Çok sayıda gazeteciye ev baskınıyla gözaltı: En az 16 gazeteci gözaltında(SOL)

Diyarbakır’da çok sayıda gazeteci evlerine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındı. Diyarbakır’da DFG Eşbaşkanı Serdar Altan ile JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş’ın da aralarında olduğu en az 16 gazeteci gözaltına alındı. Diyarbakır’da polisler, sabah saatlerinde çok sayıda gazetecinin evine baskın düzenledi. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JİNNEWS editör Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç ile gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Berivan Karatorak, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynep Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu ve Remziye Temel gözaltına alındı.  Baskın sırasında gözaltına alınan gazetecilerin telefon ve kimi dijital materyallerine el konuldu. JINNEWS’in Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesindeki bürosuna da eş zamanlı baskın yapıldı. Baskında, bilgisayar ve harddiskler ile kimi kitap ve dergilere de el konuldu. Gözaltı sayısının artabileceği belirtiliyor. 

8 - Bir bölümü yıkılmıştı: Cebeci Stadyumu için önemli karar(SOL)

Yargı, Cebeci Stadyumu alanına Millet Bahçesi yapılması planlarının yürütmesini durdurdu.

Cebeci İnönü Stadyumu alanına, Millet Bahçesi yapılması için Çevre Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ tarafından 1/25000 ölçekli ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılmıştı. Plan değişikliğini yargıya taşıyan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davada, Ankara 17.İdare Mahkemesi telafisi mümkün olmayan zararlar verileceği gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, Cebeci Stadyumu devam eden tüm hukuksal süreçlere rağmen Millet Bahçesi yapılması için geçen yıl temmuz ayında yıkıldı. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararı ile yerine Millet Bahçesi yapılmasının yürütmesi durduruldu. Planın iptal edilmesi ve Cebeci Stadyumu’nun yeniden yapılması için mücadeleye devam edeceğiz dedi.

9 - Altı ay sonra başa döndük(BİRGÜN)

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pazartesi günü kabine toplantısı ardından yaptığı konuşmada “faiz yükseltmeyeceğiz” açıklaması dövizin ateşini artırdı. Dün itibarıyla dolar 16,72 TL oldu. Böylece Aralık ayında yaşanan kur şoku seviyelerine tekrar ulaşıldı. Tabi arada Merkez Bankası’nın milyonlarca dolarlık arka kapı müdahalesi ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) gibi ülkenin kaynaklarını emen zihni sinir projelere rağmen yaşanması daha da dramatik. Bakan Nebati 17 Aralık 2021 tarihinde zirveye çıkan ve ondan sonra çeşitli müdahalelerle 11 liraya kadar gerileyen dolarla ilgili “bizimle bir ilgisi yok” demişti.(REZERVLER ERİDİ) Bakanın açıklamasına rağmen MB’nin sadece 20-21 Aralık tarihlerinde net rezervlerinde 7 milyar dolarlık azalma yaşandı. Yine aralık ayı içinde toplam 19,6 milyar dolarlık rezerv azalması yaşandığı görüldü. Kamu bankaları eliyle arka kapı müdahalesi tek başına yetmeyeceği için büyük bir icart olarak sunulan KKM devreye sokuldu. Tüm bu müdahaleden sonra dolar 24 Aralık 2021 tarihinde 11 Liraya kadar geriledi. Nebati bu süreci, "Döviz düşüşünü gördüğümde kıpır kıpır oldum, arkadaşlara sordum biz bir şey yaptık mı? Yok efendim. Lan nasıl? Harika" diyerek anlatmıştı. Nebati’nin uzun sürmedi. Yeni yılın ilk günleri ile birlikte dolar 13 lirayı gördü ve yukarı doğru seyir izledi.Bankaların KKM hesapları mayıs sonuna doğru yaklaşık 850 milyar TL’ye ulaştı. Bu tasarruf modelinin devlete maliyeti her geçen dakika döviz yükseldikçe artıyor. Bilindiği gibi ilk üç aylık dilimin bittiği mart ve nisan aylarında ortaya çıkan kur farkı sebebiyle KKM sahiplerine Hazine’den yaklaşık 16 milyar TL civarında bir ödeme yapılmıştı. Mayıs ayı sonunda dolar 15 lira olarak hesaplandığında kamuya 35 milyar liraya çıktı. Dolar bugün 16,72 liraya dayandı. Bu seviyenin kamuya maliyeti ise yaklaşık 90 milyar lira. Özetle sadece 1 liralık kur artışı bile KKM sayesinde kamuya ekstradan 50 milyar liralık maliyet yükledi. Uzmanlara göre Erdoğan’ın faiz konusunda inadı ve rezervlerle birlikte diğer tüm enstrümanların tükenmiş olması dövizin yukarıya doğru çıkışının engellenmesi imkansız hale geldi. Bugünlerde bir gündeme getirilip bir geri çekilen Süper Bono dün itibariyle tekrar ısıtılmaya başlandı. Kamuyu KKM ile kıyaslanmayacak ölçüde borç stokunun içine sokacak olan yeni modelle ilgili her taraftan iktidara uyarı geliyor. Arka kapı rezerv satışları ve KKM ile dövizi belli bir aralıkta tutmaya çalışan iktidarın barutu altı ayda tamamen tükendi. Erdoğan’ın önünde iki yol var. Ya faiz ya da Süper Bono. İkisi de Türkiye’ye yeni sorunlar açacakken ülke insanı da daha çok yoksullaşmaya devam edecek.

10- Rusya AİHM'den çekildi(BİRGÜN)

Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Rusya’daki yargı yetkisini sona erdiren yasa tasarılarını onayladı. Rusya Federal

Meclisi'nin alt kanadı Devlet Duması’nda yapılan oylama ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının artık uygulanmamasına karar verildi. 
Rusya - Ukrayna Savaşı ile birlikte Avrupa Birliği (AB) ve Rusya arasındaki ilişkiler tamamen kopma evresine geldi. Rusya, kendilerine yönelik AB’den gelen yaptırımlar ve Avrupa Konseyi'nde söz hakkının kısıtlanmasını gerekçe göstererek 15 Mart’ta, Avrupa Konseyi’nden resmen çekildi.Bu girişime bağlı olarak Rusya Federal Meclisi'nin alt kanadı Devlet Duması’nda bugün yeni bir karara imza atıldı. Devlet Duması’nda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin  kararlarının Rusya'da uygulanmamasına ilişkin yasa tasarısı milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.(15 MART'TAN SONRAKİ DAVALAR KABUL EDİLMEYECEK) Kabul edilen yasa tasarısına göre, Rusya’nın, Avrupa Konseyi’nden resmen çekilme kararı aldığı 15 Mart tarihinden sonraki davalar Rusya tarafından kabul görmeyecek. Bu tarihten önce açılan davaları kazananlar 1 Ocak 2023 tarihine kadar Rus mahkemelerine başvuru yaparak tazminatlarını alabilecek. Yasa tasarısına göre, tazminat ödenecek kişilere de Rus para birimi ruble ile ve sadece Rus bankaları üzerinden ödeme yapılacak. ('DEĞER VE GELENEKLERİMİZLE ÇELİŞİYORDU') Yasa tasarısının Devlet Duması’nda kabul edilmesinden sonra açıklama yapan Devlet Duması Başkanı Viaçeslav Volodin kabul edilen yasa tasarısını savunarak, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Batılı politikacıların elinde ülkemize karşı siyasi mücadelenin bir aracı haline geldi. Bazı kararları Rusya Anayasası, değerlerimiz ve geleneklerimizle doğrudan çelişiyordu” dedi.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder