25 Ocak 2023 Çarşamba

Malatya'da bir çocuk öğretmenleri tarafından cinsel istismara maruz kaldı + 13 yaşında öz babası tecavüz etti

 


Malatya'da bir çocuk öğretmenleri tarafından cinsel istismara maruz kaldı (ÖZKAN ÖZTAŞ-SOL/ÖZEL)

Malatya'da bir öğrencinin öğretmenleri tarafından cinsel istismara uğradığı iddiası tepkilere neden olurken bahsi geçen öğretmenler görevlerinden uzaklaştırıldı

Malatya merkezde Hacı Ahmet Akıncı Anadolu Lisesi'nde okuyan bir öğrencinin öğretmenleri tarafından cinsel istismara maruz kaldığı iddiası sonrası açılan soruşturmada bahsi geçen öğretmenler görevlerinden uzaklaştırıldı. 

Bir öğrencinin iki öğretmeni tarafından cinsel istismara maruz kaldığı belirtilen olayda konuyla alakalı aynı zamanda adli bir soruşturmanın da başlatıldığı belirtiliyor. Öğrencinin yaşadığı sorunları ve istismarı arkadaşına anlatmasının ardından okul yönetimine yansıyan istismar vakasında Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü de harekete geçti. 

Konuyla alakalı Malatya'da Busabah habere konuşan Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Hatice Özdemir, "Süreç şu an incelemede öğretmenlerin ikisi de görevden uzaklaştırıldı. Soruşturmada başlatıldı. Bu bir iddia. Geçen hafta savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Öğretmenlerin ikisi de tedbiren görevden uzaklaştırıldı. Olay geçen hafta bize intikal etti. Müfettişler şu an bilgi ve belgelerini topluyor. Olay zaten emniyete yansımış durumda. Çocuk okulda sınavlarına giriyor. Adli yönden de disiplin yönünden de soruşturma devam ediyor" ifadelerini kullandı

'Olay aydınlatılıncaya kadar peşini bırakmayacağım'

Konuya dair açıklamalarda bulunan İl Milli Eğitim Müdürü Hatice Özdemir, "Ben bir insan olarak, bir kadın olarak bu olay aydınlatılıncaya kadar bu olayın peşini bırakmayacağım. Olay savcılığa intikal ettiği için savcılık boyutunda da soruşturma devam ediyor. Olay il milli eğitime yansıdığı gün öğretmenler görevden uzaklaştırılmış ve müfettiş görevlendirmesi de aynı gün yapıldı" dedi.

'Olay iki yıldır devam ediyordu'

Malatya'da konuya dair soL Haber'e bilgi veren kaynaklar ise sürecin iki yıldır devam ettiğini ve istismara uğrayan öğrencinin korktuğu için kimseye haber vermediğini dile getirdi. 9. sınıftan beri istismarın yaşandığı belirtilirken bahsi geçen öğretmenlerin istismar sürecinde birlikte görüştükleri ve süreci planladıkları ifade ediliyor. 

İstismarın rehber öğretmen tarafından öğrenilmesinin ardından başlayan hukuki süreçte istismarın yaşandığını belgeleyen Whatsapp yazışmalarının ve benzeri belgelerin soruşturma kapsamında adli mercilere teslim edildiği belirtiliyor. 

'İstismarcı öğretmenlerden biri AKP'li sendika temsilcisi'

Konuyla alakalı gündeme gelen bilgilerden bir diğeri de istismarcı öğretmenlerden T.K isimli şahsın, AKP'ye yakınlığıyla bilinen Eğitim-Bir-Sen'in okul temsilcilerinden biri olduğu iddiası. Konunun acilen hukuki süreçlerle ilerlemesini, araştırmanın hızlıca yürütülmesini ve sorumluların yargılanmasını talep eden öğretmenler ise Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlarda göreve çağırdı. Yurttaşlar konunun cezasızlık ya da takipsizlik ile sonuçlanması durumunda suçluların mükafatlandırılmış olacağını düşünüyor. 

'Yaşananlar 'nitelikli cinsel istismar' suçuyla ele alınmalı, tutuklu yargılanmalılar'

Konuya dair soL Haber'e konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey "Kamuoyuna yansıyan bilgiler sürecin iki yıldır devam ettiği yönünde. Anlaşılan o ki istismara maruz kalan çocuğumuz 9. sınıftan itibaren bunları yaşıyor. Bu da istismarın 15 yaşından küçük birine yapıldığını ortaya koyuyor. Çocuklarımızın böyle bir şeye maruz kalmasına tahammül edemeyiz. Sanıkların tutuklu yargılanması gerekir. Bu konuda herhangi bir açıklama yok ancak eğer tutuksuz yargılanıyorsa mutlaka adım atılmalı ve tutuklanmalı. Ayrıca bahsi geçen Whatsapp yazışmalarında tacizci öğretmenlerin bu süreci planladıkları, buna uygun ortam hazırladıkları ve bu doğrultuda hareket ettikleri görülüyor. Bu olaya sıradan bir vaka olarak bakamayız. Ortada "nitelikli cinsel istismar" kapsamında ele alınması gereken bir durum var. Tüm duyarlı yurttaşlar, Malatyalı eğitimciler ve aydınlar ve derneğimiz sürecin takipçisi olacağız" dedi.

(ÖZKAN ÖZTAŞ-SOL/ÖZEL)

                                                          /././


13 yaşında öz babası tecavüz etti (Murat Ağırel-Cumhuriyet)

1921 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Anatole France“Dostumun Kitabı”nda şöyle der: “Ahlaksızlık, ahlakın mevcut olmasının nedenidir...”

Bugün size ahlaksızlığın kitabının yazıldığı bu topraklardan gerçek bir skandalı açıklayacağım.

Adı: A.A.

2000 yılında doğdu... 

Daha 13 yaşındayken öz babası tarafından tecavüze uğradı. Kimseye anlatamadı. Sonra bu feci durum tekrarlandı. Tecavüz aylarca devam etti.

13 yaşındayken hamile kaldı. 2014 Mayıs ayında 14 yaşındayken erkek çocuk dünyaya getirdi. Doğumu evde yaptı. Kimse duymasın, görmesin diye sadece annesi ve babası vardı yanında. 

Bebek doğar doğmaz annesi bebeğin ağlaması durana kadar ağzını kapatıp bekledi. 14 yaşındaki “çocuk anne” sadece 1 dakika sesini duydu doğurduğu bebeğin. Çünkü annesi bebeği boğarak öldürdü. Minik yavrunun cansız bedeni beyaz bir beze sarıldı. 

A.A. ayağa kalkıp iyileştikten kısa süre sonra babası tecavüz etmeye devam etti. Aylarca, yıllarca sürdü.

Dayanamadı...

Cehennemden kurtulmak istiyordu.

Evden birinin yanına kaçtı.

İmam nikâhı kıydılar. Başına gelenleri imam nikâhlı eşine anlattı.

Sekiz aylık imam nikâhlıyken eşinin ailesi ile birlikte hayvanlarının bakımı için tecavüzcü babasının da ikamet ettiği Mezba diye tabir edilen yere gittiler.

Eşyalarını almak için babaannesini aradı. Telefonu babası açtı. Sanki hiçbir şey olmamış gibi “Kızım ben yarın İstanbul’a gideceğim” dedi. A. A. tek bir şey söyledi: “Yarın gelirim eşyalarımı alırım...”

Sabah erkenden yola koyuldu. Giderken ne olur ne olmaz diye muhtemelen evde bulunan ruhsatsız silahı aldı.

Tüm acıları yaşadığı eve geldi tekrar.

Kestirme yolları kullandı.

Kapıyı babaannesi açtı. Babaannesine, “Babaanne kaçarak geldim, eşimin haberi yok” dedi. Sonra eşyalarını almak için odaya yöneldiğinde babasının üstü açık bir vaziyette kanepede uzandığını gördü. 

Babası kendisini görünce ayağa kalktı ve kendisi ile tokalaştı, annesine “Kız kaçarak gelmiş ardından gelen var mı bir bak” diyerek A.A’nın babaannesini yanlarından gönderdi. 

Daha sonra tecavüzcü baba, A.A’ya yaklaşarak öpmeye çalıştı ve bir yandan da soyunmaya başlamıştı. Babasını itti. Ancak gücü yetmedi ve yatağın üzerine düştü. Tecavüzcü adam tekrar kendisine saldırmaya başladı. Kendisine doğru gelirken korumak amacı ile yanında getirdiği tabanca ile 3-4 el ateş etti. Tecavüzcü baba yere düştü.

Korkudan geldiği yoldan imam nikâhlı eşinin yanına gitti. Silahı evlerinin yakınına attı. Baba, kafasından ve vücudundan vurularak ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Bir hafta sonra öldü.

A.A. olaydan hemen sonra gözaltına alındı ve yukarıda bir kısmı yazılanları anlattı. Ayrıntılara giremiyorum iğrenç olaylar yaşanıyor.

Ölen bebeğini de anlatıyor.

Doğumdan bir hafta sonra evden çıkarak o psikolojiyle öldürdüğü bebeğini, aslında bebeğinin mezarını aradığını anlattı. Buldu...

Evlerinin yan kısmında bulunan samanlığın arka bölümünde yeni kazılmış olabilecek bir nokta tespit etti. Kazma cesaretini kendinde bulamadı.

Savcıya anlattı hepsini. Savcılık bahçede kazı yapılmasını istedi. Beyaz beze sarılı vaziyette bebek cesedine ait kemik parçaları bulundu.

Adli Tıp Kurumu bebek kemik parçaları, babadan alınan saç kılı ve tükürük, mağdurdan alınan saç kılı ve kan numunesi üzerinde moleküler genetik inceleme yaptı. 

Sonuç: Bebeğin annesi A.A., babası ise A.A’nın öz babası.

A.A’nın annesi ifadesinde yaşananlardan haberinin olmadığını, böyle bir olay yaşanmadığını söyledi.

Savcı A.A. için “nitelikli kasten öldürme” eyleminin TCK 25. maddesinde düzenlenen meşru savunma kapsamında kalması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istedi. 

Sadece az bir ceza alacağı “ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma” suçundan ceza verilmesini talep etti.

A.A. cezaevine girmedi. Sonra ne olduğu da en azından savcılık nezdinde bilinmiyor. Memleketini terk ettiği biliniyor. Olayların nerede gerçekleştiğini bilerek yazmıyorum. Fakat bütün köy bu iğrenç olayların yaşandığını biliyor ama susuyor. 

Akıl alır gibi değil. 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı da konuyla ilgili bilgilendirdim. İlgileniyorlar... A.A’nın koruma altına alınması için çalışma başlatacaklarını aktardılar.

(Murat Ağırel-Cumhuriyet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder