12 Ekim 2022 Çarşamba

Ali Erbaş’ın ‘promosyon’ ısrarına imamlar tepki gösterdi: Haram olsun + Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın ‘promosyon’ ısrarı personele fazladan yük olarak geri döndü (Sefa Uyar/Cumhuriyet)

 


Ali Erbaş’ın ‘promosyon’ ısrarına imamlar tepki gösterdi: Haram olsun

Diyanet İşleri Başkanlığı, bankalarla promosyon ödemesini güncelledi. Ancak personelin, tutarın düşük olması nedeniyle “Devlet sizin Mercedes’inizi veriyor. Ben çocuğuma ayakkabı bile alamadım. Hakkım haram olsun” tepkisini gösterdiği öğrenildi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “faizsiz finans” ısrarı nedeniyle yönetim ve personel arasında tartışmaya neden olan “promosyon” ödemesi, yoğun tepkilerin ardından güncellendi. 

Erbaş’ın 2019’daki kurum maaş ödeme protokolünde “faizsiz finans kurumlarının tercih edilmesi” talimatı sonrası 21 Mart’ta, yalnızca katılım bankalarının katılımıyla maaş ödeme ihalesi yapıldı. Personele, bu kapsamda toplam 2 bin 880 lira promosyon ödeneceği kaydedildi. Ancak yargıya taşınan ihale iptal edildi. Yeni ihaleler yapıldı ve promosyon tutarı 16 bin liraya kadar yükseldi.

Erbaş’ın talimatıyla konu Danıştay’a taşınarak mahkeme kararı kaldırıldı. Bunun üzerine Diyanet, ilk ihalenin geçerli olduğunu, mahkeme kararı sonrası yapılan anlaşmalar kapsamında ödenen paraların iade edilmesi gerektiğini bildirdi. Bu kapsamda bazı il ve ilçelerde ödenen promosyonlar, faiziyle birlikte geri istendi.

'HEDİYE' GELDİ

Tartışmalar sürerken Diyanet’in ilk ihaleyi kazanan katılım bankalarıyla görüşmeleri sonucu 2 bin 880 lira artışa gidildi. Bir bankanın promosyonu 6 bin 120 liraya, diğeri ise 6 bin liraya çıkardı. Aradaki farkın personelin hesaplarına aktarılacağı belirtildi. Promosyon için “harama yakın” fetvası veren Diyanet’in, konuyu kurum birimlerine “maaş hediye ödemeleri” başlığıyla duyurması, yazının içeriğinde de promosyon yerine “hediye ödemesi” tanımını kullanması dikkat çekti.

"ÇOCUĞUM ÜZÜLDÜ"

Yaklaşık yedi aydır süren konu nedeniyle personelin yönetime ve özellikle Erbaş’a tepkili olduğu öğrenildi. Personelin, “Ali Erbaş’tan alacağım var. Devlet sizin Mercedes’inizi veriyor, evinizin tüm faturalarını ödüyor. Sizin ihtiyacınız olmayabilir ama benim ihtiyacım var”, “Gelecek parayla çocuklarımın okul ihtiyaçlarını karşılayacaktım. Ayakkabı alamadım. Alamadığım için çocuğum çok üzüldü. Hakkım haram olsun”, “İşçi maaşı alıyorum. Evim kira. Birikmiş kredi kartı borcumu ödeyecektim”, “Diyanet’te ilk defa personelle kurbanda bayramlaşma olmadı. Yüzüne karşı söyleyecektik ama gelmedi” ve “Umduğumuz gibi güncellenmedi. Kimse mutlu değil. Diğer kamu kurumlarına göre 20 binden fazla kaybımız var” tepkisini gösterdiği öğrenildi. 

HUKUKİ SONUÇ DOĞURUR MU?

Diyanet’in promosyon için yaptığı “hediye” tanımı ise personel arasında tartışma yarattı. Mevzuata göre devlet memurlarının hediye alması yasak. Bu nedenle personelde, promosyonun “hediye” adıyla ödenmesinin hukuki olarak bir sonuç doğurup doğurmayacağı yönünde soru işareti oluştu. 

Ayrıca promosyon ücretleri birçok kamu kurumunda tartışmaya neden oldu. Emeklilere ödenen promosyon ücreti dahi 8 bin liraya çıkarken, 41 bin 500 liraya promosyon anlaşması imzalayan kamu kurumları bulunuyor.

                                                          /././



Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın ‘promosyon’ ısrarı personele fazladan yük olarak geri döndü

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “faizsiz finans” ısrarı sürüyor. Üsküdar Müftülüğü ile anlaşma yapan bir özel banka, personele verilen 15 bin 250 liranın faiziyle birlikte geri ödenmesini istedi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “faizsiz finans” ısrarı nedeniyle personelle karşı karşıya geldiği “promosyon” tartışması, yine faizle sonuçlandı. İl ve ilçelerde yapılan promosyon anlaşmalarının geçersiz hale gelmesiyle birlikte bankalar, ödedikleri tutarları geri istemeye başladı. Üsküdar Müftülüğü ile anlaşma yapan bir özel banka, personele verilen 15 bin 250 liranın faiziyle birlikte geri ödenmesini istedi. 

Erbaş’ın 2019’daki kurum maaş ödeme protokolünde “faizsiz finans kurumlarının tercih edilmesi” talimatı sonrası 21 Mart’ta, yalnızca katılım bankalarının katılımıyla maaş ödeme ihalesi yapıldı. Personele, bu kapsamda toplam 2 bin 880 lira promosyon ödeneceği kaydedildi. Ancak yargıya taşınan ihale iptal edildi. İl ve ilçelerde tüm bankaların katılımıyla yeni ihaleler yapıldı ve promosyon tutarı bazı yerlerde 16 bin liraya kadar çıktı. Erbaş’ın talimatıyla itiraz edilen mahkeme kararı ise Danıştay 13. Dairesi tarafından kaldırıldı. Bunun üzerine Diyanet, ilk ihalenin geçerli olduğunu, mahkeme kararı sonrası yapılan anlaşmalar kapsamında ödenen paraların iade edilmesi gerektiğini bildirdi. 

FAİZE ZORLANDILAR!

Diyanet’in ardından bankalar da geçersiz hale gelen protokoller kapsamında ödenen paraların iadesini istemeye başladı. Bu durumun bir örneği İstanbul’da yaşandı. Üsküdar İlçe Müftülüğü ile 5 yıllığına 15 bin 250 lira promosyon tutarı ile anlaşan ve bu ücreti personele tek seferde ödeyen özel bir banka, anlaşmanın geçersiz hale gelmesi nedeniyle personelin halihazırda ihtiyaçları için kullandığı ya da bağışladığı bu paranın faiziyle birlikte geri ödenmesini istedi. Ödenen promosyonun geri istendiği il ve ilçe sayısının ise 30’u aştığı belirtildi. 

‘KREDİ Mİ ÇEKSİNLER?’

Diyanet Birlik-Sen Genel Başkanı Kenan Ak, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, cumhuriyeti kuran iradedir. Diyanet’i de kuran irade, cumhuriyeti kuran iradedir. Bu kuruma toplumu dini konuda aydınlatma görevi verildi. Bu kurumun incitilmemesi ama yanlışların da olması gereken üzerinden söylenmesi gerekiyor” dedi. Promosyon anlaşmasının taraflarının personel değil, müftülük ve banka olduğunu vurgulayan Ak, şunları kaydetti:

“Keşke konu buralara gelmeseydi, arkadaşlarımız mağdur olmasaydı. Personelin bu konuyla ilgili üçüncü şahıs olarak hiçbir dahli yok. 15 bin 250 lira, 15 bin 786 lira olarak isteniyor. 28 Eylül’e kadar da süre vermişler. Personel mağdur. Paranın ödenmesi için kredi mi çeksinler? Sözleşmenin feshedilmesini isteyen personel değil. Personele bu durum yansıtılmamalı. Personelin huzursuz edilmesinin, kurumu promosyon üzerinden tartışır hale getirmenin bir faydası yok. İmzalanan protokollerin belirlenen süre sonuna kadar devam etmesini, mümkün olmadığı takdirde personele ödenen ve personelin harcadığı meblağın hukuki sorumluluğu üzerinde bulunanlar tarafından ödenmesinin uygun olduğunu düşünüyoruz.” 

Sefa Uyar-Cumhuriyet




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder