10 Ağustos 2022 Çarşamba

CIA ajanı Henri Barkey ile yemek yiyen kadını Zafer Arapkirli açıkladı - YENİÇAĞ

 

FETÖcü Mehmet Baransu Mavili Kadın olarak bilinen kişiyi Ankara'daki otelde devletin gizli bilgilerini almakla suçlamıştı. Peki kim korudu bu mavili kadını? 6 yıl neden herkes bildiği halde saklandı. Gazeteci Zafer Arapkirli'nin kişisel twitter adresinden 'mavi elbiseli kadın olayı' başlığıyla yaptığı paylaşım sosyal medyada gündem oldu.

Eski CIA Danışmanı Henri Barkey’in 18 Temmuz 2016’da Karaköy’de kiminle yemek yediğine ilişkin bir tanık ifadesi ortaya çıktı. O gece orada bulunan ve iddianamede de ismi geçen Sylvia Tiryaki’nin ilk defa yayımlanan ifadesine göre, Henri Barkey o gece Osman Kavala ile değil, 35-40 yaşlarında mavi elbiseli bir kadınla yemek yedi. Ancak Terörle Mücadele Şubesi’nin aldığı bu tanık ifadesinin, casusluk iddianamesini yazan dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Hasan Yılmaz tarafından iddianameye konulmadığı ortaya çıktı.

18 Temmuz 2016 tarihinde İstanbul Karaköy Lokantası’ndaki bir akşam yemeği günlerdir konuşuluyor. Çünkü o yemek, iş insanı Osman Kavala hakkında hazırlanan casusluk iddianamesinin en önemli parçasıydı.

İddianameye göre, Osman Kavala ve ABD’li akademisyen Henri Barkey o yemekte buluşmuştu. Henri Barkey’in “Ben o gece Osman Kavala ile değil, tanınmış bir gazeteciyle birlikteydim” açıklaması sonrası o gazetecinin Aslı Aydıntaşbaş olduğu ortaya çıktı.

Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden yazılı açıklama yapan Osman Kavala, “Savcılık Henri Barkey ile yemek yemediğimi gayet iyi biliyordu. Emniyet görevlileri lokantada yaptıkları araştırmada, o akşam kimlerin hangi masalarda oturduğu bilgisine ulaşmıştı. Emniyet’te yapılan sorgumda da bu durum teyit edilmişti” dedi.

Öte Yandan FETÖ'cü Mehmet Baransu da 2012 yılında Aslı Aydıntaşbaş'ın devlete ait belgeyi almak için  otelde birlikte olduğunu ima ettiği tweetler atmıştı.


Gazeteci Zafer Arapkirli'nin konuyla ilgili "Burada 3'lü bir sıkıntı var" paylaşımı dikkat çekti.

İşte Arapkirli'nin kişisel twitter adresinden yaptığı paylaşımlar...

"MAVİ ELBİSELİ KADIN OLAYI

Osman Kavala yargılamasında açılan "Casusluk suçlaması" başlığında, ilginç bir aşamaya gelindi. Kavala'nın, Karaköy'deki restoranda (iddia edildiği gibi) CIA'ci Barkey ile yemek yiyen kişi olmadığı, o kişinin Aslı Aydıntaşbaş olduğu artık kesinleşti.

2 - Bunu hem Barkey'in 6 yıl gecikmeli itirafından, hem Aydıntaşbaş'ın (üstü kapalı) anlatımından, hem de tutanaklardaki bir başka kadının ifadesinden anlıyoruz. Ama bu ifşaat, ortadaki ayıpları, çirkinlikleri ve hukuk cinayetini ortadan kaldırmıyor.

3 - Barkey-Kavala ilişkisini/dostluğunu, bunun muhtevasını bilemeyiz. Zaten bunun dava ile de, dosyadaki somut delillere dayanmayan suçlamalar ile de bir ilgisi yok. Kişilerin, sosyal-siyasal-mesleki-kişisel konumlarından, ilişkilerinden yola çıkılarak, delilsiz suç isnadı olmaz.

4 - Barkey-Aydıntaşbaş ilişkisini ise merak etmek, bunu sorgulamak, dahası bu buluşmanın neden (Kavala'nın onca yıllık mağduriyeti pahasına) gizli tutulduğunu irdelemek gereklidir. Bu iş, öyle "bize ne ya" denilip geçilebilecek türden bir iş değildir.

5 - Bizim, yani gazetecilik mesleği açısından bu sorgulamayı yapmak, hem mesleki hem de kamusal bir yarar içerir. Çünkü, (Barkey'in dünyası kendisini ilgilendirir ama) söz konusu Mavi Elbiseli Kadın (Aslı Aydıntaşbaş), bu ülkede gazeteci olarak bilinmektedir. Sorun buradadır.

6 - Yıllardır bizim piyasada "Dış/iç politika uzmanı" olarak yorumları ile öne çık(arıl)an bu kişi (Mavi Elbiseli Kadın) aynı zamanda tartışmalı bir misyonu olan bir ABD'li düşünce kuruluşu ile de geçmişte (şimdi?) yaptığı çalışmaları ile anılmaktadır.

7 - Bu kuruluşun faaliyetleri, pekala, bir gazetecinin "gazetecilik faaliyeti ile bağdaşıp bağdaşmayacağı sorgulamasına muhtaç" bir kapsamda sayılır. Kimseyi suçlamak amacıyla söylemiyorum. Ama bu sorgulamayı yapmak, "gazetecilik mesleğini temiz tutmak" adına gereklidir.

8 - Nitekim, Barkey gibi geçmişi ve "hesabına çalıştığı kurum" pek temiz sayılmayacak biri ile "gazetecilik mesleği kapsamında" mı, yoksa hangi bağlamda görüştüğü açığa kavuşmalıdır, Mavi Elbiseli Kadın'ın.

9 - The Western Policy Center Analisti sıfatı ile yıllarca görev yaptığı bilinen Mavi Elbiseli Kadın'ın, aynı zamanda "Gazeteci" sıfatı ile kiminle ne görüştüğü, niye görüştüğü, bu görüşmeyi (yıllardır bir davayı aydınlatabileceği halde) niye gizlediği, pekala merak edilir-ederiz.

10 - Çıkıp da, "Ben Osman'ın bilgisi dahilinde gizledim" açıklaması yapması da kimseyi (kusura bakmayın) kesmez. Nitekim "Osman (Kavala)" da, kibar bir sitemle bu konudaki rahatsızlığını artık gizlememektedir.

11 - Burada 3'lü bir sıkıntı vardır. 
a) Kavala'nın haksız yere tutukluluğu bu "gizem" nedeniyle yıllarca uzamıştır, b) Kavala dosyası  üzerinden Gezi Direnişi üzerine bir tür "dış mihrak-dış parmak" lekesi bulaşmıştır. c) Gazetecilik mesleği adına sorgulama gereği doğmuştur.

12 - Sonuç olarak: Mavi Elbiseli Kadın'ın, kapsamlı bir mülakat ya da "açık, şeffaf, detaylı, dürüst bir açıklama ile olayı iyice aydınlığa kavuşturması şart olmuştur. Kimseyi linç, karalama, mahkum etme gibi bir amacımız yok. Ama bilmek istiyoruz. Ne iş? NE İŞ?"

YENİÇAĞ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder