Fotoğraf: Depo Photos
Hapis cezasının da öngörüldüğü sansür yasasının görüşmeleri TBMM’de bu gün devam edecek. Ancak sadece son iki günde İstanbul Valisi’nden havuz medyasına kadar birçok yandaş isim yalan ve yanlış bilgiyi yaydı. Yalan haber dalgasını değerlendiren Siyasal İletişim Danışmanı Özçelebi, “Daha büyük çarpıtmalar yaşayabiliriz” derken Prof. Dr. Kalaycıoğlu da “Sultanizm rejimlerinde iktidar yasalarla sınırlandırılması, denetlenmesi yoktur” ifadelerini kullandı.
"Sansür yasası" teklifinin TBMM'deki görüşmelerine bugün devam edilecek. "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçuna bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülen" madde de bugün görüşülecek.
Söz konusu maddeyle Türk Ceza Kanunu'na (TCK) "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu eklenecek. Maddeye göre "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse", 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Ayrıca "suç, failin gerçek kimliğini gizlemesi suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenirse" verilen ceza yarı oranında artırılacak.
Meclis’te “sansür yasası”nın bu tartışmalı maddesi görüşülürken iktidar kanadında yaşananlar ve yandaş medya aracılığıyla peş peşe servis edilen “yalan haberler” ise tartışmanın boyutunun artıyor. Bunun son örneklerinden biri de yandaş medyanın servis ettiği “İBB’nin aracın uyuşturucu ele geçirildi” yalanı oldu. Önceki akşam da İstanbul Valisi Ali Yerlikaya doğalgaz kaynaklı olmayan bir patlamanın doğalgaz kaynaklı olduğunu duyurdu.
UYUŞTURUCU YÜKLÜ ARAÇ YANDAŞLARIN ÇIKTI
Adana’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) şehirlerarası hizmet veren cenaze nakil aracında yüklü miktarda esrar bulundu. İktidarın kontrolündeki medya organları gelişmeyi “İBB aracında yüklü miktarda uyuşturucu ele geçirildi” şeklinde servis etti. AKP milletvekilleri ile çok sayıda AKP yöneticisi de bu haberleri paylaştı. Ancak İBB konuyla ilgili açıklama yaptı ve aracın, belediyenin AKP yönetiminde olduğu dönemde ihaleyi kazanan Albayrak ailesinin damadı Adem Altunsoy'un Platform Turizm Taşımacılık Şirketi'ne ait olduğu ortaya çıktı.
Gerçeğin ortaya çıkmasının ardından Albayrak ailesinin medya kuruluşu Yeni Şafak, Twitter’dan “Adana’da, İBB’ye ait şehirlerarası cenaze nakil aracında, yüklü miktarda uyuşturucu ele geçirildi” ifadeleriyle yaptığı paylaşımı sildi. Gazete bir süre sonra paylaşımı bu kez aracın kime ait olduğu bilgisine yer vermeden bir kez daha paylaştı.
YENİ BİR ALGI OPERASYONU
İBB Başkanı İmamoğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Yeni bir algı operasyonu, yeni bir itibar katli kampanyasıyla daha karşı karşıyayız. Bu kampanyalar ne İBB’yi kirletebilir, ne de bizi yıldırır. Bir taşeron şirketin uhdesinde çalışan 2 şöförün karıştığı iddia edilen suçla ilgili teftiş kurulumuz soruşturma başlattı.”
YANDAŞTAN BİR GÜNDE İKİNCİ YALAN
YeniŞafak dün bir yalanı daha servis etti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, beraberindeki heyetle ABD ziyaretinde bulunuyor. ABD ziyaretinde ilk durağı Boston olan Kılıçdaroğlu'nu burada CHP'nin Amerika örgütlenmesinden Mert Arıkan isimli partili karşıladı.
Bu karşılamanın videosu sosyal medyada paylaşıldı ve iktidara yakınlığıyla bilinen YeniŞafak gazetesi Mert Arıkan'ı okuyucularına firari FETÖ sanığı Aykan Erdemir olarak tanıttı. Aynı haberi, Aydınlık Gazetesi de sitesinde manşete taşıdı. Kılıçdaroğlu'nun ABD seyahatini izleyen halktv.com.tr yazarı ve Gazeteci İsmail Saymaz, sözkonusu haberi alıntılayarak "Saçmalamayın. Bu kişi Aykan Erdemir değil. CHP Amerika’dan Mert Arıkan" dedi. Daha sonra bu haber de siteden kaldırıldı.
VALİ YERLİKAYA’NIN DOĞALGAZ AÇIKLAMASI
Kadıköy Fikirtepe Mahallesi’nde önceki akşam bir binada patlama meydana geldi. Patlamanın etkisiyle çıkan yangın yandaki iki binaya daha sıçradı. 3 kişi yaşamını yitirdiği ve 1 kişinin de yaralandığı açıklandı. Patlamadan çok kısa bir süre sonra açıklama yapan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, patlamanın doğalgaz nedeniyle meydana geldiğini duyurdu. İBB ise patlamanın doğalgaz kaynaklı olmadığını duyurdu.
Dün sabah patlama bölgesinde açıklama yapan İBB Başkanı İmamoğlu da patlamanın doğalgazdan kaynaklamadığını vurgulayarak, “Görünen, binanın sağlam kalan tek dairesinde doğalgaz aboneliği var ve o aboneliğin olduğu dairede de hiçbir patlama yok. Diğer patlamanın olduğu ve büyük hasar alınan iki dairede de doğalgazla ilgili tesisat yok. Doğalgazla ilgili abonelik de yok. Yani niye öyle bir açıklama yapıldı veya kim yaptırdı? Muhtemelen Sayın Valimiz onu irdeleyecektir” dedi. Ayrıca patlamayla ilgili soruşturmanın “terör şüphesi nedeniyle” İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütüleceği açıklandı.
AKP’LİLERDEN BİNLERCE YARALI VAR YALANI
İstanbul Avcılar'da 9 Eylül’de iki metrobüsün kafa kafaya çarpışmasıyla 2'si ağır 42 kişi yaralandı. Kaza sonrası olay yerine gelen AKP Gençlik Kolları üyelerinin provokasyonu ise pes dedirtti. Kazanın ardından video çeken AKP Gençlik Kolları üyesi bir genç, "AK Parti Avcılar olarak kaza yerindeyiz. İki metrobüs çok feci bir şekilde çarpıştı. Binlerce yaralı, sayısı belli olmayacak kadar da ölü var. İBB yetkililerine buradan sesleniyoruz. Bu canların hesabını kime nasıl vereceksiniz" dedi.
Gencin konuşması sosyal medyada büyük tepki topladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yakın çalışma arkadaşı Murat Ongun da "Bu genç kızımızın aklını kirletenlerledir mücadelemiz. Siyasi sevinçlerinize insanlığınızı feda etmeyin" diyerek tepki gösterdi.
***
MUHALEFETİN DUYARLILIĞI YÜKSEK OLMALI
Siyasal İletişim Danışmanı ve SİTA Politik Danışmanlık Genel Müdürü O. Suat Özçelebi ise BirGün’e yaptığı değerlendirmede, “İktidarın uzun süredir yaşadığı derin çelişkilerin sürdüğünü görüyoruz. Cumhurbaşkanı’nın, AKP’li milletvekillerinin ve bakanların açıklamalarında da bu çelişkileri görüyoruz. Ancak çelişkilerinin kendi tabanlarında bir karşılığı olmadığını, önemsenmediğini düşünüyorlar. Yani cenaze aracının İBB’ye ait olmaması kısmını yönetebildiklerini düşünüyorlar. Yönetebildikleri sürece propagandanın aracı olarak kullanabiliyorlar. Bir konu propaganda işlevini yerine getirdi mi getiremedi? Önemli olan bu. Örneğin televizyonda bir şey söyledikten sonra onu düzeltemezseniz. Çünkü o kitleyi bir daha orada göremezsiniz. O kitle, o düzeltmeyi görmez” dedi.
“Örneğin bir bakan çıkıp ‘Biz sizin asıl hedefinizin ne olduğunu biliyoruz. Siz Cumhurbaşkanı’nı iktidardan indirmek istiyorsunuz’ diyor. Bütün muhalefet partileri kendileri iktidar olmak ister. Ama bakanın bunu söyleyerek yapmak istediği şey muhalefeti kriminalize etmektir. Bir nevi algı yönetimi bu da” diyen Özçelebi sözlerini şöyle tamamladı: “İBB’ye dair örnekler yine masum örnekler. Bunların daha ağırını yaşayacağız. Can kayıplarının da yüksek olacağı meselelerde daha büyük çarpıtmalar yaşayabiliriz. Toplumsal muhalefetin bu yüzden duyarlılığının yüksek olması lazım. Daha kitlesel sonuçlar yaratacak çarpıtmalara dair duyarlılığının yüksek olması lazım. Muhalefet bu sansür yasasına karşı daha güçlü bir muhalefet gerçekleştirmeli. 6’lı Masa’nın daha kitlesel eylemler yapması gerekir bu dezenformasyon yasasına karşı. Toplumun buna ihtiyacı var.”
***
SULTANİZM REJİMİNİN TEMEL ÖZELLİĞİ
Yeni Şafak’ın yaydıktan sonra kaldırdığı haberler ile İstanbul Valisi Yerlikaya’nın Kadıköy’deki patlamayla ilgili açıklamalarına dikkat çeken Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu da “Bu rejim temel özelliği bu. Sultanizm rejimlerinde iktidar bir standarta, iktidar dışındakiler ise başka bir standarta göre değerlendirilir. Bu rejimde iktidarın yasalarla sınırlandırılması, denetlenmesi yoktur. Denetim yoktur ve denetim kabul edilemez. Muhalefet ise yasalara göre hareket etse de etmemiş gibi muamele görebilirler. Bu yüzden neden sansür yasası çıkarttıklarını da anlayamıyorum. Yasaya gereke yok, zaten böyle yönetiliyoruz” ifadelerini kullandı.
***
CHP’DEN TEPKİ
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Altay, TBMM açılır açılmaz ilk olarak ‘sansür yasası’nın getirilmesini eleştirdi. Altay, “Pes. Anayasa gereği yapılması gereken tatil bitti, Bahçeli ısrar ve tazyiki ile bir sürü gündemde konu; 85 milyonun bir ton derdi varken Meclis iki haftadır ‘Sansür yasası’ ile çalışıyor. Niye karşıyız? Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı’na demokrasinin protesto ve tepki rejimi olduğunu öğretmek zorundayız. Onlar da bunu kabul etmek zorunda" ifadelerini kullandı.(BİRGÜN)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder