18 Temmuz 2022 Pazartesi

TARİHTE BUGÜN (19 TEMMUZ)

      

      OLAYLAR:

  • 1670- Şarap içilmesi yasaklanan İstanbul’da bütün meyhaneler yıktırıldı
  • 1870 - FransaPrusya'ya savaş ilan etti.
  • 1912 - Yaklaşık 190 kg ağırlığında bir meteor, Navajo County-Arizona semalarında infilak etti ve parçalar kentin üzerine yağdı.
  • 1919- Irak’ta İngiliz güçleri, Kürt Lider Şeyh Mehmut Berzenci’yi Süleymaniye’de tutukladı. Bağdat’a götürülen Berzenci, önce idam cezasına çarptırıldı, daha sonra Irak Kürdistan’ına girmesine yasak konularak Hindistan’a sürgün edildi.
  • 1920 - Komünist Enternasyonal'in İkinci Kongresi başladı. Kongre'de; örgütsel ilkeler, strateji ve Komünist Enternasyonal'in taktiklerinin temelleri atıldı.
  • 1926- İzmir Suikastı davasında idama mahkum eski Ankara Valisi Abdülkadir Bey Trakya sınırında yakalandı.
  • 1928- Mısır’da Kral Fuat parlamenter yönetime son verdi.
  • 1933 - Denizli-Çivril'deki 5,7 büyüklüğündeki depremde 20 kişi öldü.
  • 1934- Irak’ta Bağdat yönetimi Süleymaniye kentini işgal etti. Şeyh Mahmut Berzenci önderliğinde kurulan Kürt yönetimine son verildi.
  • 1939- Film denetimine ilişkin sansür nizamnamesi yürürlüğe girdi.
  • 1940 - II. Dünya Savaşı: İtalyan hafif kruvazörü battı: 121 kişi öldü.
  • 1943- Müttefikler Roma’ya hava saldırısı yaptı: 1400 ölü.
  • 1943 -  Türkiye’de Varlık Vergisi tahsilatının 19 milyon lirayı geçtiği açıklandı.
  • 1948- Gizli oy, açık sayım sistemini getiren yeni Seçim Kanunu kabul edildi.
  • 1949 - Laos bağımsızlığını ilan etti.
  • 1954 - Elvis Presley, ilk albümü That's All Right Mama'yı çıkardı.
  • 1957- Türkiye- Mısır arasında ticaret anlaşması imzalandı.
  • 1958- Nükleer silah taşıyan Amerika Birleşik Devletleri uçakları İncirlik üssüne indi.
  • 1960- Milli Birlik Komitesi eski iktidar üyelerinin Yassıada’da yargılanmalarına karar verdi.
  • 1961- Nikaragua’da “Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi” (FSLN) kuruldu.
  • 1967 - Boeing 727 tipi bir yolcu uçağı ile Cessna 310 tipi bir uçak, Kuzey Karolina'nın Hendersonville   şehri üzerinde havada çarpıştı: 82 kişi öldü.
  • 1968- İzmir’i ziyaret eden 6.Filo’dan şehre çıkan askerler yuhalanıp taşlandı. Trabzon’da KTÜ’den 70 öğrenci 6.Filo ziyareti ve İstanbul olaylarını protesto için Boztepe’deki ABD Radar Üssü’ne yürüdü. Polislerce coplanarak dağıtılan öğrencilerden 15’i gözaltına alındı.
  • 1968 - Savcılık, 6. Filo olayları sonrası, öğrenci yurduna girmesi ve öğrencilerin cop ve sopalarla yaralanması üzerine polisler hakkında soruşturma başlattı.
  • 1968 - Türkiye Milliyetçi Öğretmenler Konfederasyonu 6.Filo’yu protesto gösterilerine ilişkin bildiri yayınladı: ”Amerikalı dostlarımıza karşı böyle çirkin hareketler, Türk misafirperverliğine indirilmiş bir darbedir, turizm gelirine indirilmek istenen bir çekiçtir.”
  • 1974- İspanya’da General Fransisco Franco sağlık gerekçesiyle yönetimi Kral Juan Carlos’a devretti.
  • 1976- Nihat Behram’ın May Yayınları’ndan baskıları yapılan “Darağacında Üç Fidan” adlı kitabı toplatıldı.
  • 1979- Nikaragua’da Somoza’nın yerine “geçici olarak” devlet başkanlığına seçilen F.Urcuyo da Sandinistalar ve ABD’nin eş zamanlı baskısı karşısında başkanlığı bırakarak ülkeden ayrıldı. Beş kişilik “Geçici Hükümet Cuntası” Nikaragua’ya girerek Leon’da faaliyete başladı.
  • 1979 - Sandinist devrimci güçler, başkent Managua’ya girdiler.
  • 1980- 12 Mart rejiminin başbakanlarından, eski senatör Nihat Erim ve koruma polisi İstanbul Dragos’ta silahlı saldırıda öldürüldü. Erim’in öldürüldüğü yere ”Devrimci Sol” imzalı bir bildiri bırakıldı.
  • 1980 - İstanbul Mali Şube ekipleri 74 “Halk Tüketim Kooperatifi”ne baskın düzenleyerek defterlerine el koydu. Halk tüketim kooperatifleri “Baskınların tekelci sermaye ile aracı-tefecilerin çıkarlarını korumak için yapıldığı, son dönemde faşist saldırıların da arttığını” açıkladılar.
  • 1980 -  22. Olimpiyat Oyunları Moskova’da başladı. Sovyetlerin Afganistan’ı işgalini protesto eden pek çok ülke olimpiyatlara katılmadı.
  • 1980 -  Zülfü Livaneli’nin “Günlerimiz” adlı uzunçaları Türkiye’de satışa sunuldu.
  • 1983- “Refah Partisi” kuruldu. Partinin 33 kişilik kurucu listesinde Numan Kılıç, Ahmet Tekdal, Zeki Büyüközer, Rıza Ulucak, Nuri Aksoy, Osman Aslan, Numan Çoban, Muharrem Kuru, Abdurrahman Serdar gibi isimler bulunuyor. Sağ çizgide yeralan partinin kurucularından 29’u MGK tarafından veto edildi. Bunların yerine gösterilen yeni isimlerden 25’i de yine MGK’nın vetosuna uğrayarak, 24 Ağustos 1983 günü saat 17.00’ye kadar 30 kurucu üyesi MGK tarafından onaylanmayan partilerin seçimlere katılmayacağı hükmü de partiyi etkileyecektir. Refah’ın bu konuda Yüksek Seçim Kurulu’na yaptığı başvuru da reddedilecek, RP seçime giremeyecektir.
  • 1983 - Dünya Şairler Kongre’si açıldı.
  • 1984- TKP/ML-TİKKO üyesi 20 sanıktan 5’i Askeri Mahkeme’deki duruşmaya “tek tip elbise uygulamasını protesto için” iç çamaşırlarıyla geldi.
  • 1985 - İtalya'da, Val di Stava barajı çöktü: 268 kişi öldü.
  • 1987- Uluslararası San Francisco Maratonu’nu Mehmet Terzi kazandı. Terzi’nin derecesi 2 saat 14 dakika 7 saniye.
  • 1987 - Doğu-Güneydoğu’da 1978’den beri uygulanan sıkıyönetim son 4 ilde daha kaldırıldı; toplamda 8 il “OHAL Bölgesi” oldu. ANAP iktidarınca atanan Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu göreve başladı. İlk bildiriyle 8 ilde ”ihbar büroları ve telefonları” ilan edildi.
  • 1989 - DC-10 tipi bir ABD yolcu uçağı, Sioux City-Iowa'ya acil iniş yaptığı sırada düştü: 296 yolcudan 112'si öldü.
  • 1989- Hazırlık soruşturması 2 yıl süren ve 1982’de açılan 723 sanıklı Devrimci Yol Davası’nda karar çıktı: 7 idam, 39 müebbet, 346 2-20 yıl arası hapis cezası ve 177 beraat. Askeri Mahkeme’nin kararı sanıklar ve izleyicilerce sloganlar ve marşlarla protesto edildi.
  • 1989 -  İtalya Komünist Partisi lideri Occhetto: “Sovyet modeli komünizm tükendi. Bizim için uluslararası komünist hareket yaşamıyor”.
  • 1990 - New York Federal Mahkemesi, Karun Hazinesi'nin Türkiye'ye iadesi için açılan davada Türkiye lehine karar verdi. Metropolitan Museum of Art yetkililerinin 363 parçalık hazineyi Türkiye'ye iade etmek istemesi üzerine anlaşmaya varıldı ve hazine, Ekim 1993'te Ankara'ya getirildi.
  • 1990 - Memur zammını protesto için İstanbul’da 3 kamu hastanesinin çalışanları 2 saat geç işbaşı yaptı.
  • 1990 - İstanbul’dan Diyarbakır’a 9 günlük yürüyüşlerinin 3.etabında Halkın Emek Partisi’nin (HEP) 11 kurucu milletvekili Ankara’da eski Meclis’ten yeni Meclis’e yürüdü.
  • 1991- Resmî olarak 3 kişinin öldüğü açıklanan HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenazesine katılanlara yapılan saldırıda “kaybolan” 16 kişiden henüz haber alınamadığı açıklandı.
  • 1992- İstanbul Maltepe’de polisin ev baskını sonucu TKP/ ML militanları Hasan Demir, Nurgüzel Yaşar ve Ramazan Ceviz öldürüldü; baskın “yargısız infaz” olarak nitelendirildi.
  • 1993- Kısa adı İSKİ olan İstanbul Su ve Kanalizasyon İşletmesi Genel Müdürü Ergun Göknel yolsuzluk iddiasıyla 19 Temmuz 1993’de görevden alındı.
  • 1993 -  İstanbul’da hükümetin açıkladığı memur zammını protesto için kamu hastanelerinde bugün de hizmet verilmedi.
  • 1993 - PKK, Van'ın Bahçesaray ilçesi Sündüz Yaylası'nda, uzun namlulu silahlarla ateş açtı; 15 çocuk ile 9 kadın yaşamını yitirdi.
  • 1995- Anayasa Mahkemesi, tüzük ve programında “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırılıklar bulunduğu” gerekçesiyle Sosyalist Birlik Partisi’nin kapatılmasına karar verdi. SBP Ocak 1991’de TBKP, TSİP ve Sosyalist Parti’den ayrılan gruplarca kurulmuştu.
  • 1995 - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı R.Tayyip Erdoğan, mezuniyet töreninde türbanla yemin etmek isteyen öğrencilere engel olduğu için açığa alınan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof.Dr. Servet Özgür için “Müdür müsveddesi” dedi.
  • 1996- Taksim’e cami yapılmasının engellenemeyeceğini savunan RP’li Kültür Bakanı İsmail Kahraman: “Orası artık Beyoğlu’dur, Pera değil”. Bakan Kahraman “Toplumun geniş kesimleri Kırkpınar güreşlerini seviyor. Opera ve Bale için aynı şeyi söylemek mümkün değil” dedi.
  • 1996 -  Eskişehir Özel Tip Cezaevi’ne sevke karşı devam eden ve 62.gününe giren ölüm oruçlarına karşı Adalet Bakanı Şevket Kazan “tabutluk” olarak adlandırılan Eskişehir Özel Tip Cezaevi’nin kapatılmayacağını, 102 siyasi mahpusun Sakarya Cezaevi’ne nakledileceğini söyledi. Kazan ölüm oruçlarının, eylemi yürütenlerin kişisel iradesiyle yapılmayıp Bayrampaşa Cezaevi’nden yönetildiğini, hiç bir tutuklunun ölüm orucu nedeniyle hayatını kaybedeceğine ihtimal vermediğini söyledi.
  • 1996 - Gazi Mahallesi’nde cezaevlerindeki ölüm oruçları için 3 gündür barikat kuran gruplara sabah müdahale edildi, Cemevi’ne panzerle girildi.
  • 1996 - Yaz Olimpiyatları, Atlanta-Georgia'da başladı.
  • 1997- RP’li Kültür Bakanı İsmail Kahraman döneminde merkez ve taşra kütüphanelerine imam hatip lisesi veya yüksek islam enstitüsü mezunu 78 imamın memur veya müdür olarak atandığı belirlendi.
  • 1997 -  İstanbul Halkevleri, Vakıf Gureba’daki çalışmada doğalgaz sızıntısından ölen 2 işçi için basın açıklaması yaptı.
  • 1999- Meclis’te görüşülmeye başlanan “Mezarda Emeklilik” tasarısına karşı Emek Platformu bileşenleri parti genel merkezlerine yürüyerek siyah çelenk bıraktı.
  • 1999 - DHKP-C ve TİKKO üyesi tutuklu ve hükümlüler F tipi cezaevlerine karşı Ankara, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Bergama, Bartın ve Ümraniye cezaevlerinde gece aynı anda isyan başlatarak 43 gardiyanı rehin aldı. Bayrampaşa, Metris ve Ümraniye cezaevlerinde de sayım verilmiyor. İsyancılar eylemleriyle Eskişehir’den Ankara Kapalı Cezaevi’ne sevkedilmeleri için 63 gündür açlık grevinde olan Kemal ve Bülent Ertürk kardeşlere de destek verdiklerini açıkladı.
  • 2000- Liseli iki kız öğrenciye gözaltında cop ile tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan polis memuru Gürkan İlhan’a Hatay Emniyeti tarafından “üstün başarılı” çalışmaları nedeniyle teşekkür belgesi verildi.
  • 2000 - F tipi cezaevlerine karşı 65.güne giren açlık grevleri/ ölüm oruçlarına duyarlılık ve çözüm için 59 aydın ve sanatçı Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. İstanbul’da da bir grup sanatçı 5 saatlik sembolik açlık grevi yaptı.
  • 2000 -  “Komünist Parti”‘nin kuruluş dilekçesi eski SİP MYK üyesi ve Komünist Parti Kurucu Başkanı Yalçın Cerit tarafından Bakanlığa verildi.
  • 2001- Anayasa Mahkemesi af davaları ile ilgili karar aldı: İşkence ve kötü muamele davalarında mahkum olan veya yargılanan polislerin affa dahil edilebilmesi beşe karşı altı oyla reddedildi. Çetelerde ise oybirliği ile ret çıktı.
  • 2001 - Anayasa Mahkemesi, TCK’nın 312. maddesinden hükümlülüğü nedeniyle Hasan Celal Güzel’in parti üyesi olamayacağı gerekçesiyle, bu kişiyi üyelikten çıkarmayan Yeniden Doğuş Partisi’ne ihtar verilmesi istemiyle açılan davayı reddetti. Emsal oluşturan karar, aynı maddeden hükümlü AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’a siyaset yolunu açtı.
  • 2002- Recep Tayyip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna’nın da sanık olup katılmadığı, 37 sanıklı AKBİL yolsuzluğu davasına Üsküdar 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Kimlik tespiti sırasında Mahkeme Başkanı İsmail Rüştü Cirit (şimdiki Yargıtay Başkanı) kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı.
  • 2002 -  N.Chomsky, “Uşak Anarşi Otonomu” imzalı ”Kapitalizme ve Savaşa Hayır” başlıklı bildiriyi dağıttıkları için tutuklanıp 4 ay hapis yatan ve ardından tutuksuz yargılamaları süren 5 gence destek için Adalet Bakanı Türk’e mektup yazdı: “Anarşizm çağdaş ve özgürlükçü bir akım”.
  • 2002 -  Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Afganistan’da Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’nün (ISAF) görev alanının genişletilmesi talebini reddetti. ISAF’ın komutası Türkiye’de.
  • 2002 - Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi’ni (CDP) kurdu.
  • 2003- Bulgaristan Telekomünikasyon Kurumu’nun yüzde 65’inin satışı için Bulgaristan Özelleştirme Ajansı ile Koç Holding-Türk Telekom konsorsiyumu arasında anlaşma imzalandı.
  • 2004- Çorum’da sendika ve sigorta için 19Temmuz’da 22 fabrikada iş bırakan 5 bin tuğla işçisinin direnişi sürüyor.
  • 2005- Özelleştirmeye karşı direnen Petkim ve Tüpraş işçileri Türk Telekom’un özelleştirilmesine karşı 1 saat geç işbaşı yaptı.
  • 2005 -  Irak Anayasa Komisyonu’nun üç Sünni üyesi Mücbil İsa, Aziz İbrahim ve Camin Hüseyin Bağdat’ta suikaste kurban gitti.
  • 2006- İsrail, Hizbullah iki askerini kaçırdığı için bir haftadır kuşattığı ve havadan bombaladığı Lübnan’a karadan girdi.
  • 2007- Dağlık Karabağ’da yapılan başkanlık seçimini Ulusal Güvenlik Servisi eski başkanı Bako Saakyan yüzde 85 oy oranıyla kazandı. Azerbaycan’a bağlı Karabağ 1988’de bağımsızlık ilan etti, ancak bağımsızlığını Ermenistan dahil hiç bir ülke tanımıyor.
  • 2009- Sigara yasağının kapsamı genişletilerek yürürlüğe girdi. Eğlence hizmeti verilen işletmeler ve lokantalar dahil kamu ve özel hukuk kişilerine ait tüm binaların kapalı alanlarında tütün ürünleri tüketimi artık yasak.
  • 2010 - İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, "Balyoz Eylem Planı" iddianamesini kabul etti. Emekli Orgeneral Çetin Doğan, Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve Emekli Oramiral Özden Örnek de şüpheliler arasında yer aldı.
  • 2011- Birleşik Metal-İş’e üye oldukları için 4 Nisan 2011’de işten çıkarılan 15 Mas-Daf fabrikası işçisi Düzce-Ankara protesto yürüyüşünde gözaltına alındı.
  • 2011 - Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde işine son verildiği için 7 gündür direnişte olan Dev-Sağlık İş üyesi Güllü Hanoğlu’na DİSK İstanbul Kadın Komisyonu üyeleri ve sağlık çalışanları destek verdi.
  • 2011 -  ÖSYM Başkanı Prof.Dr.Ali Demir hakkında YÖK’ten talep ettiği soruşturma iznine olumsuz yanıt alan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, YÖK kararının kaldırılması için Danıştay’a başvurdu.
  • 2011 -  İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Yeni Demokrat Gençlik (YDG) Dergisini “suç ve suçluyu övdüğü” ve “PKK propagandası yaptığı” gerekçesi ile bir ay kapattı.
  • 2013– Suriye’de PYD Tarafından ele geçirilen yerleşim yeri özerk bölge ilan edildi; Rojava Devrimi olarak kabul edildi.
  • 2013 - Dünyanın farklı üniversitelerinden 25 bilim insanı Gezi Direnişi sırasında uygulanan polis şiddetini kınayarak hükümeti diyalog yolunu kullanmaya çağırdı. New York’ta New School Üniversitesi’nde bir basın toplantısıyla açıklanan bildiri Science dergisinde de yayınlandı. Örgütleri adına Gezi protestolarına katıldıkları, suça tahrik ettikleri vb. gerekçelerle geçen hafta gözaltına alınan 29 kişiden 25’i serbest bırakıldı. Taksim Dayanışması bileşenleri “Gezi Operasyonları”na tepki gösterdi.
  • 2016 - ABD Başkanı Barack Obama, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye'de demokratik şekilde seçilmiş hükümeti şiddet kullanarak yıkmayı hedefleyen darbe girişimini kınadıklarını ve Türkiye'de demokrasiyi desteklediklerini ifade etti. Obama görüşmede, darbe girişimini soruşturmakta olan Türk makamlarıyla her türlü iş birliğine hazır olduklarını iletti.
  • 2016- YÖK, bütün devlet ve vakıf üniversitelerindeki toplam bin 577 dekanın istifasını istedi.
  • 2016 - Radyo ve televizyon üst kurulu (RTÜK), “darbe girişiminde bulunan FETÖ ile iltisaklı, ilişkili ve destek içinde olduğu” iddia edilen radyo ve televizyon kuruluşlarının bütün yayın hak ve lisanslarını oy birliğiyle iptal etti.
  • 2016 - Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin Çankaya Köşkü'nde önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile, ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya geldi. Yıldırım, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile ayrı ayrı ortak açıklama yaptı.
  • 2018 - İsrail Meclisi, tartışmalara neden olan "Yahudi ulus devlet" yasasını kabul etti.
  • 2018- Türkiye’nin geneli, 2 sene süresince olağanüstü hal altında yönetildi. OHAL uygulaması 8. kez uzatılmadı ve OHAL sona erdi. OHAL benzeri bir yasa teklifi meclise sunuldu.
  • 2020- Van'da 27 Haziran'da göle açılan teknenin batması sonucu kaybolan kişilerden 2'sinin daha cesedine ulaşıldı. Böylece ulaşılan ceset sayısı 56'ya yükseldi.
  • DOĞUMLAR - ÖLÜMLER
  • 1374 - Francesco Petrarca, İtalyan şair (d. 1304)
  • 1814 - Samuel Colt, doğdu. Amerikalı silah üreticisi (ö. 1862)
  • 1823 - Agustín de Iturbide, Meksika Bağımsızlık Savaşı sırasında başarılı siyasetçi (d. 1783)


  • 1834 - Edgar Degasdoğdu. Fransız empresyonist ressam ve heykeltıraş (ö. 1917)
  • 1850 - Margaret Fuller, Amerikalı gazeteci ve kadın hakları savunucusu (d. 1810)
  • 1891 - Pedro Antonio de Alarcón, İspanyol romancı (d. 1833)
  • 1893- Rus şair, oyun yazarı, film ve tiyatro aktörü Vladimir Vladimiroviç Mayakovski doğdu.
  • 1898- Alman kökenli ABD’li filozof Herbert Marcuse doğdu. 20. yüzyıl Batı toplumlarını Marksizm ve Freudcu psikanaliz yordamıyla eleştirisi 1968 başkaldırısını gerçekleştiren ABD ve Batı Avrupa gençliğini harekete geçirmekte önemli bir rol oynamıştı.
  • 1900 - Arno Brekerdoğdu.  Alman heykeltıraş (ö. 1991)
  • 1905- Amerikalı gazeteci Edgar (Parks) Snow doğdu. Çin Devrimi gerçekleşmeden önce Çin komünistleri üzerine en önemli haberleri gerçekleştirmesiyle biliniyordu.


  • 1909 - Derviş Vahdeti, (1869; Lefkoşa, Kıbrıs - 19 Temmuz 1909; İstanbul), Osmanlı gazeteci, yazar ve din adamı. Karıştığı 31 Mart Ayaklanması nedeniyle yakalanıp yargılandığı Mahkemece, 25 Haziran 1909'da idama mahkûm edildi ve 19 Temmuz 1909'da Ayasofya Meydanı'nda idam edildi. 1869'da Kıbrıs Lefkoşa'da doğmuştur. Fakir bir ailenin çocuğudur. Babası, Kıbrıs ayakkabıcı esnafından Kıbrıslı Mahmut Ağadır. Küçük yaşta din eğitimi almış ve bir ara Lefkoşa Ayasofya Camii'nde müezzin olarak görev yapmıştır. 20 yaşına geldiğinde Nakşibendi Tarikatına girmiş ve derviş olarak tanınmıştır.Tarikatın etkisi altında İstanbul'a giden ve bir süre burada kalan Derviş Vahdeti sonrasında Kıbrıs'a geri dönmüştür. Ancak yaşadığı fakir hayattan bunalıp İngilizce öğrenmiş ve bu bildiği lisanla yükselmeye çalışmıştır. Bundan sonra 1902 yılına kadarki yaşamı ile ilgili bilgiler çelişkilidir. Çeşitli aleyhine düşüncede olan kaynaklara göre Kıbrıs'a dönmeden önce İstanbul'da MI5 ve MI6 öncesindeki İngiliz Gizli Servis teşkilatı ve ajanları ile tanışmış ve onların etkisiyle kendi fakir hayatından kurtulmak için İngiliz hükûmetine hizmet etmeye başlamıştır. İngilizceyi de bu nedenle öğrenmiş ve Kıbrıs'ta İngiltere adına çeşitli memurluklarda bulunmuş ve Kraliçe adına düzenlenen balolara sıkça katılmıştır. Bir diğer yazıya göre ise Kıbrıs'ta müezzinliğe devam etmiştir, bir başka yazıda ise Osmanlı mı yoksa İngiltere mi olduğundan bahsedilmeden onun 15 yıl kadar çeşitli memurluklarda bulunduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte bu dönemde II. Abdülhamit karşıtı bir tavır sergilediği ve Kıbrıs'a kaçan ve sürgün edilen kimseleri koruduğu da belirtilmektedir. 1902 yılında tekrar İstanbul'a gelen Vahdeti, bu defa II. Abdülhamid yanında bir çizgide yer alır durumda dahiliye nazırı Memduh Paşa'nın yardımıyla İskan-ı Muhacir'in komisyonunda iş bulmuştur. Aynı zamanda paşanın yalısında imamlık da yapmaya başlar. Bir süre burada çalıştıktan sonra karıştığı bir olay nedeniyle Diyarbakır'a sürgün edilmiştir. Hakkındaki bir diğer iddia da hamisi Memduh Paşa'yı yükselmek ve padişaha yaranmak için jurnallediği ancak bu ihanetini öğrenen paşa tarafından derhal kendisine karşı kurulan bu düzenin engellenip, Vahdeti'nin Diyarbakır'a sürüldüğü yolundadır. Yine Vahdeti'nin kendi anlatımına göre sürgün edildiği Diyarbakır'da Ziya Gökalp ile tanışmış ve II. Abdülhamit karşıtı telgraf olayına katılanlardan biri olmuştur.Bu olay sonrası kaçan Vahdeti yakalanmış ve İstanbul'a getirilip hapse atılmıştır. Ancak hakkındaki diğer bir iddia ise Telgraf olayına hiç katılmadığı Diyarbakır'da bir yandan affedilmesi için İstanbul’a dilekçeler yazarken, bir yandan da rakı sofralarında ut çalıp güzel sesiyle şarkı söyleyerek âlem yaptığını sonrasında bu sürgün cezasına karşı gelip bir fırsatını bulup Diyarbakır’dan kaçtığı ancak Bektaşî babası kılığında Birecik’de yakalandığı ve hapse atıldığı yönündedir. Meşrutiyet’in ilanının ardından salıverilir. II. Meşrutiyet'in ilanı sonrası serbest bırakılmış ve Kıbrıs'a geri dönmüş ama hemen kısa süre sonra İstanbul'a tekrar geri dönmüştür. İstanbul'da Abdülhamid rejimi tarafından sürgün edilen kimselerin kurduğu Fedakâran-ı Millet Cemiyeti'ne giren Vahdeti ardından kendince onların fesatlık yaptığını düşünüp partiden ayrılmıştır. Bu sefer de İttihat ve Terakki'ye girmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştır. 11 Aralık 1908'de de Volkan gazetesini kurup bu gazetede Said-i Nursi, Enderunlu Lütfi, Mehmet Emin Hayrati gibi isimlerle yayına başlamıştır. Gazetenin yazılarına bakılırsa 15 Aralık 1908 tarihli Volkan gazetesinde Kıbrıs'ın İngilizlerin Ademi Merkeziyetçi yönetimi sayesinde Kıbrıs'ın "küçük İsviçre" haline geleceğini yazmaktadır. 21 Şubat 1909 tarihli Volkan gazetesinde bir yandan tüm Müslümanları bir araya getireceğinden bahsederken diğer yandan Rusya'daki ve İngiltere sömürgelerindeki (Hindistan, Pakistan, Mısır...) Müslümanları bu birliğin dışında tutup bu konuda İngiliz kralına teminat vermektedir. Diğer gazetedeki yazısı ise şu şekildedir: Din yüksek ahlaka dayanır. Dinsizlerden yüksek ahlak beklenemez. Dinsizler dünya için çalışır… Cenabı Hak dinsizlere düşmandır… Şu Avrupa ile temasa başlayalı beri, onların müstehcen âdetleri ülkemizde koleradan çok tahribat yapmaktadır… Bir Avrupalı kadın çarşıda pazarda açık saçık gezer. İslam kadını ise baştan tırnağa kadar örtünür… Biri sokak süpürgesi, öbürü ev kadını… Bütün İslam âlemi el ele vererek dünyamızı, ahretimizi yapmaya çalışalım. Özgürlüğün ağacı yeşerdiğinden beri başarıya giden İttihat-ı Muhammedî Cemiyeti’nde birleşelim.Bir kaynağa göre devlet kademelerindeki basamaklara tırmanmak ve İngiliz desteği altında İmparatorluğa sadrazam olabilmek hayalleri içinde olan Vahdeti, gazetenin yanında İttihat-ı Muhammedi Cemiyeti adı altında bir parti kurmak için nisan ayına kadar olan bu 5 aylık dönemde sürekli olarak siyasal yönden de çalışmaktadır. Bu partiyi örgütlemek için Emirîzade adlı biriyle ortaklık kurar. Esasında 10 yıl önce yurtdışında kurulan bu parti resmi olarak olmasa da gayri resmi olarak faal bir haldedir ve iddiaya göre İngiliz Gizli Servisinin desteğiyle Emirizade bu cemiyeti İstanbul'a yerleştirme peşindedir. Vahdeti'de bu işe ortak olur ve İstanbul'da dahil bu partiyi taşraya kadar teşkilatlandırıp görüşlerini yaymak peşinde koşar. Bununla birlikte cemiyet resmileştikten sonra Vahdeti bu ortağını kolayca safdışı etmiştir.Sonrasında 12 Nisan'ı 13 Nisan'a bağlayan gece 4. Avcı taburu askerleri şeriat istemiyle ayaklanıp Taksim Topçular Kışlasında subaylarını hapsedip isyan ederler. İstanbul’da bulunan 5. 6. ve 7. Nizamiye askerleriyle Beyoğlu Topçu Alayı’ndaki askerleri de yanlarına alarak Ayasofya Meydanı’na gelmişler ve gece 02.45’ten itibaren Meclis-i Mebûsan önünde toplanmışlardır. Ellerinde beyaz, yeşil ve kırmızı renkli bayraklar bulunan, şeriat isteriz sloganı atan bu isyancılara başta Volkan gazetesi sahibi Derviş Vahdeti olmak üzere, İttihad-ı Muhammedi Cemiyeti üyeleri de iştirak eder. Beyazıt ve Fatih medreselerinin bazı talebeleri de ayaklanmaya katılır buna karşın bu ayaklanmaya karşı çıkan vazgeçirmeye çalışan bir kısım asker ve ilmiye sınıfı mensupları da öldürülür. Meclisi Mebusan işgal edilir, II. Abdülhamit'in bulunduğu Yıldız Sarayı kuşatılır. İsyancıların Ayasofya Meydanı’nda Şeyhülislam Efendi’ye vermiş oldukları istek listesi şöyledir: 1) Hükûmetin istifası, 2) Kamil Paşa’nın sadarete, İsmail Kemal’in Meclis-i Mebusan reisliğine getirilmesi, 3) İttihatçı subayların değiştirilmesi ve ordudan tasfiye edilen alaylı subayların geri dönmesi, 3) İttihat ve Terakki’nin ilgası, 4) şeriat hükümlerinin tamamen uygulanması ve hadiselere katılanlar için af ilan edilmesi. Meclis’te karar alacak çoğunluk bulunmadığı halde, bu istekler zaruri olarak kabul edilmiş ve II. Abdülhamit tarafından da onaylanmıştır. İsyanın ilk sonucu Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa’nın istifası olmuş ve Onun yerine Tevfik Paşa atanmıştır. Bu sırada Saray’a gitmekte olan Adliye Nazırı Nazım Bey Meclis-i Mebusan Reisi Ahmet Rıza olduğu zannıyla öldürülmüştür. Yine aynı gün, Lazkiye Mebusu Mehmed Arslan Bey’in meşhur gazeteci Hüseyin Cahit Bey olduğu zannıyla isyancılar tarafından öldürüldüğü yaygın kanaattir. Bunların yanında, Yıldız Sarayı’nı bombalamak planıyla itham edilen Ali Kabûli Bey de II. Abdülhamid’in gözleri önünde katledilmiştir. II. Abdülhamit asker kanı dökülmemesi gerektiğini söyleyip isyanı bastırmak için elinin altındaki 1.ordunun kalan kuvvetlerini kullanmaz ancak isyancılara da onların arzu ettiği bir yardımda da bulunmaz.Bununla birlikte hükûmetin zayıflığı karşısında asayişin sağlanması için gerekli tedbirleri almaya çalışır. Vahdeti ise Volkan gazetesindeki yazıları ve isyancıların eylemlerine katılımı ile onlara desteğini sürdürür. Diğer yandan isyanının yankıları Selanik’te büyük bir tepki doğurmuş, meşrutiyetin elden gittiği endişesiyle, Rumeli'deki askeri birlikler ve halktan asker toplanmaya başlanmıştır. 1 gün gibi kısa sürede toplanan bu birliklere "Hareket ordusu" adı verildi. Bu orduya katılan Osmanlı İkinci ve Üçüncü Ordu askerlerinden oluşan öncü birlikler, 19 Nisan’da trenle Yeşilköy’e gelirler. İstanbul’a ulaşan tümenin kurmay subaylarından biri Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu arada, Hareket Ordusu’na katılan gönüllü Rum, Bulgar, Sırp, Arnavut ve bazı Selanikli Musevileri de görmek mümkündür. Osmanlı ordusu 1826'dan beri ilk defa iki düşman kampa bölünüp birbirine karşı silah çekecek duruma gelir. Bununla birlikte II. Abdülhamit isyancılardan bu birliklerle çarpışmamalarını ister. Mahmud Şevket Paşa önderliğindeki Hareket Ordusu 24 Nisan’da şehrin hâkimiyetini tamamen ele geçirir ve bazı isyancıların karşı koyması dışında, ciddi bir direnişle karşılaşmaz buna rağmen 300'den fazla ölen kişi olur.25 Nisan'da İstanbul'da sıkı yönetim ilan edilir ve isyancılar tespit edilip tutuklamalar başlar. Bunun üzerine Derviş Vahdetî de dahil bir kısım isyancılar İstanbul'dan kaçar. Hareket Ordusu’nun İstanbul’a yaklaşması Vahdetî’yi zaten tedirgin etmiş, isyanın daha beşinci günü bir kaçış planı hazırlamaya başlamıştır. Bu amaçla önce İngiliz destekçilerinden biri olan Sait Paşa’ya başvurur. Ardından, onun tavsiyesi ile Şehzade Vahdettin’in sarayına sığınmayı dener. Vahdettin’in karşı çıkması üzerine Gebze’ye kaçar. Buradan aldığı yardımla demiryoluyla İzmir’e doğru yola çıkar. Oradan deniz yoluyla yabancı bir ülkeye kaçmayı hedeflemektedir. Ancak bindiği trende iki subayın kendisinden kuşkulanması üzerine Hereke’de iner. Konaklaya konaklaya İzmir’e ulaşır. Parasız kalan Vahdeti, para bulmak için buradaki bir hemşehrisine başvurur. Bu kişinin ihbarı ile yakalanıp yargılanmak üzere İstanbul’a gönderilir. İstanbul'da kurulan sıkıyönetim mahkemesinde yargılanan Vahdeti'nin akıl sağlığının bozuk olduğu yönündeki savunmasına itibar edilmez. Sıkıyönetim mahkemesi kendisinin idamına karar verir. Vahdeti ile birlikte yargılanan Saidi Nursi ise mahkemedeki suçlamalardan beraat eder.Buna karşın bu isyan sonrası yakalanan Prens Sabahattin ve bir kısım Hürriyet-i Ahrar Fırkası mensupları İngilizlerin müdahalesiyle yargılanmadan serbest bırakılmak zorunda kalınır. 19 Temmuz'da 1909'da Vahdeti'nin cezası Ayasofya Meydanında asılarak infaz edilir.

  • 1929 - Fausto Zonaro (18 Eylül 1854, Padova ili - 19 Temmuz 1929, Sanremo), İtalyan ressam.II. Abdülhamid döneminde saray ressamı olarak Osmanlı sarayına hizmet vermiş oryantalist bir ressamdır. Tarih, savaş, deniz, manzara ve portrenin yanı sıra özellikle "Türk ressamı" olarak tanınır.1854 yılında Avusturya İmparatorluğu'nun bir parçası olan Padova kentinin Masi beldesinde dünyaya geldi. Babası, bir duvar ustası idi. Gençliğinde babasının yanında duvar ve bina yapımı işlerinde çalıştı ve aranılan bir usta oldu. 1870 yılından itibaren Masi yakınlarındaki Lendinara'da bir teknik okulda 3 yıl resim öğrenimi gördü. Bu okulu bitirdikten sonra dönemin önde gelen güzel sanatlar akademilerinden biri olan Accademia Cignaroli'ye girdi; usta bir ressam olan Napolone Nani'nin öğrencisi oldu. Askerlik görevi nedeniyle yarım bıraktığı eğitimini daha sonra Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nde tamamladı. İlk sergisini İtalya'da açtıktan sonra Paris'e giderek atölye kurdu. 1889 Paris Salonu'na katıldı. Bohem bir yaşam süren sanatçı, başarısına ve ününe karşın az sayıda eser satabiliyordu. Resim dersleri vermek üzere İtalya'ya döndü. Sonradan eşi olacak Elisa Pante ile tanışmasının ardından 1891 yılında Elisa Pante'nin isteği üzerine onunla İstanbul'a geldi. İstanbul, yeteneğinin açıldığı, geliştiği ve sanatının benimsendiği yer oldu.(İstanbul'daki yaşamı) 1892'de bu şehirde evlenen çift, Taksim civarlarında kiraladıkları dairede yaşamaya başladı. Fausto Zonaro, İstanbul'daki ilk günlerinde küçük boyutlu manzaralar, kent yaşamından sahneleri gösteren tablolar yaptı ve bunları Peralı bir tacire satarak geçimini sağladı. Kısa süre sonra yabancı elçilikler tarafından himaye edildi ve İtalyan elçiliğinin desteğiyle elçilik mensuplarının eşlerinin devam ettiği bir resim kursu açtı. Teşrifat Nazırı Münir Paşa'nın eşine de resim dersi veren sanatçı; Münir Paşa tarafından Yıldız Sarayı'na davet edildi ve burada Osman Hamdi Bey ile tanıştı. Zamanla İstanbul'da sanata yakın çevrelerde iyice tanındı. 1894, 1895 ve 1905'te bu şehirde birer resim sergisi açtı. Zonaro'nun II. Abdülhamid'e gösterme fırsatı bulduğu suluboya tabloları Abdülhamid tarafından beğenildi.(Saray ressamlığı)   Fausto Zonaro'nun saray ressamlığına getirilişi kimi kaynaklara göre 1896 yılında Ertuğrul Süvari Alayı'nın Galata Köprüsü'nden Geçişi adlı tabloyu saraya sunması üzerine gerçekleşmiştir. Eseri beğenen padişahın kendisini Mecidiye Nişanı ile ödüllendirdiği ve ona "Ressam-ı Hazret-i Şehriyari"  yani "Saray Ressamlığı" unvanı verildiği düşünülür. Kimi kaynaklarda ise Abdülhamid'in özel yaveri olan Celal Esad'ın tavsiyesi ile saraydan resim siparişleri almış ve ardından saray ressamlığına getirilmiştir. 1897'de tamamladığı   Hücum adlı resmin Sultan tarafından beğenilmesi üzerine kendisine Akaretler Sıra Evleri'nde bir bina tahsis edildi. Sanatçının yaşadığı ve içinde atölyesini kurduğu bu ev, bir sanat merkezi işlevi kazandı Sonraki yıllarda ünlü Türk ressamları arasında yer alacak Celal EsadHoca Ali RızaŞehzade AbdülmecidCelile Hikmet ve Mihri Müşfik Hanım gibi isimler atölyesinde ondan ders aldılar. Zonaro, 1901 ve 1902'de İstanbul Salonu Sergilerine toplam 57 tablo gönderdi.

  • 1905 yılında II. Abdülhamid, ressamdan İstanbul'un Fethi'ni tasvir eden tablolar yapmasını istedi. Zonaro'nun bu tabloları da çok beğenildi ve maaşına zam yapıldı. Fausto Zonaro saray ressamı olarak sanat yaşamına devam ederken eşi Elisa, İstanbul manzaralarını fotoğraflayıp değerli bir arşiv oluşturmuş; ayrıca harem kadınlarının fotoğraflarını çekerek sarayın resmi portrecisi  unvanını almıştır. 1907 yılının eylül ayında II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 31. yıldönümü dolayısıyla ve sultan iradesiyle İstanbul'da düzenlenen sergiye de katılan Zonaro, Gün Doğarken BalıkçılarKayıktaOdalıkNey Çalan DervişArzuhalciller, Rufai Dervişleri, Doğuluların Ahengi adlı tablolarıyla büyük ün kazandı. İstanbul'da yaşadığı dönemde Avrupa'daki sergilere de sık katıldı. 31 Mart Ayaklanması'ndan sonra II. Abdülhamid devrildi ve Abdülhamid'in kadroları tasfiye edilmeye başlandı. Zonaro'ya da Ekim 1909'da saray ressamlığı unvanının kaldırıldığı bildirildi. Zonaro, 20 Mart 1910'da ailesiyle birlikte İstanbul'u terk etmek zorunda kaldı.(İtalya'daki yaşamı)   Sanatçı, İstanbul'dan ayrıldıktan sonra İtalya'nın Sanremo kentine yerleşti ve İstanbul'u betimleyen resimler yapmayı sürdürdü. Ülkesinde artık ünlü bir kişiydi. 1911'de Roma'da açtığı sergiyi Ana Kraliçe ve İtalya Kralı III. Vittorio Emanuele gezdi. Sanatçının 1912'de Sanremo Kumarhanesi'nde açtığı sergiyi daha sonra Nice, Montecarlo, Rapallo, Cenova, Milano, Como ve Monza'da düzenlenen sergiler izledi. Resimleri sanatçı yaşarken büyük bir hayran kitlesi tarafından izlendi, dolayısıyla İtalya'ya dönmesinden 10 yıl sonra, 1920'de eşinden ayrıldı ve kızıyla yaşamaya başladı. Kaleme aldığı hatıralarını 1924 yılında basılmaya hazır hale getirdi ancak kitap basılmadı, yıllarca aile arşivinde kaldı. Söz konusu kitap 2008 yılında Türkiye'de Abdülhamid'in Hükümdarlığında Yirmi Yıl/Fausto Zonaro'nun Hatıraları ve Eserleri adıyla yayımlandı. 1929 yılında 75 yaşında Sanremo'da hayatını kaybetti.(Yeniden keşfedilmesi) Fausto Zonaro, uzun bir unutuluş döneminden sonra araştırmacı Rodolfo Falchi'nin 1993'te Le Tre Stagioni Pittoriche di Fausto Zonaro” (Fausto Zonaro'nun Üç Resimsel Mevsimi) adlı kitabı yayımlamasından sonra yeniden keşfedildi. Kitabın ardından 1994'te Sanremo'da Fausto Zonaro'nun eserlerinden oluşan yeni bir sergi düzenledi. Bu tarihten sonra sanat piyasasında giderek değer kazanan Zonaro tablolarının sahteleri de üretilmiştir.(Tabloları) 
    (İngiliz Elçisinin Kızı Tahtırevanda) İngiliz Elçisinin Kızı Tahtırevanda (İngilizceThe Daughter of the English Ambassador Riding in a Palanquin), Fausto Zonaro'nun 19. yüzyıl sonlarında çizdiği tablodur. Tabloda iki kişinin taşıdığı bir tahtırevan üzerinde duvağıyla bir kadın ve yanında resmi kıyafetli görevliler resmedilmiştir; arkada Haliç manzarası görünür. Eser, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonunda yer alır, İstanbul'da Pera Müzesi'nde sergilenmektedir. Fausto Zonaro, Rus büyükelçisi Aleksandr Nelidov'un aracılığıyla Osmanlı sarayına takdim edilip 1896 yılında saray ressamlığı görevine getirilene kadar İstanbul'da bulunan yabancı elçiler ve elçilik çevrelerinden tablo siparişleri almıştı. 1893-1898 tarihleri arasında Osmanlı Devleti'nde İngiltere büyükelçilği görevi yürüten Sir Philip Woodhouse Currie de müşterilerinden birisi idi. Zonaro anılarında, Currie'nin siparişi üzerine Currie'nin üvey kızını, bir diplomatla evlenmek için düğünün yapılacağı kiliseye giderken tahtırevan üzerinde çizdiğini yazmıştır. Sir Currie, Zonaro'dan Tepebaşı'ndaki elçilik binasının bahçesinde görülen Haliç manzarasını tablo arka planı yapmasını istemiştir. Bu tablo işin tahtırevan taşıyıcıları, iki elçilik görevlisi ve tahtırevandaki genç kadın sanatçı için birkaç gün boyunca poz vermişlerdir. Zonaro'nun eşi Elisa Zonaro tarafından tutulan hesaplara göre, Sir Currie ismi kayıtlarda geçmeyen bir yağlı boya ve bir suluboya tablosu karşılığında Mayıs 1896 tarihinde Zonaro'ya 42,27 lira ödemiştir. Bu tarihe tekabül eden tablonun, bu yağlı boya tablosu olduğu düşünülmektedir.
  • 1935 - Şükrü Aydındağ, Türk asker ve siyaset adamı (d. 1883)
  • 1943 - Han Sai Pordoğdu.  Singapurlu heykeltıraş
  • 1947 - Brian May,  doğdu.   İngiliz müzisyen (Queen grubu)
  • 1951 - Selahattin Taşdöğen,  doğdu.  Türk oyuncu
  • 1966 - Suphi Ziya Özbekkan, Türk besteci (d. 1887)
  • 1970 - Banat BatırovaBaşkurt milletvekili, Başkurdistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde Sosyalist Emek Kahramanı unvanını kazanan ilk kadın (d. 1904)
  • 1976 - Benedict Cumberbatchdoğdu.  İngiliz oyuncu
  • 1981 - Aleksandr Kotikov, II. Dünya Savaşı sonrası 1956-1950 yılları arasında Berlin'den sorumlu askeri yetkili olan Sovyet tümgeneral (d. 1902)
  • 1982 - İpek Özkökdoğdu.  Türk oyuncu ve manken
  • 1986 - Deniz Celiloğludoğdu.   Türk oyuncu
  • 1990 - Zeyyat Mandalinci, Türk siyasetçi (d. 1915)
  • 1990 - Ebru Ünlü,  doğdu.   Türk oyuncu
  • 1992 - Gülcan Tunççekiç, Türk balerin (d. 1942)
  • 2004 - Zenko Suzuki, Japonya Başbakanı (d. 1911)
  • 2009 - Frank McCourt, İrlanda asıllı Amerikalı yazar ve Pulitzer Ödülü sahibi (d. 1930)
  • 2010 - Uçaklardaki "kara kutu"nun mucidi Avustralyalı David Warren, 85 yaşında öldü.
  • 2013 - Leyla Erbil, Türk yazar (d. 1931)
  • 2014 - James Garner, Amerikalı sinema sanatçısı (d. 1928)
  • 2017 - Sanatçı Harun Kolçak, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 62 yaşında hayatını kaybetti.
  • 2017 - Barbara Weldens, Fransız kadın şarkıcı ve söz yazarı (d. 1982)
  • 2019 - Rutger Hauer, Hollandalı oyuncu (d. 1944)
  • 2019 - Jeremy Kemp, İngiliz oyuncu (d. 1935)
  • 2019 - César Pelli, Arjantin asıllı Amerikalı mimar (d. 1926)

  • 2020 - Oreste Casalini, İtalyan ressam ve heykeltıraş (d. 1962)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder